Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   İslami Kavramlar (https://www.forum.medineweb.net/838-islami-kavramlar)
-   -   Ecr-i Müsemma (https://www.forum.medineweb.net/islami-kavramlar/3174-ecr-i-musemma.html)

Belgin 05 Mayıs 2008 08:00

Ecr-i Müsemma
 
Belirlenmiş ücret, bedel.

Ecr; bedel, ücret, ödül, sâlih amele verilen sevap; ecr-i müsemmâ ise; tef'il bâbında ismi mef'ul bir kelime olup konuşulan,
belirlenen, tesbit edilen demektir. Terim olarak iş veya kira akdinde işe girerken veya akdi
yaparken tarafların miktarını belirledikleri ücrete "ecr-i müsemmâ" denir. Akit sırasında miktarı
belirlenmeyip iş yapıldıktan sonra veya kiralananda oturulduktan sonra emsal ücrete göre
bilirkişi tarafından belirlenen ücrete ecr-i misil denir.

İş akdinin geçerli olması için prensip olarak verilecek ücretin de belirlenmesi gerekir. Ücret; işçi, memur,
subay gibi bir işveren adına çalışan kimselerin emeğinin günlük, aylık ve benzeri sürelere âit bedelidir.
Satım akdinde satış bedeli (semen) olmaya elverişli bulunan herşey iş akdinde ücret de olabilir. Hz. Peygamber
şöyle buyurmuştur: "Kim bir işçiyi çalıştırırsa, ona vereceği ücreti bildirsin" (Nesâi, el-Eymân
ve'n-Nüzur, 44, Zeyd b. Ali, Müsned, 654; Zeylâî, Nasbur' Râye, IV, 131).

Akit sırasında miktarı belirlenecek ücret nakit para, ölçü veya tartı yahut sayı ile alınıp satılan
standart şeylerden olursa bunun cins, nev, miktar ve sıfatını belirtmek gerekir. Ücret veya
maaşta anlaşmazlığa yol açacak ölçüde belirsizlik bulunursa akit fâsit olur. Bu durumda işçi
çalışmış bulunursa ecr-i misle hak kazanır. İslâm hukukçularının çoğunluğuna göre,
alım-satımda satış bedeline uygulanan hükümler emeğin bedeli olan işçi ücretlerine de uygulanır
(el-Mavsılî, el İhtiyâr, Mısır, t.y., 11, 51; el-Fetâva'l Hindiyye, IV, 412; İbn Kudâme, el-Muğnî, V,
327 Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslâmî Yaklaşımlar, İstanbul 1988, s.152,
153).

Yukarıdaki hükümler kira akdine, kira ücretine de uygulanır. Kira bedeli günlük,
aylık veya yıllık gibi belli sürelere belli miktar bedel olarak tesbit edilmiş olursa bu, ecr-i
müsemmâ olur. Kira bedeli konuşulmadan kiracı oturmuş bulunursa mülk sahibi ecr-i misile hak
kazanır. Ancak bazen hayvan, araç ve benzeri şeylerin kiralanmasındâ yararlanma şekil, miktar
ve yerinin de belirlenmesi gerekir; aksi halde akit fâsit olur. Meselâ, on ton yükü bir kamyonla
bir dağın zirvesine götürmekle, aynı uzaklıktaki düz bir yola götürmek farklı nakliye bedelini
gerektirebilir. İşte bedelin, nakliye yerinin ve süresinin önceden konuşulmamış olması, tarafları
anlaşmazlığa düşüreceğinden, nakliye sözleşmesini fâsit kılar. Yani tarafların ifa edilmeden
önce akdi bozma hâkları doğar. Ancak bu arada nakliye gerçekleşmiş olursa, kıyasa göre,
nakliyeci ecr-i misile, istihsâna göre ise ecr-i müsemmâya hak kazanır. Daha önceden hiç ücret
konuşulmamışsa, yalnız ecri misil ödenir (İbnü'l Hümâm, Fethu'l Kadir, VII, 166 vd; el-Kasânı,
Bedâiu's-Sanâyi', IV, 183, 207; Zeylaî, Tebyînu'l Hakâik, V, 113 vd.; İbn Abidin,
Reddü'l-Muhtâr, V, 19, 55)

Hamdi DÖNDÜREN

Belgin 05 Mayıs 2008 08:03

Cvp: Ecr-i Müsemma
 
ECR-İ MİSİL




Benzerine göre tesbit edilen ücret. Ecr, sözlükte sevap, mükâfat, ücret ve karşılık
demektir. Misil ise, eş, benzer, denk anlamlarına gelir. Bir İslâm hukuku terimi olarak ecr-i misil,
işçi veya memura çalışması karşılığı verilecek olan ücret, maaş gibi bedellerle menkul veya
gayri menkullerin kiraya verilmesinden doğan kira bedellerinde bilirkişinin belirlediği miktarlar
demektir. Akit sırasında tarafların belirleyeceği ücrete de ecr-i müsemma* adı verilir.

