![]() |
Kadının Yeri Evidir! Kadının Yeri Evidir! “Evlerinizde oturun…” ayetini daha bir başka severim nedense. Bu ayeti okudukça kendimi Rabbimden imtiyazlı sayarım. Bana özel inmiş sanki, beni alıp namütenahi bir yere koymuş. Narin bir kelebek, kırılgan bir gelincik çiçeğiymişim gibi hissederim kendimi… Çok değerliymişim, nadideymişim, zümrütmü, elmas mı desem, ama çok değerli bir mücevhermişim, istiridyenin en gizli yerindeki zarif bir inciymişim gibi… Ortada olmasın, hemen ulaşılamasın, kolayca bulunulamasın der gibi… Güven dolar, huzur dolar içim, yaslandığım koca bir dağı arkamda hisseder her seferinde güçlenirim, şımarırım hatta… Evlerinizde oturun,evler ki en güvenli barınaklardır. Özgürlüğün en dorukta yaşanabileceği mekanlardır evler. Ev kadına saray, kadın eve sultandır. Evsiz kadın savunmasız, kadınsız ev yalnızdır. Evsizleşen kadınlar, kadınsızlaşan evler toplumların en büyük yarasıdır… “Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın…”(Ahzab/33) İyiki bunları sen söylüyorsun Rabbim. Eğer ben söyleseydim örümcek kafalı, yobaz, gerici, çağdışı olarak yaftalanacaktım. Şükür ki sen söylüyorsun, kulun Sana kurban olsun… Oysa nice zamandır dışarda olmayan, evinde oturan, çocuk doğuran kadınların adı cahil oldu. İllede dışarı çıkmalı kadın,bütün kapılar sokağa açılmalı, az çocuk doğurmalı, ekonomik özgürlüğü (!) elinde olmalı, kocaya asla güvenmemeli, ya bırakırsa, terk ederse, ölürse, boşanırsan ya…diyerek kadın hep tetikte bekletilmeli… Artık kadınlar pek az oturuyor evlerinde. Kadınlar eve hasret, evler kadınlara… Parasını kendi kazanıyor kadın. Muhtaç olmuyor erkeğine de (!)… Sabahın ayazında düşüyor yollara, çocuğu bakıcıya yada kreşe bırakıyor. Canhıraş çalışıyor kadın, dişini tırnağına takıyor, bence biraz da erkekleşiyor kadın… Dışarda eksiksiz yapmalı işini, kılığı kıyafeti en iyisinden olmalı, patron kızmamalı, şef memnun olmalı işinden… Evine zamanında varıp sabahtan eksik kalan işleri tamamlamalı..kurulmuş bir saat gibi tıkır tıkır çalışmalı, asla parça kırmamalı… Binde bir, sabah vakti dışarı çıkacak olsam duraklarda otobüs bekleyen, soğukta tir tir titreyen kadınlara bakar kalırım. Çok mu muhtaç, çok mu zor durumdadır? O saatte o kadınları sıcak yuvalarından dışarı çıkaran nedir? Bir kadını haftanın 5 günü yılın en az 10 ayı çalışmaya mecbur eden hangi haldir? At yarışına sokar gibi çalıştırdığımız,sınavlara hazırladığımız kızlarımız hangi ideallerin,hangi hayallerin kurbanıdır?Kızının sınavı kötü geçti diye ağlayan anne hangi modern baskıcının oyuncağıdır? Evlerinizde oturun ayeti bugün birçok müslüman kadının dahi okumak,hatırlamak istemediği bir ayettir. “Cahiliye kadınları gibi açılıp saçılmayın” emrine muhalif, evde oturmayı cehalet, çalıştığı işyerinde başını açmayı modernlik, özgürlük diye tanımlayan bir garip fikir karmaşası… ********************* Ne kadar paraya ihtiyaç duyduğunuz, gerçek ihtiyaçlarınızın ne olduğuna bağlı… Ya lüx bir yaşam için zor ve stressli bir çalışma hayatını tercih edeceksiniz. Ya da evinizde rahat oturup orta halli bir yaşamı seçeceksiniz. Derdiniz kariyerse, yükselip önemli (!) bir yere gelmekse eviniz size sadece bir otel olur. Eğer tek maaşla geçinirim. Orta halli yaşarım, lüx istemem, evim 10 yıl sonrada olsa olur, arabam daha vasat da olabilir, evimde otururum, çocuğumu da kimselere bırakmam kendim bakarım, eğitirim derseniz eviniz size saray olur. Çalışan kız arıyorum,çift maaşlı olsunlar diyen kaynana adayı teyzeleri gördükçe,birileri tarafından bankamatik gözüyle bakılan kızlara daha da bir acıyorum. Hele banka kartı kocasının elinde olan, ayda ne kadar maaş aldığını bile bilmeyen, gündüz dışarı işleri,akşam ev işleriyle ömür geçiren kadınların hali içler acısı… Modern köleliğin adına ekonomik özgürlük diyorlar… Zulmü süsleyip