Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler (https://www.forum.medineweb.net/649-kissalar-hikayeler-nasihatler)
-   -   Betül'ün örtüsü (https://www.forum.medineweb.net/kissalar-hikayeler-nasihatler/5007-betulun-ortusu.html)

Huzurİslam 03 Ağustos 2008 20:08

Betül'ün örtüsü
 
Okuldaki hademe, bahçede oturan küçük kıza yaklaştı. Belli ki hademe de bıkmıştı. Küçük kız, okul çantasını sağ yanına bırakmış, iki elini yanaklarına dayamış, dirseklerini dizlerinin üzerine dikerek öylece oturmuştu. Gözleri gelen hademenin üzerindeydi.

Kızım, Müdür Bey okulun bahçesinin dışına çıkmanı istiyorr1; dedi hademe. Öğrenciler, öğretmenler dersteydi. Betülün gözü Müdür odasının penceresine kaydı. Müdür Bey camın ardındaydı.

Müdür mü söyledi? Benim için fark etmez dedi, çıktı.

Haftalardır bu oyun tekrarlanıyordu. Okul bahçesinin dışına çıkıyor, eline aldığı kitabı öğle vaktine kadar okuyordu.

Okul Müdürü:

Kızım, hâlâ inadından vazgeçmedin mi?

Benimkisi inat değil ki. Sizinki...

Biz burada devleti temsil ediyoruz, devletin kanunlarını uyguluyoruz. Gel de vazgeç. Bak, arkadaşların efendi efendi derslere devam ettiler. Sen onlardan çok mu daha dindarsın. Sınıfına girerken çıkar, çıktığında tekrar takar gidersin.

Hayır efendim, yapamam. Beni öyle kabul edin. Ben başörtümü çıkaramam.

Aynı hikâye Kızım eğer başını açıp okula devam etmezsen seni şikâyet ederim. Mecburi sekiz yıllık eğitimi almıyor, diye mahkemeye verileceksin. Senin için kötü olur. Baban ceza alır.

Ne olacaksa olsun dedi Betül.

Sen bilirsin, benden günah gitti; diyen Müdür dönüp gitti.

Öğle vakti okuldan çıkan arkadaşlarıyla beraber eve dönüş yolundaydı, sitemkârdı.

Beni yalnız bıraktınız. Onların zulmüne boyun eğdiniz.

Bir süre kimse cevap vermedi. Kızlardan büyüğü olan hatalı olduklarını kabullenerek sözü aldı.

Dayanamadık artık. Evde anne, baba Okulda Müdür. Şaşırdık kaldık. İstemesek de mecbur olduk.

Nasılsa son senedir, bitirsek tamamdırr; dedi küçüğü.

Betül, arkadaşlarının ızdırap çektiğini biliyordu. Önceleri on kişi idiler. Bazıları hemen başörtülerini çıkarmış, kimisinin ailesi ise kızlarını artık okula göndermiyordu. Üç kişi direnmişlerdi. Nihayet bu hafta yalnız başına kalmıştı.

Eve vardı. Akşam olacakları düşünüyordu. Müdür, muhakkak babasına haber verirdi.

Babası Cebbar Bey, eve yetişir yetişmez köpürmüştü.

Ben, senin okula devam ettiğini biliyordum. Meğer gidip okulun önünde durup geliyormuşsun. Seni baş belası kız. Hıncını alamadı. Bir tokat indirdi.

Sakine Hanım, kızını çekip diğer odaya aldı.

Kızı öldüreceksin.

Hep sen şımartıyorsun, bir de mahkemeye versinler o zaman sizinle görüşürüz.

Betül, odasında hüngür hüngür ağlıyordu. Bunu duyan küçük kardeşi Hasan, ablasının yanına gelip oturdu. Bir süre öyle kaldılar. Sonra da ablasından ödevini yapması için yardım istedi.

Günler birbirini kovaladı. Korkulan olmuştu. Cebbar Bey mahkemeye çağrılmıştı. Yanına kızını alarak gitti.

Hâkimin odasında kasvetli bir hava vardı. Hâkim kızgın sözcüklerle karşısında el pençe duran, üşengen kızcağızı hırpalarcasına sorguluyordu.

Niye okula devam etmedin, orta öğretimin zorunlu olduğunu bilmiyor musun?
Biliyorum efendim. Okul idaresi bırakmadı.

