Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kur'ân-ı Kerim Genel (https://www.forum.medineweb.net/200-kur-i-kerim-genel)
-   -   Vahiy ve Mahiyeti (https://www.forum.medineweb.net/kur-i-kerim-genel/10497-vahiy-ve-mahiyeti.html)

NUR 18 Mart 2009 22:47

Vahiy ve Mahiyeti
 
VAHİY:


1) Vahiy ve Mahiyeti:


Allah’ın son kitabı Kur’an-ı Kerim, Rasulullah’a vahiy yoluyla gelmiştir. İslam vahye dayalı bir dindir. O, insan aklının, insan hevasının ortaya koyduğu bir şey değildir. Diğer bütün batıl inanç ve ideolojiler insanlar tarafından üretilmiştir. Ancak ilahi din olan İslam vahy yoluyla insanlara Allah tarafından bildirilmiştir.[109]

Vahiy kelimesi masdar olup, dilde gizli konuşmak, fısıldamak, ilham etmek, emretmek, ima ve işaret etmek, seslenmek, acele etmek, ortaya çıkarmak, mektup yazmak, elçi göndermek gibi çeşitli anlama gelmektedir.[110]

Gizli konuşma, işaret etme, emretme, ilham etme, ima etme, fısıldama, mektup yazma, elçi gönderme, acele etme, seslenme. Yüce Allah'ın vasıtasız olarak veya değişik vasıtalarla emirlerini peygamberlerine bildirmesi anlamında bir Kur'ânî terim.

"Vahiy" kelimesinin yukarıdaki anlamlarda kullanıldığına ait Kur'ân-ı Kerîm'de bir çok örnek vardır. Bunlar şöylece sıralanabilir:

"Zekeriyya mihraptan kavminin karşısına çıkıp sabah akşam rablerini tesbih etmelerini vahyetti" (Meryem : 19/11).

Buradaki vahiy kelimesi ima etmek, işaret etmek anlamında kullanılmıştır;

"Biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Onlar birbirlerini aldatmak için süslü ve yaldızlı sözler vahyederler" (el-En'am, 6/112).

Şeytanların birbirlerine vahyetmesi; fısıldama, gizli konuşma anlamlarında kullanılmaktadır;

"Şeytanlar dostlarına sizinle mücadele etmelerini vahyederler" (En'am, 6/121).

Bu ayetteki "vahiy" kelimesi teşvik etme, telkin etme, söyleme, anlamlarında kullanılmıştır:

"Her gökte ona ait emri vahyetti" (Fussilet, 41/12);

"Çünkü Rabbin kendisine vahyetmiştir" (en-Zilzal, 99/5) âyetlerinde geçen "vahiy" kelimesi de emretmek anlamında kullanılmıştır; "Bana ve Resûlüme iman edin, diye vahyetmiştim" (el-Maide, 5/111) âyetinde zikredilen "vahiy" kelimesi ima etme, emretme, manalarını ihya etmektedir.

Musa'nın anasına: "Onu emzir. Eğer onun için korkarsan onu denize bırakıver, korkma ve mahzun olma. Çünkü biz onu geri vereceğiz ve kendisini peygamber yapacağız" diye vahyetik" (el-Kasas, 28/7).

Bu âyette geçen "vahiy" kelimesi de ilham ve rüya anlamlarında kullanılmaktadır.[111]

Dini terim olarak kullanılan vahiy ise, bu anlamlardaki vahiy değil, Yüce Allah’ın nebi ve rasullerine emir ve yasaklarını bildirmesi, anlamındaki vahiydir.

Kimilerine göre vahy, Allah’ın kullarına bildirmek istediği hidayet ve emirlerini, onların arasından seçtiği nebi ve rasullerine insanların alışık olmadığı bir yolla bildirmesidir. Vahy, en geniş kapsamıyla şöyle tanımlanabilir: Rabbimizin genel olarak varlıklara hareket tarzlarını bildirmesi, özel olarak da insanlara ulaştırmak istediği ilahi emir, yasak ve haberlerin tümünü aracı ile veya aracısız olarak, gizli ve hızlı bir yolla nebi ve rasullerine iletmesidir. Bir başka yönden vahy, haberci veya işaret gibi herhangi bir aracı ile meramı ifade etmek demektir. Allah’ın kullarına haber göndermesi demek olan inzal kelimesi de bazen vahiy yerine kullanılır. Kur’an’da geçen ilim, hikmet, şifa, nur gibi kavramların da vahy karşılığı olarak kullanıldığını görmekteyiz. Vahy kökünden gelen kelimelerin geçtiği ayetlerde, bir varlığın diğer bir varlıkla iletişim ve irtibat kurması, ortak bir özellik olarak gözükmektedir. Vahiy olayında, kendisine haber ulaştırılan, kendisiyle iletişim kurulan varlık, vahyi aldıktan sonra onun gereğini yapmak üzere harekete geçiyor. İletilen şey bir bakıma onun üzerinde etkileyici bir rol oynuyor. Örneğin bir rasul, vahyi aldıktan sonra, durmuyor, harekete geçiyor ve aldığı vahyi insanlara ulaştırıyor. Onun tebliğ ettiği vahyi duyup da kabul eden mü’min ise boş oturup beklemiyor, vahiyle gelen hükümlerin gereğini yapıyor. Demek ki vahy sıradan bir haberleşme, bir iletişim kurma değil, haberin ulaştığı varlığı aksiyona sevkeden önemli bir faaliyettir, önemli bir yönlendirici kaynaktır.[112]

Bir beşer olarak Rasulullah’ın, maddi alemden soyutlanıp, manevi aleme yönelmesi ve ilahi hitabı dinleyip alması anlamına gelen vahyin hakikatını kavramaya imkan yoktur. Çünkü ilim ve tekniğin başarılarına rağmen, insanoğlunun ruhi hallere ait bilgisi çok kısırdır. Fakat hakikatını anlıyamıyoruz diye vahiy hadisesini inkâr edemeyiz, bizim inancımıza göre vahiy hariçten gelir. Hristiyanlar vahyi ilham manasına alırlar. Maddeciler de vahyi insanın iç coşkusu olarak tanırlar.

İslam inancına göre vahiy gerçeğini modern ilim yoluyla halletmek ve münakaşaya kalkışmak tehlikeli bir çıkmaza götürebilir. Çünkü vahiy metafizik bir meseledir, tecrübi ve sosyal ilimlerin metodu buna uygulanamaz. Vahiy, fıtri olan beşeriyyetten bir an sıyrılmaktır. Yine vahy, ruh gibi bir ilahi sırdır. Kısaca vahy Allah ile rasul arasında kılmış bir sır olduğundan insanoğlunun onu tam olarak anlaması mümkün değildir.

Kelimeleri yerli yerinde kullanmamaktan dolayı vahy vakıası ile keşf ve benzeri ilham, sezgi, bilinç altı ve bilinçsizlik gibi kelimeler arasında kalın bir çizgi çizmeyi gerekli görüyoruz. Ne yazık ki günümüzün aydınları, yabancılara benzemek sevdasıyla bu gibi kelimeleri ağızlarına sakız yapıyor ve diğer nebilerle nebilerin sonuncusu Muhammed’e gelen vahyi büyük bir saflıkla bu gibi kelimelerle izah etmeye kalkışıyorlar.[113]

Vahyin gelişi Rasulullah’ın elinde değildir. Kıblenin değiştirilmesi hadisesi ve ifk olayı bunun en açık kanıtıdır.


SAAT: 17:57

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306