www.medineweb.net, yükleniyor... 'den beri Kesintisiz Yayında.... |
|
Konu Kimliği: Konu Sahibi YaŞuHa,Açılış Tarihi: 29 Kasım 2011 (14:14), Konuya Son Cevap : 30 Kasım 2011 (13:51). Konuya 2 Mesaj yazıldı |
![]() ![]() |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
![]() | Mesaj No:1 |
Durumu: ![]() Medine No : 13867 Üyelik T.:
24 Mayıs 2011 | âyetleri ucuza s a t m a k âyetleri ucuza s a t m a k ÂYETLERİ UCUZA S A T M A K Az Bir Karşılık ile (Ucuza) Satmak Yahudi ve Hıristiyanları Taklit Perspektifi Allah'ın Âyetlerini Ucuza Satmak Konusunda Âyetler Kur'an Okuma ve Hatta Öğretme Karşılığında Ücret Almayı Yasaklayan Hadis-i Şerifler Ücretle Kur'an Okumanın Fıkıhtaki Yeri Zaruret Açısından Kur'an Kıraatine Ücret Hiçbir Peygamber, Tebliğ Karşılığında İnsanlardan Ücret İstemez İslâm ve Basit Çıkar Gözetmek Allah'ın Âyetlerini Satan Karakter: Bel'am Allah'ın Âyetlerini Satmak; Dünyevîleşmek ve Dünyayı Âhirete Tercih Etmektir Allah'ın Âyetlerini Satmak, Çok Zararlı Bir Ticarettir "...Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın, yalnız Benden korkun. Hakkı bâtıl ile karıştırmayın, bilip dururken hakkı gizlemeyin." (2/Bakara, 41-42) Az Bir Karşılık ile (Ucuza) Satmak Âyetleri az bir paha ile (semenen kalîl karşılığında) satmayın ifadesinin, mefhûm-ı muhâlifi düşünülürse, "çok paha ile satın" anlamı çıkar. Ancak Kur'an naslarının mefhûm-ı muhâlifinin alınamayacağı bilinmelidir. "Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın" ifadesinin anlamı, "açıklama, izah etme ve faydalı ilmi gizlemeyip insanlara yayma karşılığında bir şey almayın" demektir (İbn Kesir). Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur: "Her kim Allah'ın rızâsı için öğrenilmesi gereken bir ilmi, sadece bir dünya ****ı elde etmek için öğrenirse, kıyamet gününde cennetin kokusunu duyamaz." (Ebû Dâvud, İlim 12; İbn Mâce, Mukaddime 23; Müsned, II/338). Allah'ın bunu, "semenen kalîl" diye isimlendirmesi, bu karşılıkların ya aslında az olduklarından, ya da verdikleri zarara oranla az olduklarındandır (Fahreddin Râzi). Hasan el-Basrî'ye âyetteki "semenen kalîlen"in manasını sordular, o da, "her şeyiyle beraber dünyadan ibarettir" dedi. Said bin Cübeyr, "dünya lezzetlerinden ibarettir" diye açıkladı. Ebu'l-Âliye, "Âyetlerin karşılığında ücret almayın" demektir diye izah etti. (İbn Kesir). "Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın." Dünya ve içindeki altın, gümüş, dolar, mark, lira vb. kıymetli ne varsa, menkul veya gayri menkul tüm hazineler hepsi terazinin bir kefesine konsa, öbür kefesine de Allah'ın bir tek âyeti konulsa ve satılsa yine de az para karşılığında satılmış demektir. Zamanla papazlar ve hahamlar, krallardan aldıkları para karşılığında İncil ve Tevrat'ın içine krallara itaatle ilgili sözler sokmuş, bir kısım âyetleri de kaldırmıştır. Günümüzde Allah'a çok şükür ki, âyetleri yok etmek imkânı kaldırılmış, ama azıcık para, makam, mevki karşılığında âyetlerin manasını açıklamama yolu açık bırakılmıştır. Yıllardan beri ahkâmla ilgili âyetler, nice cami kürsüsü ve