Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   SANIĞIN İDAMINA, DURUŞMANIN BİLAHARE DEVAMIN (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/16593-sanigin-idamina-durusmanin-bilahare-devamin.html)

A.HELİM ALMALI 20 Ekim 2009 16:43

SANIĞIN İDAMINA, DURUŞMANIN BİLAHARE DEVAMIN
 
SANIĞIN İDAMINA, DURUŞMANIN BİLAHARE DEVAMINA!!!

Önce fıkramıza bakalım, Bektaşi’ye sormuşlar:
Baba erenler biliyor musun tenasüh nedir?..
Bektaşi biliyorum demiş. Ruhun bir cisimden ötekine, bazı kerede insandan hayvana, hayvandan da insana geçmektedir.
Nasıl yani?..
Diyelim ki, salt habercilik hırsıyla çeşit, çeşit tutarsızlıklar içinde bu gün söylediğinin ertesi gün tam tersini de söyleyebilen, kendisine servis edilen haberleri okumadan düşünmeden gönderildiği şekliyle haber yapan, yargıdan önce davranarak sonucu haber veren ve her türlü kalıba girebilen bir haberci öldü. Tenasühe göre o habercinin ruhu mezarının üstünde açılan bir çiçeğe geçecektir. Çiçeği mesela bir Eşek yerse, habercinin ruhu Eşeğe geçecektir. Eşek çiçeği hazmedende dışkı halinde çıkarınca habercinin ruhu dışkıya geçecektir.
Eee peki sonra ne olacak?..
Ne olacağı var mı?...
Eşeğin dışkısına rastlayan biri mesela o haberciyi sağlığında tanımışsa durumu hemen ortaya çıkacak ve şöyle diyecektir..
Biçimden biçime girerek sonunda eşeğin b…. döndü.
Evet, tıpkı fıkradaki gibi verdikleri haberi biçimden biçime soktular fakat sonuçta halk nasıl bir haberci olduklarını vermiş oldukları haberlerle görmüş oldu. Bir döneme damgasını vuran istiklal muhakemelerinin yaptıkları yargılama biçimini maalesef şimdi yargı yerine medya yapmaktadır. Yine aynı senaryo, yine aynı suçlama. Yargıdan önce haber olarak sonucu sanki kendileri belirleyeceklermiş gibi haberi yapmaktadırlar. Herhangi bir haberi haber yaparken o haberin içeriğini ne getirip ne götüreceğini düşünmeden, yargıçtan önce yargılama yaparak yargının suçsuz ilan ettiği edeceği insanları suçlu olarak gösterme hastalığı maalesef ülkemiz medyasının marifetlerindendir.
Bilindiği üzere 15 Ekim sabahı kimi illerimizde düzenlenen ve adına El Kaide operasyonu adını verdikleri bir operasyon düzenlendi. İslami kimlikleriyle ve vermiş oldukları hizmetlerle ön plana çıkan şahıslar üzerinde yapılan baskılar ve hukuksuz bir şekilde evlerinden alınan bu insanlar sorgulamanın ardından çıkarıldıkları mahkemece büyük bir bölümü savcılıkça serbest bırakıldı. Muhakemeye sevk edilen ve tutuklanan üç kişi ise medyanın özellikle malum cemaat medyasının üzerinde ısrarla durduğu bırakın ilimizde ülkemizde olmayan NATO tesislerini bombalayacakları haberinin yalan asılsız olmasına rağmen, tutuklanmış olmaları böylesi servis haberleriyle Müslüman kitleyi etkileme çabalarının bir sonucu olduğu gerçeğini bir kez daha teyit etti.
Haber yapmakta olan habercilerin önemli bir kısmının yaptıkları haberin içeriğini tam bilmeden okumadan haber yaptıklarına tanık olmaktayız. İnsan önce bir haber yaparken haberin doğru olup olmadığına kendisi inanacak daha sonra başkalarını inandırmaya çalışacak. Kendisinin inanmadığı, inanmadığı diyorum çünkü, inanmak için önce bilmek lazım, bilmek için okumak lazım okunmadan içeriği bilinmeden yapılan bir haberin inandırıcılığı nasıl olacak?..
Okunmadan bilinmeden inanılmadan yapılan haberciliğin getireceği sorumluluğu açacağı yaraları haberi yapan nasıl bilecek, verdikleri haberlerle söz konusu olan şahısların geleceklerini etkilemeye çalışmaları, ailelerini ve çevrelerini tedirgin etmeleri kendilerine ne kazandıracaktır. Özellikle Müslümanlar üzerinden karalama kampanyalarını ısrarla sürdürmekte olan kartel medyasının tavrını Müslümanlar olarak normal karşılayabilmekteyiz, ya Müslümanlıklarından şüphe duymak istemediğimiz malum medyayı anlamakta doğrusu Müslüman kitle zorlanıyordur.
Unutmayalım ki, Vücut bize emanet, gençlik de, akıl-şuur, el-ayak, göz-kulak, dil-dudak hepsi bize emanet. Bütün bunların bir gün, ama mutlaka hesabi sorulacaktır. Yaptıklarımız-yapmadıklarımız, söylediklerimiz-söylemediklerimiz bütün bunlar bizden sorulacaktır. Çünkü her şey tespit ediliyor, zayi olmuyor. Yaptığımız ve yapacağımız haberlerin ne getirip ne götürdüğünün farkında olma zorunluluğu vardır çünkü her haber kendiliğinde bazı sorumluluklar getirmekte bazı vebaların ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Her biri kendi alanlarında İslami kimlikle anılan bu insanlar olsun veya herhangi bir düşünce ve inançtan olsun fark etmez herhangi bir insana kendilerine reva görülen böylesi utanç verici uygulama karşısında çelişkilerle dolu haberleri servis edenlere kanarak karalamanız kimseye bir şey kazandırmaz, aksine hem Allah’ın indinde hem de insanların yanında kaybeden olursunuz. Suçlanan ve karalanan insanların Allah’ın bu hükmünün olacağından zerre kadar şüpheleri yoktur: “…Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O'nun katındadır.(Al-i İmran:195)”
Gözaltına alınıp daha sonra büyük bölümü savcılıkça serbest bırakılan, muhakemeye sevk edilen üç kişi ise tutuklanarak cezaevine gönderildi bu insanlarda inşallah her zaman olduğu gibi ilk muhakemede serbest kalacaklardır. İşte o zaman fıkrada olduğu gibi sonunda servis haberlerle insanları karalamaya çalışan ve kamuoyunu etkilemeye çalışan kimi habercilerinin durumları ortaya çıkacaktır. Yarın bu insanlar yargıdan dönecek olan bu yanlış uygulama karşısında beraat edecek ve caddede sizlerle karşılaştığında doğrusu ne düşüneceğinizi nasıl bir yüzle(Eğer varsa) kendilerine bakacağınızı merak ediyorum. Biraz empati yapın bu insanların anne-babaları, eş ve çocukları vardır bunlarda sizin gibi bu ülkenin insanları sırf sizler gibi düşünmedikleri ve inanmadıkları için yargıçtan önce yargılayarak karalamanız size hiçbir şey kazandırmayacaktır. Aksine gün gelecek vicdanınız sizleri içten içe kemirecek kendinizden utanacak hale geleceksiniz.
Tıpkı, İstiklal muhakemelerinin ülke insanı üzerinde uyguladığı ve verdikleri kararlarla insanları önce idam ettirip daha sonra yargılamaları hala tarih sayfalarında kirli bir şekilde yerini almakta, insanımızın hafızalarından silinmemiş ve hepsi şimdi nefretle anılmaktadırlar. Şimdi sıra sizde servis haberciliği yapanlar inanıyorum ki, toplumun genelinde olmasa bile sadece kendi çocuklarınız tarafından bile lanetle anılacak olmanız sizler için yeterli olacaktır.
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.

