Boşanma Sebepleri Nelerdir? En Sık Yaşanan Sorunlar Nelerdir?
 

Birbirini seven insanlar birçok engeli aşarak yuva kurarlar. Kurulan her yuva ölüm bizi ayırana kadar sözleriyle başlar. Ancak yaşanan bir takım sorun bu birlikteliklerin bitmesine sebep olur. Günümüzde boşanan çift sayısı, evlenen çift sayısıyla neredeyse aynıdır. Boşanma olayı bu kadar çokken, boşanmaya yol açan davranışları ve eşlerin en sık yaşadığı sorunları bilmekte fayda var. Peki nedir en sık yaşanan boşanma sorunları? İşte cevabı...



Evlilik saygı ve sevgi bütünlüğü ile oluşan, sonsuza kadar hayatlarını ortak etmek isteyen insanların oluşturduğu toplumun en küçük kurumudur. Fakat değişen hayat şartları, insanların hayatında kendilerinden veya dışarıdan gelen stresler bu evliliklere yansımakta ve neticede boşanmalar gerçekleşmektedir. Özellikle son yıllarda Türkiye’de boşanma çok fazla görülmektedir. 2013 yılında yapılan bir istatistiğe göre evlenen çift sayısı bir önceki yıla göre % 0,6 azalırken, boşanan çift sayısının % 1,6 arttığı görülüyor.

Bu da bize boşanmaların ciddi bir toplumsal sorun olduğunu göstermektedir. Birbirlerine büyük bir aşkla bağlı olan çiftler, bir süre sonra anlaşamayarak bin bir türlü hayaller kurarak başladıkları evlilik hayatlarına bazen isteyerek bazen de mecbur kalarak son vermektedirler.

Evli çiftler birçok sorun yüzünden boşanmaktadır. Beklentiler ve evlenmeden önceki yaşayış tarzları boşanmalar üzerinde oldukça etkili olmaktadır. Evlilik ile bireylerin sorumluluklarının artması bireyler üzerinde oluşan baskı ile gerilimi arttırmakta, bu da eşler arasında tartışmalara yol açmaktadır.

En Sık Yaşanan Boşanma Sorunları Nelerdir?



Kim ister ki bin bir emek ve heyecanla yapılan evliliklerin bitmesini, kurulan yuvaların yıkılmasını? Elbette hiç kimse istemez. Ancak bazen çiftlerin kendilerinden kaynaklı, bazen çevresel faktörler evliliklerin bitmesine sebep olabiliyor. Sorun bazen kadından, bazen de erkekten doğabiliyor. Sorun hayatımızın her döneminde, her alanında olan bir kavram. Önemli olan bunu en az zararla çözmek. Bazı çiftler en büyük sorunları bile çözebilecek kadar sakin ve mantıklı kalabilirken; bazıları pire için yorgan yakacak kadar tez canlı. İşte size toplumumuzda yaşanan en sık boşanma sebepleri;

* Aldatma, birçok evliliğin bitmesinde en sık rastladığımız boşanma sebepleri arasında geliyor. Eşlerden birinin ya da ikisinin evliliklerine olan sadakatsizlikleri durumunda birliktelikler boşanma kararıyla sona ermektedir.

* Kıskançlık insanlık tarihinde hiçbir zaman baş edemeyeceğimiz, toplum, eğitim, kültür farkı gözetmeksizin her insanın doğasında olan bir duygudur. Bu duygu kontrol edilebilir olduğu sürece ilişkiye keyif katar, fakat hastalık derecesinde kıskançlık hem kişinin kendini, hem eşini, hem de evliliğini yıpratmasına yeter de artar bile.

* Kayınvalide – kayınpeder sorunları da boşanmalar üzerinde oldukça etkilidir. Evlilikte ne olursa olsun, eşler birbirini savunmalılardır. Anne ve babaların yeni evli çiftler üzerinde söz hakkı sahibi olmak istemeleri, hayatlarına müdahale etmeye çalışmaları bu evliliklere zarar vermektedir. Bu durum genelde erkeğin ailesinde daha çok görülmektedir.

