Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   İslam Ahlakı (https://www.forum.medineweb.net/673-islam-ahlaki)
-   -   İslâm Ahlâkında Faziletler/Reziletler (https://www.forum.medineweb.net/islam-ahlaki/29237-islam-ahlakinda-faziletler-reziletler.html)

Medineweb 17 Mayıs 2014 15:11

İslâm Ahlâkında Faziletler/Reziletler
 
İslam ahlakçıları ahlakı kısaca faziletler ve reziletler ilmi olarak değerlendirmektedirler.
Ahlâk, buna göre, nefsi faziletlerle süsleme ve reziletlerden
koruma yollarını gösterir. Ahlak ilmine bu cihetten yaklaşma, bu ilmi sadece
iyi ve kötü davranışlar hakkında konuşma, bu konuşmanın ortaya çıkardığı
sorunları ele alma olarak görmeyip, bunun ötesinde insanın ahlaki eğitimini
de dikkate almayi içermektedir. Bu sebeple faziletlerin neler olduğu kadar,
bunların nasıl kazanılacağı da ahlak ilminin meseleleri arasındadır.


Fazilet kavramı insanın kabiliyetleri ile alakalı olarak kullanılmaktadır.
İnsanın muhtelif kabiliyetleri vardır ve bu kabiliyetler doğuşta “kuvve”
olarak, yani potansiyel olarak mevcutturlar. Bu kabiliyetlerin etkin olması ile
hayat gerçekleşir.


Müslüman filozoflar insanı tabii/fiziki dünyanın bir devamı, aynı
zamanda bütün mevcudatın (makrokosmos) bir özeti olarak kavrarlar. İnsan
“zübde-i alemdir”; veya “küçük alemdir” (alem-i sagir=mikrokosmos). Böyle
olduğu için de kendisi dışındaki bütün mevcudatı imkân olarak ve içinde
taşır. Bu anlayış çerçevesinde onlar üç ayrı nefsi birbirinden ayırırlar:
nebati/bitkisel nefis, hayvani nefis ve insani nefis. Bu nefislerin her birinsin
özellikleri vardır ve sırasıyla biri diğerinden daha fazla özellik taşır. Nebati
nefsin özellikleri, cisimlerden farklı olarak, beslenme, büyüme ve üreme
özellikleri bulunmaktadır. Hayvani nefiste ise kendi idrak ve isteğiyle yer
değiştirme/hareket özellikleri bulunmaktadır. İnsani nefiste ise, hem
nebati/bitkisel nefsin hem de hayvani nefsin özelikleri bulunduğu gibi,
bunlara ek olarak “düşünme ve konuşma kabiliyeti” (kuvve-i natıka)
bulunmaktadır. Bu sebeple insanın sırf nutuk/konuşma ve düşünme cihetini
dikkate alarak insani nefsin bu cihetine, “melekî nefis” denilmiştir. Aynı
zamanda bilme/öğrenme kabiliyeti olarak da isimlendirebileceğimiz ve
insanın ayırıcı hususiyetini teşkil eden “konuşma/düşünme” kabiliyeti
cihetinden insan nefsine “natık nefis” adı verilmektedir.


İnsanda, o halde, üç nefis birlikte bulunmaktadır: nebati, hayvani ve
meleki nefis. Bunların her birisi insanda bir kuvve tarafından temsil edilir:
nebati nefis şehevi kuvvede, hayvâni nefis gadabi kuvvede, meleki nefis ise
nutuk kuvvesinde. Birinci kabiliyet, insanın gıda, cinsel arzu ve diğer arzu
ve isteklerine esas teşkil eder, ki adına “şehevi kuvve” denilir. Bu kuvve
insanın biyolojik varlığını sürdürmesini sağlayan kabiliyetini ifade etmek için
kullanılmaktadır. İkinci kabiliyet ise insanın varlığını ve sahip olduğu şeyleri
savunmaya ve korumaya (muhafaza) yöneliktir; adına gazap kuvvesi
denilmektedir. Üçüncü kabiliyet ise insanın hem diğer varlıklarla hem
hemcinsleri ile, yani diğer insanlarla, hem de insanların üstündeki alemle
düzenli bir irtibat kurma imkanını ifade eder. Klasik ahlak anlayışı sadece
bitkisel ve hayvansal ihtiyaçlarını karşılayan, yani sadece bedensel
ihtiyaçlarını karşılayan ve bunun için mücadele eden, insanların, henüz
insani boyuta ulaşamadığını; insan olmanın düşünme ve konuşma kabiliyetini
kullanarak nebati ve hayvani kuvveleri kullanmayı ifade ettiğini dile getirir.



