![]() |
ÖABT DİKAB "TEFSİR" SAHABE DEVRİ TEFSİRİNİN KAYNAKLARI VE ÖZELLİKLERİ KAYNAKLARI 1. Kur’an-ı Kerim 2. Hz. Peygamberin ( S.A.V ) sünneti 3. İctihad ve rey 4. Diğer ilahi kitaplar ve Ehl-i kitap Not: İsrailiyat ve mesihiyat adı verilen Ehl-i kitaptan alınan haberler tefsirde önemli tahribatlar yapmıştır. |
SAHABE DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ 1. Tefsir tedvin edilmemiş, Kur’an baştan sona tamamen sıra ile tefsir edilmemiştir. 2. İcmali mana ile yetinilmiştir. 3. Ahkam ayetlerinden fazla istinbatlar yapılmamıştır. 4. Sahabe, Kur’an ayetlerinin izahını ya Hz. Peygamberden ( S.A.V ) işitmek suretiyle veya da dil bilginlerine ve Arap şiirine dayanarak kendi içtihatlarıyla yapmışlar. 5. Nuzul sebeplerinden önemli derecede istifade etmişlerdir. 6. Az olmakla beraber bazı konular hakkında ictihat farklılıkları olmuştur. |
Not: Tercüman’ül – Kur’an : İbn Abbas İbn Abbas : Peygamberin sağlığında 13-15 yaşlarında olduğu rivayet edilir. • Siyasete fazla karışmayıp cihada katılmıştır. • Basra Emiri olmuştur. • Hz. Ali ile birlikte Cemel ve Sıffın vakalarında bulunmuştur. • Kerbela olayına üzülmüş Taife çekilmiş ve tefsirle meşgul olmuştur. • Hadis, fıkıh, megazi, tarih ve Arap edebiyatına vakıf olduğu bilinmektedir. • Geniş ilmi sebebiyle el-Bahr, Tercümanü’l Kur’an el- Hibr olarak vasıflandırılmıştır. • Peygamber ( S.A.V ) O’nun hakkında “ Allah’ım, O’na te’vili öğret ve O’nu dinde fakih kıl” diye dua etmiştir. |
Abdullah b. Mesud: Tefsir ve fıkıh konusunda belli bir şöhret sahibidir. • Tefsir medreselerinden Kufe medresesinin kurucusu ve muallimi konumundaydı. • İlk Müslümanlardan olup, Habeşistan’a göç edenlerdendir. • Medine’ye ilk hicret edenlerdendir. • Ebu Cehil’i Bedir Savaşı’nda öldürmüştü. • Ahlak ve yaşantı olarak Hz. Peygambere ( S.A.V ) en çok benzeyen kişidir. • Hz. Ömer ( r.a ) tarafından Kufe’de kadılık, ifta, beytül mal memurluğu ile görevlendirilmiştir. • Peygamberimizin ( S.A.V ) sağlığında yetmiş sure ezberlemiştir. • Peygamberimiz ( S.A.V )”Kur’an’ı şu dört kişiden alınız” demiştir. Bunlar ; İbn Mesud, Muaz b. Cebel, Ubey b. Ka’b, Ebu Huzeyfe |
Tabiun Devri Tefsirinin Özellikleri 1) Tabiun kendi reyi ile yaptığı tefsirde sadece lisan bilgisiyle değil içinden geldikleri kültürün tesiriyle tefsir yapmıştır. 2) Kur’an’daki garip lafızlar başından sonuna kadar tefsir edilmeye çalışılmıştır. 3) İstinbat cihetine gidilmiştir. 4) Lügat yanında fıkhi şerhler gayb alemini tasvir ve tarihi bilgiler de yer almaya başlamıştır. 5) İsrailiyata daha fazla yönelmiştir. 6) Tefsirde rivayetlere dayanma temayülü artmıştır. 7) Tefsir ilmi hadis ilminden ayrılarak müstakil bir yola girmeye başlamıştır. 8) Mezhep ihtilaflarının ilk çekirdeği atılmaya başlamıştır. Hasan el-Basri kaderi farklı yorumlayanlara karşı kendi görüşünü ispat edebilmek için Kur’an’ı tefsir etmiştir. |
