![]() |
Ahlak nedir? Ahlâk, davranış düzenidir. Her insan az veya çok bir düzen içerisinde hayatını sürdürdüğü, daha doğrusu sürdürmek zorunda olduğu için, ahlâk insan hayatının zorunlu bir boyutu, eskiden denildiği gibi “mütemmim cüzü” veya “tamamlayıcı parçası”dır. Ahlâk, davranış düzeni olduğu için, genel olarak bu düzenin “iyi” ve “kötü”sünden bahsetmek anlamlı olduğu gibi, bir insanın hayatında verdiği kararlar ve gerçekleştirdiği fiiller için de iyi ve kötü sıfatı kullanılmaktadır. “İyi ahlâk” ve “kötü ahlâk” tabirlerini bu çerçevede anlamak gerekmektedir. Bir davranış düzenini veya herhangi bir davranışı “iyi” veya “kötü” kılan, o düzenin veya fiilin öncelikle insani varoluş üzerindeki tesiridir. İnsani varoluş, diğer insanlarla birlikte varolmayı zorunlu kıldığı için, bu aynı zamanda diğer insanları kendi varoluşları cihetinden dikkate almak demektir. İyi bir davranış düzeni, fiilleri gerçekleştireni ve fiilleri ilgilendiren diğer insanları, önce ne ise o olarak muhafaza eder; sonra da mevcudu içinde taşıdığı kabiliyetleri cihetinde geliştirir. Mesela bir çekirdeğin, bir elma çekirdeğinin kemali, uygun bir ortam bularak orada ağaç olması ve meyve vermesidir. Benzer bir şekilde insanın kemali de, uygun ortam bularak, orada insani-derûnî yücelikleri gerçekleştirmek veya gerçekleşmesine vesile olmak veya vasat (ortam) hazırlamaktır. Bu çerçevede insani varoluşu sürdürmenin yolu doğum ve annelik olduğu için, insani varoluşu taşıyan en esaslı konum, annelik konumudur; bu sebeple de annelik, insanların sahip olabileceği/kesp edebileceği en önemli konumdur. Kötü bir davranış veya davranış düzeni benzer bir şekilde insanın varoluş imkanlarını tahdit eder ve insanın sahip olduğu imkanları tahakkuk ettirmesini engeller. Diğer insanlar söz konusu olduğunda, onları varoluşlarında te’yid etmediği gibi, onların aleyhine bir durum ortaya çıkarır. Yüce Allah’ın fiilleri ahlakî değerlendirmenin konusu değildir. Diğer taraftan insanların fiillerinin de Cenab-ı Hakk ile, O’na fayda veya zarar verme gibi, bir irtibatları yoktur. İnsanlar ile Cenab-ı Hakk arasında, Cenab-ı Hakk’a, O’nun varlığını te’yid etme ve güçlendirme, O’na fayda veya zarar verme gibi bir ilişki olamayacağı için, insanların ahlâki fiillerinin veya insanların ahlâki durumları üzerinde durulurken, bu cihet dikkate alınmalıdır. Yani insanlar Cenab-ı Hakk’a fayda veya zarar veremezler; O’nun koyduğu yaratılış düzeninin dışına çıkamazlar. Yaptıkları bütün iyi ve kötü fiiller, ne olursa olsun, yaratılış düzeni, ilahi kader içinde cereyan eder; böyle olduğu için, mesela Allah’a isyan eden bir insan sadece kendisi ile kendisi cihetinden Cenab-ı Hakk ile irtibatının üzerini örtüp, onu yok saymaya meyletmiş olur. Bu yoksayma meylini daha da ileri götürerek Cenab-ı Hakk yokmuş gibi davranabilir. Ancak ilahi kader hükmünü icra eder: “Hepimiz Allah içiniz ve kesinlikle O’na döneceğiz.” (Bakara/2: 156) İnsanlar buna inansalar da inanmasalar da durum değişmez: Herkesi Allah yaratmıştır ve herkes O’na dönecektir. Herkes O’na hesap verecektir; ama O hiç kimseye hesap vermez. Bu sebeple Cenab-ı Hakk’ın fiilleri, ahlâki değerlendirmenin konusu değildir. |
Cevap: Ahlak nedir? Kısaca; Ahlak = Resulullah (sav) |
SAAT: 08:01 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.