Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kütüphane (Genel) (https://www.forum.medineweb.net/863-kutuphane-genel)
-   -   Peygamberimizin Fotoğrafı İstanbul'da mı? (https://www.forum.medineweb.net/kutuphane-genel/31035-peygamberimizin-fotografi-istanbulda-mi.html)

ali70 28 Ocak 2015 11:50

Peygamberimizin Fotoğrafı İstanbul'da mı?
 
Peygamberimizin Ve Diğer Bütün Peygamberlerin Resimleri İstanbul'da Mı?

M. Yusuf Kandehlevî, Hayâ-tüs-Sahâbe isimli eserinin 4. cildinde çok ilginç bir hâdiseden bahsediyor.

Hz. Ebûbekir'in, hilâfet yıllarında Bizans İmparator'unu İslam'a davet etmek için gönderdiği iki elçi, Bizans Sarayı'nda gördükleri Peygamber resimlerini Medine'ye döndüklerinde bütün tafsilâtıyla Halîfe Ebûbekir'e anlatırlar.

İşte bu hâdisenin teferruâtı:



Halife Hz. Ebubekir, Bizans İmparatoru Heraklius'u İslâm'a dâvet etmek için, Ubade b. Sâmit ve Hişam b. As'ı Bizans'a elçi olarak göndermişti. Ubade b. Sâmit anlatıyor: “Kılıçlarımız boynumuzda olduğu halde şehre girdik. İmparatorun sarayına geldik ve sarayın kapısında indik. İmparator Heraklius sarayının penceresinden bize bakıyordu. Biz 'La ilahe illallahu vallahu ekber' deyince Allah biliyor ki, saray sanki şiddetli rüzgâra maruz kalmış bir hurma dalı gibi sallanmaya başladı. Bunun üzerine bize haber göndererek içeri dâvet etti. “Dininizin îcâb ettirdiği şeyleri, yüksek sesle yerine getirerek bizi rahatsız etmeye hakkınız yok” dedi ve bize yanına girmemiz için izin verdi. İçeri girdik. Kırmızı ve görkemli bir taht üzerine oturdu. Sırtında da kırmızı bir pelerini vardı. Yanında Rumlardan râhipler ve harp uzmanları toplanmışlardı. Perdeler, şamdanlar, halılar, mobilyalar vs. odasındaki her şey kırmızıydı. Mütebessim bir ifâdeyle bize baktı ve:
-Bize aranızdaki usule göre selam verseydiniz ne olurdu, dedi. Yanında duran ve çok güzel konuşan adamına:
-Bizim selamımız size uygun değil, dedik.
-Nedir sizin aranızdaki selam? deyince:
-'Esselamu aleyke' diye cevap verdik.
-Peki, siz kralınıza nasıl selam veriyorsunuz?
-Aynı şekilde, diye cevap verdik
-Sizin sözlerinizin en büyüğü hangisidir? diye sordu.
-La ilahe illallahu vallahu ekber, dedik. Allah biliyor biz bunu söylerken saray o kadar sallandı ki kral düşmemesi için başındaki tâcı tuttu. Ve korkuyla başını kaldırıp tavana baktı:
-Söylediklerinizden sarayım sallandı. Bu sözü evlerinizde söylediğinizde evleriniz de sallanıyor mu? diye sordu.
-Hayır, bunu ilk defa burada görüyoruz, dedik.
-Keşke bunları söyleyince her şey başınıza yıkılsaydı da sizden kurtulsaydık. Şüphe yok ki, toprağımın yarısı elimden çıkacak, dedi.
Sonra bize birçok soru sordu. Namaz ve orucu, ibâdeti, Peygamber Efendimiz'i sordu. Tüm sorularını cevapladıktan sonra, bize güzel bir oda ile bol yemek hazırlanmasını emretti. Üç gece orada kaldık.”



Nihâyet bir akşam hizmetçilerinden birini göndererek bizi çağırttı. Yanına gittiğimizde önceki sorduklarını tekrar sordu. Biz de aynı şekilde cevaplandırdık. Sonra kutsal emânetler sandığının getirilmesini emretti. Dört köşeli, altın yaldızlı büyük bir sanduka getirdiler. Sandukanın içinde küçük bölümler vardı. Her bölümün de kilidi ve kapağı. O bölmelerden birini açarak, siyah renkli ipekli bir bohça çıkardı. Bohçayı açınca içinden siyah renkli ipek bir bez çıktı. Bezin üzerine çizilmiş oldukça yakışıklı bir adam resmi vardı. İri gözlü, kolları ve baldırları kalın, iri yapılı ve uzun boylu bir adam resmiydi bu. Gür sakallı ve Allah'ın yarattıklarının en güzeli denecek kadar güzel yüzlü, saçlarında iki örgü bulunan bu zatın resmini bize göstererek,
-'Bunu tanıyor musunuz?' dedi.
-'Hayır!' dedik.
-'Bu insanlığın atası Hz Âdem'dir,' dedi. İnsanların en gür saçlısıydı. Sonra başka bir bölüm açtı. Oradan da siyah ipekli bir bez çıkardı. Üstünde beyaz bir resim vardı. Resimdeki adamın saçı koyu burçak renginde kıvırcık saçlı, gözleri iri, başı büyükçe ve sakalı oldukça güzeldi. Bize:
-'Bunu tanıyor musunuz?' dedi.
-'Hayır!' dedik.
-'Bu Hz. Nuh'tur,' dedi.
Sonra başka bir gözden, siyah bir ipekli bez parçasında, başka bir resim daha çıkardı. O da beyaz tenli; gözleri güzel, alnı geniş, yüzü uzunca, sakalı beyaz ve mütebessim bir adam resmiydi.
-'Bunu tanıyor musunuz?' dedi.
-'Hayır!' dedik.
-'Bu Hz. İbrahim'dir,' dedi.
Başka bir bölüm daha açtı. Oradan da beyaz ipek bez üzerinde bir resim çıkardı. Allah'a yemin olsun ki, tıpkı Resulü Ekrem (a.s) idi. Bize
-'Bunu tanıyor musunuz?' dedi.
-'Evet! Vallahi bu Hz. Muhammed'dir' dedik.
Ayağa kalktı, salonda düşünceli düşünceli birkaç adım attıktan sonra tekrar gelip tahtına oturdu ve tekrar sordu:
-Gerçekten O mu?
-'Evet, ta kendisi', dedik. Resme biraz daha dikkatlice baktıktan sonra;
-'Aslında bu resim en son bölümde bulunuyordu. Fakat sizin ne yapacağınızı merak ettiğimden onu başa aldım' dedi. Bir başka bölümü daha açtı. Oradan da siyah ipekli bir bez çıkardı. Onda da kıvırcık saçlı; esmer, gözleri çukur, keskin ve sert bakışlı, çatık kaşlı, asık suratlı, dişlerini sıkmış, oldukça öfkeli bir adam resmi çıktı.
-'Bunu tanıyor musunuz?' dedi.
-'Hayır!' dedik.
-'Bu Hz Musa'dır,' dedi.