Tabiun Devri Tefsirinin Kaynakları: 1) Kur’an 2) Sahabenin Hz. Peygamber’den naklettikleri 3) Sahabenin görüşleri 4) Rey ve içtihad 5) Ehl-i Kitab’a müracat |
Tabiundan Meşhur Müfessirlerin Yetiştikleri Medreseler: A) Mekke Medresesi Kurucusu: Abdullah b. Abbas (ö. 68/687) Öğrencileri: Said b. Cübeyr (ö. 95/174) Mücahid b. Cebr (ö. 103/721) İkrime (ö. 104/722) Tavus b. Keysan (ö. 106/724) Ata b. Ebi Rabah (ö. 114/732) |
B) Medine Medresesi Kurucusu: Ubey b. Ka´b (ö. 30/650) Öğrencileri : Ebu’l-Âliye (ö. 90/709) Muhammed b. Ka´b el-Kurazî (ö. 118/736) Zeyd b. Elsem (ö. 136/753) C) Küfe Medresesi Kurucusu: Abdullah b. Mesud (ö. 32/652) Öğrencileri: Alkame b. Kays (ö. 61/681) Mesruk b. El-Ecdâ (ö. 63/682) Esved b. Yezid (ö. 74/693) Mürretu’l-Hemedânî (ö. 76/695) Âmir eş-Şa´bî (ö. 1909/727) Hasan el-Basrî (ö. 110/728) Katâde b. Dâime (117/735) |
Hz. Peygamberin ( S.A.V ) Tefsiri 1. Hz. Muhammed insanlar arasında Kur’an’ı tefsir konusunda en yetkili olandır. 2. Kur’an-ı Kerim’de açıklanması gereken noktaları söz ve fiilleriyle açıklandı. 3. Hz. Muhammed ( S.A.V ) Kur’an’ı tefsir ederken Fatiha suresinden Nas suresinin sonuna kadar ayet ve surelerin tamamını tefsir etmemiştir. 4. Kur’an’ı tefsirinde lafızların ince tahlillerini, irab ve belagat vecihlerinden bahsedildiğini göremeyiz. 5. Bazen vahyedilen ayetlerin anlaşılması için kendi ( S.A.V ) , sahabeye soru sormuş daha sonrada açıklamada bulunmuştur. Not: Hz. Aişe, “Hz. Peygamber, Cebrail’in kendisine öğrettiği belirli ayetlerden başka Kur’an’dan hiçbir şeyi tefsir etmezdi.” demiştir. |
* Peygamber ( S.A.V ) tefsirinin örneklerini verebilmek için başvuracağımız ilk kaynaklar, muteber hadis kaynaklarıdır. A ) Mücmelin Beyanı : Kur’an’da özellikle namaz, oruç, zekat ve hac gibi ibadetlerle ilgili emir ve tavsiyeler. Örneğin; namazı kılın, zekatı verin. Mesela namazın nasıl kılınacağı konusunu Hz. Peygamberin ( S.A.V ) şu sözüyle anlıyoruz. “ Ben namazı nasıl kılıyorsam sizler de öyle kılınız”. Aynı durum hac ibadeti için de geçerlidir. |
B ) Mutlakın Taklidi: Mesela Allah Teala ( c.c ) “Namazda Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyunuz.” Ayetiyle , namazda Kur’an kıraatını emretmiş ama ne okunacağını belirtilmemiştir. “ Fatiha okumayanın namazı yoktur.” Buyurarak namazlarda Fatiha suresinin okunmasının gereğine işaret etmiş mutlak olarak gelen kıraat emrini taklit etmiştir. C ) Umumun Tahsisi: Hz. Peygamber ( S.A.V ) Fatiha suresinde umum olarak geçen ( Allah ‘ın gazabına uğrayanların ) Yahudiler, Hak yoldan sapanların ise Hristiyanlar olduğunu söyleyerek umumu tahsis etmiştir. |
D ) Mübhemin Beyanı : Hz. Peygamber ( S.A.V ) Bakara 2/238 ayette “ Namazlara ve orta namaza devam edin Allah’a gönülden boyun eğerek namaza durun.” geçmekte olan orta namazın ikindi namazı olduğunu Peygamberimiz ( S.A.V ) bildirmiştir. |
