Kadın İstihdamı
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Amacımız 2028 yılı sonuna kadar kadınların işgücüne katılım oranını yüzde 40'ın üzerine çıkarmak.


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Aileyi yeterince dağıtamadık 2028 e kadar paramparça edicez inşallah der gibi :)Kadın istihdamı aileyi parçalama projesidir.
Hangi kesim olursa olsun kadın çalışmak istemiyor artık. İyi bir anne iyi bir eş iyi bir ev hanımı birde üstüne ev ekonomisi için iyi bir çalışan olmak kadını köle etmek, sömürmek.
E sonra
Kadin=Anne iş yerinde
Erkek=Baba iş yerinde
Cocuklar Nerde?
Saldim cayira
Kapitalizm cok yaşa...

Bu, Kadının çalısıp çalışmama meselesi değil. İstihdam adı ile proje olması, zorla çalışma hayatına dahil edilmesidir. Bir ülke, bir nesil, bir gelecek nasıl çökertilir isimli çalışmadır bu. Hayır felan yok bunda.

Dışarıda çalışmayı tercih etmeyip evinde ailesiyle daha yakından ilgilenmeyi isteyen kadınlar için ev zaten en büyük istihdam alanıdır. Evde çalışan kadınları boş otururan insanlar gibi görüp dışarıda istihdamını artırmaya çalışmak ev hanımlarına hakarettir. Ev hanımı dediğimiz; evinde boş oturan, işsiz güçsüz birisi olmayıp birçok işin omuzlarına yüklendiği görünmez ağır işçilerdir.

Kadın dernekleri ve aile bakanlığı; ev hanımlarını, boş işlerle uğraşan, “vasıfsız” eleman gibi görmekten vazgeçmeli. Çok istiyorlarsa ev hanımlığı meslek haline getirilerek çocuğunu eğitimi ve bakımı ile ilgilenmesi sağlansın. Doğum yapan kadına; memlekete adam yetiştiriyor, çocuğuna bakıyor, evde çalışıyor anlayışıyla asgari ücret maaşı bağlansın, iki çocuktan sonra her çocuk için ciddi primler, ücretler ödensin. (Birçok yazar ve uzmanın detaylı buna benzer öneri ve taslakları mevcut)

Aile Bakanlığının görevi (güya) aileyi korumak iken bu tür uygulamalar aileyi parçalamaktan başka bir işe yaramıyor. Kadının ekonomik özgürlüğünü kazanmak veya kadını erkekten korumak adına yapılan kanunlar,projeler bu sefer erkeği mağdur ederek başka sosyal yaralar açıyor.
Adı proje olan ne varsa zarar ziyan.

Yüreğinize sağlık, aynen bu yapılmaya çalışılıyor. Gören görüp sakınıyor ama, bilmiyorum bu ekonomi insanları neye sevk edecek ileride. Tek maaş yetmeyince, kadın istemese de çalışma hayatına mecbur kalabiliyor...

1-وَقَرْنَ ف۪ي بُيُوتِكُنَّ وَلَا تَبَرَّجْنَ تَبَرُّجَ الْجَاهِلِيَّةِ الْاُو۫لٰى ahzap 33 te geçen ayette kadının yeri/görevi evi kocası çocuklarıdır.zaruretler (çok önemli zorunlu sebebler hastalık tedavi ziyaretler vs) dışında evinden sokağa çıkan her kadın cahilliye(islamdan önceki) kapsamındadır.

yani ayetle sabittir ki kadın tepeden tırnağa mahremdir namahremlere kapalıdır.sokağa çıkması önemli bir mazeret zorunluluğu dışında (mümine ise ) çıkamaz.çıksa da azami bi şekilde tesettürüne dikkat etmek zorunda. çalışması hele hele otobus servis ortamında erkek kadın haram karmaşası işyerinde...

2-kadınlar erkeğinin yükümlülüğü/sorumluluğu/hakimiyeti (nisa 34) altındadır.erkek bilimum ihtiyacını karşılamak(farzdır) zorundadır.

3-eymümine kadın tepeden tırnağa ziynetsin tahriksin gözlerini ve gözleri haramdan sakındıracaksın! ben seni böyle yarattım.senin yerin görevin bellidir.sokak senin kadar kalbi temiz! olmayabilir.doğurduğun/doyurduğun çocukla anne olunmaz.o çocuğa annelik ana okululuk yapmazsan anne değilsin cennet ayağının altında değildir. doğuracaksın doyuracaksın semirteceksin vahy eğitiminden mahrum eksikleyeceksin anne oldum diyeceksin.

4-ey mümine kadın baba peygamber/veli/evliya/ulema bile olsa bir annenin çocuğuna hayatının sonuna kadar bıraktığı izi( salih veya mücrim) hiç kimse bırakamaz.Bu tamamen sana bağlıdır.sen görevini yapmakla sorumlusun neticeden(hidayet ve dalalet) değil.

