Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kur'ân-ı Kerim Genel (https://www.forum.medineweb.net/200-kur-i-kerim-genel)
-   -   KUR,AN da her şey var kıssası (https://www.forum.medineweb.net/kur-i-kerim-genel/16914-kuran-da-her-sey-var-kissasi.html)

kurtmehmet 11 Ocak 2010 20:36

KUR,AN da her şey var kıssası
 
Tebe-i Tâbiîn neslinden Abdullah ibn Mübarek hazretleri anlatıyor:

Hacca gidiyordum. Irak-Suriye topraklarından geçerken yalnız bir kadına rastladım. Selâm verdim. selâmımı;

“Söz olarak Rahîm bir Rabden selâm sözüdür onların duyacağı” (Yâ-Sîn: 58) âyetiyle aldı.

- “Buralarda ne yapıyorsun?” diye sordum.

“Allah kimi yoldan çıkarmışsa, ona yol bulduracak yoktur” (A’râf: 186) âyetini okudu.

- Anladım ki, yolunu kaybetmiş. Nereye gittiği soruma da,

“Bir gece kulunu Mescid-i Haram’dan alıp Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ı tesbih ederim” (İsrâ: 1) âyetiyle karşılık verdi.

- Anladım ki, geçtiğimiz hacc mevsiminde haccını tamamlamış, Kudüs’e gidiyor.

-“Ne zamandan beri böyle yolunu kaybettin?” dedim.

“Tam üç gece (yani üç gündür)” (Meryem: 10) dedi.

- Yiyecek verme teklifinde bulundum.

“Sonra orucunuzu gün batıncaya kadar tamamlayın” (Bakara: 187) âyetini okudu.

- “İyi de Ramazan’da değiliz” dedim.

“Kim Allah için nafile bir hayır yaparsa, Allah her hayrın karşılığını verendir, her şeyi hakkıyla bilendir” (Bakara: 158) âyetiyle cevap verdi.

- “Yolculukta oruç açılabilir” dedim.

“Ama orucu tutarsanız, bu hakkınızda daha hayırlıdır” (Bakara: 184) âyetini okudu.

- Niye benim gibi konuşmadığını sordum.

“Ağzından tek bir söz bile çıkmasın ki, yanında onu gözleyen ve o sözü kaydetmeye hazır bir gözcü bulunmamış olsun” (Kâf: 18) dedi.

- “Kimlerdensin?” diye sordum.

“Bu konuda bilgin yok (ailemi söylesem de tanımazsın).Sonra göz de, kalb de (görmeden, kesin bilgiye dayalı olmadan verdiğin her hükümden) sorumludur” (İsrâ: 36) âyetiyle cevap verdi.

- “Hata ettim, hakkını helâl et!” dedim.

“Bugün size kınama yok. Allah, sizi bağışlasın” (Yusuf: 92) dedi.

- Deveme bindirip kafilesine ulaştırma teklifinde bulundum.

“Hayır adına ne işlerseniz Allah onu bilir” (Bakara: 215) âyetiyle mukabele etti.

- Devemi yanına getirdim. Binecekken,

“Mü’min erkeklere söyle, bakışlarını sakınsınlar” (Nûr: 30) âyetini okudu.

- Gözlerimi çevirdim; binecekken deve ürküp kaçtı, bu arada elbisesi az yırtıldı.

“Başınıza musibet olarak ne gelirse, bu bizzat işleyip, onu hak etmeniz sebebiyledir” (Şûrâ: 30) âyetini mırıldandı.

- “Sabret, deveyi bağlayayım!” dedim.

“Bu hususta Süleyman’ı anlayışlı ve daha isabetli davranır kıldık” (Enbiyâ: 79) âyetini okuyarak, devemi yönlendirme konusunda benim daha başarılı olduğumu kasdetti.

- Deveye bindi ve

“Bunu bize baş eğdiren Allah’ı tesbih ederim; yoksa bunu biz başaramazdık. Ve sonunda şüphesiz Rabbimize döneceğiz!” (Zuhruf: 13-14) âyetlerini okudu.

- “Haydi!” diye deveyi hızlandırdım.

“Yürüyüşünde (ve davranışlarında) vakur ol ve sesini yükseltme. Seslerin en çirkini, (bağıran) eşeğin sesidir!” (Lokman: 19) mukabelesinde bulundu.

- Yürürken şiir okumaya başladım.

“Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun!” (Müzzemmil: 20) dedi.

- “Şiir okumak haram değil ki!” dedim.

“Bu hususu ancak gerçek idrak ve basiret sahipleri düşünüp anlar!” (Bakara: 269) cevabını verdi.

- Bir süre gittik; sonra evli olup olmadığını sordum.

“Ey iman edenler! Cevabı verildiğinde sizi üzecek meselelerden sormayın!” (Mâide: 101) âyetini okudu.

- Derken kafilesine ulaştık ve “Kafile içinde kimsen var mı?” dedim.

“Mal ve evlât dünya hayatının süsüdür!” (Kehf: 46) dedi.

Anladım ki, evlâdı var. İsimlerini sordum.

“Allah İbrahim’i dost edindi; Allah Musa ile konuştu; Ey Yahya, Kitab’a kuvvetle tutun!” (Nisâ: 125, 164; Meryem: 12) âyetlerini okudu.

- “Ey İbrahim, ey Musa, ey İsa!” diye kafileye seslendim. Nur yüzlü üç genç “Buyur!” diye çıkageldi. Onlara para verip,

“Bununla içinizden birini şehre yollayın! Yemeklerin helâl ve temiz olanına baksın ve size bir yiyecek getirsin. Dikkatli davransın!” (Kehf: 19) dedi.

- Yiyecek gelince bana,

“Geçmiş günlerinizde yaptıklarınızın karşılığında şimdi afiyetle yiyip için!” (Hâcc: 24) dedi.

Çocuklara, “Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem!” dedim.

- “Annemiz” dediler, “Ağzından Cenab-ı Allah’ın gazabını çekecek yanlış bir söz çıkar korkusuyla 40 yıldır böyle sadece Kur’an’la konuşur.”


İbn Mübarek, bu hadiseyi Kur’an’da her şeyin bulunduğuna delil olarak anlatırdı

alıntı

Yitiksevda 13 Ocak 2010 00:20

RE: KUR,AN da her şey var kıssası
 
Kuranı hayat biçimi yapanlardan oluruz İnşaallah Teşekkürler Mehmet abim çok güzel bir paylaşım....


SAAT: 23:45

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306