E ) Müşkili Tavzih : Allah Teala ( c.c ) birçok ayette iman edip iyi iş yapanları kendi yolunda dosdoğru yürüyenleri cennete sokacağını söylerken diğer ayette içinizden oraya uğramayacak hiç kimse yoktur demiştir. Hz. Peygamber ( S.A.V ) de önce herkesin gideceğini sonra mü’minleri kurtarıp cennete koyacağını belirtmiştir. F ) Ayetin Manasını Tekit : İlk etapta içki ve benzeri şeylerden kaçınılmasını emrederken , Maide suresiyle “ İçki haram kılındı” demek suretiyle ayetin hükmünü tekit etmiştir. |
Rivâyet Tefsîri: Kur’ân’ı, Fatiha Sûresinden başlayarak, Nas Sûresine kadar, âyet âyet, sûre sûre; Kur’ân-ı Kerîm, Resûlüllah’ın (asm) sünneti, Sahabe ve Tâbiûn sözlerine (kaynaklarına) dayanarak yapılan tefsire, Rivayet tefsiri” denmektedir. Buna “naklî tefsîr” veya “me’sur tefsîr” de denilir. Rivâyet tefsîrlerinde, âyetlerin anlamları, kırâat, yani okuma yönleri, hüküm veya teşbih olmaları, nüzul, indiriliş sebepleri, nâsih ve mensûh (hükmünün devam edip etmediği) hususları da bildirilir. Ayrıca, geçmiş ümmetler ve onlarla ilgili âyetler hakkında da teferruatlı bilgiler verilir. |
Meşhur rivâyet müfessirleri ve tefsîrlerinin isimleri şöyledir: 1- İbn Cerîr et-Taberî: Câmiu’l-Beyân an Tefsîri’l-Kur’ân. 2- Ebu’l-Leys Semerkandî: Tefsîru Ebi’l-Leys. 3- El-Vâhidî: El-Vecîz fî Tefsîri’l-Kur’âni’l-Azîz. 4- El-Begavî: Meâlimu’t-Tenzîl. 5- İbn Atiyye: El-Muharraru’l-Vecîz fî Tefsîri Kitâbi’l-Azîz. 6- İbn Kesîr: Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm. 7- Celâleddin es-Suyutî: Ed-Dürrü’l-Mensûr fi’t-Tefsîr bi’l-Me’sûr. |
Dirâyet Tefsîri: Dirâyet tefsîri, yalnızca rivâyetlerle sınırlı kalmayıp Arap dili ve edebiyâtı, dinî, felsefî, fenni, sosyal ilimler ile çeşitli müsbet ilimlere dayanılarak yapılan tefsîrdir. Buna, “işari, rey ile tefsir, ma’kûl tefsîr” de denir. Müfessir; bir âyeti açıklayan bir âyet veya bir hadîs bulunmadığında, gayet tabiî olarak kendi re’y, görüşü ve içtihadıyla tefsir eder. Ve yine gayet tabiî ki, müfessirin, tefsîr usûlüne göre, tefsir için şart olan ilimleri öğrenmiş olmalıdır. |
Bazı Meşhur Dirayet Tefsirleri: 1. Fahruddin er-Râzî, Mefâtihu’l-ğayb. 2. El-Beydâvî, Envâru’t-Tenzîl ve Esrâru’t-Te’vil. 3. En-Nesefî, Medâriku’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vil. 4. Ebû’s-Suûd, İrşâdu’l-Akli’s-Selim ila Mezâye’l-Kitâbi’l-Kerim. 5. El-Alûsî, Ruhu’l-Maânî fi Tefsiri’l-Kur’an’il-Azîm. |
Besmele nedir? Ayet olup olmadığındaki görüşleri açıklayınız. CEVAP: Besmele Yüce yaratıcınınen kapsamlı ismi olan "allah adını rahmet ve merhametinin genişliğini ve sonsuzluğunu ifade eden rahman ve rahim sıfatlarını bir arada toplayan veciz bir ibaredir. Neml suresinin 30. ayetinde geçmesi nedeniyle besmelenin Kurânın bir ayeti olduğunda bir ihtilaf yokur. Fatiha ile diğer surelerin başındaki besmelelerin bir ayet olup olmadığı ise ihtilaflıdır. -Hanefilere göre surelerin başında bulunan besmeleler bulunduğu süreden ayrı olarak başlı başına birer ayettir. -İmam Şafii ye göre besmele Fatihanın başından bir ayettir. Ayrıca diğer surelerin başında bulunan besmelelerin de o süreden bir ayet olduğu şeklinde İmam Şafiiden rivayet vardır. -İmam Malike göre sure başlarındaki besmeleler Kurandan değildir. bunlar sureleri birbirinden ayırmak ve teberrük için yazılmışlardır. |
