Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   İslami Haberler (https://www.forum.medineweb.net/500-islami-haberler)
-   -   öğrencilerin tarihi zaferi (https://www.forum.medineweb.net/islami-haberler/28848-ogrencilerin-tarihi-zaferi.html)

EyMeN&TaLhA 08 Nisan 2014 08:58

öğrencilerin tarihi zaferi
 
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Milli Savunma Bakanlığı (Harbiye Nezareti) ve Genelkurmay Karargahı (Seraskerlik) olarak kullanılan, Cumhuriyetle birlikte de İstanbul Üniversitesi'ne dönüştürülen Beyazıt'taki tarihi binanın kapısının üzerindeki Sultan Abdülaziz tuğrası, 87 yıl sonra ortaya çıkarıldı.



İstanbul Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı tarafından ayrılan bütçe ile, Akka Mimarlık tarafından sürdürülen tarihi kapının restorasyon ve konservasyon çalışmasında; cephe temizliği, taş onarımlar, kimyasal sağlamlaştırma, kalem işi süslemeleri de yapıldı.

15 kişilik bir ekibin görev aldığı restorasyon çalışmasında yapı üzerindeki kitabelerde isimleri görünen dönemin hattatlarından Kadıasker Mustafa İzzet Efendi ile Mehmet Şefik Bey'in imzaları açığa çıkarıldı.

Ayrıca ilk defa bu çalışmayla birlikte tuğralar üzerinde hattat Abdulfettah Efendi imzası da gün yüzüne çıkmış oldu. Kapının kuzey cephesinde yani arka kısmında yeni bir tuğra olduğu da tespit edildi.

HAT VE TUĞRALARA YASAK

Harbiye Nezareti (Savunma Bakanlığı) kapısının üzerinde celi sülüs yazıyla 'Daire-i Umur-i Askeriyye' bu ibarenin sağ ve sol tarafında da fetih ve zafer ayetleri yazılı. Mütareke devrinde İngilizler tarafından kullanılan Harbiye Nezareti binası, Lozan Antlaşması'ndan sonra boşaltılınca Darülfünun'a tahsis edilmişti. 1927 yılında ise kitabe ve hat sanatlarını yok etmek amacıyla kanun çıkarıldı.

"Türkiye Cumhuriyeti dahilinde bulunan bütün mebani-i resmiyye ve milliyye üzerindeki tuğra ve methiyelerin kaldırılması hakkında kanun" çıkınca, Darülfünundaki bu hat yazıları da kapatıldı. Aslında kanunla sökülmesi emredilmiş ancak, Darülfünun emini İsmail Hakkı Bey, kendisi bir hat sanatçısı olduğu için ve Hattat Mehmed Şefik Bey'in elinden çıkan kitabenin ne kadar değerli bir sanat eseri olduğunu bildiği için mermerlerle kapatmıştı. 1933 yılında da T.C.yazılmıştı.

ÖĞRENCİLERİN TARİH ZAFERİ

Restorasyonla birlikte 1927'de üzeri kapatılan Sultan Abdülaziz'e ait tuğra, 87 yıl saklı kaldığı yerden ortaya çıkarıldı. T.C ibaresi ise istanbul Üniversitesi amblem ve yazısının önüne getirildi. 2 yıl önce üniversite öğrencileri ve Ulusal Öğrenci Konseyi, sosyal medyadan 'Tarihimi Geri Ver' kampanyası başlatmıştı.


alıntıdır

haber vaktim

EyMeN&TaLhA 08 Nisan 2014 09:07

Cevap: öğrencilerin tarihi zaferi
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ortadaki Büyük Yazı
Daire-i umur-u askeriye
Anlamı: Genel Kurmay Başkanlığı



Sağda: Fetih Suresi 1. Ayet-i Kelime:
إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُّبِينًا
“Muhakkak ki Biz, sana apaçık bir fetih verdik.”



Solda: Fetih Suresi 3. Ayet-i Kelime:
وَيَنصُرَكَ اللَّهُ نَصْرًا عَزِيزًا

Anlamı: “Ve Allah, sana azîz bir zaferle yardım etsin.”
alıntıdır
Beşir Ayvazoğlu’nun yazısından alıntıdır. İstanbul Üniversitesi kapısındaki tarihi yazının tarihçesi hakkında yazılmış güzel bir yazıdır.