minberlerinde gündeme getirilememiştir. Devletin en üst tepesindeki şahıs, Kur'an'daki ahkâmla ilgili 230 civarındaki âyetin, lâik anlayışla bağdaşmadığı için, zaten uygulanmadığından tümüyle kaldırılmasını teklif edecek duruma gelinmiştir. Bazı gayretli müslümanlar, ahkâmla ilgili âyetleri açıklamaya başlayınca, bir kısım satılık kalem ve diller "o âyet, yahudilerle ilgilidir, bu âyet hıristiyanlarla ilgilidir, bunlar ise Mekke'li müşrikler hakkında nâzil olmuştur" diyerek bizi ilgilendirmediğini söylemeye başladılar. Ayetleri düzenin istediği şekilde tevil etmeye, kâfirlere ve küfre "hoşgörü"lü, müslümanlara ve gerçek İslâm'a "horgörü"lü bakmaya başladılar. "Sebeb-i nüzul, âyeti tahsis etmez" kuralını görmezlikten geldiler. Yani "Kur'an'daki âyetlerin bir kısmı yahudilere, bir kısmı hıristiyanlara, diğerleri de peygamberimiz zamanındaki Mekke'li ve Medine'li insanlara hitap ediyor, bizi ilgilendirmez" demeye getirdiler. Ayetin devamının "yalnız benden korkun." (2/Bakara, 41) şeklindeki ifadesi de dikkat çekicidir. Allah'ın âyetlerini satmak istemez ve paraya, makama boyun eğmezsen, boynunu eğmek için üzerine gelirler. "Sakın onlardan değil; yalnız Ben'den sakının" deniliyor. Onların gücü, kuvveti, azabı nedir ki!? Cehennemleri mi vardır onların bizi atacak? Allah dilemedikçe zarar mı verebilirler ki bizi korkutabilsinler, Allah'ın takdir ettiği eceli mi öne alabilirler, O'nun vereceği rızkı mı kesebilirler? Şiddetli cehennemi, sonsuz azâbı olan, herkesi hesaba çekecek, gerçek anlamda güç ve kuvvet sahibi, korkulmaya lâyık Allah'tan başka kim vardır ki ondan korkacaksınız? Aynen, onların dünyayı verseler bile, bunun bir tek âyetin kıymetiyle, âhiretin değeriyle karşılaştırıldığında "az bir karşılık" , "çok ucuza satmak" olduğu gibi; onlardan korkmak da fobidir, gereksiz korkudur, yanlıştır ve müslümana yakışmaz. Bu âyet-i kerimenin nüzul sebebi ile ilgili bir rivâyet şöyledir: İbn Abbas diyor ki: "Bu âyet-i kerime, yahudi liderlerinden Kâ'b bin Eşref, Kâ'b bin Esed, Mâlik bin Sayf, Hayy bin Ahtab ve Ebû Yâsir bin Ahtab hakkında nâzil olmuştur. Bunlar, taraftarlarından hediyeler alırlardı. Hz. Muhammed (s.a.s.) peygamber olarak gönderilince bu menfaatlerinin kesilmesin-den korktular da, Allah rasûlünün ve getirdiği şeriatin mâhiyetini gizlediler. Bunun üzerine bu âyet-i kerîme nâzil oldu" (Fahreddin Râzi, Mefâtihu'l Gayb). Bu gün de Kur'an tilâvetine ücret almanın haram olduğunu duyan/bilen bazı ücretli okuyucular, aldıklarına ücret değil de, "hediye" adı vermektedirler. Yahudi ve Hıristiyanları Taklit Perspektifi Kur'an-ı Kerim, uslanmaz ruhun/nefsin temsilcisi ve her türlü değeri maddeye fedâ eden bir anlayış olarak İsrâiloğullarından sık sık bahseder ve ibret unsuru olarak, özellikle maddepe-restliklerini gözler önüne serer. Bu açıdan onlarla beraber hıristiyanlardan da söz eden bir âyet-i kerimede şöyle denir: "Ey iman edenler, (biliniz ki) hahamlardan (yahudi bilginlerinden) ve (hıristiyan) râhiplerden birçoğu insanların mallarını bâtıl/haksız yollarla yerler ve onları