Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kur'ân-ı Kerim Genel (https://www.forum.medineweb.net/200-kur-i-kerim-genel)
-   -   Kur'ân mucizesi /medineweb (https://www.forum.medineweb.net/kur-i-kerim-genel/19061-kuran-mucizesi-medineweb.html)

Medineweb 12 Nisan 2011 17:31

Kur'ân mucizesi /medineweb
 
KUR'ÂN MU'CİZESİ

Gökyüzünün ve yıldızların evvelînin duman olduğu, bilim ve teknik vâsıtalarının ilerlemesine kadar bilinmi­yordu.

Ancak bu, kabul edilen bir gerçektir. Bu gerçeği ise hiç kimsenin bilmediği bir zamanda Cenâb-ı Hakk, Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle bildiriyordu: "Sonra duman hâlinde bulunan göğe yöneldi ve yeryüzüne isteye­rek veya istemeyerek buyruğuma gelin dedi. İkisi de isteyerek geldik, dediler."

İlim adamları günümüzde, yıldızların hâlâ yaratıl­makta olduğunu bunların birbirlerinden uzaklaşmakta olduğunu yani göğün genişlemekte olduğunu söylüyor­lar. Kur'ân-ı Kerîm ise bu gerçeği 14 asır evvel şöyle bildiriyordu: "Biz semâyı bir kuvvetle binâ ettik, biz onu genişletmekteyiz." (Zâriyat s. 47)

"Allah (c.c.) kime hidâyet etmeyi dilerse, onun göğsünü İslâm'a açar, gönlüne genişlik verir. Kimin de sapıklığını dilerse onun kalbini öyle sıkıştırır ki îmân teklifi karşısında göğe çıkacakmış gibi (zorluk­ta) olur. Allah îmân etmeyenler üzerine böyle azâb birakir." (Enam s.125)

Bu Âyet-i Kerîme ile asıl olan gâye; Mü'mîn ile kâfirin islâm karşısındaki hâllerini ve psikolojik durumlarını açıklamakla beraber, ilmî bir gerçeği de, ifâde etmiş oluyor. Çünkü uzaya doğru yükseldikçe havanın azal­dığını, hava azalınca da göğsün sıkılmaya başladığını ve hattâ öyle zaman olur ki nefes almanın bile güç oldu­ğunu bugün ilim adamları söylemektedirler. Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz zamanında durumun böyle olduğunu bilen var mıydı? Bu gerçek, balonların ve uçakların keş­finden sonra farkedildi. Kur'ân-ı Kerîm'in ise bunu 14 asır evvel bildirmiş olması onun Allah'ın Kelâmı oldu­ğuna delildir. (Mehmed Çağlayan, Ehl-i Sünnet ve Akaidi, 130.s.)

KUR'ÂN İNANANLAR İÇİN ŞİFÂDIR

Allâhü Te'âlâ Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruyor ki: "Kur'ân'da in­dirdiğimiz şeyler, inananlara rahmet ve şifâdır." (İsra s.17/82)

"Ey insanlar! Rabbinizden size öğüt ve kalblerde olana bir şifâ, inananlara doğruyu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir." (Yunus s.57)

"Bu Kur'ân, inananlar için bir yol gösterme ve şifâdır. Ve inanmayanlara gelince, kulaklarında bir ağırlık vardır ve O, onlara kapalıdır; sanki onlara, uzak bir yerden sesleniliyor." (Fussilet s.41-44)

Abdülmelik İbn Umeyr (r.a.)'den rivayetle; Nebi (s.a.v.) Efen­dimiz buyurdular ki: "Fatiha Sûresinde bütün dertlerin devası vardır." (Dârimî 6/3373)

İmran b. Husayn (r.a.)'den rivayetle; Resûlullâh (s.a.v.) bu­yurdular: "Allah'ın Kitâb'ında, nazar için sekiz Âyet vardır. Bir evde, bir kul O'nu okusun da o gün ona insan ve cin nazarı değsin, olmaz. Sekiz Âyet: Fâtihatü'l-Kitâb ve Âyete'l-Kürsidir." (Câmiü-s Sağîr 3/2846)

