Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kur'ân-ı Kerim Genel (https://www.forum.medineweb.net/200-kur-i-kerim-genel)
-   -   MÜCMEL-MÜBEYYEN (https://www.forum.medineweb.net/kur-i-kerim-genel/10809-mucmel-mubeyyen.html)

NUR 21 Mart 2009 12:22

MÜCMEL-MÜBEYYEN
 
MÜCMEL-MÜBEYYEN


Mücmel, lügat manasından da anlaşıldığı gibi, müphem bir lafızdır. Ondan ne murad edildiği anlaşılamaz. Mücmel olan ayette de manalar izdiham eder ve onlardan hangisi olduğu açık bir şekilde belli olmaz. Manası kapalı bir şekilde olan ayetler Kur’an’da mevcuttur. Davud ez-Zahiri, mücmel ayetlerin Kur’an’da varlığını kabul etmez. Kur’an’daki mücmeller için umumiyetle şu sebepler bahis konusu edilebilir:

1) Kelimenin iki zıt manada birleşmesi. Mesela: Tekvir: 81/17’deki “As as”kelimesi hem gelen hem de geçen anlamına gelir. Bakara: 2/228’deki “Kuru” kelimesi hem hayız hem de temizlik haline delalet eder. İşte bu gibi haller ayetin mücmelliğine işaret eder.

2) Zamirin mercii ihtilafı. “Güzel söz O’na yükselir, salih amel de onu yükseltir.” (Fatır: 35/10) “Yerfeahu: Yükseltir” daki bu zamirin Allah’a mı, güzel söze mi, yoksa iyi işe mi raci kılınacağı hususndaki ihtilaf dolayısıyla ayet mücmel olur.

3) Atıf ihtimali veya istinaf sebebiyle. Mesela: Al-i imran: 3/7’deki “ve’r-Rasihune” kelimesinin başındaki “vav” harfi atıf ise manası “O’nun te’vilini ancak Allah ve ilimde ruhsat verilenler bilir.” şeklinde olur. Eğer “vav” harfi istinafiyye ise manası “O’nun te’vilini ancak Allah bilir, ilimde ruhsat verilenler ise buna iman ettik derler.” Bu ihtilaf ayetin mücmel olması sebebiyledir.

4) Lafzın garabeti. Mesela: Bakara: 2/232’deki “Fela ta’duluhunne” kelimesi.

5) Lafzın çok kullanılmaması. Mesela: “Yesmeune” yerine “Es-sem’a” (Şuara: 26/223) “Mütekebbir” yerine “Saniye ıtfihi” (Hac: 22/9) “Nadimen” yerine “Fe esbeha yukallibu keffeyhi” (Kehf: 18/42) kullanılması gibi.

6) Takdim ve tehir: Mesela: “Velevla kelimetun sebekat min Rabbike lekane lizamen ve ecelun musemma.” (Taha: 20/129) ayeti “Velevla kelimetun ve ecelun musemma lekane lizamen” şeklinde, keza “Yes’eluneke keenneke hakkun anha” (A’raf: 7/187) ayeti de takdim ve tehirsiz “Yes’eluneke anha kezalike hakkun” şeklinde olması lazım gelirdi.

7) Asıl lafzın başka bir şekle kalbolması. Mesela “Sina” kelimesi “Tur-i Sinin” (Tin: 95/2), keza “Ala ilyas”ın “Ala il yasin” (Saffat: 37/130) şekline girmesi gibi.

Birkaç madde halinde zikretmeye çalıştığımız şu haller, ayetlerin anlaşılmasını güçleştirmekte ve onları mücmel kılmaktadır.

Mübeyyen ise, lügat manasından da anlaşılacağı üzere, açıklama, beyan etme manasındadır. Ayetlerdeki müştereklik, müşkil, mücmel, hafi gibi hususları açıklayan ayetlere de mübeyyen ayetler denir. Mübeyyen ayet veya lafız, kapalı, bir ayeti ya muttasıl veyahut ta munfasıl bir şekilde tebyin eder. Bunlara ait bir kaç örnek verelim. Mesela: “Beyaz iplik siyah ihlikten ayırt edilinceye kadar.” (Bakara: 2/187) Bu ayet mücmeldir. Ayetin hemen arkasından gelen “Fecrin” lafzı bu mücmelliği açıklamaktadır. Görüldüğü gibi, bu örnekte, mücmeli beyan eden lafız, hemen mücmelin akabinde ve aynı ayette gelmektedir. “Tarık’ın ne olduğunu sana ne bildirdi?” (Tarık: 86/2) ayeti de mücmeldir. Bu ayeti takib eden “Delen yıldızdır.” (Tarık: 86/3) bu mücmelliği beyan etmektedir. “Boşanma iki defadır.” (Bakara: 2/229) ayeti de mücmeldir. “Yine onu boşarsa, onun dışında bir başka kocayla nikahlanmadıkça ona helal olmaz.” (Bakara: 2/230) Bu ayet ile mücmellik açıklanmaktadır. Bir haberde, birisi Rasulullah’a gelir ve ona Allah Kur’an’da iki talak olduğundan bahseder, üçüncüsü nerededir? diye sorar. Rasulullah da cevap olarak “Onu maruf bir şekilde tutmak veya güzel bir şekilde salıvermektir.” ayeti bu üçüncü talakı ifade eder demektedir. Demek ki ilk iki ayet ric’i talaka ait olmaktadır, ikinci ayet ise beynuneti ifade eder mahiyettedir. Yine Maide “Haram kılınanlar müstesna olmak üzere davarlar size helal kılındı.” (Maide: 5/1) denilmektedir. Ama haram kılınan bu hayvanlar bize bildirilmemektedir. “Kendiliğinden ölen hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkasının adı ile kesilen, boğularak, vurularak, yuvarlanarak veya sürüklenerek ölen, canavar tarafından parçalanan hayvanlar haram edilmiştir.” (Maide: 5/3) demekle haram kılınanları beyan etmektedir. Bu örneklerde de görüldüğü gibi, mübeyyen olan lafız veya ayet, aynı ayette değil de, bir ayet veya birkaç ayet sonra, hatta başka bir surede de gelmiş olabilir. Bir çok mücmel ayetin açıklayıcısı Rasulullah’ın sünneti olmaktadır. Namaz, zekat ve haccın bazı menasiki mücmeldir. Bunlar Rasulullah’ın sünnetiyle açıklanmıştır.[402]

Yitiksevda 21 Aralık 2009 23:52

RE: MÜCMEL-MÜBEYYEN
 
1) Kelimenin iki zıt manada birleşmesi. Mesela: Tekvir: 81/17’deki “As as”kelimesi hem gelen hem de geçen anlamına gelir. Bakara: 2/228’deki “Kuru” kelimesi hem hayız hem de temizlik haline delalet eder. İşte bu gibi haller ayetin mücmelliğine işaret eder.


SAAT: 02:27

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306