Ne demek bırakmadılar. Okula devam etmediğine dair bizzat Okul Müdürü şikâyette bulunmuş. Yanlışlık mı yapmış?
Ben, her gün okula gittim. Başörtülüyüm diye almadılar. Sonra da eve dönüyordum.
Öyle mi?

Evet efendim.

Şimdi sen, başındaki şu bez parçası yüzünden mi okulu bıraktın?

Efendim, bu örtü inancım gereği.

Hakimin içinden örtüyü çekip başından almak geldi; ama bir an için hukuk adamı olduğunu hatırladı. Duygularını karıştırmamalıydı.

Sen, henüz çocuksun. Ne anlıyorsun inançtan. Yoksa ailen mi okumanı istemiyor? Şu an burada kimse yok, babanı dahi içeri almadım. Eğer ailen baskı yapıyorsa bana söyle; devlet gereğini yapar.

Ailemin baskısı yok. Ben kendi isteğimle örtündüm. Örtünmek dinimin emridir. Açılıp okula gitmektense böyle kalmayı tercih ediyorum.

Kafası doldurulmuş kızın; diye düşündü. ;Ne dini kızım, yanlış töreler bunlar.

Hâkim, kızın aile tarafından korkutulmuş olabileceğini düşündü.

Çıkabilirsinr; dedi. Babasını çağırın!

Cebbar Bey, mahcubiyet içinde gelip durdu.

Siz mi okula gitmesini istemiyorsunuz?
Ne münasebet Hâkim Bey. Onu o kadar zorladım. Hatta dövdüm. İnadım inat deyip başındaki örtüyü çıkarıp okula gitmedi. Belki siz bir şeyler yaparsınız, ikna edersiniz.

Kızın inatçılığı mı, kararlılığı mı her neyse Hâkimr;in de tuhafına gitmişti. Önünde duran kâğıtlara bakarak konuştu.
;Beyefendi, anlaşılan kızınız kendisi okula gitmek istemiyor. Yapabileceğimiz bir şey yok. Biz kanun adamıyız. Bana kalsaydı zorla okula götürürdüm. Biz de yetkimizi aşamayız işte.;

Mahkeme öylece bitti. Cebbar Bey, kızını çimdikleye çimdikleye, tehdit ederek eve getirdi. Kapıdan girince kızını bir eşya gibi içeri fırlattı. Hanımına döndü:


Senin kızın Hâkime kafa tutuyor. Hâkimin kim olduğunu bilmiyor. Hâkim, devlettir devlet. Allah'tan ceza almadık. Bir baş belası işte. Bu kız kime çekmiş anlayamadım. Varsın artık ne yaparsa yapsın. İlk istemeye gelene hemen vereceğim gitsin; diye söylenip durdu.

Evde çıt yoktu. Cebbar Bey sinirli sinirli evi terk etti.

Betül, odasına kapandı, bu küçük bedeniyle bunca baskı ve zulüm görmesi onu yıpratıyordu. Babası... Okul Müdürü... Hâkim... nedir bunlardan çektiği?

Annesi kızının omuzlarına dokundu.

Ağlama kızım. Baban sonra yumuşar.

Benden ne istiyorlar? Ya babam?

Ah kızım, bilmiyorum ki. Sen de fazla inat etmesen, hani diyorum bir seneciktir, başını açıp okusan. Bunca dert başımıza gelmezdi.
Anne, sen de mi? Anne günahtır. Hz. Ayşe örtülüydü. Hz. Fatma örtülüydü. Kuranda emretmiş. Ben niye başımı açayım ki?

Kızım biliyorum günahtır. Fakat herkes de bir günah işliyor.

Anne, onların tarafına mı geçtin? Örtünmeyi senden öğrendim. Şimdi bana çıkar diyorsun.

Ben öyle demiyorum
Benim örtümün onlara ne zararı var. Madem ki bu bir bez parçasıdır, o zaman bu bez parçasından niye korkuyorlar. Beni okula almıyorlar.

Gözlerini yukarı dikti. Allah ım Senden başka yardımcım yok der gibiydi.

Annesi sessizliği bozdu.

Evde oturup ne yapacaksın?

Boş durmayacağım anne, yapacak işlerim var.;

Hadi bakalım. hayırlısını verisin.; Kızını kucakladı, başından öptü çıktı.

Betül için okul hayatı bitmişti. Ama o hayatı bir okul olarak görüp çalıştı. Evde genelde odasındaydı. Küçük kardeşine ödevlerinde yardımcı olurdu. Babasındaki öfke durulmuş gibiydi. Evde pek göz göze de gelmezlerdi.