Burada söz konusu olan kuvveler, metafizik, mantık ve fizikte kullanılan
“cins” kavramı ile ifade edilirler. Buna göre insanda bulunan bütün kuvveler
bu üç cinsten müteşekkildir. Bu cinslerin her birisinin altında çok sayıda nev’
bulunmaktadır. Daha sonra üzerinde duracağımız alt başlıklar her cinsin
altındaki nev’leri ifade etmektedir. Bir bitki ve canlının bitki ve canlı olarakvarlığını devam ettirmesi, sahip olduğu kuvvelerin/kabiliyetlerin etkin
olmasına bağlıdır. Aynı şey insan ve mevcut olan her şey için de geçerlidir.
Eğer insan biyolojik varlığını muhafaza edip sürdüremezse, yani bu alandaki
kabiliyetleri etkin olamazsa, o zaman biyolojik varlığını sürdüremez. Aynı
şey nutuk kabiliyeti için geçerlidir. Nutuk kabiliyeti de insanın insan olarak
varlığını sürdürebilmesi için etkin olmak zorundadır. Eğer insan bu
kabiliyetlerini etkin kılamazsa, o zaman insan olarak varlığını sürdüremez.


İşte felsefe ki bilinen bütün ilimleri içine almaktadır, insanın insan olarak
varlığını sürdürmesini nasıl sağladığını kendisine konu edinmektedir. Bunu
yaparken de tamamen insanın kabiliyetlerini keşf edip, bunların nasıl
uygulanıp, nasıl geliştirileceğini ortaya koymaya çalışmaktadır.


İslâm ahlâkında faziletler konusu işlenirken, öncelikle faziletlerin insan
nefsinin hangi boyutundan beslendiğinin belirtilmesi gerekmektedir. İslâm
ahlâkı konusundaki görüşleriyle dikkati çeken Osmanlı dönemi ahlâk-
çılarından Kınalızâde Ali Efendi’nin Ahlâk’ı Alâî isimli eseri bu konuda
önemli bir kaynaktır. Çünkü o hemen hemen kendinden önceki ahlâk
düşünürlerinin görüşlerini çoğu bakımdan sürdürmüştür; ayrıldığı, farklı
düştüğü noktalar olduysa onları da işlemek suretiyle hem bir sentez hem de
bir özet yapabilmiştir denilebilir.


İnsanî nefsin iki gücü vardır.


1. İdrak gücü: Bu güç sayesinde nefis, aklın idrak gücünü gerçekleştirir.
Bunun iki görünümü vardır.
a) Nazari Güç: Bunun aşırılığa veya eksikliğe gitmemesi, yani orta
düzeyde/itidal üzerine olması sayesinde hikmet meydana gelir.
b) Amelî Güç: itidal üzerine fiiller, yani “orta yol” çıkarırsa adalet
meydana gelir.


2. Hareket Ettirici Güç: Bu güç sayesinde beden itki veya motivasyon gücü
kazanır.
a) Hareket Ettirici Arzu Gücü (Şehvet): Aşırılığa gitmediği sürece “orta
hal/düzeyde” olduğu müddetçe iffet meydana gelir.
b) Hareket Ettirici Saldırgan Güç (Gazap): Aşırılığa gitmediği sürece
“orta hal/düzeyde” fiiller, cesaret meydana gelir.

Medineweb 17 Mayıs 2014 15:16

Cevap: İslâm Ahlâkında Faziletler
 
Erdemler Tasnifi
TEMEL
ERDEMLER--------------AŞIRISı-----------AZLIĞI----------ZIDDı -----------BAĞLI OLDUĞU GÜÇLER
Hikmet-----------------Kurnazlık-----------Ahmaklık-------------------------Nazari Güç
Adalet------------------------------------------------------Zulüm----------Amelî Güç
İffet-------------------Günahkârlık---------Şehvet Azlığı---------------------Şehvet Gücü
Cesaret----------------Saldırganlık---------Korkaklık------------------------- Gazap Gücü

