Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   İslami Kavramlar (https://www.forum.medineweb.net/838-islami-kavramlar)
-   -   Irk Ve Irkcılık (https://www.forum.medineweb.net/islami-kavramlar/1725-irk-ve-irkcilik.html)

MERVE DEMİR 30 Aralık 2007 23:41

Irk Ve Irkcılık
 
IRK VE IRKÇILIK
Belli bir ırkın doğal üstünlüğünü savunan teori ve görüş. Kalıtım yoluyla geçen fiziki özelliklerle kişilik, zeka ve kültür özellikleri arasında bir sebeb-sonuç bağlantısı bulunduğu inancından kaynaklanır. Tarih boyunca üstün sayılan ırkların diğer ırklar üzerinde egemenlik kurma ve sömürme girişimlerinde meşrulaştırıcı bir gerekçe olarak kullanıldı. Toplumlar arasındaki birlik ve dayanışmayı yok etmesi, zulüm ve sömürüye neden olması yüzünden İslâm tarafından kesin biçimde yasaklandı.
Irkçılık, insanlık tarihi içinde uzun bir geçmişe sahiptir. Eski Yunan, Roma, Mısır toplumlarında egemen uluslar kendilerinin doğal üstünlüklerine inanırlar, kendilerinden olmayan ulusları ikinci sınıf insan, dolayısıyla köle ve hizmetçi olmak üzere yaratılmış topluluklar olarak değerlendirirlerdi. İsrailoğulları gibi kimi toplumlarda ise ırkçılık dini bir nitelik kazanmıştı. Kendilerinin seçilmiş ulus olduklarına inanan israiloğulları, İslâm'ın tebliğ edildiği dönemde, sırf kendi uluslarından olmadığı için Hz. Muhammed (s.a.s)'in peygamberliğini kabul etmemişlerdi .
Uzun geçmişine rağmen ırkçılık sosyal bir teori olarak ondokuzuncu yüzyıl da sistemleşti. Irkçılığın altın çağı kabul edilen bu yüzyılda kendisi ırkçı olmamakla birlikte Charles Darwin'in biyolojik evrim kuramı, sözde bilimsel ırkçılığın gelişmesine temel oluşturdu. Sosyal Darwincilik insan soyunun zaman içinde çeşitli evrim aşamalarından geçtiğini, Avrupalı beyaz ırkın insanın toplumsal evriminin en üst aşamasını temsil ettiğini savundu. Gobineau, beyaz ırkın üstünlüğünü, beyazlar içinde de ârî ırkın en yüksek medeniyet seviyesine ulaştığını öne sürdü. Gobineau'nun izleyicilerinden İngiliz asıllı Houston Stevvart Chamberlain, Almanya'da uzun boylu, açık tenli ve uzun kafalı Tötonların üstün ırk olduğunu, Yahudilerin fiziksel olarak Tötonlardan kolayca ayırt edilmeseler de manevi açıdan olanlardan geri olduklarını savundu.
Gobineau ve Chamberlain'in görüşleri, başta Nietzche olmak üzere Max Weber, Werner Sombart gibi düşünürlerce beslenerek Almanya'da Nazi ırkçılığının temelini oluşturdu. Adolf Hitler siyaset felsefesinin ırkçılık yönünü "bilimsel" temellerini bu düşünürlerden aldı. Nazi ırkçılığı bütün çelişki ve tutarsızlıklarına rağmen Almanları birleştirmekte, yenilmez olduklarına inandırmakta, ekonomik sömürüyü ve köle emeğini meşrulaştırmakta, halkı savaşa yöneltmekte başlıca etken oldu ve Nazizmin Alman halkı üzerinde kurduğu egemenliğinin temel öğesini meydana getirdi.
Nazizmden farklı biçimde de olsa, Avrupa uluslarının sömürgecilik hareketlerinde haksız ve insanlık dışı eylemleri meşrulaştırmakta ırkçı görüşler başlıca etken oldu. İspanyollar Amerika'ya geldiklerinde Yerlilere karşı izledikleri yayılmacı ve saldırgan politikalarını, Yerlilerin İspanyollardan farklı oldukları, kendileriyle aynı anlamda insan bile sayılamayacaklarını öne süren ırkçı teorilere dayandırdılar, topraklarını ellerinden aldıkları Yerlilere insan gibi davranmanın gerekmediğini öne sürdüler. Thomas