![]() |
Etnik Kökenin İslam İle İlişkilendirilmesi Irk, milliyet ve köken kavramları karışık bir mozaiği andıran ülkemizde halkımıza pekte yabancı olmayan kavramlardır. Bu kavramların bazı önyargılı kişilerce suistimal edildiğini, kartel medyanın yaptığı yayınlar dışında namıdiğer paralı kalemşörlerinde yazılarında açıkça gözlemleyebiliriz. Gösterilen bu tutum ve davranışların sebebi, seçim döneminin yaklaşması hasebi ile rant sağlama üzerinde yoğunlaştığı bariz bir biçimde bellidir. Kısa süre önce Devlet tarafından "Avrupa Birliği" uyum yasalarınında etkisi ile ortaya çıkan, aşama olarak ise ilk adımı uygulanan devletin kürtçe kanalın açılması ve yayına başlaması kendini demokratik hukuk devleti olarak tanımlayan ülkemizde, özgürlüklerin önünün açılması yolunda büyük bir başarı olarak değerlendirilmelidir. Bir taraftan bu demokratikleşme sürecinin işleyişini izlerken, diğer taraftan ülkede ifsat çanlarının çalmasına sebebiyet veren kişilerin provakatif eylemlerini görmekteyiz. Genel olarak belli kesimler tarafından kavramsallaşan bu ırk mevzusunun zihni bulandırarak, insanlar arasında sahavet yargılarını yıkan bir metod izlemesi kabul edilemez bir durumdur.Bu olumsuzlukları engelleyebilmek için yapılan repormların temelinin iyi atılmasını sağlayıp önüne set olmamak gerekir. Aynı fikri düzlemde buluşan, fanatizm ve biricik hakikati kendisinde anlayışın bozduğuna inanan insanların çabasına tazim gösterilmelidir. Önyargıları bir tarafa bırakıp, empati yaparak bu sorunların çözülmesine katkıda bulunmak herkesin ilk görevi olmalıdır. İslamda ise ırk kavramı gerek peygamber efendimizin, gerek sahabelerin, gerekse sahabelerden sonra gelen tabiinlerin yaşamını incelediğimizde, bu kavramların hiçbir anlam ifade etmediğini görmekteyiz. Peygamber efendimizin veda hutbesinde ifade ettiği söylemde takva boyutunun ağır basması gerektiği ifade edilmektedir. Peki ortak referans kaynağı takva kavramı olmasına rağmen neden bazı kesimler tarafından tam tersi duruş sergilenmektedir? Bununda nedeni evrensel bir din olarak vuku bulan İslamı, tam manası ile kavramayıp hayatımıza empoze edilmeye çalışılan bir kısım dogmalardan kaynaklandığını görebiliriz. İnanan kesimlerin kurduğu iman duvarını dünyevi ve uhrevi hayatlarında başarıya ulaşması için aynı paralelde, İslamın emir ve yasaklarına uyacak şekilde inşa etmesi gerekir. Şüphesiz İslamın nitelik kazanması adına bu ırk mevzusunun çözülmesi için bakış açımızı değiştirmemiz gerekmektedir. Bunun tam tersi duruş sergilenip, fikri diyalogların gereksiz bir zemine inşa edildiği dönemlerde hep kaybeden bizler oluruz. Zira İslam ırkçılığı nehyetmekte uhuvvet duygularının pekişmesini teşvik etmektedir. Elzem olan Allahın kurduğu kanun(Sünnetullah) ve ilahi nizamı (din) ihya etmenin yolu bu kuralları/kanunları idrak edip uygulamaktan geçer. Özellikle ırkçılık mevzusunda her inananların kendilerini nefis yoklamalarından geçirerek sonuç itibari ile oluşması muhtemel olumsuzlukları büyük puntalar ile beyine kazımak gerekir. 27.02.2009 |
SAAT: 22:04 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.