Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   İslamda Kadın ve Erkek (https://www.forum.medineweb.net/191-islamda-kadin-ve-erkek)
-   -   ...Çıplaklık Bir Kültür Değildir!! (https://www.forum.medineweb.net/islamda-kadin-ve-erkek/25346-ciplaklik-bir-kultur-degildir.html)

Nesli_Nur 05 Nisan 2013 22:45

...Çıplaklık Bir Kültür Değildir!!
 
Anne’ adayı kadını, anonimleştirmek

Çıplaklığı, bir kültür olarak lanse ettiğinizde gömleğin, ilk düğmesini yanlış iliklemiş olursunuz ki; ondan sonraki düğmelerin yanlışlığından şikâyet etme hakkınız olmaz.


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bütün çıplaklığıyla konunun altını, kalın hatlarla çizelim ve üzerine basa basa vurgulayalım ki; “Çıplaklık bir kültür değildir!” Batı dışı dünyada çıplaklık, bir kültür gibi cilalanıp pazarlansa da aslında bütün mesele, kültürel çıplaklıktan başka bir şey değildir.

Kültür dediğimizde aklımıza müzik, sanat, mimari, edebiyat ve folklor gibi üretilmiş değerler gelir. Herhangi bir değer katmadan, sadece üzerindekileri çıkarmakla bir kültür üretilemez...

Değer tanımazlığın bir kültür gibi, bir yaşam biçimi gibi sunulması, kadını da erkeği de kendi tahtından indirip alçaklardan daha alçakta bir yere düşürmektir.

Her kavramı kendi yerine oturtmadan, her bir insana fıtratınca değer vermeden, insanları huzur ve barış içinde bir arada, yan yana yaşatma şansınız yoktur. Kadın kendi yerinde, erkek kendi yerinde durmalı. Bu dengeyi bozarsanız, dağılan parçaları bir araya getirmeniz imkânsızlaşır.

Çıplaklık dediğimizde, zihnimizde kadın çıplaklığı canlansa da sadece kadınları ilgilendiren bir mevzu da değildir. Mahremiyet, hem kadını hem erkeği ilgilendiren bir olgudur. Erkek için “göbekle diz arasını” mahrem kabul eden bir ölçüyü, hayatımızda uygulamak ve bu noktada hassas olmak, hepimizin boynuna asılmış bir sorumluluktur. Kadınların mahremiyete dikkat etmeleri gerektiğini ısrarla vurgulayan pek çok erkeğin, kendileri söz konusu olduğunda gevşek davranmaları, kendi içlerinde ciddi bir çelişki olarak önümüzde durmaktadır. Birde bu açıdan bakmakta fayda yok mu sizce de?

Bu noktada, çeşitli vesilelerle çıplaklığın özendirilmesi de kadını bir anlamda anonimleştirmiyor mu? Milli ve manevi değerlerden kopan kadınların, neredeyse “toplumun ortak malı” haline dönüşmesi, hem ideal aile yapısını çatlatmakta hem kadının hem de erkeğin psikolojisini olumsuz etkilemektedir.

Hayâ soylu kadınların süsüdür

İlk bakışta, ortama uyum sağlama adına, bir takım gayri ahlaki diye gördüğümüz şeyleri, normalleştirmek gerek gibi görünse de işin aslı hiçte öyle değildir. Dinimizin gereği olarak, sosyal yapımızın bize biçtiği bir rol vardır ve biz bu rollere uygun tavır almak durumundayız.

Kadını dış etkiler karşısında koruma altına alan, edep ve hayâ duygusundan başka bir şey değildir. Hayâ, edep ve namus gibi kavramlar, soylu kadınların süsü ve ziynetidir. Ruhunu hayâ elbisesiyle taçlandırmış soylu hanımefendilerin örneğini, şu şekilde ifadelendirebiliriz. Bir gazete kâğıdı ve bir mektup örneği, bize bu noktada bir fikir verebilir şöyle ki; gazete kâğıdı herkesin okuması için yazılmıştır ve elden ele dolaşır. Gün sonunda eskir ve yeni gazete çıkınca eskisini okumanın bir anlamı kalmaz. Eski gazetelerse ya ayaklar altında kalır ya kese kâğıdı olarak kullanılır.

