Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > İslami Kavramlar

Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi:  05 Mayıs 2008 (11:00), Konuya Son Cevap : 07 Mayıs 2009 (18:03). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 05 Mayıs 2008, 11:00   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cizye

Cizye

CİZYE

İslâm devleti bünyesinde yaşayan gayr-i müslim vatandaşların mükellef olan erkeklerinden can ve mallarını koruma bedeli olarak yılda bir defa alınan vergi. Buna cizye denilmesinin sebebi, zimmî denilen cizye yükümlüsünü ölümden koruduğu içindir. Bir islâm beldesinde yaşayan gayr-i müslim, İslâm'a girerse cizyeden kurtulur. Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur:
"Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram kıldığı şeyleri haram tanımayan, hak dinini din olarak kabul etmeyen kimselere, zelil ve hakîr olarak kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşınız. " (et-Tevbe, 9/29).
Cizye, borcunu ödedi demek olan "cezâ deynûhu" fiilinden bir çeşit borç ödeyişi ifade eden bir isim olup, müahidin ahdi üzerine vereceği vergiye ıtlak olunur ki; can, mal ve özgürlüklerinin korunması karşılığında ödenmesi gerekir.
Müşriklere gelince onların cizye ödeyerek şirklerini sürdürmeleri asla sözkonusu olamaz. Onlar için ya İslâm ya da kılıç vardır. Burada da cizyenin Ehl-i Kitab'a özgü kabul edildiğini ifade eder bir kayıt yoktur. Bunun için mesele içtihadî olmuştur. İmamı Âzam Ebu Hanife'ye göre cizye mutlaka Ehl-i Kitap'tan ve Arap olmayan müşriklerden alınır; fakat Arap müşriklerden alınmaz. Onlara ancak İslâm teklif edilir. Ebu Yusuf'a göre kitab'i olsun müşrik olsun Arap'tan alınmaz; fakat Arap olmayan Ehli Kitap'tan ve müşriklerden de alınır. İmam Şafiî'ye göre ise Arap olsun olmasın cizye ehl-i kitaptan alınır. Gerek Arap olan gerek olmayan müşrik ve putperestlerden alınmaz. İmam Mâlik ve Evzâi ise bütün gayr-i müslimlerden alınır kanaatini belirtmişlerdir.
İlk zamanlarda cizyenin nasıl uygulandığına dair elimizde delil olabilecek bilgi, yalnız Mısır'da cârî muamele hakkındaki bilgilerdir. Orada vergi ödeyenlere, bir kurşun mühür verilir, mükellef bunu boynuna takardı. Fakat sonraları Hişâm b. Abdülmelik Barâe namıyla muntazam makbuz vermek yönteminin uygulanmasını istedi. Bu makbuzlardan çoğu günümüze kadar gelmiş ise de henüz bunlar üzerinde gerekli araştırma yapılmamıştır. Mısır'ın fethinde adam başına iki dinar konduğu rivayet edilir (Elmalılı Hamdi Yazır, H.D.K.D III, 2509).
İslâm'ı kabul edenlerin çoğalması ile orantılı olarak, cizye, kişi başına vergi özelliğini kaybetti. Mısır'da, Selahaddin Eyyûbî devrinden itibaren, bu verginin yıllık geliri sadece 130.000 dinardan ibaret kaldı (Makrîzî, Hitat, I, 107, 108, 27, 23).
Cizye İslâm'ın ilk defa ihdas ettiği bir vergi değildir. Cizye eski çağlardan beri vardır. Yunanlılar, Milat'tan önce beşinci yüzyıl sıralarında Fenikeliler'in saldırılarından korunmak karşılığında küçük Asya sahillerinde yaşayan halklardan cizye almaktaydılar. Romalılar da hâkimiyetleri altına aldıkları kavimlerden cizye almışlardır. İranlılar da yine hâkimiyetleri altında bulunan reayadan cizye alırlardı.
Müslümanlar açısından cizye, ilk defa Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından konulmuştur. Hz. Muhammed cizye verecek olanlara yaptığı anlaşmalarda, durumlarına göre cizyenin miktar ve şeklini belirlemiştir. Hz. Peygamber, Necran hristiyanlarıyla yaptığı anlaşmada her yıl Safer ayında iki bin ve Recep'te bin takım elbise cizye koymuştur. Her takım elbisenin değeri bir rukiye olarak belirlenmişti. Bir rukiye kırk dirhemdi. Cizye böylece bir şekil ve muayyen bir miktarda olmaksızın Hz. Ebu Bekir (r.a.)'ın hilâfetinin sonuna kadar devam etti. Hz. Ömer (r.a.) hilâfet mak----- geçip de İslâm fetihleri geniş bir alana yayılınca, cizyenin miktarı belirlendi. Hz. Ömer, etrafta bulunan kumandanlara; sakalı, bıyığı gelmiş olanlara cizye tarh edilmesine ve bunun her adam başına dört altın veyahut kırk dirhem gümüş olarak belirlenmesine dair emirler gönderdi. Bu miktar daha sonraları gayr-ı müslimin ekonomik durumuna göre yeniden belirlenmiştir. Cizye, Batılılar'ın gözlerine çok batan bir vergi olduğu için, onları memnun etmek düşüncesiyle Tanzimat'ın ilânında ilk iş olarak "cizye" vergisi kaldırıldı ve bu verginin patrikhaneler eliyle cemaatleri adına toplanmasına karar verildi. İslâm hukukunda Cizye iki türlüdür:
