Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kişisel Gelişim ve Psikoloji (https://www.forum.medineweb.net/825-kisisel-gelisim-ve-psikoloji)
-   -   İNSAN ve KELEBEK (https://www.forum.medineweb.net/kisisel-gelisim-ve-psikoloji/29837-insan-ve-kelebek.html)

GÖKCEN_AZRA 24 Temmuz 2014 12:07

İNSAN ve KELEBEK
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kelebekler insandan daha mutlu yaşadı ömrünü…


İnsanoğlu ise onlarca yıla sığdıramadığı ömründen mutlu olmayı başaramadı…

Doğum ile ölüm arasında sıkıştı kaldı insanoğlunun ruhu

ve sonunda ölümün gideceğini bildiği için,

hayatını keşmekeş içinde tüketti…

Kelebekler ise anladı hayatın değerini…

Sadece bir gün yaşadı kelebekler…

Kendisini yaratan kudretin sanatının işlediği kanatlarını,

gün ışığıyla çırpmadan önce,

günler boyunca bir koza içinde,

karanlığın zulmetine katlandı…

Bir kelebeğe dönüşmeden önce,

ipek böceği olarak çektiği o zulmetin paha biçilmez hediyesini,

ipek kozası olarak bıraktı insanoğluna…

GÖKCEN_AZRA 25 Temmuz 2014 12:05

Cevap: İNSAN ve KELEBEK
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Dünyada kaç tür kelebek yaşıyor?



170 bin tür var bilinen.

Türkiye'de 5 bin tür yaşıyor.
Ama tespit işi daha devam ediyor.

Bazı bilim adamları bir türle, bazıları ise binlerce türle birden ilgilenir hayatı boyunca.

Ama tek bir tür bile bitmez ömürler boyunca çalışılsa.

Geldikleri noktayı gençlere devreder ve giderler.

Kelebeğin doğanın düzeni içindeki yeri ve anlamını tam olarak bulabilmiş değiliz.
Tabiatın bir kısmını öğrendik ama bilmediğimiz o kadar çok şey var ki.
Biz daha bunları araştırmayı bitiremeden tabiatın bazı bölümlerini kaybediyoruz.
alıntı

GÖKCEN_AZRA 25 Temmuz 2014 12:07

Cevap: İNSAN ve KELEBEK
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ve doğa hiçbir zaman sırrını ele vermiyor.


Evet. Bu arada ne kaybettiğimizi de bilmiyoruz.
Sonra da bu boşluklar bizim karşımıza sorunlar olarak çıkıyor,
bunları çözmeye çalışıyoruz.
Tıpkı çocukların oynadığı puzzle gibi.

Ana resim gayri muntazam şekillere bölünmüş, bir torbaya konmuştur.

Çocuğa bunları birleştir ve şekli bul deriz.

Biz de böyle tabiat torbasının içindeki parçaları birleştirerek şekli bulmaya çalışıyoruz

ama torbadaki bir çok parçayı zaten yok etmişiz.

Onları göremeyince soruların cevabını bulamıyoruz.

GÖKCEN_AZRA 25 Temmuz 2014 12:10

Cevap: İNSAN ve KELEBEK
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kelebeğin güzelliği ile ömrünün kısalığı arasındaki uçuruma ne diyorsunuz?


Güzellik ve kısalık insana özgü kavramlar.
Kelebek ne güzel olduğunu, ne de ömrünün kısalığını biliyor.
Bize göre kısa olan ömrünü gerektiği biçimde yaşıyor.

Kelebek zaten bir böcek türünün hayatı boyunca geçirdiği 4 gelişim döneminden biri.

Kelebeğe zararsız yaratık diye bakarsak bazen yanılgıya düşeriz.

Çünkü onun tırtıl dönemi bir çok bitkiye büyük zararlar verebilir.

Bazı türlerde bir tırtıl dönemi bir kaç hafta sürer.
Yumurtadan çıkan tırtılın da 5 evresi vardır.

Her evrede deri değiştirirler.

Derileri esnek olmadığı için bir miktar büyüdükten sonra sahip oldukları deriyi yırtıp atarak,
daha fazla büyüyebileceği, biraz daha esnek bir deriyle ortaya çıkarlar.