Carlyle, James A. Froude, Charles Kingsley ve özellikle Rudyard Kipling'in yazılarında ısrarla işlenen "beyaz adamın misyonu" düşüncesi de sömürgecilik döneminde ırkçılığı meşrulaştırıcı ve sömürgeciliği yüceltici bir işlev gördü. Bu düşünceye göre beyaz Avrupalı öteki ırklara medeniyet götürüyor, dolayısıyla insanlığa hizmet ediyordu. Başta İngiliz, Fransız ve Portekizliler olmak üzere Avrupalı tüm sömürgeciler Asya'da, Afrika'da, Hindistan ve Uzak Doğuda sömürgeleştirme faaliyetlerini bu sözde "medenileştirme" görevlerine dayandırıyorlardı. ABD'de ise ırkçılık önceleri katliam ölçüsünde Yerlilere, daha sonra da Siyahlara yöneldi. Günümüzde ırkçılıktan belli ölçüde bir uzaklaşma eğiliminden söz edilse de başta ABD olmak üzere tam Avrupa ülkelerinde varlığını sürdürmekte; özellikle ırk ayırımının yasal olarak sürdüğü Güney Afrika ile İsrail'de en katı ve acımasız biçimiyle egemenliğini yürütmektedir.
İslâm, zulüm ve sömürüye yol açan tüm inanç ve düşünceler gibi ırkçılığı da yasaklamıştır. Kur'an ırkların aynı kökten geldiklerini ifade ederek, üstünlük iddialarının temelsizliğini ortaya koymuştur. Tüm insanlar ve uluslar Hz. Adem (a.s) ile eşi Havva'dan yaratılmıştır. İnsan toplumunun ırklara, kabilelere ayrılması da onların tanışmaları ve yardımlaşmaları amacına bağlıdır. Zulüm ve sömürüye neden olacak kalıtımsal bir üstünlük söz konusu değildir. İnsanların ve toplumların iyilik ve üstünlükleri yalnızca inançlarına, yaşama biçimlerine bağlıdır, Allah'ın emirlerine uyma, yasaklarından kaçınma konusundaki titizliklerinden kaynaklanır (el-Hucurat, 49/13).
İslâm'a göre ırk öğesi insanlara doğal bir üstünlük sağlamadığı gibi medenî bir toplumun oluşmasında da temel etken değildir. Medenî bir toplum, hayvanlar gibi iç güdüleriyle birlikte yaşayan insanlardan değil, özgür iradeleriyle seçtikleri inanç ve idealler çevresinde toplanan insanlardan oluşur. Bu nedenle İslâm toplumu İslâm'ı bir din, bir hayat düzen ve biçimi olarak benimseyen insanların oluşturduğu toplumdur. Belirleyici tek etkenin inanç olduğu bu toplumun oluşmasında başka hiçbir maddi ya da manevi etkenin katkısı yoktur. Aynı akide çevresinde birleşen insanlar, kan bağları olmasa da kardeştirler (el-Hucurât, 49/10). Buna karşılık, aynı inancın paylaşılmaması durumunda, baba oğul arasında bile bir yakınlıktan söz edilemez. İman etmediği için babasının çağrısına uymayan Hz. Nuh'un oğlu onun ailesinden sayılamaz (Hud, l l/46). Aynı inancı paylaşan müminler küfrü tercih etmeleri durumunda ne babalarını, ne de kardeşlerini veli edinebilirler (et- Tevbe, 9/23). Hiçbir mümin, babası, oğlu, kardeşi ya da diğer bir yakını da olsa, Allah'a ve Peygamberine düşman olan kimseye sevgi besleyemez (el-Mücadele. 58/22).
Hz. Peygamber (s.a.s)'de câhilî bir âdet olan ırkçılığı sık sık gündeme getirerek eleştirmiş ve yasaklamıştır. Veda haccı sırasında, Veda Hutbesi olarak bilinen ünlü konuşmasında Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Araba, beyaz renklinin siyaha, siyah renklinin beyaza bir üstünlüğü olmadığını, üstünlüğün yalnızca takva ile olduğunu ilan etmiştir. Mekke'nin fethinde, Kabe'yi tavaf ettikten sonra yaptığı konuşmada Hz. Peygamber (s.a.s) aynı gerçeği şöyle dile getirmiştir: "Sizden câhiliyye ayıplarını ve büyüklenmesini gideren Allah'a