Aslında Harbiye Nezareti kapısı olan bu kapının üzerindeki kitabede Fetih ve Zafer ayetleriyle “Daire-i Umûr-ı Askeriye” ibaresi yazılıdır. Hemen üstünde de Sultan Abdülaziz tuğrası yer alır. 1927 yılında Osmanlı eserlerinde birçok kitabenin ve tuğranın kazınarak yok edilmesine yol açan “Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde bulunan bütün mebânî-i res­miyye ve milliyye üzerindeki tuğra ve methiyelerin kaldırılması hakkında kanun” çıktığında bu tuğra ve kitabe mermer bloklarla kapatılmıştı. Birinci soru: Niçin mesela Cevri Kalfa Mektebi’ninki gibi kazınmadı? İkinci soru: Kitabenin üzerindeki mermer bloklar daha sonra kim tarafından, nasıl kaldırıldı? Ve üçüncü soru: Tuğranın üzeri niçin hâlâ kapalı?
Aslında “Bir Aylaklık Hikâyesi” yazısının devamı olmak üzere, bu soruların cevaplarını yazmaya niyetlenmiş, fakat araya daha âcil konular girince ertelemek zorunda kalmıştım. Tabii ilk işim, böyle konularda bilgilerine sık sık başvurduğum M. Uğur Derman ve Aykut Kazancıgil Beyleri aramak ve birçok kaynağa göz atmak olmuştu.
Soruların cevaplarına geçmeden önce, Üniversite kapısının üzerindeki kitabe hakkında Uğur Bey’in anlattığı anekdotu paylaşmak istiyorum.
Bilindiği gibi, İstanbul Üniversitesi kapısı olarak bilinen âbidevi kapı, aslında Harbiye Nezareti’nin kapısıdır. Tuğra ve kitabesi on dokuzuncu yüzyılın büyük hattatlarından Mehmed Şefik Bey’in imzasını taşır. Rivayete göre, Abdülaziz, Harbiye Nezareti’nin bir an önce açılmasını emredince hemen hazırlıklara başlanıp eksiklikler belirlenmiş. Bu eksikliklerden biri de henüz sipariş edilmeyen kitabeymiş. Tavsiye üzerine Mehmed Şefik Bey’e müracaat edilmiş ve kendisiyle altmış altına anlaşma yapılmış. Hemen işe koyulan üstad yazıyı önce küçük ebatta yazmış, daha sonra kareleme usulüyle gerekli ölçüde büyüttüğü yazı talebeleri tarafından iğnelenerek kalıp haline getirilmiş ve mermere uygulanmış. Bütün bu işleri altı saatte tamamlayan büyük sanatkârı bir sürpriz bekliyormuş: Anlaşma yaptığı erkân-ı harp yüzbaşısı, emeğinin karşılığını ödemeye yanaşmamış; çünkü kendisi altı lira maaş alıyor, altı saat çalışan bir hattata altmış altın ödenmesini haksızlık olarak görüyormuş. Durumu çıraklarından öğrenen Şefik Bey, yüzbaşıya şu haberi göndermiş:
“Bu yazı altı saatte değil, altmış senede yazılmıştır. Kendilerine altı gün değil, altı hafta, altı ay da değil, tam altı sene mühlet veriyorum. Bu müddet içinde, bu yazının bir harfini yazabilirse, istediğim paranın altı mislini kendilerine hediye olarak veririm.”
Üniversite kapısındaki kitabe, Mehmed Şefik Efendi’nin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Söz konusu kanun çıktığında kazınmaktan nasıl kurtulduğuna gelince: O tarihte Darülfünun Emini, yani rektör olan İsmail Hakkı Bey (Baltacıoğlu) aynı zamanda çok iyi bir hattattı ve Mehmed Şefik Bey’in eserinin değerini bildiği için üzerini kapattırmakla yetinmişti.
1933 yılında Darülfünun ilga edilip yerine İstanbul Üniversitesi kurulunca, kitabenin “Dâire-i Umûr-ı Askeriyye” ibaresinin bulunduğu orta kısmındaki mermerin üzerine yeni harflerle “İstanbul Üniversitesi”, Abdülaziz tuğrasının bulunduğu madalyonu kapatan mermere de T.C. harfleri hakkedildi. Kapının 1933 yılından sonra on altı yıl boyunca çekilen fotoğraflarında bu mermer bloklar beyaz lekeler halinde görünmektedir. 1949 yılında, rahmetli Süheyl Ünver’in yazdığı bir mektup üzerine, o tarihte rektör olan Prof. Dr. Sıddık Sami Onar, kitabenin üzerindeki mermerleri söktürmüş, fakat tuğranın üzerindekini kaldırtmaya cesaret edememiştir.
Evet, Beyazıt’taki Üniversite kapısının üzerinde, dairevî mermer parçasının altında, büyük bir Türk hattatının seçkin bir eseri gün ışığına çıkarılmayı beklemektedir. Tuğranın sahibi Sultan Abdülaziz hortlayıp saltanat dâvâsına kalkışmayacağına ve kıyamet kopmayacağına göre, bu tuğrayı daha fazla saklı tutmanın ne mânâsı var?
Kendi tarihimizden ve kültürümüzden niçin bu kadar korkuyoruz?

alıntıdır.


SAAT: 16:58

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306