GÖKCEN_AZRA 25 Temmuz 2014 12:19

Cevap: İNSAN ve KELEBEK
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

İnsanla kelebeğin ortak özelliğini bulduk işte: Deri değiştirmek!



Tabii biz de deri değiştiririz fakat bizimki çok göze çarpmayacak bir dökülme şeklinde olur.
Bunlarda öyle değil, kalıp halinde çıkar derileri.

Daha sonra pupa dediğimiz uyku dönemine geçer.

Bazen pupa dönemi, tırtılın son safhada ördüğü ipeksi bir koza içinde geçer.

Bu koza döneminde iken erginleşeceği zaman sahip olacağı yapısal ve fizyolojik özellikleri kazanmaya çalışır.
Bu dönemi de tamamladığı zaman yine derisini çatlatarak içinden ergin birey çıkar.

Kanatlar henüz çok küçüktür.

Bir sıvı ortam içerisinden çıktıkları için kendilerini bir boşluğa asarlar.

Kanatlarını şişirip uzatır ve kuruturlar.

Kelebekler genellikle gündüz, güveler ise gece uçar.
Erginleşince başka bir evre geçirmez, uçmaktan yıpranır ve ölürler.

Hiçbir kelebek yumurta bırakmadan ölmek istemez.

Yumurtadan yumurtaya hesap edersek bireyin ömrü 1 ay ile bir yıl arasında değişir.

GÖKCEN_AZRA 25 Temmuz 2014 12:25

Cevap: İNSAN ve KELEBEK
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kelebekler kışın ne yapar?

Çoğu ölür az bir kısmı ise kış uykusuna yatar.

Bunların erginleştikleri ay Temmuz'dur.

Bütün yazı uçarak geçirirler, kış geldiği zaman ağaçların kavuklarında uykuya yatarlar.
Çok aşırı soğuklarda bile etkilenmezler.

Tabiatın Mart ve Nisan ayında ısınmasıyla bu hayvanlar da uyanır.
Daha ortalık yeşermeden, ağaçlar çiçeklenmeden,
baharın ilk hayvanları ortaya çıkmadan bir bakarız ki kelebekler ortada uçuşuyor.

Uyanan kelebekler hemen çiftleşmek ister.

Dişi yumurtasını uygun bir bitkiye bırakmaya çalışır.

Ancak bunu başardıktan sonra adeta ölmeyi hak eder.

Erkekler daha önce ölür.

Çünkü çiftleştiği an görevi bitmiştir.

Biyolojik olarak da zaten yaşamaya gücü yoktur.

Dişinin ise yumurtaların olgunlaşması, onları uygun besin bitkisine bırakması zaman alır.
Bu da onu daha fazla yaşamaya iter.
Öte yandan bazı türlerde yavruların yumurtadan çıktığı zaman ilk besini analarıdır.

Çünkü ana biyolojik olarak görevini tamamlamıştır.

Kendisi yavrularının ilk besini olur.
Dünyada anasını yiyen düzinelerce tür var.

GÖKCEN_AZRA 25 Temmuz 2014 12:34

Cevap: İNSAN ve KELEBEK
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Anne neden kendini yavrusunun yemesine izin veriyor?



Başka şansı yok.

Çünkü bu türlerde tırtıl koza içinde pupa dönemini geçirdikten sonra erkek ve dişi bireyler ortaya çıkar.

Türün erkeği kanatlı ve hareketli, dişisi ise kanatsız ve hareketsizdir.
Kanatlı erkekler kozayı yırtarak tabiatta serbestçe uçabilirler.

Dişileri ise bütün hayatını kozanın içinde geçirmeye mahkumdur.
Çiftleşme sırasında erkek, dişinin bulunduğu kozanın üzerine konar.

Karnını koza içine uzatarak dişiyle çiftleşir.

Dişi döllenen yumurtalarını yine bulunduğu kozanın içine bırakmak zorundadır.

Bir süre sonra yumurtalardan çıkan tırtıllar koza içinde başka bir besin kaynağı olmadığından ilk önce analarını yer.
Ananın kaçacak yeri yoktur.