burda paylaştığım mutlakın takyidi müşkilin tavzihi gibi konuları başka kaynaktan paylaşacağım daha iyi pekişsin diye Mücmelin tebyîni:Peygamberin ,kendisinden ne kastedildiği anlaşılamayacak kadar kapalı olan ayetleri açıklaması. Bunların bir kısmı Yüce Allah, bir kısmı da Hz. Peygamber tarafından açıklanmıştır. Allah Resulü’nün açıkladığı nasların başında ahkâm,gayb,yaratılış,kader,kıyamet vb.konuları içeren ayetler gelir. Mübhemin tafsili:Peygamberin anlam bakımından belirsiz ve anlaşılmaz ayetleri açıklaması. Bu ayetlerde kelimeler;ismi işaretler,ismi mevsuller,zamirler,cins isimleri,belirsiz zaman zarfları ve belirsiz mekan isimleriyle zikredilmiştir. |
Mutlakın takyidi:mutlak:herhangi bir lafzın anlam yönüyle kayıt altına alınmaması,bir başka kelime ya da niteleme ile belirginleştirilmemesi demektir.Böylesi ayetler bazen sünnetle takyid(belirginleştirme) edilmiştir. Müşkilin tavzihi:Peygamberin ayetler arasındaki çelişki zannını ortadan kaldırmak için yaptığı açıklamadır. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. c*..... |
İsraili haberler Kur’an’ı tefsire ilk defa ‘’Abdullah b. Sellam, Ka’bu’l-Ahbar, Vehb b. Münebbih ve İbn Cüreyc ‘’ gibi önceden Yahudi ve Hristiyan iken Müslümanlığı kabul etmiş Tevrat ve İncil’i çok iyi bilen kişiler tarafından girmiştir. |
‘’ Ebu Mansur el-Maturidi ’’ yazdığı ‘’ Te’vilatu’l-Kur’an ’’ adlı eseri ile dirayet tefsirinin kurucusu olduğu kabul edilmektedir. ‘’Abdurrahman es-Sülemi’’ nin yazdığı ‘’Hakaiku’t-Tefsir’’ adlı eseri kendinden önceki işari yorumları bir araya getirdiği için işari tefsirin kaynağı kabul edilir. |
Kur’an’da Lafızlar Arası İlişkiler: -Mütebayin Lafızlar; Lafızları ve anlamları farklı kelimelerdir. -Müteradif lafızlar; Lafızları farklı, anlamları aynı olan kelimelerdir. -Mütekarib lafızlar; Lafızları farklı, anlamları yakın olan kelimelerdir. -Müşterek lafızlar; Birçok farklı anlama delalet eden lafızlardır. *Müşterek konusuyla ilgili tefsir analında müstakil bir Kur’an ilmi gelişmiştir: ‘’el-Vücuh ve’n-Nezair’’. Vücuh, müşterek kelimelerin sahip olduğu farklı anlamlardır. Nezair, müşterek lafzın sahip olduğu anlamlardan herhangi birinin Kur’an’daki kullanıldığı yerlerdir. -Müstezad Lafızlar; Aynı anda zıt iki anlama sahip olabilen lafızlardır. |