Aradan bir yıl geçmişti. Cebbar Bey oturma odasındaydı. Sakine Hanım elinde bir davetiye kartıyla yanaştı.

Bey, müftülük bizleri davet etmiş.

Ne daveti, ne müftülüğü?

Garipsedi, alıp okudu. Ne içinmiş?

Betül ile ilgili, yarışma varmış.

Betül ile ilgili mi?

Haberin yok mu? Kızın bir yıldır Müftülüğe ait Kuran Kursuna devam ediyor. Kızının katıldığı okuma yarışmasından bahsetti.

Cebbar Bey, kızının Kuran Kursuna devam ettiğini yeni duyuyordu. Bazen elindeki Kuranla görmüştü ama komşu kadınlardan ders aldığını sanmıştı. Sorma gereğini hissetmemişti. Kızı saatlerce odasına kapanırdı. Bir defa odasına girmiş, masada açık duran Kuranı ve bir kaç da dini kitap görmüştü.

Gelmem şart mı?

Seni bilmem; ama ben gideceğim.;

;Hele bir yarın olsun. Zamanım olsa uğrarım. Saat kaçtaymış, neredeymiş?;
Elindeki karta bakıp okudu. Müftülüğe bağlı Kur;an Kursur;nda bu sene hafızlığı bitiren öğrenciler arasında yarışma düzenlenmişti. Bu, gelenek haline gelmişti. Betül, bir senede olağanüstü çaba sarf ederek hafızlığını tamamlamıştı. Oysa çoğu arkadaşı üç yılda ancak hafız olabilmişti. Bu yarışmada hem ezber, hem düzgün ve güzel okuma değerlendiriliyordu.

Yarışma başlamıştı. Sıra Betül;e geldi. Önce, konuklara baktı. Annesi ona gülümsedi. Demek ki babası gelmemişti. Kalbinde bir burukluk hissetti. Okumaya başladı.

Cebbar Bey geç geldi. Gözleri hanımını aradı. Onu bulunca ön tarafta hanımının yanına ayrılan boş yere oturdu. Yerler ailelere göre belirlenmişti. Gitti, hanımının yanına oturdu.

Epey geç kaldınr; dedi Sakine Hanım. Gözleri sahnedeydi.

Ancak Hanım. Peki, Betül nerede?;

Kızın sahnede Bey, kızının sesini tanımıyor musun?;

Cebbar Bey, gözlerine inanamadı. Hiç dikkat etmemişti. Kızının ne güzel sesi vardı. O da mı yarışmacıydı? Merakı büsbütün arttı.

Betül gözlerini sanki kapatmış okuyor, ben mi yanlış görüyorum?

Bey, senin kızın hafız olmuş. Yani Kuranın hepsini ezberlemiş.

Gözleri kızında kalırken, düşünceleri geçmişe gitti. Kızına ne kadar da çok hakaret etmişti. Kızının bu durumuyla övünme hakkı var mıydı? Duygulandı. Kızının odasına kapanmaları, o açık Kur;an, demek ki hepsi hafızlık içinmiş, yeni anlıyordu.

Yarışma sonuçlandı. Jüri üyeleri puanları açıkladı. Yarışmanın birincisi Betül olmuştu.

Ödül olarak hafızlık belgesi ve bir altın verilecekti.

Betül çağrıldı. Ödülü kendisine verilirken gözleri annesini aradı. Annesi ayakta sevinç gözyaşlarını siliyordu. Hemen yanında babasının da biraz sevinç biraz da mahcubiyet duygularıyla gözlerinden yaşlar akıttığını farketti. Gözgöze gelince bakışları Betül den özür diler gibiydi. Aslında bu gözyaşları Betül için alınan en anlamlı ödül idi. Aklına son okuduğu kitaptan cesaret verici satırlar geldi:

Hayatta tek seçenek yoktur. İnsanın her zaman başarıyla yapabileceği bir şey vardır.
İnanmak yeterlidir.

_bülbül_ 03 Ağustos 2008 20:54

Cvp: Betül'ün örtüsü
 
Alıntı:

Hayatta tek seçenek yoktur. İnsanın her zaman başarıyla yapabileceği bir şey vardır.
İnanmak yeterlidir.

Sönsün gayrı yanan ateş dinsin artık nolur vahşet
Yarab nusretini bahşet gönül ağlar gözüm ağlar....
Asrın fatımalarına betüllerine sümeyyelerine zeyneplerine selam olsun.....


SAAT: 18:16

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306