Ecr-i misil işçinin çalışmasının veya yaptığı işin belli esaslara göre takdir ve tesbit edildiği piyasa
değeridir. Bir işçinin ecr-i mislinin hesaplanmasında aynı veya benzer işi yapan diğer işçiler, işin
yapıldığı yer, zaman ve mevsim gibi unsurlar göz önünde bulunulur (Ali Haydar,
Düraru'l-Hukkam, I, 683).

Ecr-i mislin tesbitinde genellikle bilirkişiye başvurulduğu için
Mecelle'de: "Bîgaraz ehli vukufun takdir ettikleri ücret" şeklinde târif edilmiştir (Mecelle,
Madde: 414). Kira bedelinde ecr-i misli tespitte, kiralanan malla yaklaşık aynı nitelikleri taşıyan
benzerlerinin kira bedeli ölçü alınarak tespit yapılır (es-Serahsî, XV, 149; el Kâsânî,
Bedâyiu's-Sanâyî, IV, 218; el-Fetâva'l Hindiyye, IV, 424).

Vâkıf, devlet ve yetim
mallarının kiraya verilmesi ecr-i misil'le olur. Eğer bu mallar fâhiş gabin derecesinden daha az bir
bedelle kiraya verilmişse akit geçersizdir. Bu durumda kiracıya ya kira bedelini ecr-i misil
seviyesine yükseltmesi ya da kiralananı tahliye etmesi bildirilir. Bu prensip, adı geçen malların
fâhiş gabin (aşırı aldanma) ile alım veya satımında da geçerlidir. Çünkü devlet, vâkıf veya yetim
adına bunların mallarını kiraya veren veya satan yahut bunlar adına mal alan kimse, kendi malı
üzerinde tasarrufta bulunmadığı için menfaat çatışması olabilir. Bu yüzden töhmet altındadır.
Hattâ bu akitlerin geçersiz sayılması için hile veya aldatmanın bulunması da şart değildir (Ali
Haydar, a.g.e., I, 588, 589; Hamdi Döndüren, İslâm Hukukuna Göre Alım-Satımda Kâr Hadleri,
Balıkesir 1984, s.151, 152). Fâhiş gabin bilirkişinin değerlendirme alanı dışında kalan ve
insanların aldanma saydıkları ücret veya satış bedelleridir. Hanefilerden Nusayr b. Yahya
(ö.268/881) fâhiş gabin'i gayri menkullerde yüzde yirmi, hayvanlarda yüzde on ve menkul
mallarda yüzde beş olarak belirlemiş, Mecelle'nin 165. maddesinde de bu miktarları ölçü
almıştır. Ancak bu konuyu çözümleyen bir âyet veya sahih hadis bulunmadığı için, ekonomik
şartlara göre çok aldanmanın ölçü ve kriterlerini devirlere göre bir İslâm beldesindeki
yöneticilerin belirlemesi mümkündür (İbn Nüceym, el-Bahru'r-Râik, Mısır 1334, VII, 169; İbn
Âbidin, Reddü'l Muhtar, IV, 159; Ali Haydar, a.g.e., I, 247; 588, 589; İbn Hazm, el-Muhalla,
Mısır 1389, IX, 454 vd.).

Sonuç olarak ecr-i misil iş ve kira (icâre) akitlerinin fâsit olması
halinde ortaya çıkar. Meselâ iş akdinde ücret veya maaş kira akdinde ise kira bedeli
belirlenmemişse akit fâsit olur. Anlaşmazlık halinde taraflar akdi bozabilirler. Ancak akit konusu
kabzedilmiş veya yararlanma olmuş yahut yararlanma için gerekli süre geçmişse, iş akdinde
işçi, kira akdinde mülk sahibi ecr-i misle hak kazanır. Çünkü iş veya kira akdi satım akdine
yararlanma da mala (ayn) benzer. Hanefiler dışında diğer mezhepler fâsit ve bâtıl akit arasında
bir fark görmezler. Hanefîlere göre iş veya kira akdi bâtıl olursa ne ecr-i misil ve ne de ecr-i
müsemmâ gerekmez. Suç işletmek için adam kiralamak gibi... (el-Kâsâni, a.g.e., IV, 217; İbn
Âbidin, a.g.e., V, 39; İbn Kudâme, el-Muğnî, V, 331; eş-Şirâzî, el-Mühezzeb, I, 399,
el-Mevsûatu'l-Fıkhıyye, Kuveyt 1980, s.263 vd.).

Hamdi DÖNDÜREN


SAAT: 15:26

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320