VÜCÛH VE NEZÂİR NEDİR? Vücûh, çeşitli anlamlarda kullanılan müşterek (çok anlamlı) lafızlara; nezâir ise, bir çok kelimenin aynı anlamda kullanılmasına denir. Sâlat kelimesinin Kur'ân'da beş vakit namaz (Bakara, 2/3), ikindi namazı (Mâide, 5/106), Cuma namazı (Cum'a, 62/9), cenaze namazı (Tevbe, 9/84), dua (Tevbe, 9/103), din (Hûd, 11/87), kırâat (İsrâ, 17/110), rahmet ve istiğfar (Ahzâb, 33/56), namaz kılınacak yer (Hac, 22/40) anlamlarında kullanılması vücûha; sakar, nâr, hutame, cahim, hâviye, saîr kelimelerinin cehennemi ifade etmek için kullanılması ise nezâire örnektir. |
*İsrailiyat türü haberlerin tefsirlere girmesinin sebeplerinden bazıları şunlardır; -İlk Müslümanların kültür seviyelerinin düşük olması -Müslüman görünüp de İslam’a düşman olanların kasti tavırlarının olması -Ehl-i kitap’tan Müslüman olanların, İslam toplumunda seçkin, bilgili kişilerden sayılabilme istekleri -Ehl-i kitap’tan yeni Müslüman olanların, eski kültürlerini üzerinden atamamış olmaları. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ewet000 |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ,,,,,,,, |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ------- |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ga/li/p |
-Kur’an’ın Siyakı ( Ayetler ve Sureler arası münasebet); ‘Siyak’, uslubundan öncesi ve sonrasındaki cümlelerle oluşturduğu uyum ve söylendiği ortamdan hareketle sözün maksadını ve gayesini anlamaya çalışmaktır. ‘Sibak ise’, baş tarafı ile olan bağlantısı, sözün öncesinden gelen mana demektir. *Siyak-sibak ilkesinin Kur’andaki hiyerarşisi şu şekildedir; -Ayet içi cümleler arasındaki siyak -Ayetler grubu arası siyak -Sure içi siyak münasebeti -Kur’an’ın bütünlüğü açısından siyak Not: Siyak ilkesi Kur’an’ın doğru anlaşılıp tefsir edilmesine katkı sağlayan en önemli mana ilimlerinden birisidir. Kur’an ayetlerini siyak-sibak açısından değerlendirmek, Kur’an-ı doğru anlamanın en önemli yollarından biridir. |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. cicekver |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. klpp/ |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. cicekver |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. c*...... |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ewet000 |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ******** |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ewet000 |
ASHÂB-I RESS Res halkı, Ress’liler demektir. Ress sözlükte “bir şeyin evveli, başlangıcı, kuyu, maden, alâmet, eser, kalıntı” anlamlarına gelir. “Ashâb-ı Ress”, Kur’ân’da tarihte yaşamış bir halkın adı olarak iki yerde geçmektedir. Furkân sûresinin 38. âyetinde Âd ve Semûd kavimleriyle birlikte Ress halkının da helâk edildiği, Kaf sûresinin 12-15. âyetlerinde ise, Nuh’un kavmi, Semud, Ad, Firavun, Lut’un kavmi Eyke halkı ve Tubba’ kavmi gibi Ress halkının da Peygamberleri yalanladığı bildirilmiş; ancak peygamberlerinin ve kendilerinin kim olduğu, nerede yaşadıkları ve nasıl helâk edildikleri beyan edilmemiştir |
Toplam 1 Eklenti bulunuyor. ,,,,,,,,, |
SAAT: 11:23 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.