Allah'ın yolundan men ederler. Altın ve gümüşü yığıp biriktirip de onları Allah yolunda harcamayanlara hemen acıklı bir azabı müjdele!" (9/Tevbe, 34) Burada dikkati çeken bazı noktalar vardır: Bâtıl yollarla insanların mallarını yiyenler, din bilginlerinin bazılarıdır ve bu iş için bu vasıflarından yararlanmaktadırlar. Bu yollarla insanların mallarını yemeleri, onları aynı zamanda Allah'ın yolundan da uzaklaştırmaktadır. Yani bu yolla malını kaybeden insan, yolunu da sapıtmaktadır. Din adamlarının bu yola girmelerine sebep, maddî ihtiraslarıdır; altın ve gümüş, yani para biriktirme arzularıdır. Hıristiyan ve yahudilerdeki bu anlayışların taklit edilmesiyle ilgili meşhur hadis-i şerifi hatırlatalım: "Sizden öncekilerin yollarına karış karış uyacaksınız. Hatta onlar bir keler/sürüngen deliğine girseler, siz de onların arkasından gireceksiniz." Biz, Yâ Rasûlellah, yahudilerle hıristiyanlara mı? dedik. "Ya kime (olacak)!?" (Buhârî, Enbiyâ 50, İ'tisâm 14; Müslim, İlm 6; İbn Mâce, Fiten 17; Ahmed bin Hanbel, II/325, 327, 336, III/83, 89, 94) Bu takip ve taklid, Allah'ın kitabını kazanç konusu yapmada olduğuna göre, yahudiler, konumuzla ilgili âyet-i kerimeye yegâne muhatap olmaktan çıkmış olmalıdırlar. Hitap, aynı anda, takibi karış karış sürdüren müslümanlaradır da: "Elinizdekinin (Tevrat'ın) aslını tasdik edici olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin! Sakın onu inkâr edenlerin ilki olmayın! Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın, yalnız benden korkun. Hakkı bâtıl ile karıştırmayın, bilip dururken hakkı gizlemeyin. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin. (Ey bilginler!) Siz Kitab'ı okuyup gerçekleri bildiğiniz halde, insanlara iyiliği emrediyor, kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmayacak mısınız?" (2/Bakara, 41-44) Âyetleri az bir paha (semen-i kalîl) karşılığında satmak... Hakkı bâtıl ile karıştırmak... Gerçekleri gizlemek... Dosdoğru namaz kılmamak... Zekâtı vermemek (paraya hırslı olmak)... Başkasına doğruyu emrettiği halde, kendini (kendi çıkarı için) unutmak... Ve bunların hepsini Kitab'ı okuyup dururken yapmak da söz konusu takip ve taklidin tamamlayıcılarından sayılabilir. (1) "Enfâs-ı habîsiyle beş on rûh-ı leîmin Solsun mu o parlak yüzü Kur'ân-ı Hakîm'in. İbret olmaz bize, hergün okuruz ezber de, Yoksa bir maksat aranmaz mı bu âyetlerde? Lâfzı muhkem yalnız anlaşılan Kur'ân'ın Çünkü kaydında değil, hiç birimiz mânânın. Ya açar Nazm-ı Celîl'in, bakarız yaprağına, Yahut üfler geçeriz, bir ölünün toprağına. İnmemiştir hele Kur'ân, bunu hakkıyla bilin Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için." (Mehmed Âkif Ersoy, Safahat, s. 170) "Lânet ola ol mala ki, tahsiline ânın, Ya din ola, ya ırz, ya nâmus ola âlet." (Ziya Paşa) Allah'ın Âyetlerini Ucuza Satmak Konusunda Âyetler "...Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın, yalnız benden korkun. Hakkı bâtıl ile karıştırmayın, bilip dururken hakkı gizlemeyin." (2/Bakara, 41-42) "Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip de onu az bir paha ile değişenler (onu maddî karşılık ile satanlar) var ya, işte onların yiyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne onlarla konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için acıtıcı bir azap vardır." (2/Bakara, 174) "Ey iman edenler, (biliniz ki) hahamlardan (yahudi bilginlerinden) ve (hıristiyan) râhiplerden birçoğu insanların mallarını bâtıl/haksız yollarla yerler ve onları Allah'ın yolundan men ederler. Altın ve gümüşü yığıp biriktirip de onları Allah yolunda harcamayanlara hemen acıklı bir azabı müjdele!" (9/Tevbe, 34) "Ehl-i Kitap'tan öyleleri var ki, Allah'a, size ve kendilerine indirilene, tam bir samimiyet-le ve Allah'a boyun eğerek iman ederler. Allah'ın âyetlerini az bir paraya satmazlar. İşte onlar için Rableri katında ücretleri/ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk olandır." (3/Âl-i İmran, 199) "Onların ardından (âyetleri tahrif karşılığında) şu değersiz dünya malını alıp, 'nasıl olsa bağışlanacağız' diyerek Kitab'a vâris olan birtakım kötü kimseler geldi. Onlara ona benzer bir menfaat daha gelse onu da alırlar. Acaba Allah'a karşı hakdan/gerçekten başka bir şey söylemeyeceklerine dair kendilerinden, o Kitabın hükmü üzere mîsak/kuvvetli söz alınmamış mıydı ve onlar Kitab'ın içindekini ders edinip okumadılar mı? Halbuki âhiret yurdu, takvâ sahipleri/Allah'tan korkanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?" (7/A'râf, 169) "...İnsanlardan korkmayın, benden korkun. Âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir." (5/Mâide, 44) Kur'an Okuma ve Hatta Ö ğretme Karşılığında Ücret Almayı Yasaklayan Hadis-i Şerifler
Allah' ın Âyetlerini Satmak; Dünyevîleşmek ve Dünyay ı Âhirete Tercih Etmektir </B> |
![]() |
![]() | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
![]() | Şiirler ve Şairler | YaŞuHa | 2 | 2396 | 04 Mayıs 2014 20:47 |
![]() | Dua Bölümü | MusabBinumeyr | 4 | 2649 | 04 Aralık 2013 18:38 |
![]() | Diyet | gün ışığı | 4 | 3177 | 27 Kasım 2013 20:45 |
![]() | Sağlık | YaŞuHa | 2 | 2629 | 27 Kasım 2013 20:34 |
![]() | Makale ve Köşe Yazıları | Hâdimul İslam | 7 | 3485 | 26 Kasım 2013 19:23 |
![]() | Mesaj No:2 |
![]() "Ehl-i Kitap'tan öyleleri var ki, Allah'a, size ve kendilerine indirilene, tam bir samimiyet-le ve Allah'a boyun eğerek iman ederler. Allah'ın âyetlerini az bir paraya satmazlar. İşte onlar için Rableri katında ücretleri/ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk olandır." (3/Âl-i İmran, 199) ![]() | |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
![]() | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kur'ân'da Dua Ayetleri.Medineweb | Allahın kulu_ | Dua Bölümü | 0 | 19 Ekim 2017 00:56 |
İnfak Ayetleri | YASEMİN ATAMAN | Videolar/Slaytlar | 1 | 30 Kasım 2011 10:40 |
secde ayetleri | sakafi | Kur'ân-ı Kerim Genel | 3 | 15 Mart 2009 09:56 |
İman Ayetleri | Minam | Kur'ân-ı Kerim Genel | 0 | 27 Kasım 2008 19:50 |
Yer ve göklerin âyetleri | SONSUZNUR | Kur'ân-ı Kerim Genel | 0 | 24 Ekim 2008 13:26 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|