* Aile sırlarını yayma konusu da boşanma sebepleri arasındadır. Aile arasında yaşanan sorunların, herhangi bir neden ile dışarıya yansıtılması ile sorunlar başlamakta ve bu durum çiftler arasındaki güven duygusunu tamamen bitirmektedir.

* Evlilik kararı alan çiftler birbirlerine karşı dürüst ve şeffaf olmalıdırlar. Bu çok önemli bir konudur. Birbirlerine karşı dürüst davranmayan çiftlerin, evlendikten sonra söyledikleri yalanların ortaya çıkması ile birlikte aile bütünlükleri sarsılmakta ve boşanmaya kadar ilerlemektedir.

* Eşlerin arasında olan aşırı baskı ile evlilikler sürdürülememektedir. Evlilik saygı çerçevesinde yürütülebilir. Bu sınırları aşan ve karşı tarafın özgürlüğünü kısıtlayacak kadar baskı yapan taraf, evliliklerini çok ciddi bir uçuruma sürüklediğinin farkında olmalıdır.

* Maalesef ki Türkiye’de de çok sık karşılaşılan, kadına uygulanan şiddet başlıca boşanma sebeplerindendir. Kadının güçsüzlüğünü fırsat bilen erkekler, güçlerini kadın üzerinde gösterebilecekleri düşüncesi ile kadına şiddet göstermekte ve evliliğin bitmesine neden olmaktadırlar.

* Eşler arasında saygı eksikliğinden kaynaklanan hakaret ve aşağılayıcı konuşma durumları da evlilik devamlılığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Özellikle başka birinin yanında yapılan hakaretler ve aşağılayıcı konuşmalar evliliğin bitmesine sebep olmaktadır.

* Cinsel sorunlar da hafife alınmayacak kadar önemli boşanma sebepleri arasında gelmektedir. Çiftler arasındaki cinsel uyumsuzluk, tedavi edilebilir olduğu halde tedavi ettirilmek istenmeyen cinsel hastalıklar bir evliliğin bitmesine yetiyor. Ne yazık ki son yıllarda aile içi şiddetin yanında cinsel şiddet de yerini almaya başladı.

* Son yıllarda en sık rastlanan sebeplerden biri de sosyal medya bağımlılığı. Taraflardan birinin veya ikisinin sosyal ağlarda sürekli vakit geçirmesi, internetten edindiği sanal dostluklar çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına yol açmaktadır.


Kadınlara Göre Boşanma Sebepleri Nelerdir?


Boşanma olayları sonrasında toplum içerisinde farklı bakış açıları gözlemlenmektedir. Bazı kesimler boşanma olayını gayet normal karşılarken, bazı kesimlerde ise hoş karşılanmamaktadır. Burada daha çok kültür etkilidir. Bu durum ülkeden ülkeye farklılık gösterdiği gibi Türkiye içinde bile farklı savunmalar, görüşler bulunmaktadır. Ama geneline baktığımızda kadın ve erkek için geçerli olan boşanma sebepleri hemen hemen aynıdır. Yukarıda bunları listeleyerek bahsettik. Şimdi de kadına göre ve erkeğe göre boşanma sebebi nedir ona bakalım.

Kadınların boşanma kararı almasında en büyük etken zina yani aldatmak. İstatistiklere göre kadınlar da eşlerini aldatıyor ama, erkekler kadar çok değil. Kadını mutsuzluğa dolayısıyla boşanmaya iten bir diğer neden ilgisizlik. Özellikle tüm gün evde iş yapan, çocuk bakan ev hanımları, eşlerinin ilgisizliğinden çok şikayetçi. Aşağılayıcı ve onur kırıcı sözler de boşanma sebepleri arasında. Özellikle toplum içerisinde, eşlerin birbirine söyledikleri onur kırıcı sözler evlilikleri bitirebiliyor. Bu durum hem kadın hem erkek için geçerli olsa da, erkeklerin daha çok yaptığı biliniyor. Bunlardan başka yalan söyleme, erkeğin çalışmaması ve evini geçindirmemesi gibi etkenler de, kadınlara göre boşanma sebepleri arasında yer alıyor.