Recâ el-Ğanevi (r.a.)'den rivayetle; Resûlullâh (s.a.v.) Efen­dimiz buyurdular: "Kulların kendisini hamdetmeden önce, Allah'ın kendisini övdüğü ve methettiği Fatiha ve İhlâs süreleriyle şifâ isteyiniz." (Câmiü's Sağîr 1/559)

Abdullah (r.a.)'den rivayetle: "Kim bir gecede Bakara Sûresinden on Âyet; yani baş tarafından dört Âyet'ini, Ayet el-KUrsi ve ondan sonraki iki Âyet ve başı 'Li'llâhi mâ fi's-semâvât...' ile başlayan son Uç Âyeti, aklı başından gitmiş bir kimsenin üzerine okunsun da o kişi iyileşmiş olmasın!" (Darimi 6/3386)

Ali (k.v.)'den rivayetle; Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular: "Kan al­dırma zamanında kim Âyete'l-Kürsiyi okursa, kan aldırması­nın yaran olur. "(Dualar ve Zikirler, İmâm Nevevi s. 296) Alf (k.V.)'den rivayetle; Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz buyurdular: "Devanın en hayırlısı Kur'ân'dır." (ibn Mâce 9/3501)

Abdullah (r.a.)'den rivayetle; Nebi (s.a.v.) Efendimiz buyurdu­lar: “İki şifâya sarılınız. Bunlar bal ve Kur'ân'dır.” (İbn Mâce 9/3452)

(Nihayetü'l Kavli'l Müfid, 251.s.)

KUR'ÂN MU'CİZESİ: DEMİR

Demir, Kur'ân'da dikkat çekilen elementlerden biridir. Kur'ân'ın "Hadîd", yani "Demir" adlı Sûresi'nde şöyle buyrulur: "...Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çe­şitli) yararlar bulunan demiri de indirdik..." (Hadid s.25)

Demir dünya üzerinde üçüncü en yaygın elementtir ve yer kabuğunun yüzde beşini oluşturur. Demir elementi, Dünya'da bu kadar fazla miktarda bulunmasına karşın, de­mirin oluşumu dünya dışında gerçekleşmiştir. Modern ast­ronomik bulgular, dünyadaki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur.

Âyetteki 'indirdik' kelimesinin, yağmur ve güneş ışınları için kullanılan "gökten fiziksel olarak indirme" şeklindeki ger­çek anlamı dikkate alındığında, Âyet'in yukarıda ifâde etti­ğimiz bu önemli bilimsel gerçeğe işaret ettiği görülmektedir. Sadece dünyadaki değil, tüm Güneş Sistemi'ndeki demir, dış uzaydan elde edilmiştir. Çünkü güneşin sıcaklığı demir elementinin meydana gelmesi için yeterli değildir. Güneşin 6000 °C'lık bir yüzey ısısı ve 20 milyon °C'lik bir çekirdek ısı­sı vardır. Demir ancak güneşten çok daha büyük yıldızlarda, birkaç yüz milyon dereceye varan sıcaklıklarda oluşabilmektedir. Bu yıldızlardaki demir miktarı belli bir oranı geçince, ar­tık yıldız bunu taşıyamaz ve patlar. Demirin uzaya dağılması işte bu patlamalar sonucunda mümkün olur.

Bütün ****ller içinde demirden daha çok hayatî önem taşıyanı yoktur. Demir atomu olmaksızın evrende karbona bağlı yaşam olması mümkün olmazdı; atmosfer ya da hid­rosfer olmazdı, ozon tabakası olmaz, (insan kanında) he­moglobini meydana getirecek hiçbir ****l bulunmazdı.

Bu bilginin Kur'ân'ın indirilmiş olduğu 7. yüzyılda bilimsel olarak tesbît edilemeyeceği ise açıktır. Ancak bu gerçek, herşeyi sonsuz bilgisiyle kuşatan Allah'ın sözü olan Kur'ân'da yer almaktadır.