Abdulhelim Almalı
a_h_almali@mynet.com

namzet davadar 20 Ekim 2009 17:03

RE: SANIĞIN İDAMINA, DURUŞMANIN BİLAHARE DEVAMIN
 
Önce fıkramıza bakalım, Bektaşi’ye sormuşlar:
Baba erenler biliyor musun tenasüh nedir?..
Bektaşi biliyorum demiş. Ruhun bir cisimden ötekine, bazı kerede insandan hayvana, hayvandan da insana geçmektedir.
Nasıl yani?..
Diyelim ki, salt habercilik hırsıyla çeşit, çeşit tutarsızlıklar içinde bu gün söylediğinin ertesi gün tam tersini de söyleyebilen, kendisine servis edilen haberleri okumadan düşünmeden gönderildiği şekliyle haber yapan, yargıdan önce davranarak sonucu haber veren ve her türlü kalıba girebilen bir haberci öldü. Tenasühe göre o habercinin ruhu mezarının üstünde açılan bir çiçeğe geçecektir. Çiçeği mesela bir Eşek yerse, habercinin ruhu Eşeğe geçecektir. Eşek çiçeği hazmedende dışkı halinde çıkarınca habercinin ruhu dışkıya geçecektir.
Eee peki sonra ne olacak?..
Ne olacağı var mı?...
Eşeğin dışkısına rastlayan biri mesela o haberciyi sağlığında tanımışsa durumu hemen ortaya çıkacak ve şöyle diyecektir..
Biçimden biçime girerek sonunda eşeğin b…. döndü.