hamd olsun. Ey insanlar, tüm insanlar iki gruba ayrılırlar. Bir grup iyilik yapan, iyi olan ve kötülükten sakınanlardır ki bunlar Allah nazarında değerli olan kimselerdir. ikinci grup ise günahkar ve isyankar olanlardır ki bunlar da Allah nazarında değersiz olanlardır. Yoksa insanların hepsi Adem'in çocuklarıdır; Allah Adem'i de topraktan yaratmıştır." Irk üstünlüğü düşüncesinin temelsizliği başka bir hadiste de şöyle ortaya konur "Hepiniz Adem'in oğullarısınız, Adem de topraktan yaratılmıştır. İnsanlar babaları ve dedeleri ile övünmekten vazgeçsinler. Çünkü onlar Allah nazarında küçük bir karıncadan daha değersizdirler" (Tirmizi Tefsir sure, 49).
Hz. Peygamber (s.a.s) insanların aynı kökten geldiklerini ve üstünlüğün yalnız takva ile ölçülebileceğini belirtmekle yetinmeyerek Allah'ın insanları ırklarına göre değerlendirmeyeceğini de ısrarla vurgular. Bir hadislerinde "Allah kıyamet günü sizin soyunuzdan-sopunuzdan sormayacaktır. Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız kötülüklerden en çok sakınanınızdır." buyurmuştur. Aynı anlam diğer bir hadiste de şöyle dile getirilir: "Allah sizin mallarınıza ve şekillerinize bakmaz; fakat O sizin kalblerinize ve amellerinize bakar (Müslim, Birr, 33; İbn Mâce, Zühd, 9). Bütün bu gerçek ve uyarılar karşısında ırkçılık davası güden kişinin müslümanlık iddiasının bir anlamı yoktur. Hz. Peygamber (s.a.s), "ırkçılık davasına kalkışan bizden değildir, ırkçılık üzerine savaşa girişen de bizden değildir". (Müslim, İmare, 53, 54, 57) buyurarak böyle bir kişinin yerini tesbit etmiştir.
İslâm, getirdiği evrensel kardeşlik ilkesi ile Cahiliyye döneminde şiddetle hüküm süren ırkçılık adetini ezip yok etti. Kendilerini soylu ve üstün gören Mekke aristokratlarının zulüm ve baskılarına rağmen İslâm, Romalı Süheyb, Habeşli Bilal ve İranlı Selman gibi aşağılanan insanların çabalarıyla başarıya ulaşarak evrensel bir toplum oluşturdu. Ne yazık ki Emeviler döneminde İslam egemenliğinin yerini alan saltanatla birlikte birçok cahiliye adeti gibi ırkçılık da yeniden canlandı. Arap olmayan müslümanlar tümden mevali sayılıyor, Kureyş dışındaki Araplar bile küçümseniyordu. Emevilerin sürdürdüğü ırkçı politika kısa zamanda Arap olmayan müslümanlar arasında da ırkçı eğilimlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Özellikle Farslar ve Türkler arasında başlayan bu eğilim giderek Şuubiye olarak anılan ırkçı, ulusalcı hareketlere dönüştü. Emevilerin yıkılmasında önemli bir etken olan Şuubiye hareketi Abbasiler döneminde etkisini yitirmekle birlikte bütünüyle yok olmadı.
Irkçılık eğilimleri İslâm dünyasında ondokuzuncu yüzyılın sonlarında yeniden canlanmaya başladı. Batılı devletlerin Osmanlı Devletinin parçalama planlarının bir parçası olarak canlandırmaya çalıştıkları bu düşünce, İttihad ve Terakki yönetiminin benimsediği ırkçı politikaların da etkisiyle ayrılıkçı hareketleri besledi. Osmanlı Devletinin parçalanmasından sonra oluşan birçok yeni devlet gibi Türkiye Cumhuriyeti de ırkçılıktan önemli ölçüde etkilendi. Yeni devletin özellikle dil ve kültür politikalarında etkili olan ırkçı eğilimler zamanla Türkçülük, Turancılık adıyla bilinen bağımsız bir politik hareket haline geldi. Bu hareket çeşitli parti ve örgütler içinde varlığını günümüzde de sürdürmektedir.
Ahmet ÖZALP