Erkeklere Göre Boşanma Sebepleri Nelerdir?



Aldatmak, yalan söylemek, eşlerin birbirlerine ve ailelerine saygısızlık yapması her iki cins için de boşanma sebepleridir. Erkekleri boşanmaya iten en büyük sorunlardan biri eşlerinin kendilerine yetemediği düşüncesi. Özellikle erkek eğitimli, kadın eğitimsiz ise aralarında bir anlaşmazlık çıkabiliyor. Mutlu bir şekilde başlayan evlilik, bir süre sonra sıkıcı hale gelebiliyor. Çalışan erkek akşam eve gittiğinde, eşiyle bir şeyler paylaşamamanın eksikliğini duymaya başlıyor. Bu da beraberinde huzursuzluğa ve erkeğin yavaş yavaş eşinden uzaklaşmasına yol açabiliyor. Özetle kültür farkı olarak tanımlayabileceğimiz bu durum, elbette her iki taraf için de geçerli.

Erkeğe göre boşanma sebeplerinden bir diğeri kadının kendine yeteri özeni göstermemesi. Yani erkeklerin hemen hepsi bakımlı ve hoş bayan görmek istiyor. İster çalışan olun ister ev kadını, kendine bakmayan, giyiminine özen göstermeyen, özellikle de kişisel bakımına dikkat etmeyen kadınlar, eşlerinin gözünde puan kaybediyor.



Kaynak: bilgihanem

Çevremde hatta dibimde 25-30 yıllık evlilikler bitiyor. Şaşkınım ve çok üzgünüm. Her biri İslami yaşam tarzı sürdüren, sorunlarını dışarı vermeyen hatta örnek gösterilen evlilikler iken bu boşanma duyumları insanı çok üzüyor. Sebeplere bakıyorum. Aldatma, kişisel bazlı sorunları yoksa sorun ne? Hep dış etkenler. Kadın veya erkeğin ama özellikle erkeğin ailesi. Adam- kadın 45-50 ye gelmiş hala ana baba kaynana lafı, azarı işitiyorlar. Tahammül sınırları çocukların büyümesine kadar dayanabiliyor galiba. Birde saygılılar birbirlerine benim çevremdekiler tabi :)Karı koca birbirleriyle sorunları olmayınca saygıyı yitirmeden ayrılmaya, boşanmaya gayret ediyorlar.
Özellikle erken ve 20 yıl üstü evliliklerde eşler ne kadar yorulduklarinin farkına varmiyorlar. Yaşının iki katı evliliğin var. Çocuklar büyüyor meslek sahibi oluyor evleniyorlar. Kadının da erkeginde hiç çocukluğu, gençliği olmamış. Hep sorumluluk. Şimdilerde nerde o sorumluluğu alma. Birde onların sorunlarını yüklenmek pimi elinde bomba. Özellikle anneler evlatların sorunlarını sahiplenmekte çok becerikli bu da kendi evliliğine sıkılan kurşun.

Eşler çocuklar büyüdüyse birbirlerine yüzlerini dönmeli. Birlikte paylaşım yapmalı, birbirlerinin karşılıklı ertelenmiş isteklerine cevap vermeli. Birlikte hac, umre yapabilmeli, gezme vs. birbirlerine zaman ayırmalı. Kaynana, kayınpeder, evlatlar bunları kangren sorunlar yapmamalı. Hepsini bir yerde bırakmayı bilmeli diye düşünüyorum.

10 yıl sonra gelip bakicam bu konuya :)) İşe yaradiysa terapiye ve öngörülerime devam ederim :)

Allah kimseyi ayırmasın, kimsenin yuvasını bozmasın. Sorunu olanlar ise uzatmasın. Sen sağ ben selamet..

