Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kur'ân-ı Kerim Genel (https://www.forum.medineweb.net/200-kur-i-kerim-genel)
-   -   Kur'ân'ın anlattığı Peygamber /medineweb (https://www.forum.medineweb.net/kur-i-kerim-genel/19199-kuranin-anlattigi-peygamber-medineweb.html)

Medineweb 07 Mayıs 2011 19:01

Kur'ân'ın anlattığı Peygamber /medineweb
 
KUR'ÂN'IN bize Peygamberimizi anlatan ve ona uymayı emreden pek çok âyeti vardır. Bu âyetlerden biri olan Tevbe Sûresinin 128. âyeti, onu beş önemli özelliğiyle bize tanıtıyor:
1. O bir elçidir, bir peygamberdir.
2. O bizden biridir.
3. Bizim sıkıntıya uğramamız ona ağır gelir.
4. O bize çok düşkündür.
5. Mü'minlere çok şefkatli, çok merhametlidir. Bu maddeleri alt alta sıraladığımız zaman, pek büyük bir ibret tablosuyla karşı karşıya kalıyoruz:

Âyet, onu bir elçi olarak nitelemiştir. Bu elçi, Âlemlerin Rabbi tarafından gelen bir elçidir; izzet ve şerefi pek yüksektir. Onun emrine uymak ve yasakladığı şeyden sakınmak, onu elçi olarak gönderen Âlemlerin Rabbine itaat etmek anlamını taşır. Ona isyan da, dolayısıyla, Allah'a isyan demektir.

Fakat âyet, dikkat çekici bir şekilde, onun elçiliğinden sonra sıraladığı özellikleriyle, onun heybet ve haşmetinden ziyade, bize yakınlığını vurguluyor, bize düşkünlüğünden ve bize olan şefkat ve merhametinden söz ediyor. Burada tasvir edilen Peygamber, biz âciz ve günahkâr kulların asla erişemeyeceği, çok uzaklarda duran, durduğu yerden de bizim ihmal ve isyanlarımızı çatık kaşlarla izleyen haşin bir gözetleyici değildir.

Yahut bize bir kitap getirip bıraktıktan sonra 'Benden bu kadar; ne haliniz varsa görün' deyip kenara çekilmiş birisi de değildir. Kur'ân'ın bize anlattığı Âhirzaman Peygamberi, herşeyden önce, bizden biridir. Bizim dünyamızda yaşamış, bizim katlandığımız sıkıntılara fazlasıyla katlanmış, yetimlikten evlât acısına kadar tatmadığı acı kalmamış, açlık ve yoksulluk çekmiş, sadakatler ve ihanetler görmüş, dostları ve düşmanları olmuş, mutlulukları ve ıztırapları bir arada yaşamış bir insandır.

Gün gelip de Müslümanlar güçlü bir devlet halini aldığında, o, yine bizden biri olarak yaşamaya devam etmişti. Onunla görüşmek için gelen elçiler, tahtına kurulmuş bir hükümdar yerine, yoksullarla oturup kalkan, söküğünü diken, insanlarla şakalaşan bir insan buldular. Üzerinde yamalı bir elbise ile vefat ettiğinde, zırhı, otuz ölçek arpa karşılığında bir Yahudiye rehin olarak bırakılmış bulunuyordu.

Kur'ân, Peygamberimiz için 'sizden biri' buyurduktan sonra, onun bize olan ilgi ve şefkatini, peş peşe sıfatlarla vurguluyor: Sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir. O size çok düşkündür. O mü'minlere çok şefkatli, çok merhametlidir. Bunlardan bir tanesi bile bir peygamber ile ümmeti arasındaki gönül bağının sıcaklığını anlatmaya yeterken, ard arda sıralanan şu özellikler, bir ana-baba şefkatinden daha büyük bir ilgiyle ümmetine bağlı bir peygamberin portresini çizmiyor mu? Bir mü'minin başına gelen sıkıntının ona pek ağır geldiğine dair vak'alar saymakla bitecek gibi değildir.

Hz. Cafer'in şehit düştüğünü ailesine haber vermeye gittiği zaman, henüz birşey söylemeye dili varmadan onun çocuklarını kucağına almış, öpüp koklamaya başlamış, bu arada gözlerinden süzülen yaşlardan onun acı bir haberle geldiği anlaşılmıştı. Bir tarafta kendisini elçi olarak gönderen Rabbinin takdirini teslim ve tevekkülle karşılamak, bunu yaparken de, bir parçası olduğu mü'minler vücudunun çektiği acıyı bütün zerrelerinde yaşamak hiç kolay değildi şüphesiz.