5-ey mümine kadın sen kocanın annesi ablası eşi sevgilisi patneri sırdaşı dostu arkadaşı dininin yarısının koruyucusu anlamında tüm boşlukları doldurma sorumluluğu senindir.seni işsiz güçsüz aylak ayakları üstünde durmayan olarak gören feminis şeytanist ve tüm ...ist'lere ben dünyanın en ağır yükünü üstlenmiş sorumluluklarım başımdan aşkın cennet bahçesi yuvamda oturmaktan şeref duyarım demelisin demen gerekir.

not:23 yıllık kabus iktidarın toplumu yozlaştırma/yobazlaştırma konusuna değineceğim.

İyi dedinizde kadın çalışma hayatına girmeyi zaten çok istiyodu benmi yanıliyrm. Bu sefer iran mı oluyoruz diye ortalık ayağa kalkar ne yapsın reis:)

Sayın cumhurbaşkanı'nın ey tramp ey israil ey esed ey sisi... ile başlayan icraatsız raconlarına istinaden...

Sayın cumhurbaşkanım,
Resulullahın ümmetini inşa ettiği 23 yıllık süre kadar Resulullahın halifesi koltuğundasınız.
icraatlerinize gelince yol yaptım gaz çıkardım petrol buldum racon kestim dışında icraatlerinize geçelim;

1-hz ömer adaleti dediniz adaleti bitirdiniz.herkes kendi adaletini kendisi uygular hale gelmek zorunda kaldı.
2-ekonomiyi bitirdiniz.itibarda tasaruf olmaz sloğanı ile muaviyeyi aratmadınız. masrafınız bir dakika da 3 asgari ücret.
3-diyaneti bitirdiniz.tebliğci mürşid konumundaki personeli kontrollu(hutbe vaaz) devlet memuru yaptınız.camileri akp şubelerine çevirdiniz.
4-faizle savaş ile başladınız nas dediniz,faiz bataklığının ortasında bıraktınız.
5-çay simit hesapları ile iktidara geldiniz 4 kişilik bir aileye ayırdığınız asgari ücret çay simite bile yetmez oldu.diğer hiç bir masrafı(kira faturalar sağlık eğitim ulaşım) hesaba katmıyorum.
6-dindar nesil yetiştireceğiz sloğanı ile başladınız kindar nesil ürettiniz.avam tabakasını dinden soğuttunuz.
7-terörü bitireceğim dediniz sizi iktidarda tutan kürtleri terorün kucağına bıraktınız.
8-fetoyu bitireceğim dediniz fetoyu uluslararası terorist/başbelası kapasitesine getirdiniz.
9-sizi uyaran eleştiren sizi gerçekten umut görenleri çeşitli etiketlerle dillerini kestiniz.hiç bir müslüman sizin başarısızlığınızdan mutlu olmaz.
10-kadın cinayetlerini bitireceğim dediniz Cumhuriyet tarihinin en yüksek canayetleri(kadın çocuk bebe) ile karşı karşıyayız.
11-gazze dediniz filistin dediniz sloğanlardan öte bir icraat görmedik.dahası israille ticari bağlarınız basında boy boy gezmektedir.
12-2024 ü emekliler yılı ilan ettiniz emeklilerin ölüm yılı olduğunu...
13-ensar muhacir göçmen sığınmacı sloğanı ile vatanımızı zehir ettiniz.onlar yerli bizler yabancı...
14-cumhuriyet tarihi boyunca yasak olan zinayı serbest bıraktınız.
DOKUNMADIĞINIZ AİLE KALMIŞTI BAŞINIZ SAĞOLSUN.

ne yapsan yap derler koçum.Allah ne der umrumuzda mı? cenneti kimseye vermeyız,Allahı herşeyimizden çok severiz,peygamberimiz denilince akan sular durur....

eeee...

severiz müslümanız ama işimize karışmasınlar!

öyle mi ?

23 yıllık yozlaşma dile de kalbe de kolay değil...

Başörtülü diplomalı feminist akademi de devreye girdi. Kadın tarlada, bağda da çalışıyor sabahtan akşama kadar, o da çocuğunu göremiyor, ordada sömürülüyor buna neden söz etmiyorsunuz gibi sözüm ona çok sağlam bir argümanla kadın istihdamını savunuyorlar.

1. si kadın erkek statüsünü eşitlemek için Allah'ın eşler için huzurlu yuva muradını, belirlediği çizgiyi görmezden gelemezsiniz.

2. Tarım toplumu mu kaldı? %300 oranında azalmış. Çalışmak istemeyen orada da çalışmıyor ücreti ödenip işçiye yaptırılıyor. Öyle çocuğundan ayrı bahçede tarlada çalışan yok. Çalışan da karşılığını alıyor. Lakin kadın orada da çalışmak mecburiyeti yoktur. Mevsimlik yada değil erkekler bu işi yüklenir. Eskiden kalma erkek oturur kadın yapar yok.

