Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   İslam/Dinler/Mezhepler (https://www.forum.medineweb.net/219-islam-dinler-mezhepler)
-   -   Müslümanlarda Mezhep Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL (https://www.forum.medineweb.net/islam-dinler-mezhepler/17630-muslumanlarda-mezhep-paradoksu-mmetin-adiguzel.html)

KARAKÖSE 03Haziran 2010 22:07

Müslümanlarda Mezhep Paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL
 

İslam bir öğretidir. Öğretiler hayatın bazı yönleri üzerinde ağırlıkla durmakla beraber hayatın tümünü kapsayacak nitelikte olurlar. Öğretiler matematik gibi oldubitti kaidelere tabii değildirler, insanlara düşünsel derinlik kazandırmak ve hayatı dar kalıplara hapsetmemek için bir manevra alanına sahiptirler. Matematikte formüller sabittir, veriler belli formüllere tabi tutulur ve beklenen sonuçlar elde edilir. Örneğin toplama işleminin nasıl bir formül ile yapılacağında insanların tümü hemfikirdir. Ancak sosyoloji, psikoloji, teoloji gibi sosyal ve kişisel yapı ile alakalı bilimlerde izlenen formül herkes tarafından kabul edilmeyebilir.

Her öğretide bir öz vardır. İslam öğretisinin özü tevhittir. Ahlak ve eminlik gibi değerler tevhit düşüncesinin etrafını sararlar. Dairenin dışına doğru halka halka öğretinin diğer değerleri basamaklanır.

İslam dairesinin orijinine doğru yolculuk yapmaya başlayan her mümin, farklı bir noktadan yola çıkabilir ve farklı yollarda yürüyerek öze ulaşmaya çalışabilir. Her şahsın aşina olduğu yol kendi yürüdüğü yoldur. İşte öğretinin içinde oluşan tartışmalar bu aşinalıktan doğmaktadır.

En bilinen yol yürünmüş olan yoldur ve en doğru yol bilinen yoldur şeklinde bir inanış vardır. Oysa bu inanç kişinin sadece kendisini bağlayan bir inançtır. İkinci bir şahsa en doğru yol olarak sunulamaz ve diretilemez.

Diğer öğretilerin dünyasında olduğu gibi İslam dünyasında da öze giden en doğru yol hangisidir sorusu alimleri farklı güzergahlar betimlemeye itmiştir. Her alim hakim olduğu yolu tebliğ etmiş ve diğer yollarda gördüğü yada sandığı çatlakları dile getirmiştir. Bu durum halk tabakasına anlamsız tartışmalar olarak yansımıştır. Halktan her bir kitle kendi önderi olarak kabul ettiği İslam düşünürünün hayata bakış açısını, tebliğ metodunu bir diğer kitleye dayatmaya çalışmıştır. Bu eğilim 1000 yıl önceki alimleri takip eden Müslümanlarda olduğu gibi günümüz alimlerini takip eden Müslümanlarda da mevcuttur.

İslam dar kalıplar içinde yaşayan bir öğreti değildir. İttikadi ve ameli alanda farklı alimlerin farklı düşünceleri her zaman var olmuştur ve var olması da doğru olandır.

Örneğin İslami düşünüş dünyasında ittikadi alanda meşşai, işraki, kelam ve irfani okullar kurulmuştur. Kelam kendi içinde mutezile, eşari, maturidi gibi alt kollara, İrfan(tasavvuf) kendi içinde farklı tarikatlara ayrılmıştır.

Bu okullara baktığımızda;
Meşşailer: Sadece akıl yolu ile hakikate varılacağını düşünürler.(İbni sina, farabi, ibni rüşd…)
İşrakiler :Akıl ile birlikte ahlak gibi etkenlerle temizlenmek yolu ile hakikate varılacağını düşünürler.(Maktül Şahabettin Sühreverdi, Şehrizari….vd.)
Kelam : meşşai ve işrakiler felsefi bir düşünceye sahipken, yani tartışmaya başlamadan önce tartıştıkları konunun nasıl sonuçlanacağı hakkında belli bir ön düşünceleri yokken kelam da sonuç belirlenmiştir ve ona ulaşılmaya çalışılır. Kelamın alt kollarında akıl nakil, insan iradesi gibi ayırıcı tartışma konuları oluşur. Kimi kelam okulu aklı çok önemserken kimi kelam okulu nakli önemser. (Eşari, Maturidi, Vasıl bin Ata, Cahız, İbrahim Nazzam, Zemahşeri…vd.)
İrfan: Tasavvuf ehli İslam düşünürleri akıl ile bir yere varılamayacağını, asl olan şeyin kalp olduğunu söylerler. Sezgi ile Allaha ulaşılacağı, hatta onda yok olunabileceği düşüncesindedirler.(Muhyittin ibni Arabi, Mevlana Celalettin rumi, Abdulkadir Geylani, Beyazidi Bestami, Cüneydi Bağdadi, Marufi Kerhi, Sırrı Sekati….vd.)

İrfan okulunda eğitim görmüş biri ile Kelam okulunda eğitim görmüş birinin her konuda uyuşmasını bekleyemezsiniz. Oysa her ikisinin de varmak istediği yer aynıdır, her ikisinin de inançları aynıdır. Ancak yürümek istedikleri güzergâhlar farklıdır.

İslam mezheplerinde ulaşılmak istenen sonuç aynıdır, farklı olan sadece kullanılan formüllerdir.
Müslüman kendi mezhebinin düşüncesini yegane hakikatmiş gibi sunamaz. Böyle bir hatanın içine düşmemesi için İslami düşünce dünyasında kurulan okulları, bu okulların yetiştirdiği alimleri, bu alimlerin hayata bakış açılarını öğrenmek zorundadır. Aksi taktirde kendi mezhebinden olmayanları bilinçsizce gayrimüslim olarak nitelendirecektir.

Bir insanı sadece sizin yürüdüğünüz kaldırımda yürümüyor diye mahkum edemezsiniz, kötüleyemezsiniz. Müslümanların farklı kaldırımlarda yürümeyi farklı inançlar tebliğ etmek ile eş görmeleri, islamda iç çatışmaların çıkmasına sebep olmuştur.
Müslümanlar mezhep kavramını idrak edebildiklerini iddia edip dururlar. Ancak zaman gösterdi ki, müslümanlar mezhebin ne olduğu hakkında bilgiye sahip değiller.
KARAKÖSE

Medine-web 10 Ocak 2011 20:06

Cevap: Müslümanlarda Mezhep Paradoksu
 
Müslümanlara düşen mezhepçilik değil beğendiği mezhepleri taklit etmektir.

Müslümanlara düşen,Şeyhçilik,tarikatçılık,holigancılık değil,tüm müslümanları kardeş bilip Allah için

sever ama,kendi tarikatına da uyar.

Müslümanlara düşen,Alimleri,mürşitleri,tarikatleri,mezhepleri savaştırmak değil,Alimlerin hak ve

hukukuna riayet etmek,kurana ters olmayan tüm doğrularını kabullenmektir.

Müslümanlara düşen,ırkları,renkleri,nesepleri,meşrepleri savaştırmak,yarıştırmak,birbirlerini

boğazlatmak değil,bunları Allahın ayetlerinden bilip,üst kimlik kardeşlikte birleşmeleridir..


SAAT: 05:07

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320