![]()  |  
 
 Nisan Yağmuru  Nisan Yağmuru  Nurefşan Karakaş   Gönüllerimizin  çorak topraklarına yağıversen de, bir nefes inşirah bulsak Sevgili! Aşk  hanemizin kirli pencerelerini temizlese katrelerin. Billur billur  parlatsan da sevgi damlalarınla, kirler barınamasa yüreklerde. O kutsi  damlalar, gelecek sonsuz baharların müjdecisi olsa. O baharlar ki,  seninle yeşerse, filizlense, gonca olsa, gül olsa. Hoş rayihalar saçılsa  da bütün insanlığı sarmalasa. Ardından güneş açsa, bu kesif zulümat  aydınlığa boğulsa lem’a lem’a.   O  gül cemalinle bir gülsen, bitmeyen acılara düçar olmuş ümmetine. Sen  gül ki, gönüller gül- gülistan oluversin. Sen gül ki diller cennet  şarkıları bestelesin. Sen gül ki ağlayan sineler seninle birlikte  gülüversin. Sen gül ki, gülle taçlandırılsın güzellikler ülkesinde bu  yetim kalmış yürekler.  Teselline  muhtacız Sevgili! Zira,- senin iç çekip de özlemini dile getirdiğin,  seni görmeden sevmiş - gözü yaşlı kardeşlerin, senin yokluğunda çok elem  ve kedere gark oldular. İnim inim inliyor senin yokluğunda tüm  beşeriyet. Çocukların gözyaşları artık sızlatmıyor vicdanları. Sağır  oldu kulaklar, annelerin elim feryatlarını duyamıyorlar. Gören gözler  artık görmüyor vahşet ve eziyeti.   Nerede kardeşlik? Nerede merhamet? Nerede samimiyet?   Kardeşlik  hasleti, ensar ve muhacir kardeşliğinden sonra yavan kaldı. Merhamet,  dağları dolandı, denizleri aştı da barınacak bir yer bulamadı.  Samimiyet! Aaahhh samimiyet! Mü’min kardeşler arasında bile riya kadar  revaçta olamadı. Oysa ki samimiyetin dinle eşitliğini pek ala  biliyorlardı. Çünkü senin dilinden “ Din samimiyettir” kelimeleri inci  taneleri gibi saçılmıştı etrafa. Uhuvvetin doruklarında yaşayan  sahabelerin gıpta ettiği ahirzaman ümmetinin hali tam da böyle işte.  Halimiz sana ayan Efendim!   Doğ  gönüllerimize de aydınlansın kuytularımız, erisin kalbimizin  şahikalarında ki buzlarımız. Tebessümünü gözlüyoruz ey Nebi! Artık bir  gülüver bulutlanmış gönüllerimize. Tüllendir yeniden cennet bahçelerini  hayalimizde. Rahmet sağanağına tut, nisan yağmuru misali. Sevgi  tohumların çatlasında gönül toprağımızda, bir bir filizlensin baharlar  seraser. Bir ferahlık sun, bu rehavete kapılmış beşeriyete. Can suyu ol,  üzerine ölü toprağı atılmış ümmetine…  |  
| SAAT: 08:35 | 
	vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
	
	User Alert System provided by 
		Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - 
		vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.