![]() |
YİNE SANA YAZIYORUM Gecenin puslu siyahında yine sana yazıyorum, İçimi bir tek sen anlarsın çünkü Resulüm Bir tek senin için ağladığımı gördüler, Seni andıkça dualarım güzelleşti Resulüm, Seni andıkça semalara kalkan ellerim Seni kuruyan sahabilerın elleri kadar cesur, Ölümü senin için göze alan Ali kadar yürekleniyorum, Ali seni öldürmeye gelen soysuzlar için Senin yatağına yattı, bu kadar mı sevilir bir insan resulüm, Bu kadar mı sevilir bir insan, Şimdi yetmez sevgiler seni sevmeye, Yetmez bedirde verilen canlar şimdi sana yeniden sana can vermeye, Uhud ta kırılan iki dışın için ne çok içi parçalandı Zeyd in, Cafercin, Hamza ölmedi resulüm Mekkenın kapısında seni bekliyor, Hz Vahşi Hamzanın kalbini taşıyor resulüm, sana kıyamayan Halid Bin Velıd sana sunduğunda kılıcını, divanında duran Amar Bin Yasirin gözleri dolmuştu, ağlamak senin içinse eğer resulüm, gülmekte senin için. Yine sana yazıyorum bu gece, sana yazdıkça ağlıyor, sana yazdıkça güllenıyorum, içimde Bilali Habeşinın kırbaç yarası kanıyor, oysa onun güzel sesinden ezanı Muhammedi dinlerken zalimin vicdanı bile erimemiş miydi, o ne güzel bir sesti resulüm, o ne güzel bir yürekti, senin sadık dostun Hz. Ebubekir, onu Ebu Süfyanın ellerinden kurtardığında, senin eteklerine kapanıp öpmek istemişti, sense Habeşlinin yüzüne bakıp, bende bende sizler gibi insanım dedin, Medine Müneverenın taşlarını ellerinle sen taşıyordun, Allah, ın arslanı ümmettin arslanı Hamza dur dedi, dur, Allah resulü sen taşıma, sana kıyabilirmıydi Hamza, oklar senin sırtına saplanmaya kıyabılırmıydı resülüm, yine sana yazıyorum bu gece, belki hiç görmediğim düşlerin hasretiyle gül kokuna aşık olan Uveysın gurbetiyle sana yazıyorum resülüm, Uveys yine çöllerde sana geliyor sultanım, ümmet sana ağlıyor ayaklar sana geliyor sultanım, yaşlı gözlerimde ki asırlık hasretimi bir tek sana yazabiliyorum Resülüm çönkü seni seviyorum,çönkü seni seviyorum,çönkü seni seviyorum…………… |
Cvp: YİNE SANA YAZIYORUM Sen yoksun Efendim Şimdi gözler yaşlı, gönüllerde ahu figan Şimdi diller tutulmuş, lehçe yetersiz, geçmez günler Bekler Seni kalpler belki rüyada gelirsin diye her an Yüzü yok fakirin, bunun için dolar gözleri, boğazına takılır kelimeler, “Hiç olmazsa Rabbim Bekâ’da beraber olayım” der |
Cvp: YİNE SANA YAZIYORUM Bir dağın tepesinde... Küçük ve dar bir mağarada... Karanlıkta. Taş üstünde... Ve tek başına... Yalnız... Yapayalnız... Kimsesiz... Düşünmekten zonklayan bir zekâ... Rikkat ve ızdırap titreyişleriyle seyrelmiş bir kalp... İyice zayıflamış... Narin bir beden... Neredeyse aç ve susuz... Yemekten içmekten kesilmiş... Hâlsiz... Mecalsiz... Ve yorgun... Dalmış... Bilinmezlik suretine bürünmüş bir belirsizlikler deryası içinde... Tamat değil, şata hat değil, hakikat... Boğulmak üzere... Kaybolmak üzere... Ah! Ah efendimiz! Bir kez düşde olsan. Peçenle olsan... Bari olsan... Yeter ki gelsen... düşde gelsen... Düş yoluyla gelsen... Bir kez gelsen... ne yanımda, ne yanı başımda, razıyım, gelsen de ötelerde dursan! Kudretim olsa uruc eder katına çıkardım. Güçsüzüm oysa. Hâlsizim. Rahm etsen de sen gelsen... İnsen buraya... Tutsan elimden, alsan... Alsan beni benden... Bedenden... Beni bana bırakmasan... Kızmasan... Sadece sevsen... Yetim kalmış kalbimi ısıtsan... Okşasan... Adaletin zahirde kalsın, asıl sen beni bâtında, bâtınında rahmetinle sarsan... Ah! Ah efendimiz! Ah! |
SAAT: 16:28 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.