3. Tarlada çalışan kadın üzerinden markette koli taşımayı nasıl eşitleyebilirsiniz? Tarlada çalışan ücretini alır, patrona üzerine hesap vermez.Kafası rahat evine döner, peki ya markette, fabrikada çalışan kadın akşam herşeyin hesabını vermek zorunda, fazlası, eksiği hesabından düşülür. Herkes öğretmen hemşire, memur değil.

4. Kendimizden bilirim yılların çalışanı annelerimiz şöyle derler ;" Allah kafa yorgunluğu vermesin, vücut yorgunluğu yatınca geçiyor. İnanın sabaha zımba gibi kalkıyorsunuz. Şehir hayatında çalışmak öylemi? Vallahi sağlam kafa araki bulasın. Kadın nasıl bu keşmekeşin içine itilir savunulur aklım havsalam almıyor.

5. Kırsalda çalışan kadının fatura, kira, ulaşım, yol vs derdi yoktur kavvam eşi bunları (hödük değilse) yapar. Kayınpeder, anne, baba hep devrededir. Çocuklarla birliktedir. Mutlaka onlara emanet edilir. Şehirde öylemi?
6. Oralarda bile kadın çoğunlukla evde yemek, çocuk işiyle ilgilenir. Allah'ın sınırlarını gözetenler mecbur olmadıkça kızlarını ve hanımlarını işçilerle bahçeye sokmaz. İşler birlikte halledilir ve birlikte yapılan işler şehir hayatındaki gibi değil bereketlidir. Daha sıkı tutunurlar birbirlenine. Şehirde eşlerin birbirinden ve çocuklarından haberleri yok.

7. Yenilikler, teknoloji, modern yöntemler bir tek şehirlinin hayatını kolaylaştırmıyor. Tarım, hayvancılık alanrinda köylünün işlerini de çokça kolaylaştırdı. Hatta o kadınlar hanım ağa oldular, ya şehirdeki.... Teknoloji şehirlerdeki kadının hayatını kolaylaştırmak yerine yeni iş yükü yüklüyor.

Şehirli kadınla kırsalda çalışan kadını yanyana getirin fark göremezsiniz. Geçiniz efendim okumuş, bilgili, görgülü şehir efsanelerini. Dünya köylünün de elinde ve evinde. Onlarda dünyadan habersiz değil. Sizinle aynı programları izliyor, hatta sizden daha fazla kurslara katılıyor. Okuyor. İsterse çalışıyor istmezse çalışmıyor. Acınacak durumda değil. Şehirde çalışana acıyor hatta:)

8. Üni bitiren önce atanayim diye geç evleniyor, bir çocuk yapıyor, mülakat, görev yeri derken ömrü yiyip bitiriyor. Kamuya memur olayım ne olursa olsun kafasında olanlar ekonomiye yük.Ne iş yaptıkları belli değil, torpille girenin iş yapanı yok. Çalışanla çalışmayan aynı torbada.
Salt kadın çalışsın, yeterki atansin devlete memur olsun diyerek kamuya yapılan alımlar niteliksiz iş yükü. Özel sektör canını ve
suyunu çıkarıyor. Herkes çalışıyor ve herkes yorgun ve herkes mutsuz.

Kadının dinamikleri mutluluk, huzur, korunma, anne olma üzerine kuruludur. Ne kadar aksini iddia etselerde bu böyle. Ayakları üzerinde duran kadın eve para getiren kadın değildir. Kadına bu yükü yükleyerek onu fıtratından uzaklaştırmak devlet projesi olamaz. Toplumsal çöküşü hızlandırır. Nitekim oraya doğru koşa koşa gidiyoruz.

Bir Kürt kadınının sözü geldi aklıma her fırsatta söylerim: "Abla siz çok çalışıyorsunuz?" dedi. "Ne yani siz çalışmıyor musunuz, bak sende çalışıyorsun"dedim. "Yok abla biz ekmek pişirir, çocuk yaparız" dedi.))) Hanımlar gidin eşlerinize ekmek (aş) pişirin, çocuk doğurun, işleri çoğaltmayın, ayakta durayım, eve ekonomik destek olayım diye çalışma hayatına atlamayın. Erkek milleti önce karşı çıkar sonra o para çok hoşuna gider çalışsa ister, o tavizi vermeyin. İş hayatında çıkmak isteyen de eş baskısı sebebiyle çıkamıyor. Gelir düşüyor çünkü. Böyle de bir çıkmaz.

Aile kolay inşa edilmiyor, adı devlet dahi olsa kimsenin o eşikten geçmesine izin vermeyin. Allah bizimle birlikte. Bu uğurda herşey göze alınır. Çalış diyen koca bile... Çalıştıracaksan ben gideyim dedinmi konu kapanmıştır.