Hayızla İlgili Meseleler
 

107- İki adet arasındaki temizlik haline Tuhr (Temizlik) hali denir. Bunun müddeti on beş günden az olamaz. Fakat bundan çok olabilir. Tuhr hali aylarca ve senelerce devam edebilir. Böyle temizlik hali devam eden kadına Münteddetü't-Tuhr (Temizliği devamlı) denir. (Malikîlerle Hanbelîlere göre, bu hayız arasında kanın kesildiği günlere Temizlik günleri (Yevmü'n-Neka) denir. Hayız olan kadın, bu günlerde temiz sayılır. Diğer adet halinde olmayan kadınların temiz halinde sayılır, onlar gibi ibadet eder. Tuhr'un en az müddeti sekiz veya on veya on yedi gündür. Hanbelîlere göre ise, on üç gündür.)

Tuhr adet bitiminden sonraki adet başlangıcına kadar ki süre demek oluyor. Yani tuhr dönemindeki kadın adet halinde değil, adı üstünde temiz.
Fakat parantez içinde verdiği mezheplerdeki durum, tuhrun karşılığı gibi durmuyor. Çünkü "Diğer adet halinde olmayan kadınların temiz halinde sayılır, onlar gibi ibadet eder." sözünden farklı bi durum ortaya çıkıyor.
Kısaca Tuhr kavramıyla yevmün neka farklı mı aynı mı anlayamadım..

109- Bazı kadınlarda adet günleri değişik olur. Şöyle ki: Bir ay beş gün diğer ay altı gün adet görebilirler. Bu durumda ihtiyatlı hareket etmek gerekir. Böyle bir kadın, altıncı gün oldu mu yıkanır, namazlarını kılar ve eğer ramazansa orucunu tutar; çünkü bu altıncı gündeki kanın illet (istihaze) kanı olması muhtemeldir. Fakat bu altıncı gün çıkmadıkça,cinsî münasebette bulunamaz, boşanmışsa iddeti dolmuş sayılmaz. Çünkü bu altıncı günün kanı, hayız kanı olmak ihtimali vardır.
110- Bir adetin değişmiş olması için, ona aykırı iki adet hali görülmelidir. Örnek: Her ay beş gün adet gören bir kadın, sonra iki kez dört gün veya iki kez altı gün kan görse, onun adeti beş günden dört güne veya altı güne geçmiş olur. Sonuç: Adet, bir defa ile yerleşir, iki defa ile değişebilir. Bununla beraber İmam Ebû Yusuf'a göre, adet bir defa ile değişmiş sayılabilir. Buna yeni adetin eskisini bozup onun yerini alması anlamında "Fesh-î adet" de denilmektedir.
111- Belli günler devam eden bir adete aykırı olup da on günden fazla devam etmeyen kanlar, adet kanı sayılır. Bu halde adet değişmiş olur. Örnek: Her ay yedi gün kan gören bir kadın, sonra on gün kan görse, hepsi hayız kanı sayılır. Bu halde adeti yedi günden on güne geçmiş olur. Fakat belli günlerden sonra gelen kan, belli günlerle toplandığı zaman on günden fazla olursa, yedi günden ziyade olan kanlar hayız kanı sayılmaz, İstihaze (illet) kanı olur. Şöyle ki: Böyle yedi gün kan gören bir kadın sonradan on bir veya on iki gün kan görmeye başlarsa, bunun adet edinilmiş yedi günlüğü hayız kanı olur. Sonraki dört veya beş günü istihaze (illet) kanı olur. Yine: Her ay başından itibaren beş gün adet görmekte olduğu farz edilen bir kadın, bu adeti üzere kan gördüğü gibi, bundan iki gün veya üç gün veya beş gün önce de kan görmüş olsa, bunların hepsi adet sayılır; çünkü adet sayısı on günü geçmemiştir. Fakat kan görme günlerinin tümü bu şekilde on günden fazla olursa, yalnız adeti olan o beş günde gördüğü kan hayız kanı sayılır, adet edindiği günlerden fazla olan bütün kanlar istihaze (illet) kanı sayılır.