Bir evde 20 sene sonra bile adam veya kadın yok anama şunu dedin bunu yaptın yok nlara karşı soğuksun gibi sürekli kendi ailelerini ön plana çıkrıyorlarsa yada annem babam kardeşim sana şunu dedi diye laf savaşına giriliyorsa eşler ,20 yıl sonra bile birbirlerini anlamamışlar demek fazlada uğrasmaya gerek yok çok yorucu olur.

40 yıllıklar bile boşanıyor sonra bize niye evlenmiyonuz diyolar :) 40 yıl sonra insan boşananınca oluşan boşluk nasıl dolarki aklım almıyor :) orasıda benim anlaysmicm yer galiba:)

Öldü sayarsın ztn birbirleri için ölüden farksızlar:)

evliliklerde boşanma nedenleri sayılmış liste halinde.Tabi ki doğru tesbitler yani genel proplemler bunlardır.ben tüm bu sayılanlara ve hocalarımızın tesbitlerine ek olarak bence candamar sayılan bir sorunu(gerek kadın aile danışmanlığı yaptığım dönemlerde, gerek çevremdeki yansımalardan yola çıkarak) gördüm.

evliliklerde olmazsa olmaz hiç bir zaman tedavisi de mümkün olmayan ve sürekli halı altına süpürmek zorunda kalan(çocuklar ne olacak,el ne der,kim bakar,ailem ne der) gibi durumlara sebeb olan denksizliktir.
Ben buna kafa denkliği diyorum.zevkler renkler hayata bakış evliliğe bakış noktalarında yüzde yüz aynı kafa mümkün değil ama bu konuda sorunlar minimum olmalıdır.bir konu yada sorun karşısında çiftlerden biri ağlıyorken diğeri kahkaha atabildiği bir kafa ayrılığı varsa ölü doğmuş evliliktir.çiftlerden biri dindar diğeri fasık,biri suizan diğeri husnu zan,biri huzurdan diğeri karmaşadan besleniyorsa,bu evliliği hiç bir güç ayakta tutamaz; ya boşanırlar ya da cehenneme gitmeden burada o acı ile yaşamış olmak için cehennemlerini ölene dek yaşarlar...

Sayılan tüm sebebler proplemlerde denklik yani kufuv varsa sorunlar zamanla güneşe maruz kalan kar gibi erir.kufuv yoksa nohut kadar sorunlar kartopu olup çığ haline dünüşürler.denk olmayan evlilikler savaş alanıdır çiftler savaşan rakiptir.

Tüm bunlara bide kadına pozitif ayrımcılık kanunları da eklendiğinde,aynı anda aynı arabayı sürmeye çalışan iki şöfürün durumuna benzer.arabaya mı şöfürlere mi arabadaki yolcukara mı ağlanır hepsine mi?

Diğer bir konu ise evlilik iki kişi arasında olur.evliliğe üçüncü şahısların negatif( bence pozitif bile olsa bu mahrem alana girilmemelidir) mudahil olması(anne babalar,çocuklar,aileler,çevre vs) halinde o evlilik ölmüştür yada can çekişe çekişe çiftlerden birisinin ölümüyle bitecektir.yada iki yüzlü samimiyetsiz sadakatsız ruhsuz tatsız tuzssuz tabiri caizse iki munafık arasında çekişme/çiftleşme devam edecektir.

Benim acizane gençlere tavsiyem güzeldi yakışıklıydı zengindi karizmatikti tatlıydı gibi durumlardan önce denkliği tercih etsinler.sevdiğiniz zaten güzelinizdir yakışıklınızdır.yüreğinize hitap eden eşiniz benzersizdir yedeği yoktur ruhunuzla birleşir ve cennete gitmeden cenneti yaşarsınız.yoksa cehenneme gitmeden...

cy

dymdm