alıntı

ali70 28 Ocak 2015 11:55

Cevap: Peygamberimizin Fotoğrafı İstanbul'da mı?
 
HZ. ADEM'E LEVHA OLARAK VERİLDİ Mİ?

M. Yusuf Kandehlevî, eserinde Bizans İmparatoru'nun gelen elçilere aynı şekilde Hz Harun, Hz Lut, Hz İshak, Hz Yakub, Hz İsmail, Hz Yusuf, Hz Davut, Hz Süleyman'a ait olduğunu iddia ettiği resimleri de gösterdiğini, yine elçilerin dilinden aktarıyor. Aktarılan bilgilere göre elçilere en son gösterilen resim Hz.İsa'ya ait olan resimdi.

“İnanıyoruz ki bunlar asıllarının aynısıdır. Çünkü bizim Peygamberimiz resimdekine o kadar çok benziyor ki, diğerlerinin de benzediği aşikâr.” diyen elçiler Bizans İmparatoru'na “Bu resimleri nereden buldunuz?” diye sorduklarında şu cevabı almışlar:

“Hz Âdem, soyundan gelecek peygamberleri kendisine göstermesi için Rabbine niyazda bulunmuş. Allah'ta O'na peygamberlerin resimlerini levhalar halinde indirmiş. Bu resimler Hz Âdem'in doğudaki mahzeninde saklı iken, Hz. Zülkarneyn orayı ele geçirdiğinde resimleri alarak Hz. Danyal'a vermiş. Hz. Danyal da levhalardaki bu resimleri ipek bezlere aynen çizmiş, onlar da hanedanımız vesilesi ile bana kadar ulaştı. Allah'a yemin ederim ki, saltanatımı terk edip sizin en sıradanınıza, ölünceye kadar kölelik yapmaya razıyım”.

Elçiler sonra da kendilerine büyük ikramlarda bulunulup hürmet ve sevgiyle uğurladıklarını anlatıyor ve şöyle devam ediyorlar:

“Biz Halife Ebubekir'in yanına döndüğümüzde olanları anlattık.

Halîfe Ebubekir gözleri dolu dolu “Doğrudur. Bir düşkün bile, Allah, hakkında hayır dilerse ona hayır verir. Allah'ın Resulü bize, Hıristiyan ve Yahudilerin kitaplarında kendisinin vasıflarının bulunduğunu söylemedi mi?” buyurdu”.


alıntı

ali70 28 Ocak 2015 12:01

Cevap: Peygamberimizin Fotoğrafı İstanbul'da mı?
 
Kutsal Emanetlerin ve Heraklius’un Sandığı’nın hikayesi, Sultan Polat tarafından kaleme alınan ve Kapı Yayınları tarafından okurla buluşturulan “Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı” adlı romanda detaylı olarak anlatılıyor.

O dönemde Hıristiyan dünyasının kutsal emanetleri, Ayasofya’da saklanıyordu. Emanetler arasında yer alan Heraklius’un Sandığı da vardı.

Ve Katolikler, Hz. Muhammed’in(sav) son peygamber olduğunu ispatlayan o sandığı ele geçirmek için İstanbul’u yağmalamışlardı.



alıntı

ali70 28 Ocak 2015 12:11

Cevap: Peygamberimizin Fotoğrafı İstanbul'da mı?
 
Peygamberleri onlara: Onun hükümdarlığının alâmeti, Tabut'un size gelmesidir. Meleklerin taşıdığı o Tabut'un içinde Rabbinizden size bir ferahlık ve sükûnet, Musa ve Harun hanedanlarının bıraktıklarından bir kalıntı vardır. Eğer inanmış kimseler iseniz sizin için bunda şüphesiz bir alâmet vardır, dedi. (Bakara 248)


Allah tarafından gönderilen bir tabut(yani sandık) var demek ki. Yani kutsal bir emanet var... Bilemiyorum...


SAAT: 09:22

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321