püsleyip kadına olmazsa olmaz gibi gösteriyorlar. Kadının fıtratına ters olan, bedenine ağır gelen işi yapmayanları aşağılıyor, kınıyorlar… Evlerinizde oturun, çünkü kadın en çok evine yakışır.Evlerinizde oturun, zira kadın hassastır, kadın naiftir, çabuk incinir, çabuk kırılır, kolay hırpalanır kadın. En iyi Rabbi tanır onu. En çok Rabbi anlar halinden… Uygun şartlarda okuyabilmeli, çalışabilmeli kadın. Ama dünyası için ahiretini harcamaya zorlanmamalı, bir erkek gibi çalışmamalı bir ömrü kaplayan dağlarca yükü, onlarca görevi üstlenmemeli. Mecburiyeti olmadığı halde hergün ardından ağlayan bir evlat bırakmamalı kadın. Hem kariyer yapıp, hem iyi bir iş kadını, hem iyi bir anne olmak şüphesiz bir ütopya… Her işte usta olunmuyor maalesef. Her işte çırak olarak kalmakta yakışmıyor kadına. Madem Rabbi kimselere yakıştırmadığı görevi kadına layık görmüş, madem uçsuz bucaksız cenneti annelerin ayaklarının altına sermiş; Bundan daha fazlasını istemek niye? “Bir kadın ayrılınca evinden, Evler ağlar kadınların ardından Bir çocuğun gözleri uzaklara mıhlanır Anne dönene değin sevmeler öksüz kalır Bir kadın ayrılınca evinden Evler ağlar usul usul derinden…” Cahide Sultan |
Cevap: Kadının Yeri Evidir! Bayan,bayan ihtiyacı oldugu heryerde olması gerekir fikrine sahibim kardeşim.. |
Cevap: Kadının Yeri Evidir! çift maaş ya da tek maaş önemli değil önemli olan parayı düzgün kullanabilmekde bazen çift maaşlı kişiler borcun içinde olabiliyor bazen de tek maaşlı kişiler ev sahibi olabiliyor önemli olan müsrif olmamak kanaatkar olmak kadın da okumalı kendini geliştirmeli ama edep çerçevesinden çıkmadan |
Cevap: Kadının Yeri Evidir! İsterse 5 maaş olsun Rabbimin elini çektiği parada bereket yoktur! |
Cevap: Kadının Yeri Evidir! ben kadınların çalışma ortamları düzgün olduktan sonra kesinlıkle çalışmalarına karşı değilim haa eğer bugün ya eşim benı boşarsa ya aldatırsa ya ölürse gbi kaygılardan kadınların çalışmaya merak saldığı düşünülüyorsa ki bence buda doğru değil, eğer doğruysada bunun sebebı yine kadınları böyle düşünmeye iten erkeklerdir... yani bence tüm mesele eve üçkuruş fazla para götürmek değil.. Keşke toplum olarak bugun kadınlar boyle olmalı şöyle yapmalı bunu yapıp bunu yapmamlı diyeceğimize birazda erkeklerın üzerine gitsek biraz da onların nasıl olması konusunda konuşsak.. |
Cevap: Kadının Yeri Evidir! Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Rabbinden İmtiyazlı Kadın/Ahzab 33 “Evlerinizde oturun…” ayetini daha bir başka severim nedense. Bu ayeti okudukça kendimi Rabbimden imtiyazlı sayarım. Beni alıp namütenahi bir yere koymuş. Narin bir kelebek, kırılgan bir gelincik çiçeğiymişim gibi hissederim kendimi… Çok değerliymişim, nadideymişim, zümrüt mü, elmas mı desem, ama çok değerli bir mücevhermişim, istiridyenin en gizli yerindeki zarif bir inciymişim gibi… Evlerinizde oturun, evler ki en emniyetli barınaklardır. Hürriyetin en dorukta yaşanabileceği mekanlardır evler. Ev kadına saray, kadın eve sultandır. Evsiz kadın savunmasız, kadınsız ev yalnızdır. Evsizleşen kadınlar, kadınsızlaşan evler toplumların en büyük yarasıdır… Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın…”(Ahzab/33)📚 Evet nice zamandır dışarda olmayan, evinde oturan, çocuk doğuran kadınların adı cahil oldu. İllede dışarı çıkmalı kadın,bütün kapılar sokağa açılmalı, az çocuk doğurmalı, ekonomik özgürlüğü (!) elinde olmalı, kocaya asla güvenmemeli,* Ya bırakırsa, Ya terk ederse,* Ya ölürse, Ya boşanırsa YÂ…diyerek kadın hep tetikte bekletildi Artık kadınlar pek az oturuyor evlerinde. Kadınlar eve hasret, evler kadınlara hasret. Parasını kendi kazanıyor kadın. Muhtaç olmuyor erkeğine de (!)… Sabahın ayazında düşüyor yollara, çocuğu bakıcıya yada kreşe bırakıyor.