Emekdar Üye 31 Aralık 2007 00:00

Cvp: Irk Ve Irkcılık
 
Biz kardeşiz, ırkçılığa dayalı düşmanlık olmaz bizde![/B]

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Bu konuyu net bir şekilde açıklayan ibretli olaylar yaşanmıştır İslam tarihinde.

İsterseniz sözü uzatmadan mesaj yüklü olaylardan birini takdim edeyim takdirlerinize... Bakalım Müslüman ırkçılık adına değil, fiilen ayrımcılık yapmak, lafla bile olsa kendi ırkını ötekilerden üstün tutmaya yönelebilir mi, başka ırka düşmanlık duygusuna girebilir mi?

İmam-ı Malik Hazretleri'nin Muvatta'ından öğrendiğimize göre, Kays bin Mutata adında bir Arap, Medine'de sahabelerin oturduğu bir meclise gelmiş, Evs ile Hazreç kabilelerine mensup Arapların başka ırktan insanlarla oturup kardeşçe sohbet ettiklerini görünce bir hayli kızmış, kızgınlığını da şu sözleriyle oradaki Araplara aksettirmişti:

- "Evs ile Hazreç Peygamber'e hizmet eden Araplar. Ama şu Habeşli Bilal, şu Rum memleketinden gelme Suheyp, şu da Farslı Selman!.. Bunlar Arap değiller ki?.. Nasıl oluyor da Arap olmayan bu yabancılar Araplarla eşit şekilde oturup sohbete kabul edilebiliyorlar? Bunlar bu eşitliğe ne zaman ulaştılar?.."

Bu ırkçı ve ayrılıkçı sözler orada bulunan büyük sahabi Muaz bin Cebel'in hiddetlenmesine sebep olmuş, hemen oturduğu yerden kalkan Muaz, ırk ayrımcılığı yapan adamın yakasına yapışarak:

- Seni Resulullah'ın huzuruna götüreceğim, bu söylediklerinin doğruluğunu ona soracağım. Ondan sonra seninle hesaplaşacağız. Bu ne biçim değerlendirme böyle. Arap olanları yüceltiyor, Arap olmayanları aşağılıyorsun. İslam'da böyle bir ırkı yüceltip ötekini aşağılamak var mı?.. diyerek adamı alıp doğruca Efendimiz'in mescidine götürmüş ve bulduğu ilk fırsatta da hemen sorusunu sorarak:

- Ya Resulallah, demiş, bu adam için ne buyurursunuz? Biz Araplar oturmuş Arap olmayanlarla kardeşçe sohbet ediyorduk, gelip aramıza ırkçılık fitnesi soktu. Arapların üstün ırk olduğunu ileri sürdü, İranlı Selman'ı, Rum'dan gelen Suheyb'i, Habeşistan'dan gelen Bilal'i, aşağı ırktan kabul ederek Araplarla sohbete layık olmadıklarını iddia etti?..

Anlatılanları dinleyen Resulullah'ın (sas) yüzünde seyrek görülen öfkelenme işaretleri görüldü. Hemen kalkıp mühim gördüğü konularda konuşma yaptığı minberine çıkarak İslam'ın ölçüsünü anlatan ikaz dolu bir açıklama yaptı. Şöyle ölçü veriyordu ırk ayrımı yapanlar için:

- Ey insanlar! Sizin Rabb'iniz birdir. Babanız, ananız da birdir! Araplık ne ananızda vardır ne de babanızda. O sadece sonradan meydana gelen dil farkından ibarettir. Bu sebeple Arap'ın Arap olmayanlardan üstünlüğü yoktur. Üstünlük, Allah'a iman ve itaattedir. Allah'a iman ve itaat edenler hep birlikte üstündürler. Bunu herkes böyle bilmeli, aranıza ırka dayalı üstünlük ayrımcılığı sokmamalısınız!

Gariptir ki, bu hutbeyi dinleyenlerin hemen hepsi de Arap'tılar. Hiçbiri, Arap'ın öteki ırklardan üstün olduğunu iddia etmedi. Fazla olarak Arap'ın üstün olduğunu ileri sürmek isteyen adamın yakasına sarılarak oraya getiren Muaz bin Cebel de Arap'tı:

- Ya Resulallah, dedi, öyle ise ne yapayım aramıza ırk ayrımcılığı fitnesi sokmak isteyen bu adama?..

Efendimiz bu soruya da, pek kullanmadığı ağır bir azarlama cümlesiyle cevap verdi. Ne dedi biliyor musunuz?

- Da'hü ilennar!.. Bırak o ırkçı adamı, cehenneme kadar yolu var!

Evet, ırkçılık yapan adamın cehenneme kadar yolu vardı... Bundan dolayı İslam, bir ırkın değil, tüm ırkların dini olmuş, hiçbir kavim ve kabileyi dışarıya itelememiş, hepsini de eşit bir hukuk ile bağrına basmış, tüm ırkları kucaklayıp kardeş yapmıştır. Bunun aksini iddia edene de:

- Bırak o ırkçı adamı, cehenneme kadar yolu var! ihtarında bulunmuştur.