Mektup ise isme yazılmış olduğundan, sadece gönderilen adresteki şahsın okumasına müsaade edilmiştir. Bir şahsa gönderilmiş bir mektubun başkası tarafından okunması, adab-ı muaşerete aykırı kabul edilmiştir. Özetle, gazete kâğıdı umuma açık olup herkesin okumasında herhangi bir sakınca yoktur, mektup ise şahsa tahsis edilmiştir ve başkalarının okuması asla hoş karşılanmamıştır.

Hayâ elbisesini giymiş hanım efendilerin, her zaman en değerli mektuplar gibi en özel olacağını, aksi halde gazete kâğıdı gibi elden ele ve gözden göze dolaşan kadınlarınsa ayaklar altında gezmekten şikâyet etme haklarının olmadığı, yoruma mahal bırakmayacak şekilde ortadadır.

Kadının, hayâ ve namus mecburiyeti

Bize göre kadınların, hayâ ve namusu, hayatlarının önemli bir yerine oturtmaları bir mecburiyettir. Bunu da erkek kıskançlığını, tatmin etmiş olmak için söylemiş değiliz. Bilakis, kendine saygısı olan her kadının, bu ölçülere dikkat edeceğinden ve dikkat etmesi gerektiğinden, kesinlikle hiç bir şüphemiz yoktur. Kendisine saygısı olmayan hiç kimseye de zorla bir yaşam biçimi dayatmak gibi bir hak ve sorumluluğumuz da yoktur.

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Hayâ ölçüleri, insanın önce kendi içinde olacak bir hassasiyettir. Mahalle baskıları kurarak kimseye hayâ duygusu monte etme imkânı olmadığı gibi, başkalarının da kendi değer yargılarını muhafaza etmek isteyen insanlara, kendilerine benzemeleri noktasında psikolojik baskı kurmak gibi bir hakkı yoktur, değil mi?

Bize düşen de kendi doğrularımızı, yoruma mahal bırakmayacak şekilde insanların önüne sunmaktır. Bu noktada yapılacak şey, bilinçlenme çalışmalarına hız vermektir. Elinde imkân olan herkes, bu sorumluluğun altına girmiştir. Müslüman olarak bizim hedef kitlemiz, hem ümmet-i icabet, hem de ümmet-i davettir (Hem müslüman olanlar hem de müslüman olmayanlar).

Böyle gelmiş olsa da bu böyle gitmemelidir. Hiçbir koyunun kendi bacağından asılmasına izin vermemeliyiz!

Unutmayalım ki, gözden çıkaracak hiç kimsemiz yoktur. Her konuda olduğu gibi çıplaklık konusunda da işin gerçeğini konuşmak isteyenleri marjinalleştiren bir hava hâkim bu ülkede...

Bu böyle olsa da müslümanları uyarma sorumluluğunda olan bizler, işin doğrusunu söylemekten geri durmamalıyız.


UMUT BULUT

kübra-y 05 Nisan 2013 22:58

Cevap: ...Çıplaklık Bir Kültür Değildir!!
 
Bize göre kadınların, hayâ ve namusu, hayatlarının önemli bir yerine oturtmaları bir mecburiyettir.evet000

Dur_Hele 06 Nisan 2013 02:29

Cevap: ...Çıplaklık Bir Kültür Değildir!!
 
kültürdür efendim.
çıplaklıkda kültürdür namussuzlukda teşhircilikde.
sokak fahişelerinin adı hayat kadını(!) olmuşsa.(eşinizde hayat yoktur bunu aşılıyorlar)
porno filimleri olan bir kadını akil kadın diye bize yutturuluyorsa.
edep iffet namus kalesi(!)yeşilçam guruhunu bize sanatçı olarak dayatılıyorsa.
başörtüsü gördüğünde kırmızı görmüş boğa gibi kuduranlar var ise.
kültürdür efendim hemde bal gibi kültürdür.
ama ebu cehil kültürü desek ebu cehile hakarettir.çünkü o onurlu namuslu davasının eri bir kafirdi.


SAAT: 20:50

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306