* Kadın, dişini tırnağına takıyor, yâni biraz da erkekleşiyor kadın… Duraklarda otobüs bekleyen, soğukta tir tir titreyen kadınlar. Çok mu muhtaç, çok mu zor durumdadır? O saatte o kadınları sıcak yuvalarından dışarı çıkaran nedir? Bir kadını haftanın 5 günü yılın en az 10 ayı çalışmaya mecbur eden hangi haldir? At yarışına sokar gibi çalıştırdığımız, sınavlara hazırladığımız kızlarımız hangi ideallerin, hangi hayallerin kurbanıdır? Kızının sınavı kötü geçti diye ağlayan anne hangi modern baskıcının oyuncağıdır? “Evlerinizde oturun” ayeti bugün birçok müslüman kadının dahi okumak, hatırlamak istemediği bir ayettir.“Cahiliye kadınları gibi açılıp saçılmayın” emrine muhalif, evde oturmayı cehalet, çalıştığı işyerinde açılmayı modernlik, özgürlük diye tanımlayan bir garip fikir karmaşası Ne kadar paraya ihtiyaç duyduğunuz, gerçek ihtiyaçlarınızın ne olduğuna bağlı… ° Ya lüks bir hayat için zor ve stressli bir çalışma hayatını tercih edeceksiniz. Ya da evinizde rahat oturup orta halli bir yaşamı seçeceksiniz. Derdiniz kariyerse, yükselip önemli (!) bir yere gelmekse eviniz size sadece bir OTEL olur. Eğer tek maaşla geçinirim. Orta halli yaşarım, lüks istemem, evim 10 yıl sonrada olsa olur, arabam daha vasat da olabilir, evimde otururum, çocuğumu da kimselere bırakmam kendim bakarım, eğitirim derseniz eviniz size saray olur. ÇALISAN KIZ arıyorum, çift maaşlı olsunlar diyen kaynana adayı teyzeleri gördükçe, birileri tarafından BANKAMATIK gözüyle bakılan kızlara daha da bir acıyorum. Hele banka kartı kocasının elinde olan, ayda ne kadar maaş aldığını bile bilmeyen, gündüz dışarı işleri, akşam ev işleriyle ömür geçiren kadınların hali içler acısı… Modern köleliğin adına ekonomik özgürlük diyorlar… Zulmü süsleyip püsleyip kadına olmazsa olmaz gibi gösteriyorlar. Kadının fıtratına ters olan, bedenine ağır gelen işi yapmayanları aşağılıyor, kınıyorlar… “Evlerinizde oturun”, çünkü kadın en çok evine yakışır. Evlerinizde oturun,* zira kadın hassastır,* kadın naziktir,* çabuk incinir,* çabuk kırılır, kolay hırpalanır kadın.* En iyi Rabbi tanır onu. En çok Rabbi bilir kadının halini… Mecburiyeti olmadığı halde hergün ardından ağlayan bir evlat bırakmamalı kadın. Hem kariyer yapıp, hem iyi bir iş kadını,* hem iyi bir anne olmak şüphesiz bir ütopya… Madem Rabbi kimselere yakıştırmadığı görevi kadına layık görmüş, madem uçsuz bucaksız cenneti annelerin ayaklarının altına sermiş; Bundan daha fazlasını istemek niye? Bir kadın ayrılınca evinden, Evler ağlar kadınların ardından. Bir çocuğun gözleri uzaklara mıhlanır Anne dönene değin sevmeler öksüz kalır Bir kadın ayrılınca evinden Evler ağlar usul usul derinden…” “Şimdi siz hakem olun yuvalarında mı olsunlar Yoksa dışarıya mı dolsunlar ???? Ahzab Suresi Ayet: 33. Evlerinizde oturun. Dışarıya da evvelki câhiliyye kadınlarının çıkışı gibi süslenip kendinizi teşhir ederek çıkmayın. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin. Allah, sizden ancak kiri (günahı) gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister. Alıntı |
hep söylerim ne kadar gelir o kadar gider.. Çalışan kadının maaşının çoğu masraflarına gider neden kendini yıpratır onuda anlamış değilim ALLAH hepimize feraset,hidayet versin.. |
Amin..Öğretmen bir arkadaşım, çalışma hayatiyla ilgili , ne kadar rahatsıniz, çalışıyor olmak cok zor diye artısıyla eksisiyle dertlene dertlene anlatirdı.Bebeği olduktan sonra biraz ara verdi..3 ay kadar :( Yorumu;yok yok alismısım calismaya duramıyorum evde:)...İyi ki dışarda çalışmıyoruz da , şu "yok yok çalısmaya alışınca evde yapamiyorsun" duygusunu bilmiyoruz..iyi ki.Ne olacak bunlarin gelgit sendromları..Eve bağlanır duramaz ..Çalişır dertlenmeyi sever... SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
Allah razı olsun güzel bir paylaşım |
SAAT: 21:47 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.