1) Sulh yoluyla konulan cizye: Bunun miktarı, anlaşma esaslarına göre uygulanır. Taraflar tek yanlı irade ile cizyenin miktarını değiştiremezler. Meselâ; yukarıdaki ifadede de belirtildiği gibi Hz. Peygamber (s.a.s.) zamanında Necran halkı ile yıllık binikiyüz takım elbise üzerine anlaşma yapılmıştır.
2) İslâm devleti tarafından doğrudan doğruya konulan cizye: Müslümanlar kendi güçleriyle bir düşman ülkesini ele geçirirler ve gayr-i müslim olan halkını yurtlarında "tebea" olarak bırakırlarsa, bunlara miktarı İslâm devletince belirlenen cizye vergisi konulur.
Cizye yalnız Ehl-i Kitap denilen yahudiler ile hristiyanlardan ve kendilerinde Ehl-i Kitap şüphesi bulunan mecûsîlerden kabul edilir.
Cizyenin bir kimseden tahsil edilebilmesi için bu kimsenin akıllı, hür, sağlıklı, erginlik çağına ulaşmış erkek olması şarttır. Bu nedenle akıl hastaları, bunaklar, çocuklar, kadınlar, köleler, kör ve topallar, çok yaşlılar, yıl içinde altı aydan fazla bir süreyle hasta olanlardan cizye alınmaz. Çünkü cizye, şer'an savaşmaya muktedir olan gayr-i müslimlere ait bir yükümlülüktür. Yukarıda sayılanların ise savaşmaya gücü olmadığından, bunlar cizye ödemekle yükümlü değillerdir. Kilise ve havralarda bulunan rahip ve papazlara cizye bağlanıp bağlanamayacağı konusunda görüş ayrılığı vardır.
Cizyenin miktarı, yükümlülerin ekonomik durumları dikkate alınarak belirlenir. Geçmiş devirlerde devlet tarafından konulan cizyenin miktarı için yükümlüler üç sınıfa ayrılmıştır. Zengin sayılanlardan yıllık kırksekiz; orta hallilerden yirmidört; çalışmaya muktedir fakirlerden de oniki dirhem cizye alınmıştır. Nisap miktarına mâlik olanlar da zengin sayılmıştır. Bazı bilginlere göre ise, zengin, orta halli veya fakir sayılma konusunda ikâmet ettiği beldenin örfüne göre karar verilir. Sağlam ve geçerli olan görüş de budur.
Cizye ödeyen mükellefler, İslâm devleti ile sadece inanç ve dini merasimlerine için verilmesi için değil; aynı zamanda can ve mallarının korunması ve. devlet garantisi altına alındığına dair bir anlaşma yapmış olurlar. Bu vergiden ziyade, devletin bu vatandaşlarına yaptığı harcamalara onların bir nevî katkılarıdır.
Hanefîlere göre cizye, yıl başından itibaren tahsil edilmeye başlanır. Çünkü cizye yükümlüsü, yıl başından itibaren geleceğe doğru saldırıdan korunma hakkını elde etmiş olur. Bu yüzden cizye oniki taksit halinde her ay tahsil edilir. Bazı İslâm hukukçularına göre ise, cizye, yıl sonunda tahsil edilebilir. Devlet bunu daha önce talep edemez.
Cizye, tahakkuk ettikten sonra şu üç sebepten biriyle düşer:
a) Mükellefin müslüman olması. Cizye verecek kimse müslüman olursa kendisinden cizye kalkar. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.): "Müslüman üzerine cizye yoktur. " buyurmuştur (Tirmizî, Zekât,11; Ahmed b. Hanbel, I, 223).
b) Cizye tahsil edilmeden sürenin geçmiş olması. Bu durumda cizye zaman aşımına uğramış olur.
c) Cizye tahsil edilmeden mükellefin ölmesi. Bu halde de cizye düşer: Mirasından tahsil edilmez.
Şâmil İA
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2743 23 Ağustos 2013 00:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3332 26 Ocak 2013 22:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3084 06 Aralık 2012 10:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 6906 03 Kasım 2012 23:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6350 02 Ekim 2012 21:16

Alt 07 Mayıs 2009, 18:03   Mesaj No:2
Medineweb Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Elem* isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7964
Üyelik T.: 27 Nisan 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 235
Konular: 0
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: Cizye

Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram kıldığı şeyleri haram tanımayan, hak dinini din olarak kabul etmeyen kimselere, zelil ve hakîr olarak kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşınız. " (et-Tevbe, 9/29).
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

« Âba | Ciale »

Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Cizye Ve Cizye İle İlgili Hükümler Huzurİslam Hadis-i Şerif 0 22 Kasım 2008 02:17

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.