Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   İslami Kavramlar (https://www.forum.medineweb.net/838-islami-kavramlar)
-   -   Ciale (https://www.forum.medineweb.net/islami-kavramlar/3203-ciale.html)

MERVE DEMİR 05 Mayıs 2008 09:14

Ciale
 
CİÂLE

Bir kimseye bir fiilinden dolayı tespit edilen veya yaptığı bir iş için kendisine verilen ücret, ödül veya meblağ; ödül vadetmek. Ciâle bir ödül akdi veya tek yanlı iradeyle meydana gelen bir borçlanmadır. Bir terim olarak, belirli veya belirsiz, yahut sonucu önceden bilinemeyen bir iş üzerine belirli bir bedeli borçlanmaktır. Mâlikîlere göre ciâle, meydana gelmesi ihtimalli olan bir menfaat üzerindeki icare (kira-iş) akdidir. Kaçan bir hayvanı veya kaybolan bir malı bulana ödül vâdetmek gibi. Derslerinde başarılı olan veya müsâbakada kazanan kimseler için ödül koymak da böyledir.
Hanefilere göre, ciâle caiz değildir. Çünkü ödül vâ'dinde, yapılacak iş ve sürenin belirsiz olması sebebile garar (riziko) vardır. Burada Hanefîler, iş, kiralanan, ücret ve sürenin bilinmesi şart koşulan diğer iş (icâre) akitlerine kıyas yaparlar. Ancak onlar yalnız üç gün ve daha uzak yerden kaçak bir hayvanı geri getirene bir ödül vermeyi önceden va'd edilmese bile istihsan yoluyla caiz gördüler. Burada ödülün miktarı, üç günlük yolculuk masrafı (nafaka) karşılığıdır. Mesafe kısalırsa ödül miktarı da o nisbette azalır (el-Kasânî, Bedâyiu's-Sanâyi' VI, 203-205, el-Meydânî, el-lübâb, II, 217 vd.).
Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelîlere göre, ciâle caizdir. Delil olarak kitap ve sünnete dayanırlar. Yusuf peygamberin kardeşleriyle olan kıssası Kur'an-ı Kerîm'de şöyle anlatılır: Yusuf (a.s.) kıtlık yılında Mısır'a gelen ve kendisini tanımayan kardeşlerini misafir eder. İşlerinden çok sevdiği Bünyamin'in Mısır'da kalmasını arzu etmektedir. Onun buğday çuvalına krala ait altın tası koyar ve hırsızlık yaptığı bahanesiyle onu alıkoymak ister. Arama yapan görevliler şöyle derler: "Melik'in su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var. Ben de buna kefilim" (Yusuf,12/72). Burada kabı bulana ödül vâdedilmiştir. İkinci delil şu hadistir. Bir grup sahabe İslâm'ı tebliğ için bir yerleşim merkezine giderler. Ancak iyi karşılanmazlar. Oradan ayrıldıkları sırada, kabile reisini yılan veya akrep ısırır. Çaresiz kalan adamları, sahabilere yetişip tedavi için yardım isterler. Sahabîler bir ücret karşılığında tedavi edebileceklerini söylerler. Bir sahabi Fatiha suresini okuyarak hastayı iyileştirir ve ödül olarak verilen koyunları alarak Medîne'ye gelirler. Hz. Peygamber bu ödülün onlara helal olduğunu bildirir (eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, V, 289).
Ciâle ile, iş akdi (icâre) arasında şu farklar vardır: 1) Ciâlede mâlik için menfaat ancak işin tamamlanması ile gerçekleşir. İş akdinde ise, işçi için menfaat, için bir cüz'ünü yapmakla gerçekleşir. Ciâle (ödül vadi)'de ise, işin bir kısmını yapmakla herhangi bir ücrete hak kazanılmaz. 2) Ciâle kendisinde garar ihtimali olan bir akittir. Bu yüzden icârenin aksine iş ve sürenin bilinmezliği câiz olur. Ciâlede iş, bazen belirli veya belirsiz olur. Kaybolan hayvanı getirmek, su çıkıncaya kadar kuyuyu kazmak gibi. Yine belirli veya meçhul bir iş üzerine ciâle (ödül vâdi) geçerli olduğu gibi, sürenin belirsiz oluşu da mümkündür. İş akdinde (icare) ise, işin belirli olması gerekir. Terzilik ve inşaat işi gibi... Ayrıca sürenin de belli olması lâzımdır. 3) İş akdinin aksine, ciâlede ücreti peşin vermeyi şart koşmak caiz olmaz. 4) Ciâle câiz bir akit olup, lüzum ifâde etmez. İş akdinin aksine feshi caizdir. İş akdi ise lâzım bir akit olup feshedilemez.
Ciâlenin meydana gelme şartları şöylece özetlenebilir.
1) Ödül vâdedenin ehliyetli olması. İşi yapacak olan muayyen bir şahıs ise, onun da işe ehil olması gerekir.
2) Ödül veya ücretin belli bir mal olması. Ödül meçhul ise; bedelin belirsiz olması sebebiyle akit fasit olur. Meselâ; arabamı bulana bir elbise vereceğim veya onu razı edeceğim vb. vaadlerde, arabayı bulan, fasit bir iş akdi (icâre)nde olduğu gibi ecr-i misle hak kazanır.
3) Menfaat gerçek ve belli olmak, şer'an yararlanma mübah bulunmaktadır. Meselâ; bir kimseden cinleri veya büyüyü çıkarmak için ciâle caiz değildir. Çünkü bunların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmaz. Bu konuda prensip şudur: İcârede (iş akdi) ivaz (bedel) almak caiz olan her durumda, ciâle (ödül) almak da caiz olur. İş akdinde ücret almak caiz olmayan durumlarda ise ciâle de caiz olmaz. Ayette: "Günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayınız" buyurulur. (eş-Şirâzî, el-Mühezzeb, I, 411; İbn Kudâme, el-Muğnî, V, 658; İbn Rüşd, Bidâyetü'l Müctehid, II, 333).
Hamdi DÖNDÜREN

Elem* 08 Mayıs 2009 09:15

RE: Ciale
 
Hanefilere göre, ciâle caiz değildir. Çünkü ödül vâ'dinde, yapılacak iş ve sürenin belirsiz olması sebebile garar (riziko) vardır. Burada Hanefîler, iş, kiralanan, ücret ve sürenin bilinmesi şart koşulan diğer iş (icâre) akitlerine kıyas yaparlar. Ancak onlar yalnız üç gün ve daha uzak yerden kaçak bir hayvanı geri getirene bir ödül vermeyi önceden va'd edilmese bile istihsan yoluyla caiz gördüler. Burada ödülün miktarı, üç günlük yolculuk masrafı (nafaka) karşılığıdır. Mesafe kısalırsa ödül miktarı da o nisbette azalır (el-Kasânî, Bedâyiu's-Sanâyi' VI, 203-205, el-Meydânî, el-lübâb, II, 217 vd.).


SAAT: 04:37

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306