60 Yaşında Okumaya Karar Verdi, 90 Yaşında Rektör Oldu
 

60 Yaşında Okumaya Karar Verdi, 90 Yaşında Rektör Oldu, 120 Yaşında Öldü!

El-Ezher Üniversitesi’nin kapısına Zekeriya EJ-Ensdrî adında 60 yaşında bir ihtiyar gelmiş ve “Burayı kim yönetiyor?” diye sormuş. Bekçi, “Rektör!” demiş. İhtiyar “Ben rektör olmak istiyorum, bana bunun yolunu anlatır mısın?” deyince bekçi alaylı bir tavırla ona eğitim durumunu sormuş. İhtiyar, ilkokul mezunu olduğunu söylediğinde bekçi gülmüş ve “Amca! Rektör olabilmek için önce ortaokul, sonra lise, ardından da üniversite okuyacaksın; daha sonra doktora yapıp doçent ve profesör olacaksın. Fakat senin yaşın 60’a dayanmış, bunları başarabilmen mümkün değil!” demiş. İhtiyar yine de ümidini kaybetmemiş, yalvara yakara idare amiriyle görüşme izni almış ve sonuçta hizmetli olarak üniversitede göreve başlamış. Çalışırken bir taraftan da ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirmiş. Sınavlara girip kendi üniversitesinde okumaya hak kazanmış. Bu arada büyük kültür hizmetlerinde bulunuyor, sosyal faaliyetlere, çalışmalara öncülük ediyormuş. Üniversiteyi bitirdikten sonra yüksek lisansını, doçentlik çalışmalarını yapıp 90 yaşında profesör olmuş. Üniversite heyeti büyük başarı ve çalışmalarından duydukları memnuniyetten dolayı bu 90’lık ihtiyarı üniversiteye rektör seçmişler. Birkaç sene görevini titizlikle yaptıktan ve nice talebeler yetiştirdikten sonra görevinden ayrılmış. Yaşama azmi, başarma aşkıyla dolu hayati 120 yaşındayken noktalanmış.
Eğer ne istediğinizi bilir ve yılmadan çalışırsanız, en gizli isteklere cevap veren Yaratıcı sizi duyacak ve mutlaka cevap verecektir. Zaten vermek istemeseydi, istemek duygusunu vermezdi. Öyle değil mi? O halde ne duruyorsunuz? Haydi, iş başına!

Iste ilme sevda buna denir.

Allah ilmi isteyene malı ise istedigine verirmiş istemiş azm etmiş çalışmış Allahda vermiş

Bu konu o kadar önemli ki. Resmen tez konusu olmalı.
Umarim bizim gibi ilme gevşek insanlara ibret olur.
Ilk bunu 2002 de Egitimci Zekeriya Erdim hocadan dinlemistik. Bu salondaki herkesimotive etmişti

Örnekleri haber tez konusu olmasada böyle ilim sevdalısı,azimli insanlar hep var aslında.
Kızının okuduğu ihl de hatemelik yapan bir babanin, kızıyla aynı sene üniversite sınavına girip, kazananması, takdire şayan güzel örneklerden.

28 Şubatlı dönemlerde eğitimden, okuma arzusundan mecburen yüz çevirmiş; yaşına, hayatın zorluklarına rağmen binlerce annenin ilahiyat okuma meşakkatleri (ki serüven değil), kesinlikle azim hikayesidir. Evine çocuklarına, topluma çok güzel örnektir herbiri...

Gençlerin, ağızlarını yaya yaya ''Şu teyzeler önümüzde engel, oturdukları yerden rahat rahat okuyup, geçiyorlar.'' sözlerini olgunlukla karşılayıp ''Bizde bu yaşlardan geçtik, deyip büyütmeyen, eleştirmeyen ama o dönemleri en iyi bilen hocaların, prof, doç, asistanların; aşağılayan küçümseyen hallerini, örgün öğrencilerini onore etmek için ''sürgünler'' lakabını da takmalarını hiç anlamadılar. Bunu alay konusu edip dillerine dolasalarda Aslında sürgündü her biri ilim alanında.. En çokta ilahiyat bünyesindeki prof lar anlamalı değil miydi bu durumu? Şimdi Herbiri kendini geliştiren özgür beyinli anneler oldular.. Görev, yer ayrımı yapmadan şartlarına göre ilminin zekatını verme derdindeler...
Tez konusu olmalılar bence de.

Bu da bizden bir hikaye ; Mehmet amcamız

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Sitemiz azimli, eğitime susamış bir sürü örnekle doludur aslında.

Bu konuda güzel bir örneklerden biri olan @[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocamızın da fikrini almak isterim aslındac*

@[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocam medineweble beraber devam ettirdiğiniz eğitim yolculuğunu dinlemek isteriz sizdencicekver