Medineweb 17 Mayıs 2014 15:20

Cevap: İslâm Ahlâkında Faziletler
 
Hikmet
Genel olarak eşya hakkında bilgi edinme gücüne özgü bir erdemdir. Varlık ve
ahlâk arasındaki ilişkiye temas ederken değindiğimiz gibi, kişinin bilgi ve
hikmet gücü de erdemli olmada son derece önemlidir. İslâm düşünürleri,
ahlâklı olmak için bilebilme yeteneğini kabul eder. Ahmaklık, kişinin ahlâkî
gelişimini engeller. Çünkü iyi olabilmek için iyinin ne olduğunun bilinmesi
gerekir. Öte yandan kişinin iyi olması, bilgeliğini de artıracaktır. İnanma
kişiye bir tür basiret de kazandıracaktır. Basiret sadece pratik aklın bir vergisi
değil, teorik akıl gücünü de gerektirir. Hükmetme ve hikmet dahası güç
arasındaki ilişki bu çağrışımları bir araya getirir. Düşünme melekesi olmadan
erdemli olunamaz. Bu erdemin eksikliği beraberinde ahmaklığı; fazlalığı ve
aşırılığı ise kurnazlığı getirmektedir. Hikmetin kapsamına giren diğer alt
erdemleri de gözden geçirdiğimiz zaman, onun sınırları daha da belirginlik
kazanacaktır.
Kınalızade ve Tûsî gibi İslâm ahlâkçıları asıl erdemlerden birisinin
isminin de hikmet olmasıyla ortaya çıkan dört ayrı hikmet kavramı arasında
karışıklık çıkabileceğine dikkati çekerek, bunların birbirlerinden farklı
olduğunu vurgular. Onlar, üç erdemden birisi olan hikmetin, felsefe teriminin
karşılığı olan ve "mevcudu beşer takatince bilmek" manasına gelen meşhur
hikmet olmadığını hatırlatırlar. Yine bunun amelî hikmet manasına da
olmadığına, aksine nazarî hikmetin üçüncüsü olduğunu belirterek şu inceliğe
dikkat çekerler: Hikmet nazarî ve amelî olmak üzere ikiye bölünmüştür.
Amelî hikmet de ahlâk, tedbiru'l menzil ve ilm-i siyaset olarak üçe ayrılır.
Amelî hikmet içinde yer alan ahlâk da hikmet, iffet ve şecaat şeklinde üçe
ayrılır. Bu durumda hikmet yine kendinin bir alt bölümü olup kendisine
bölünmüş gibi olur. O, asıl erdemler arasında yer alan bu hikmetin, “haricî
varlıkları beşer takatince bilmektir” diye de tarif ettiği ilk hikmet manasına
olmadığını belirtir. Yine hikmet-i nazarî ve hikmet-i amelî diye taksim edilen
hikmetin de bu hikmetle aynı olmadığı açıktır. Diyebiliriz ki felsefe için
İslâm coğrafyasında veya düşüncesinde çoğu zaman hikmet kelimesi
kullanılmıştır. Burada cehaletin zıddı olarak kullanılan hikmet, felsefî
tasavvur anlamında değil, eşyayı ve insanı kendi yerlerince kavrayabilme
yetisidir. En önemlisi de kendinin insan olduğunun farkında olma ve bu
bilgiyle eylemde bulunmadır.

Hikmet Erdeminin Altında Yer Alan Erdemler
a) Zekâ
b) Çabuk anlama
c) Zihin açıklığı
d) Kolay öğrenme
e) İyi düşünme
f) Ezberleme
g) Hatırlama

Medineweb 17 Mayıs 2014 15:20

Cevap: İslâm Ahlâkında Faziletler
 
Cesaret
Üstünlük sağlama güdüsünden kaynaklanan bir erdemdir. Çoğu zaman bu
güdüye öfke gücü denmektedir. Bu güçten kaynaklanan erdeme ise cesaret
denilmektedir. Öfke gücünün fazla olması halinde kişi saldırgan; eksik
olması durumunda ise korkak olacaktır. Gazap/öfke gücünün yeterli derecede
orta durumda olması ise cesareti doğuracaktır. Bu erdem olmadığı zaman
adaletin gerçekleşmesi mümkün değildir. Mesela Kindî’ye göre, cesaret,
yapılması gerekeni yapmak ve ortadan kalkması gerekeni de önlemek için her
türlü riski göze alabilmektir. Diğer erdemlerde olduğu gibi cesaret faziletine
dahil olan erdemleri de görmemiz gerekir:

Cesaret Erdeminin Kapsamına Giren Erdemler
a) Olgun nefs
b) Olayları cesur karşılama
c) Yüksek gayret
d) Sebat
e) Yumuşak huyluluk
f) Ölçülü olmak
g) Yüreklilik
h) Dayanıklılık, katlanmak
i) Tevazu
j) Onur duygusu
k) Yufka yüreklilik (Rikkat)

Medineweb 17 Mayıs 2014 15:21

Cevap: İslâm Ahlâkında Faziletler
 
İffet
Bedenin korunması ve geliştirilmesi için gerekli olan şeyleri sağlama,
gereksiz olanlara da ilgisiz kalma erdemidir. Bu erdem, şehvet güdüsüne
bağlıdır. Fazlalığında günahkârlık, azlığında ise şehvet eksikliği olmaktadır.
İffet faziletine dahil olan erdemler ise şunlardır:

