Kadınlarla ilgili Irak Dünya Mahkemesine katılan işgalin şahitlerince yapılan konuşma
 

Kadınların kalbiyle dünyaya bakın Aşağıdaki alıntılar geçtiğimiz Haziran ayı içerisinde İstanbul'da gerçekleşen Irak Dünya Mahkemesine katılan işgalin şahitlerince yapılan konuşmalardan Her biri birer ibret vesikası olaylardan sadece bir kısım Iraklı gazeteci-yazar Hana İbrahim: Kadınların kalbiyle dünyaya bakın, çünkü kadının kalbi insanlığı kuşatır diyor Fuhuşun arttığını, herkesin birer dilenci haline geldiğini söylüyor "İçimizi burkan esas konu, aileye bakan kimsenin ölmesi nedeniyle gelir kaynağı tamamen yok olan kadın Bu kadın ne yapacak? Resmi yerlere başvuru yapamıyor, çünkü tutuklanmaktan korkuyor İhtimal ki bir tutuklunun ya da öldürülmüş bir askerin karısıdır ve başvurursa kendisi de tutuklanır"
Eman Khammas: Tüm şehirlerin ayrımsız bombardımana tutulduğunu, evlerin içindeki insanlarla birlikte havaya uçurulduğunu, insanların yaralı bir şekilde enkaz altında kaldığını ve kimsenin yardıma gidemediğini anlatıyor Askerlerin ev ev dolaşıp tek tek insanları avladıklarını belirtiyor: "Sadece genç erkekleri değil, bir asker altmışını geçmiş bir kadına ateş açıp, üç yaşındaki bir çocuğun beynine silah sıkmıştır Dullardan oluşan bir ordu var Baskınlarda erkekleri kadınları ayırıp, erkekleri bombalıyorlar"
ABD Hava Kuvvetlerinde asker olan ve Irak'ta yaptıklarından utandığı için askerlikten ayrılan Tim Goodrich: ABD toplumunun şiddetle yetiştiğini, işsizlerin orduya rağbet ettiğini, ordu içi eğitimde sürekli insan vücutlarının hedef gösterildiğini, en önemli görevin öldürmek olduğunu anlatıyor Cehalet ve ırkçılığın tüm ordu da yaygın olduğu ve İslâm'a karşı önyargılı olduklarını söylüyor "Bir şeyleri sorguladığınızda ordu içerisinde komünist olarak adlandırılırsınız, ben de bunu yaşadım Kuveyt'te beklerken petrol alanlarını askerlerin nasıl tanıyacaklarının eğitimi verildi Ama müzelerin eğitimi verilmedi 19 Mart 2003'ten önce bombardıman başladı İletişimle ilgili bölgeye özel eğitim verilmedi Dur ne demektir? El işaretleri neyi anlatır? Bunu bilmiyorduk Çok fazla masum insan öldü"
Irak'ın bombalanmasının 19 Mart 2003'ten çok önce başladığını söyleyen Goodrich: "Ben görev yaptığım süre boyunca duyduğum 'Bütün Ortadoğu'yu bombalamamız lazım' cümlesi için her seferinde bir dolar alsaydım bugün zengin olurdum" diyor
Bir avukat olan Amal Sawadi'nin anlattıkları ise rutinleşmiş pek çok aşağılık işkence türlerinden birkaçı "Ebu Gureyb dışında ismi duyulmamış cezaevlerinde kadınlar tutuluyor Üç ay önce bir kadın tecavüz nedeniyle bana geldi 10 yaşındaki çocuklar babalarına destek olduğu için tutuluyor Çocuk-yaşlı, adi- suçlu veya diğerleri hepsi aynı yerde tutuluyor 'Adi suçluların suçlarının devamı isteniyor' Din adamları tutuklanıyor Çok saygın din adamlarına utanç verici davranıyorlar Sarıklarını yere atıp, sakallarından tutup halkın içinde sürüklüyorlar" diyor
El Cezire sorumlusu Faddıl el Bedrani: 600 bin nüfuslu kentten geriye 150 bin kişinin kaldığını, kentte iki soykırıma şahit olduğunu, birincisinde 618 sivilin öldürüldüğünü 260'ının çocuk olduğunu belirtiyor "Amerikalılar Felluce'yi askeri bölge olarak kabul ettiler ve buradaki herkesi hedef bellediler" Benim size anlattıklarım ve görünenler sadece Irakta yaşananların bir kısmıydı Felluce toplu cezaydı Sanki herkes suç işlemişti Bombardımanda şehir geceleri gündüz gibi aydınlıktı Felluce'de kullanılan silahlar yasak silahlardı Hardal gazı atmışlardı Kokusu elmaya benziyordu Koklayanlar bir saat içinde ölüyordu Kadınların örtüleri açıldı, işkenceler yapıldı, tecavüz edildi El-Kaim 7 günlük bir operasyondur Felluce'de uygulananlar aynen orada uygulandı Sonra birdenbire durduruldu Irak'ın pek çok yerinde evlerin bahçeleri toplu mezardır" Anlatılanlar arasında Felluce'de altı gün içinde 72 kadının kafalarına kurşun sıkılarak öldürüldüğünü Hatta kafasına kurşun sıkılmış bebekler olduğunu, ölen çocukların çoğunun korkudan öldüğü ve daha insan yüreğinin kaldırmayacağı türlü türlü vahşet öyküsü yer alıyor Ben bu kadarını verebiliyorum Bu anlatılanlar belki bir dizi yazı halinde bir tek satırı atlanmadan verilmeli Belki bir kitap yapılmalı Nasıl olursa olsun ama bir şekilde kayıtlara geçmeli ve daha çok insana ulaşmalı

Demet Tezcan