evet000

Emekdar Üye 21 Ekim 2009 00:43

RE: SANIĞIN İDAMINA, DURUŞMANIN BİLAHARE DEVAMIN
 
Abdulhelim abim,Vanda gözaltına alınan,kardeşlerimiz ve Saygın Alimlerimizden Osman gülaçar,hakkında Karar verilmeden,önce onları yalan ve iftiralar ile karalayan medyanın! kim olduklarını yıllardır biliyoruz.Derin devletin medyası haline gelmiş olan,Sözüm ona İslami kesimin Televizyonu ve Gazetesi her daim,bu Yüzünü göstermiştir.Yıllarca Lübnan Hizbullahına ve Hamasa Terör örgütleri diyerek, hitap eden bu kesimin Dini haline gelmiş olan,Para PUTLARI bunların,kullanılmasına sebep olmuştur.Yıllar önce iyi hatırlarım onlardan üst düzey bir kişi ile samimi idim ve bir gün, beni çağırıp şöyle bir hitapta bulunmuştu.Sözlerini Allah şahidimdir hiç değiştirmeden aktarıyorum:

Şu idi sözleri bana,sen Kürtsün Ben Türküm,senin doğuştan Damgan mevcut, o dönemler Akit gazetesi Malazgirt temsilcisi idim,Dedi ki ben şimdi Gündem veya Akit dağıtsam bana hiç bir sorun çıkmaz.Ama sen Kürt olarak doğuştan damgalı olduğun için,Gündem dağıtsan.........Akit dağıtsan ....... olarak görülürsün ve bana dikkatli olmam hususunda,nasihatte bulundu.Çünkü kendi gazetelerinin satışını Akit satarak düşürdüğüm için,Bu nasihati yaptı ama dediği doğru imiş,Çünkü laiklik ile olan bağları nedeniyle bir çok şeyi,bizden iyi biliyorlardı.Neden Ülkemizde bu kesime bir gün dahi operasyon yapılmıyor?Bunu iyice düşünmek lazım.

sevginin_bedeli 21 Ekim 2009 09:25

RE: SANIĞIN İDAMINA, DURUŞMANIN BİLAHARE DEVAMIN
 
Alıntı:

MEVLÜT HÖNÜL Üyemizden Alıntı


Şu idi sözleri bana,sen Kürtsün Ben Türküm,senin doğuştan Damgan mevcut, o dönemler Akit gazetesi Malazgirt temsilcisi idim,Dedi ki ben şimdi Gündem veya Akit dağıtsam bana hiç bir sorun çıkmaz.Ama sen Kürt olarak doğuştan damgalı olduğun için,Gündem dağıtsan.........Akit dağıtsan ....... olarak görülürsün ve bana dikkatli olmam hususunda,nasihatte bulundu.Çünkü kendi gazetelerinin satışını Akit satarak düşürdüğüm için,Bu nasihati yaptı ama dediği doğru imiş,Çünkü laiklik ile olan bağları nedeniyle bir çok şeyi,bizden iyi biliyorlardı.Neden Ülkemizde bu kesime bir gün dahi operasyon yapılmıyor?Bunu iyice düşünmek lazım.

son cümlenizi çok düşündürücü bulduğumu ifade etmeliyim. çünkü ben hiçbir zaman bize yapılan başkalarına da yapılsın şeklindeki bir yaklaşımın doğru olmadığını düşünüyorum. ayrıca bu şekilde tüm bir yapılanmayı değerlendirmenin çok da adil olamayabileceğini düşünüyorum...

Emekdar Üye 21 Ekim 2009 09:26

RE: SANIĞIN İDAMINA, DURUŞMANIN BİLAHARE DEVAMIN
 
Sayın abim ben de onlara zulmedilmesini istemem ama açıkça sistemin uşaklığını yapanlara karşı dikkatli olmak lazım.

sevginin_bedeli 21 Ekim 2009 09:41

RE: SANIĞIN İDAMINA, DURUŞMANIN BİLAHARE DEVAMIN
 
Alıntı:

MEVLÜT HÖNÜL Üyemizden Alıntı
Sayın abim ben de onlara zulmedilmesini istemem ama açıkça sistemin uşaklığını yapanlara karşı dikkatli olmak lazım.

sevgili kardeşim ben de toptancı olmayalım diyorum. elbette içlerinde bu tür kirli bir ilişki içinde olanları vardır. ancak bunun yanında bütün saflığıyla orada duranların da olduğunu düşünüyorum...

KARAKÖSE 23 Ekim 2009 22:22

RE: SANIĞIN İDAMINA, DURUŞMANIN BİLAHARE DEVAMIN
 
Günümüz Medyası firavunvari bir renkte, ne beklenebilir ki.
medyanın bütün çikefliğine rağmen, servis edilen haberlere güven duyan bir yığın düşüncesiz vardır. Allah insanlara düşünme yeteneği bahşetsin

Yitiksevda 02 Kasım 2009 18:57

RE: SANIĞIN İDAMINA, DURUŞMANIN BİLAHARE DEVAMIN
 
“…Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O'nun katındadır.(Al-i İmran:195)”


SAAT: 07:19

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306