Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kur'ân-ı Kerim Genel (https://www.forum.medineweb.net/200-kur-i-kerim-genel)
-   -   Garib'ül Kur'an (https://www.forum.medineweb.net/kur-i-kerim-genel/9038-garibul-kuran.html)

NUR 10 Ocak 2009 14:16

Garib'ül Kur'an
 
Garibu’l-Kur’an: Kur'ân-ı Kerîm'deki garîb lafızların tefsirini konu alan ilim dalı ve bu dalda yazılan eserlerin ortak adıdır.

Garîb kelimesi sözlükte "yurdundan uzak kalan; tek ve nâdir olan: bilinmeyen, mübhem ve kapalı olan" gibi anlamlara gelir. Kur'ân-ı Kerîm Arapça'nın Kureyş lehçesiyle nazil olmakla birlikte diğer Arap lehçelerinden gelen veya yabancı dillerden alınıp Arapçalaştırılan kelimeler de ihtiva etmektedir.

Rasulullah çeşitli Arap kabileleriyle görüşmüş onlarla anlaşmış hatta onların lehçe özelliklerini kullanmıştı. Sahabe de bilmedikleri şeyleri ona sormuşlardı. Sahabe devrinin sonuna kadar Arap dili asliyetini muhafaza etmişti. Artık yeni beldeler fethedilmiş, ayrı dil, din ve kültüre sahip insanlar İslam’ın bünyesi içerisinde toplanmıştı. Bunların tabii bir neticesi olarak Arap lisanı, yabancı dillerle karışmaya başlamıştı.

Ayrıca Kur'an'da, az kullanılmasından dolayı mânası yaygın olarak bilinmeyen, anlaşılması güç lafızlar da vardır. Tefsir ilminde Kur'an'daki bu tür kelimelerin açıklanması Garîbü'l-Kur'ân'ın konusunu teşkil etmektedir. Hz. Peygamber'in, "Kur'an'ın gariblerini araştırınız" dediği rivayet edilmiş (Suyutî, el-ltkân, II, 4) ve Kur'ân-ı Kerîm'in garîblerini bilmeyenlerin Allah'ın kelâmını tefsir etmekten sakınmaları istenmiştir. Bundan dolayı Garîbü'l-Kur'ân tefsir ilminde önemli bir yer işgal etmiş ve II. (VIII.) yüzyıldan itibaren Kur'an ilimleri arasında müstakil bir disiplin halini almıştır.

Arapça'yı fasih olarak konuşan ve çeşitli Arap kabilelerinin lehçe özelliklerini bilen Resûl-i Ekrem bazı âyetleri ve sahabenin anlayamadığı kısımları tefsir etmiş, böylece Kur'ân-ı Kerim'in ilk müfessiri olmuştur. Ancak Hz. Peygamber, kelime bilgisinden ziyade âyetlerdeki hükümleri açıklamış ve güzel ahlâkın esasları üzerinde durmuştur. İslâm'ın ilk dönemlerinde bazı sahâbiler Kur'an'da mânasına nüfuz edemedikleri kelimelerin bulunduğunu söylemişlerdir. Çok zengin bir yapıya sahip olan Arap dilinin muhtelif lehçelerine herkes vakıf olamaz. Bir insan bir dili ne kadar bilirse bilsin, her kelimenin her manasını anlayamaz. Arap diliyle indirilen Kur’an (İbrahim, 14/4; Yusuf, 12/2; Şura, 26/7; Zuhruf, 43/3) için de aynı durum söz konusudur. Nitekim Hz. Ömer, Abese süresindeki (80/31) "ebben" kelimesinin anlamını bilmediğini ifade etmiştir. (a.g.e, II, 4) İbn Abbâs da altı âyette geçen "fâtır" kelimesinin (Bk. M. F. Abdülbâkl, el-Mu'cem, "fâtır" md) mânasını, iki Arap köylüsünün bir kuyu başında tartışırken bu kelimeyi kullanmaları sayesinde öğrendiğini belirtir. (Süyütî, II, 4) Yine İbn Abbas "gıslîn" (Hâkka 69/36), "hanânen" (Meryem 19/13), "evvah" (Tevbe 9/114) ve "rakim" (Kehf 18/9) dışındaki bütün Kur'an kelimelerini bildiğini söylemiştir. (a.g.e., II, 4-5)

Âyetlerdeki garîb lafızların mânalarının tesbit edilmesine sahabe devrinden itibaren başlandığı ve bu maksatla Arap şiirine başvurulduğu anlaşılmaktadır. (a.g.e., II, 55-88) Rivayete göre, Arap şiiri hakkında geniş bilgi sahibi olan Abdullah b. Abbas şiirle istişhad faaliyetinin de ilk mümessili olmuştur. Hatta onun, Haricî reislerinden Nâfi' b. Ezrak'ın, Kur'ân-ı Kerîm'de geçen anlaşılması güç 200 kadar kelime hakkında sorduğu sorulara şiirlerden şâhidler getirerek cevaplar verdiği ve bu cevaplan ihtiva eden Mesâilü Nâfi b. el-Ezrak adlı bir de eseri bulunduğu bilinmektedir. (bk. Cerrahoğlu, Tefsir Usulü, s. 153; Ali Turgut-Tefsir Usulü ve Kaynakları, s. 158)

Kur’an’da geçen ğarib kelimelere bir kaç örnek vermek gerekirse bunları şöyle sıralayabiliriz:

Sefih kelimesi Kinane lehçesinde cahil manasına gelir.

Saika kelimesi Umman lehçesinde ölüm manasına gelir.

Riczen kelimesi Tayy lehçesinde azab manasına gelir.

Bağy kelimesi Temim lehçesinde hased manasına gelir.

Siccil kelimesi Furs lehçesinde çamur manasına gelir.

Er-Rakîm kelimesi Rum lehçesinde kitap manasına gelir.

El-Yemmu kelimesi Kıbt lehçesinde deniz manasına gelir.

Tûr kelimesi Süryani lehçesinde dağ manasına gelir.

Sinîn kelimesi Nabat lehçesinde güzel manasına gelir.

El-Mühl kelimesi Berber lehçesinde kızgın yağ manasına gelir. (Ebu Ubeyd, Ğaribu’l-Kur’an; Cerrahoğlu, Tefsir Usulü, s. 156)


SAAT: 20:51

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306