Onun düşkünlüğü sadece kendi zamanında yaşamış insanları ve kendi akrabalarını değil, kıyamete kadar gelip geçecek bir bütün iman ehlini kucaklıyordu. Bu düşkünlüğü onu her gece uykusunun en tatlı yerinde yatağından kaldırır, sabahlara kadar ümmeti için yüreğinin derinliklerinden kopup gelen dualarla Rabbine yakarmaya sevk ederdi.

Birgün, Peygamberimiz ellerini kaldırmış, 'Allahım, ümmetimi koru, ümmetime acı!' diye ağlayarak dua ederken, Yüce Allah, Cebrail'e buyurdu ki:

'Ey Cebrail! Gerçi Rabbin herşeyi bilir; ama sen git, Muhammed'e niçin ağladığını sor.' Cebrail geldiğinde, Peygamberimiz, ona, ümmeti için ağladığını söyledi. Cebrail Allah huzuruna dönüp durumu anlattı. Yüce Allah buyurdu ki: 'Ey Cebrail, Muhammed'e git ve şunu söyle: Biz seni ümmetin hakkında hoşnut edeceğiz ve asla üzmeyeceğiz.' (Müslim, İman: 346.)

Yüce Allah, bize elçi olarak gönderdiği Peygamberimizi bu şekilde anlatırken, sadece onun bize şefkat ve merhametini vurgulamakla kalmıyor; onun daha ötesini de gösteriyor: Bize elçi olarak gönderilen zâtın bize olan düşkünlüğü böyle bir derecede ise, ya onu bize gönderenin biz kullarına olan şefkat ve rahmeti nasıl birşeydir? Ve bu âyetin önümüze serdiği bir başka ibret levhası daha: Rahmeti sonsuz bir Rab tarafından böyle bir şefkat ve muhabbetle donatılıp bize gönderilen bir elçiyi tanımamak, yahut ona karşı ilgisiz kalmak nasıl bir bir hüsrandır?

kamer34 08 Mayıs 2011 01:06

Cevap: Kur'ân'ın anlattığı Peygamber
 
MECNUN editörüm Medineweb forumda en çok işlenen bir konuyu elealmışsınız. Peygamberin tanımı ve helal haram koyma yetkisi sitemizde en çok tartışlan bir konu olmuştu. Vardığımız sonuç şu olmuştur.İnsanı en çok üzen şey kimi arkadaşlarımız peugamberimize toz kondurmazken kimiside peygamberimizi bir ptt görevlisi olarak ad etmişlerdi.

Fakat sonuç olarak peygamberin sünnetine uymada birbirine bu iki zıd kutuplar bir noktada birleştiklerine tanık olduk. Mealci taife peygamberin sünnetini atalar dini olarak isimlendirdi ve devre dışı bıraktı. Peygambere toz kondurmayan diğer taifede yaptığı hiçbir işte peygamberin sünnetini kendisine yol haritası olarak benimsemedi malasef. Yani sonuç itibari ile iki kutup aynı noktada farkında olmadan birleştiler.

Hâdimul İslam 06 Ocak 2019 11:32

De ki: “Size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da (algılanamayanı da) bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben bana vahyedilenden başkasına uymam.”

6–Enam Suresi 50

Hâdimul İslam 06 Ocak 2019 12:02

Alıntı:

kamer34 Üyemizden Alıntı (Mesaj 131658)
MECNUN editörüm Medineweb forumda en çok işlenen bir konuyu elealmışsınız. Peygamberin tanımı ve helal haram koyma yetkisi sitemizde en çok tartışlan bir konu olmuştu. Vardığımız sonuç şu olmuştur.İnsanı en çok üzen şey kimi arkadaşlarımız peugamberimize toz kondurmazken kimiside peygamberimizi bir ptt görevlisi olarak ad etmişlerdi.

Fakat sonuç olarak peygamberin sünnetine uymada birbirine bu iki zıd kutuplar bir noktada birleştiklerine tanık olduk. Mealci taife peygamberin sünnetini atalar dini olarak isimlendirdi ve devre dışı bıraktı. Peygambere toz kondurmayan diğer taifede yaptığı hiçbir işte peygamberin sünnetini kendisine yol haritası olarak benimsemedi malasef. Yani sonuç itibari ile iki kutup aynı noktada farkında olmadan birleştiler.

Mealci tarihselci rivayetçi..Bütün bu yorumlamalar keşke sadece ilmi bazda yapılabilse..Fikirler ortaya konularak, birbirlerini ikna etme yada tezi çürüme yoluna gidilse, şahısların değil, fikirlerin eleştirildiği İlmî bir yol izlense...

Neyseki farkında olmadan da olsa ortak noktada buluşabiliyorlar:)


SAAT: 00:41

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321