TEBDİLİ ZİHİNDE FERAHLIK VARDIR
 

Sürekli problemler ile boğuşmaktan yada kimyamızı bozan durumlardan sıyrılmak için;
hem fiziksel hemde zihinsel olarak kopuş size yeni bir bakış açısı kazandırır.
“Tebdili mekanda ferahlık vardır” yetmiyor yani ,zihinsel ferahlık yoksa gittiğiniz yere yükünüzü taşımaya devam edersiniz.
Bunun için zihnimizdeki mevcut “anı”aşmak için M.Kunnikova “kopuş” öneriyor;
Zamansal kopuş;mevcut “an”dan bağımsız olarak geçmiş ve geleceğe yolculuk yapın.Mutlu olduğunuz,keyif aldığınız dünde dolaşın ve geleceği kurgulayın.Hayal gücünün gücünü önemseyin.
Mekansal kopuş;yakın yada uzak durmanın yaratacağı farkı görün.En azından bir adım geri çekilin.
Yanındayken gördüğünüz ağaç, uzaklaştığınızda ormana dönüşür,bu yeni bir perspektif demektir.
Sosyal kopuş;başka birisinin bakış açısı nasıl olurdu?
Benzer deneyimi yaşamış olanlar,zihninizi açacak donanımlı kişiler yada aklına güvendiğiniz dostlarınız size yeni bir kapı aralayacaktır.Ayrıca yaşadığınız problemin içinde bulunanlardan kopun.
Yoksa sorunun merkezinde iseniz “ben merkezli” bir çözüm kaçınılmazdır.

Tabii bunları yapmamız problemi ortadan kaldırmıyor,orta yerde yine sizi bekliyor.
Ama bu kopuş;negatif yükten sizi kurtaracak,zihninini berraklaştıracak be yeni bir bakış açısı sağlayacaktır.

Bildik öneriler yanında,İnternete bağlanmadan geçireceğiniz 3 günün,yaratıcılığınızı artıracağı ve beynin bazı sistemlerinin yeniden yükleneceğini tezini de deneyimleyin.

İki sufi derin sohbete dalmış halde yürürken bir dere kenarına gelirler ve karşıya geçmek istediği halde geçemeyen orta yaşlı bir kadına rastlarlar.Sufi kadını sırtına alır ve karşıya geçirir ve yollarına devam ederler.
Uzunca bir süre geçen sessizlikten sonra “hayırdır niye sustun”diye sorduğunda,
Dereden beri zihnimi meşgul ettiği için düşünüyorum da,senin o kadını sırtına almanın yerini hiç bir kitapta bulamıyorum ”diye cevap verdiğinde,”ben kadını derenin öte tarafında bıraktım ama sen hala taşıyorsun” diye cevap verir diğer sufi.

Zihnimize yüklediğimiz her yük,eninde sonunda önce duygularımızı sonra düşüncelerimizi tahrip eder.
Boşaltın.
Kuran okuyun,namaz kılın,meditasyon yapın,tatile çıkın,yeni çevre veya alışkanlıklar edinin vs.
Ne yaparsanız yapın.

Tabi,”önce yapıp”,”sonra düşünenlerden”iseniz bu yazdıklarım size hiiiç hitap etmiyor,zira siz başka bir evrenin insanısınız.

Mahmut Esfa Emek

İki sufi derin sohbete dalmış halde yürürken bir dere kenarına gelirler ve karşıya geçmek istediği halde geçemeyen orta yaşlı bir kadına rastlarlar.Sufi kadını sırtına alır ve karşıya geçirir ve yollarına devam ederler.

Uzunca bir süre geçen sessizlikten sonra "hayırdır niye sustun"diye sorduğunda,

Dereden beri zihnimi meşgul ettiği için düşünüyorum da, senin o kadını sırtına almanın yerini hiç bir kitapta bulamıyorum "diye cevap verdiğinde,"ben kadını derenin öte tarafında bıraktım ama sen hala taşıyorsun" diye cevap verir diğer sufi.

Zihnimize yüklediğimiz her yük,eninde sonunda önce duygularımızı sonra düşüncelerimizi tahrip eder.

Boşaltın.

Tebdili zihinde müthiş ferahlık vardır.

Mekanın zihin ve ruh üzerindeki etkisi büyüktür.
Buna sebep atalarımız
“ Tebdil-i mekanda hayır vardır “ demişler.
Hal böyle olunca
“ Tebdil-i zihin’de Hayr olduğu muhakkak “

Yazar
Güzel yakalamış zihinsel anı.

Emeğinize sağlık.

Bırakın tebdili mekanı işini isteksiz yapan sürkeli şikayet eden çalışanınız meğer bütün enerjinizi çekermiş. O işden ayrılınca anlıyorsunuz bunu. Mekan nasıl ferahlık verir düşünemiyorum c*

:) alkış000

Kimi gelişiyle kimi gidişiyle huzur verir gibi olmuş:)))