Aslında ananın kaçması için de bir sebep yoktur.
Çünkü onun tek istediği zaten yavruların yaşayabilmesidir.

Tırtıllar bundan sonra kozayı terkederek normal besinleri olan bitkilerle beslenmeye devam ederler.

GÖKCEN_AZRA 25 Temmuz 2014 12:38

Cevap: İNSAN ve KELEBEK
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Renklerin ve desenlerinin bu kadar farklı olması, bir iletişim işareti mi?



Olabilir. Ancak renkten çok koku önemlidir hayvanlar için.
Bazı renk ve desenler bir takım şeyleri anımsatıyor.

Mesela üzerinde göz desenleri olan kelebekler var.

Bunlar düşmanlarını ürkütücü unsurlar.

Kanadını açıp kapadığında birden bire iki tane göz gördüğünü düşünün,

düşmanı onu başka bir yaratık sanabilir.

Desenler çevreye uyum sağlar,

toprağa, ağaç kabuklarına benzerlikler gösterir.
Kelebekler bu yolla kendilerini korurlar.
Onların bir savunma aracı da tırtıl döneminde yedikleri bazı zehirli bitkilerden depoladıkları maddelerdir.
Bu zehirlerle kendilerini özellikle kuşlara karşı savunurlar.

kelebekleri bir söyleşiye sığdırmazsınız.

Ben böyle bir canlı grubuyla meşgul olduğum için kendimi şanslı sayıyorum.

Onların hayatları o kadar zengin ve benim onlardan öğreneceğim o kadar çok şey var ki...


Ahmet Koçak 1997

GÖKCEN_AZRA 25 Temmuz 2014 12:51

Cevap: İNSAN ve KELEBEK
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

bir kelebeğin dersi


Bir gün, kırlarda gezintiye çıkan bir adam, kenara oturduğu otlardan birinin dalında , küçük bir kozanın varlığını fark etti.
Koza ha açıldı ha açılacak gibiydi.

Adam , bunun bir kelebek kozası olduğunu tahmin ediyordu.
Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez diye düşündü;

ve bir kelebeğin dünya yüzü gördüğü ilk dakikalara şahit olmak istedi.

Dakikalar dakikaları kovaladı , saatler geçmeye başladı , ama henüz kelebeğin küçük bedeni o delikten çıkmadı.

Sanki , kelebeğin dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş olabileceğini düşündü.

Sanki kelebek elinden gelen her şeyi yapmış da , artık yapabileceği bir şey kalmamış gibi geldi ona.
Bu yüzden , kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi:

cebindeki küçük çakıyı çıkarıp kozadaki deliği bir cerrah titizliğiyle büyütmeye başladı.
Böylece , bir-iki dakika içinde kelebek kolayca dışarı çıkıverdi.
Fakat bedeni kuru ve küçücük , kanatları buruş buruştu.

Adam kelebeği izlemeye devam etti; çünkü kanatlarının her an açılıp genişleyeceğini ve narin bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu.
Ama bunlardan hiçbiri olmadı.

Kelebek , hayatinin geri kalanını , kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi.

Ne kadar denese de , asla uçamadı.

Adamın bütün iyi niyetine ve yardımseverliğine rağmen anlayamadığı şey , kozanın kisitlayiciliginin ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten dışarı çıkmak için gereken çabanın , Allah'ın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede kozanın kisitlayiciligindan kurtulduğu anda onun uçmasını sağlamak için seçtiği bir yol olduğuydu.
Bu gerçeği öğrendiğinde , hayat boyu unutamayacağı bir şey de öğrenmişti:
Bazen , hayatta tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey , çabalardır.

Eğer Allah , hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi , o zaman , bir anlamda sakat kalırdık .
Olabileceğimiz kadar güçlenemezdik o zaman .
Ve asla uçamazdık..

alıntı

mehmet akif2 25 Temmuz 2014 22:12

Cevap: İNSAN ve KELEBEK
 
gülnihal konun çok güzel paylaşımların da birbirinden güzel

emeğine sağlık


SAAT: 12:21

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306