Demek ki İslam'da din kardeşliğini bırakıp ırk ayrımcılığına sapan adamın yolu nihayet cehenneme kadar gider. Nitekim sözünü ettiğimiz ırkçı adamın yolu da oraya çıkmış, ben benim ırkımı ötekilerden üstün tutmayan dine tabi olmak istemem, diyerek sonunda mürted olarak ölmüş, yöneldiği (menfi!) ırkçılık yolu onu cehenneme çıkarmıştır...

Şükürler olsun ki tarih boyunca bu ülkede hep kardeş kalmış, sonu cehenneme çıkan ırk ayrımcılığına hiç yönelmemişizdir. Evet, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak, Pomak, Arap... hep birlikte din kardeşiyiz. Kardeş kardeşle hep tokalaşır, kucaklaşır. Asırlarca da böyle olmuş, kıyamete kadar da böyle olacaktır. Hiçbir ayrımcı bizim Peygamberimizle başlayan kardeşliğimizi bozamaz, inançlarımızı değiştirip de kardeşi kardeşe düşman yapamaz!..

Yapmak isteyenlerin yollarının nereye çıktığı da işte böyle yaşanmış olaylarla hatırlanır, unutturulmaz.


AHMED ŞAHİN

Emekdar Üye 31 Aralık 2007 00:07

Cvp: Irk Ve Irkcılık
 
Irkçılık :
Irkçılık, ihtilafın sebeblerinden biridir. Hatta İslam ümmetini parçalayan ihtilafın temelini teşkil eder. İslam Kuran ve Sünnetle Irkçılığa karşı savaşaçmıştır. Rasulullah şöyle buyurur "Irkçılığa davet eden bizden değildir."(Müslim, Ebu Davud, İbn Mace)Bir başka hadisinde de şöyle buyurur: "Hepiniz Ademdensiniz, Adem ise topraktandır. Arabın aceme üstünlüğü yoktur.Üstünlük takva iledir."
Rasul zamanında Irkçılık bu delillerle bastırılmıştı. Bu durum Şehid Halife Hz.Osmanın zamanına kadar devam etti. O zamanlarda önceleri Emevi ve Haşimiler arasındaki rekabetin, sonraları hariciler ve diğerlerinin ihtilaflarında etkisi büyüktür. Bilindiği gibi Haricilik Rabia kabileleri arasında yayılmış ama Mudar kabilesinde ise yayılamamıştır. Rabia ve Mudar kabileleri arasında cahiliye döneminde bir rekabet vardı ki Rasulullah zamanında bu bastırılmıştı... Ne var ki, Hariciye fırkasıyla bu çekişme yeniden oraya çıktı.

Medine-web 31 Aralık 2007 20:02

Cvp: Irk Ve Irkcılık
 
"o mü'mınler kendi aralarında şefkatli, kâfirlere karşı ıse şedittirler "( ayet )
"birbirinizi sevmedikçe kamil manada iman sahibi olamazsınız, iman etmedikçe de cennet'e giremezsiniz..." ( hadıs-ı şerıf)
“ toptan Allah’ın ipine sarılın, ayrılmayın “ ( ayet )
“ muhakkak ki müminler kardeştirler, kardeşlerinizin arasını düzeltin “ (ayet )
“ en üstün olanınız takvalı olanınız ( günahtan en çok sakınanınız) ‘dır dır. “ ( ayet )


Cemaatler arasındaki fark, sadece öncelik sıralamasındaki farktır.
Nurcu önce imanı,
Süleymancı önce Kuran’ı,
Milli görüşçüler önce siyaset,
Radikaller önce cihadı,
Tarikatçılar önce ahlakı... ,
ön plana çıkarırlar, ama her cemaatte hepsi ( ahlak, iman , siyaset , kur’an , cıhad ,...) vardır. Sadece ılk sıraya, öncelik sıralamasına farklı bır sıkkı getırmıslerdır. Ama hepsinin paydaları aynıdır, sadece ılk öncelikleri, sıralamalarındaki öncelikler farklıdır.
İtikatta radikal, amelde tarikatçı, tebliğde ise ilm-i siyaset ve nurcularla olup, oyumuzu da İslam’a vermeliyiz!