(Dr. Mazhar, U. Kazi, 130 Evident Miracles in the Qur'an, Crescent, 110-111.s)

KUR'ÂN'IN STRESİ AZALTMASI

ABD'de yapılan bir çalışmada Kur'ân'ın insan bedeni üze­rindeki fizîkî etkileri incelenmiştir. Çalışmaya yaşları 17 ila 40 arasında değişen kadın ve erkek gönüllüler katıldı. Bu gönül­lülerin hiçbiri Müslüman değildi ve Arapça bilmiyordu. Dinle­diklerini de ilk defa dinliyorlardı. Araştırmada insan bedenin­deki anlık değişimleri algılayabilen MEDAC 2000 SYSTEM adı verilen alet ve birbiriyle irtibat hâlindeki alt sistemleri kul­lanıldı. Kendilerine Kur'ân dinletilenlerin vücûdlarındaki deği­şiklikler gözleniyor, böylece Kur'ân'ın insan bedeni üzerindeki fiziki etkileri saptanmış oluyordu. Sonuç şaşırtıcıydı: Kur'ân dinleyenlerin % 97'sindeki stres azalmıştı. Bu tesir fizyolojik aksi tesirlerin otonom sinir sistemine yansımasıyla meydana gelmişti, Kur'ân'ın insan bedeni üzerindeki gerilimi azaltıcı tesiri, nicelik ve nitelik açısından ölçülebilir bir şekilde ortaya çıkmaktaydı. Böylece Kur'ân'ın şifâ verici özelliği, en gelişmiş tıbbi cihazlarla da isbâtlanmış oluyordu.

Diğer taraftan yapılan 210 deneyin 85'inde dinleyicilere Kur'ânla birlikte, okunuş olarak Kur'ân'a benzetilmiş cümle­ler de dinletildi. Deneyler sırasında bu ikisi düzensiz olarak değiştiriliyordu. Netice yine hayret vericiydi. Çünkü Kur'ân ifâdeleri gibi okunan metinler, bu kişilerin %35'inde stres azal­tıcı etki gösterirken, Kur'ân Âyetlerinin okunmasıyla bu değer birden yükseliyordu. Kendilerine sâdece Kur'ân dinletilen bu insanlardaki büyük değişiklik ise Kur'ân'ın, Allah'ın kelâmı ol­duğunun ve insanlar için bir şifâ ve rahmet olarak gönderildi­ğinin delilidir. Çok daha hayret verici olan nokta ise, cennet ve mükâfatı vaad eden Âyetlerin, cezayı va'd eden Âyetlerden çok daha fazla rahatlatıcı etkiye sâhib olmasıydı.

Araştırmayı yapan Dr. Ahmet el-KâdTye göre bu bulgular göstermektedir ki Kur'ân, stresin yol açtığı her türlü hastalığın tedâvîsinde kullanılabilir.

(ABD'nin Florida eyaletinde Dr. Ahmed el-Kâdî tarafından yapılan bir araştırma)

ASIRLAR SONRA KUR'ÂN HAKİKATLERİNİN ANLAŞILMASI

Kur'ân Âyetleri'nde evren hakkında verilen bilgilerden biri de, gökyüzünün Allâhü Teâlâ tarafından yedi kat olarak yaratılmasıdır:

"Sizin için yerde olanların hepsini yaratan O'dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzen­leyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir." (Bakara s.29)

"Sonra, duman hâlinde olan göğe yöneldi... Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti..." (Fussiiet s.11-12)

"Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır?" (Nuh s.15)

Kur'ân'da pek çok Âyette kullanılan gök kelimesi bü­tün evreni ifâde etmek için kullanıldığı gibi, dünya göğünü ifâde etmek için de kullanılır. Kelimenin bu anlamı düşünül­düğünde, dünya göğünün, bir başka deyişle atmosferin, 7 katmandan oluştuğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

Bugün dünya atmosferinin üst üste dizilmiş farklı kat­manlardan meydana geldiği bilinmektedir. Kimyasal içerik veya hava sıcaklığı ölçü alınarak yapılan tanımlamalarda, Dünya'nın atmosferi 7 katman olarak belirlenmiştir. Bugün halen 48 saatlik hava durumu tahminlerinde kullanılan ve "Limited Fine Mesh Model" (LFMM) olarak adlandırılan at­mosfer modeline göre de atmosfer 7 katmandır.

(Bunlardan ilk iki katman olan troposfer ve stratosferin keşfi bile 1890'lı yıllarda olmuştur.)