110. maddede adet iki defa ile değişebilir yazıyor. Yani bir defada onu hayız kabul etmiyoruz 109. maddeye göre.
111. maddedeki durumun da iki sefer gerçekleşmesi gerekmez mi? Bu verilen örnek: "Her ay yedi gün kan gören bir kadın, sonra on gün kan görse, hepsi hayız kanı sayılır." 109 ve 110. maddeye ters değil mi?

Hoş Geldiniz...

sorularınıza bakıldığında fıkhi mezheplerimiz arasında boğulup çırpınmışsınız.4 fıkhi mezhep arasında teferruatta bazı farklılıklar mevcuttur. Zaten bu teferruat olmazsa 4 mezhep olmazdı. naslardan hüküm çıkarmak çok da kolay değildir. Bunun için konuya hakim olacak ilim lazımdır. İslam camiası Bu ilmi yetkiyi 2 si itikadı 4 ü fıkhi mezheplere bırakmış teslim olmuşlardır. Bizlere düşen hangi mezhebin görüşleri birikimimize kolayımıza fiiliyatımıza uygun ise onu tercih eder o mezhebe tabii olur, mezhepli oluruz mezhepçi değil.

kadınlara özel mahrem haller konusunda ansiklopedi olacak bilgiler yazılmış çizilmiştir.Bu alan geniş ve ihtilaflı olmakla birlikte ittifak olan bölümlere endekslenip yolumuza devam etmek gerek...
Kadın özel ilmihali için bazı kavramları kavramak lazım.bu kavramları yerli yerinde kullanıldığında karmaşık olmadığı görülecektir.

islam fıkhını tunusdaki,mekkedeki,rusyadaki,kutuplardaki 8-10 yaşındaki aişeye aynı anda uygularsanız sıkıntı yaşarsınız. mekkedeki aişe 8-10 yaşlarında gelindir ama türkiyedeki aişe o yaşlarda anaokulu aşamalarındadır. mekkedeki aişe 40 yaşlarında çökmüştür torun seviyordur ama kutuplardaki aişe o yaşlarda gelin adayıdır bebek bekliyordur...Bunlar mevsimin iklimin aişesi....

sorularınızın cevabını FECR veya MUALLİME hocalarımız uygun olduklarında cevap verecek inş.

107.madde Thur kelimesi iki zıt Manabirden ihtiva eder bu sebeple mezhepler arası hem adet (regl) Hem temizlik süreleri farklıdır. Tuhr:Arapça:hem temizlik hem adet manasinda dır. Yine Kurani Kerim'de Mevla gibi hem efendi hem köle gibi iki zit manasını ihtiva eden kelimeler vardır.
Hanefilere göre Tuhr bazı mezheplerde yevmunneka kelimesine karşılık gelir.Temizligi ifade eder.
109.Adet degismesi çok güzel açık anlatılmış. Temkin günü Hanefilere göre var Ebû Yusufa gore yoktur.Ebu Yusufa göre adeti 5 gün olarak devam eden kişinin adeti 6 .gün fazladan olsa adettir.Hanefi gibi Özür saymaz.

110.Adet ( regl )gün sayısını her kadın bilmek hatta yazmak zorundadır. Çünkü bir çok sebeple değişen adet günü iyi bilinmelidir.Aksi takdirde farz amelleri yapıp yapmama konusunda sıkıntıya düşebilir.
111. Eğer adet günü 7,8,9,10 a artarsa evet degismesi için iki sefer gerekir .Yalnız burda söz konusu âdet degismesi değil 10 günü aştiktan sonra hükmün ne olacağına özür durumuna gidilip gidilmeyecegine odaklanilmıştır. Bu sebeple maddeler birbirine ters değildir.

Umarım anlaşılır olmuştur Tel.den ancak bu kadar .

Dört mezhebin de hak olduğuna inanıyorum.
Amacım sadece ömer nasuhi bilmenin ilmihalini anlayarak bitirmektir.
Cevabınız için teşekkür ederim.

Cevabınz için teşekkür ederim