Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kur'ân-ı Kerim Genel (https://www.forum.medineweb.net/200-kur-i-kerim-genel)
-   -   Kur'ân-ı Mübin'in Sarahaten veya İşareten İhtiva Ettiği İlimler (https://www.forum.medineweb.net/kur-i-kerim-genel/10827-kuran-i-mubinin-sarahaten-veya-isareten-ihtiva-ettigi-ilimler.html)

NUR 21 Mart 2009 17:27

Kur'ân-ı Mübin'in Sarahaten veya İşareten İhtiva Ettiği İlimler
 
Kur'ân-ı Mübin'in Sarahaten veya İşareten İhtiva Ettiği İlimler

"Bilgili olan her kimse, Kur'ân'ın mübarek âyetlerini okudukça birçok ilimlerin, fenlerin mâbihi'l-kıyâmı olan eserlere, umdelere, düsturlara muttali olabilir. Bu cihetledir ki, İslâm âlimleri Kur'ân-ı Mübin'den birçok ilimlerin esaslarını istinbat etmişlerdir. Bunlar Kur'ân-ı Kerim'den bast ve tefsir edilmiş bulunur. Bir nice âyetler de vardır ki, başka bir takım ilimlerin, fenlerin mevzularını teşkil eden maddeleri, mes'eleleri i'cazkârane bir surette hulâsaten veya işareten muhtevî bulunmaktadır." [s.46] deyip sonra şu ilimleri sayar: Tefsir, Hadis, Tevhid (Kelâm), Fıkıh, Usûl-i Fıkıh, Hikmetü't-Teşri', Hitabet ve Mev'ıze, Ahlâk, Havas, Rüya ilmi, Belagat, Mantık, Riyâziyye, Hey'et, Tasiiyyat denilen ilimler (fizik, kimya, nebatat, hayvanat, meandin), Hikmetü't-Tekvin, Siyer ve Tarih, İctimaî İlim (Sosyoloji). Sonra şöyle bitirir:

"İşte Kur'ân-ı Azîmü'ş-şan, yukarıdan beri yazdığımız bu ilimleri ve bunların nice emsalini bir i'caz dairesinde sarahaten veya işareten muhtevîdir. Bir müfessir için yazacağı tefsirde bunları mümkün mertebe nazara almak bir vazifedir." [s.95]

Kur'ân'ın geniş kapsamını anlattıktan sonra sıra onu tercüme etmenin zorluğuna gelir.

Evvelce Tefsir ilminin geniş bir tarifini yapmakla, Kur'ân'ın sathî bir tercüme ile geçiştirilemeyeceği fikrini okuyucuya vermek ister: "Tefsir, Kur'ân-ı Kerim'in lâfızlarının nasıl okunacaklarını ve bunların manalarını Arap lügatına ve lisan kaidelerine tatbikan beyan, âyetlerin manalarını, medlûllerini, hükümlerini, ihtiva ettikleri kıssaları izah, bu âyetlerin muhkem ve müteşabih olanlarını, nâsih ve mensûh olanlarını tasrih, aralarındaki irtibat ve insicamı izhar ve bunlardaki nükteleri, mezaya-yı beşeriyetin takati mikdarınca da tebyin ve tavzih etmekten ibarettir." [s.97]

Daha sonra "Tefsir ile Terceme arasındaki fark" başlığı altında, tefsire dayanan ve bir nevi tefsir olan tefsîrî tercemenin caiz, fakat terceme-i harfiyyenin caiz olmadığı gibi, mümkün de olmadığını ispatlar. Bu hususta icma-i ümmet var diye birçok eski, Hasaneyn Mahlûf, Muhammed Bahid, Muhammed Süleyman gibi bazı muasır âlimlerin de bu görüşte olduklarını belirtir. [s.100-101]

Daha sonra terceme-i harfiyyenin caiz olmayışının gerekçelerini on bir madde halinde hülâsa eder ki bu, usûl kitaplarında kolay kolay rastlayamayacağımız bir durumdur. [s.101-104]

Şu hâlde merhum üstad Ö. N. Bilmen, Yirminci asrın başlarından itibaren ortaya çıkan ve arada bir alevlendirilen "Kur'ân terceme edilsin" davasının asıl maksadını pek iyi anlamış ve gerek Tefsirden habersiz aydınları, gerekse geniş halk kitlesini bu konuda aydınlatmak istemiş ve bunu başarı ile yapmıştır. Gerçekten tercüme isteyenlerin büyük bir kısmı, dinî bir gayretle bu işe teşebbüs edenler değildi. Sadelik iddiası altında, Kur'ân'ın birçok özelliklerini gözden uzak tutmak, onu sıradan bir kitap durumuna indirmek, ondan çok mana ve işaretler çıkarmış olan ulema hakkında yanlış düşünceler uyandırmak, mezhepleri reddetmek ve netice itibariyle toplumu Kur'ân'dan uzaklaştırmak isteyenler bu işin başını çekiyordu. Belki tek tük bazı dindarlar da bunlara aldanmış olabilirdi. Ama halk genel olarak sağduyusu ile onların gerçek maksadını anlıyordu. O yüzdendir ki, İslâmî hassasiyetten uzak, hatta yıl boyunca İslâm ve müslümanlar aleyhinde yayın yapmaktan geri durmayan bazı gazetelerin çıkardıkları, hatta parasız olarak kupon karşılığında dağıttıkları Kur'ân tercümelerine halkımız itibar etmediği gibi, bu arada iyi bir niyetle Diyanet İşleri Başkanlığı'nca, 1960 askeri darbesini müteakip hazırlatılan Meâle karşı da soğuk kalmıştır.

Ö. N. Bilmen'in darbeyi müteakip Diyanet İşleri Başkanlığı'na getirilip sekiz ay kadar sonra ayrılmasında bu husustaki baskıların tesirleri olabileceğini düşünmek lâzımdır. Tercüme kampanyası 1960 ihtilâlinden hemen sonra alevlendiği gibi, 1955'lerde de ortaya atılmış, devrin Diyanet İşleri Başkanı Eyüp Sabri Hayırlıoğlu buna karşı koymuştu.

Ö. N. Bilmen, Kur'ân tercümesi fikrine karşı koymak için, diğer taraftan, Tefsir ilminin ehemmiyeti, prensipleri, kaynakları, müteaddit bilimlerle münasebetleri, tefsirlere olan ihtiyaç üzerinde uzun uzadıya durmak ihtiyacını hissetmiştir [s.104-107]. Bu bahsin peşinden "Müfessirler arasında görülen bazı ihtilâfların sebepleri" [s.153-160] üzerinde durmuştur. Dikkat edilirse bu bahis de aynı mihver manayı, yani Kur'ân tefsirinin çok geniş bir deniz olduğu manasını teyid maksadına matuftur.


SAAT: 09:04

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320