Medine-web 31 Aralık 2007 20:13

Cvp: Irk Ve Irkcılık
 
İslam 'da kan bağının dini bir önemi yoktur

*Hz. resul; kızı Fatma’ya :" ey fatıma, peygamber kızıyım diye güvenme kıyamet günü ben bile seni kurtaramam " buyurmuşlardır.
* İslam’a göre insanlar kan bağı bulunmasa bile kardeştirhucurat: 10 )
* İslam imanı olmayan akraba, oğul’u... aileden kabul etmez.( huud: 46, tevbe: 23, mücadele:22 )
islam ırkı kabul eder ama sadece " tanışmak " için(hucurat: 13)
* islam'a göre üstünlük sadece takva'dadır.( hucurat: 13)
* hz. resul buyururki :" insanlar dedeleri ve babaları ile övünmekten vazgeçsinler " , (tirmizi) , ırkçılık davasına kalkan bizden değildir, ırkçılık üzere savaşan bizden değildir, ırkçılık için ölen bizden değildir ."Müslim, imara:53–57)

maşuk 31 Aralık 2007 20:27

Cvp: Irk Ve Irkcılık
 
her yerde olan hiçbir yerdedir..çünkü bocalama içindedir...ama bir yerden herbir yer gözlemlenebilir........ben nakşibendiyyim...ama diğerlerini asla & kat'a ne dışlarım, ne de kötü görürüm...farklı renkler çeşitlilik, zenginliktir...renkleri kısıtlamak kişiliği kısırlaştırır,kısır bi kişilikte ise zararı ancak kişinin kendisi görür... ona buna kapılmak sürü piskolojisine uymak ne olursa olsun bana göre değil...gözlem değerlendirmemi yaparkitabıma bakar & en sonda fetvayı kalbime sorarım...
bilmem yanlış mıyım ?

Medine-web 31 Aralık 2007 20:39

Cvp: Irk Ve Irkcılık
 
dışlayan aşağılayan zaten kaygan zemindedir maşuk..ümmet ,kardeşlik bilinci olmayanın ,bireysel,menfaat,kapitalizm,şovenizm ve faşizm bilinci yerleşir.bu yerleşme tarzı ise islamdan başka herşeydir.

Seleme 31 Aralık 2007 20:39

Cvp: Irk Ve Irkcılık
 
Mektûbât adlı eserinde üstadımız şeytanın hizmet ehline hücum ettiği altı noktaya dikkat çeker. Bunlar
1. Hubb-u cah (makam sevgisi),
2. Korku,
3. Tama,
4. Irkçılık,
5. Enaniyet,
6. Tenbellik, tenperverlik ve vazifedarlık damarı gibi desiselerdir.
Irkçılık da, ulvî duyguların yerine konan, yalancı ve sahte bir hamasettir ki, nice nesiller bu illete yakalandığından iman ab-ı hayatından kana kana içemediler. Bu engeli, İslâm kardeşliğini kurup yaşayarak aşmak icab eder.

maşuk 31 Aralık 2007 23:00

Cvp: Irk Ve Irkcılık
 
______sizin en üstün olanınız, ahlakı en güzel olanınızdır.____
sen de bizleri
ahlakını düzgün kıldığın
o mübareklerden eyle
Ya Rabbi......

Tuba_ 12 Şubat 2014 01:20

Cevap: Irk Ve Irkcılık
 
Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık için savaşan bizden değildir. Irkçılık üzere ölen de bizden (Müslümanlardan) değildir. - Hz. Muhammed

Irkçılık olmadan kapitalizme sahip olamazsınız - Malcolm X

Umut edelim ki ırkçı önyargının kara bulutları üzerimizden kayıp gitsin ve aynı yolda kısa bir gelecekte, sevgi ve kardeşliğin yıldızları milletimizin üstünde ışıldayan güzelliğiyle parlasın. Martin Luther King, Jr.

Irkçılık bir insanın diğerine karşı en büyük tehditidir. Minimum sebeple maksimum nefret... Abraham J. HeschelIrkçılık, en başta, zengin olanın siyah işçiye daha az vererek kârını artırması için kullandığı bir silahtır. Angela Davis

Ayağını boynuna dayayan nefretli insandan nefret etmemek, büyük ruhsal direnç ister; bu konuda çocuğuna nefret etmemeyi öğretmek ise çok daha büyük mucizevi bir algı ve sadakat ister. James Arthur Baldwin

İnsanlık tarihinin en büyük problemi, ırkçılığın aslında bir hiç olduğu, sadece bir istisna olduğudur. Erik Hansen


SAAT: 05:43

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306