"O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır..." (Mülk s.3)

20. yüzyıl teknolojisi olmadan tesbît edilmesi hiçbir şe­kilde mümkün olmayan bu bilgilerin, 1400 küsur yıl önce indirilmiş olan Kur'ân-ı Kerîm'de açıkça bildirilmesi ise el­bette ki çok büyük bir mucizedir.

mahsun 12 Nisan 2011 21:03

Cevap: Kur'ân mucizesi
 
ArO*

Medineweb 15 Nisan 2011 12:57

Cevap: Kur'ân mucizesi
 
amin ecmain inşaAllah

Hâdimul İslam 01 Ocak 2019 12:56

İnsanlardaki organların gelişim sırası

O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz. (Mü’minun Suresi, 78)

Kuran’da duyulardan hep belli bir sıra ile bahsedilmektedir: Duyma, görme, hissetme ve anlama. Embriyolog Dr. Keith Moore, embriyonun gelişim sürecinde iç kulakların ilk halinin belirmesinden sonra gözün oluşmaya başladığını ifade etmektedir. Hissetme ve anlama merkezi olan beynin ise, kulak ve gözün ardından gelişimine başladığını söylemektedir.

Savunması sağlam anne rahmi

Sizi basbayağı bir sudan yaratmadık mı? Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. Belli bir süreye kadar; İşte (buna) güç yetirdik. Demek ki, Biz ne güzel güç yetirenleriz. (Mürselat Suresi, 20-23)

Ayetlerdeki “savunması sağlam” olarak çevrilen “mekiynin” ifadesi, “sarsılmaz, sağlam, muhkem, güçlü, yerinden ayrılmayan, sağlamca yerine yerleşmiş” gibi anlamlar içermektedir. “Kararin” kelimesi ise “yerleşme mekanı, kalma, sabitlik, sağlamlık, duraklama yeri” gibi anlamlara gelmektedir. Bu kelimeler rahmin sağlam, korunaklı bir mekan olduğunu çok hikmetli bir şekilde tarif etmektedir.

Gökyüzünün bina kılınması

O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için (çeşitli) ürünlerden rızık çıkardı. Öyleyse (bütün bunları) bile bile Allah’a eşler koşmayın. (Bakara Suresi, 22)

Yukarıdaki ayette gökyüzü tarif edilirken Arapça “essemae binaen” ifadesi kullanılmaktadır. Bu kelime kubbe, tavan anlamlarıyla beraber, Arap Bedevileri tarafından kullanılan çadır benzeri bir kaplamayı da tarif eder. Atmosferin koruyucu özelliği, Dünya’yı uzaydan yani dış öğelerden korumaktadır.

Demirdeki sır

… Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik… (Hadid Suresi, 25)

Demir dünya üzerinde üçüncü en yaygın elementtir ve yer kabuğunun yüzde beşini oluşturur. Demir elementi, Dünya’da bu kadar fazla miktarda bulunmasına karşın, demirin oluşumu Dünya dışında gerçekleşmiştir. Modern astronomik bulgular, Dünya’daki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur.

Mucize karışım: Anne sütü

Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması, iki yıl içindedir. “Hem Bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız Banadır.” (Lokman Suresi, 14)

Anne sütü, bebeğin besin ihtiyaçlarını eksiksiz olarak gidermek ve bebeği olası enfeksiyonlara karşı korumak üzere Allah’ın yaratmış olduğu benzersiz bir karışımdır. Bilimsel araştırmalar, annelerin 2 yıl emzirmesi gerektiğini söylemektedir.

Arının Genetik Kodu

“Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır. ” (Nahl Suresi, 68-69)

Kalplerin Allah’ın zikri ile mutmain olması

“Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle mutmain olur” (Rad Suresi, 28)

Amerikan Sağlık Araştırmaları Ulusal Merkezi’nde yapılan araştırmalara göre dindarların, dini yönü zayıf olan veya hiç olmayan kişilere göre, kalp hastalıklarına %60 daha az yakalandıkları; intihar oranının %100 daha düşük olduğu; tansiyon bozukluğuna çok daha düşük oranlarda yakalandıkları; sigara içenler arasında bu oranın 7’ye 1 olduğu gibi sonuçlar ortaya çıkmıştır.


SAAT: 08:51

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320