İffet faziletinin kapsamına giren erdemler:
a) Hayâ
b) Merhamet
c) Yumuşaklık
d) Nefsin güzel ahlâkla donanmaya rağbet etmesi
e) Uyumlu ve geçimli olmak
f) Arzuları dizginlemek
g) Sabır
h) Kötülük sebeplerine karşı dirençli olmak
i) Musibet ve belaya karşı sabır
j) Kanaat
k) Vakar
l) Fedakârlık etmek
m) Cömertlik
n) Kerem

Medineweb 17 Mayıs 2014 15:23

Cevap: İslâm Ahlâkında Faziletler
 
Adalet Erdemine Dâhil Olan Erdemler:
a) Sadâkat
b) Ülfet (uzlaşma, kaynaşma)
c) Vefâ
d) Şefkat
e) Yakınlarıyla ilgilenmek,
f) Mükâfat
g) Müşterek işlerde insaf ve itidal üzerine davranmak
h) Herkese karşı dürüst davranmak
i) Yakın ve dostlarının sevgisini kazanmak
j) Teslim (her şeyi ile ilâhî iradeye dayanmak)
k) Tevekkül
l) İbâdet

Medineweb 17 Mayıs 2014 15:34

Cevap: İslâm Ahlâkında Faziletler
 
Çirkin Ahlâk ya da Reziletler
İslâm ahlâkçıları erdemlerden yola çıkarak reziletleri açıklar, bunun dışında
ayrı bir rezilet tarifi vermez. Kınalızâde ve Tusi gibi İslâm ahlâkçılarında da
bu yaklaşım, aslında kendilerinden önceki ahlâk düşünürlerinin yaklaşımı
olup onlara ulaşan gelenekten miras alınmış ve genel olarak farklılıklarla
birlikte bu görüşler sürdürülmüştür.
Nitekim Kınalızâde’de diğerlerinde olduğu üzere iki çeşit rezilet kavramı
karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan biri reziletlerin erdemlerin zıddı olması,
diğeri de itidal olan orta derecenin erdem, bunun ifrat ve tefritinin rezilet
olmasıdır. Ancak düşünürümüz bu ikisini ustalıkla birleştirmeyi başarmıştır.
Dört temel erdemin azlığı veya fazlalığı da rezilet olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Temel Erdemler/ Fazlalık ve Azlıkları
TEMEL
ERDEMLER -----------AŞIRISI -----------------AZLIĞI
Hikmet ---------------Kurnazlık---------------- Ahmaklık
Adalet --- ---
İffet -----------------Günahkârlık-------------- Şehvet Azlığı
Cesaret ---------------Saldırganlık-------------- Korkaklık







Temel erdemlerin bağlı bulunduğu güçleri faziletler bahsinde ifade
etmiştik. Kısaca özellikle temel reziletler açısından anımsayacak olursak:
1. Nazari Güç orta/itidal durumunda olmadığında: Cehalet
2. Amelî Güç orta/itidal durumunda olmadığında: Zulüm
3. Gazap Gücü orta/itidal durumunda olmadığında: Korkaklık
4. Şehvet Gücü orta/itidal durumunda olmadığında: Ölçüsüzlük

nobetray 02Haziran 2014 12:23

Cevap: İslâm Ahlâkında Faziletler/Reziletler
 
Hocam çok güzel yazmışsınız elinize sağlık fakat bir ayrıntıyı belirtmek gerekiyor. Nazari akılda ifrat ve tefrit durumu geçerli değildir. Kesin ve ilahi bilgiye ne kadar ulaşılırsa o kadar iyidir. Dolayısıyla itidal durumu ameli akıl için geçerlidir.

Nitekim İbn Sina şöyle diyor:

Hikmet erdemi ki, iffet ve şecaatin üçüncüsüdür, nazari hikmet kastedilmez. Çünkü onda ortada olmak kesinlikle aranmaz. Aksine onunla dünyevi fiiller ve tasarruflardaki ameli hikmet kastedilir. İnsanın kendisi için istediği şeylerin zıtlarının dostlarına ulaşmasına sebep olacak veya kendisini başka erdemleri kazanmaktan alıkoyacak derecede bunların tarifinde derinlemesine düşünmesi cerbezedir.

Esma_Nur 18 Mart 2016 19:23

Cevap: İslâm Ahlâkında Faziletler/Reziletler
 
Bütün iş ve davranışlarımızda orta yolu tutmak fazilet sayılır. Faziletlerin de esasını teşkil eden huylarda aşırılık (ifrat) ve bunlardan yoksunluk (tefrit) rezilet sayılmıştır. Rezilete düşmüş olan insanlar arasında anlaşmazlık ve çatışma esas iken, fazilet sahibi insanlar arasında daima anlaşma, dostluk ve uyum görülür.

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


SAAT: 10:08

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306