Alıntı:

Soru: Madem ki, Allah Herhangi bir şeye ol deyince o Programı ile tasarımı ile hemen olmaya başlıyorsa o kendiliğinden mi oluşuyor. ? Hayır kendiliğinden oluşmaz. Allah yapar onu. Soru: Olacak olan şey kendiliğinden oluşmayıp, Allahın kudret ,sevk ve idaresinde, allahın kontrolunda oluşuyorsa Yani Ol kelimesinden sonra kendiliğinden oluşmuyorsa Allah onu yapıyorsa Allah kendi gücü ile ve kendi kudreti ile kendi sevk ve idaresinde yapıyorsa onu. Madem ki, Allah yapıyor onu. O halde ona neden ol diyor? Ona ol demesine ne luzum var ?

OL kelimesi luzumludur . Çünkü Allahın OL kelimesi bir Komuttur. Bir emirdir. Yaratacağı ve yapacağı şey hakkında Allahın bir emridir. Nesnenin Oluşması için ona verilen bir müsadedir.

OL diye Emir veriyor Allah. OL diye emir verdiğinde OL kelimesi Allahın bir sıfatı ile tecelli ediyor. Allahın bir sıfatını tecelli ettiriyor.

Peki OL kelimesi Allahın hangi sıfatı ile tecelli ediyor veya Hangi sıfatını ortaya çıkartıp tecelli ettiriyor ? Allah Meliktir. Sultandır.

İşte OL emri Allahın bir hükümdar, bir Sultan sıfatını ortaya çıkartıp tecelli ettiriyor. Bu kelime Allahın MELİK sıfatı ile tecelli ediyor.

Allah Bir Sultan ve bir hükümdar olarak verdiği OL emri olacak olan birşeye bir komuttur.

Allah her şeye Emir veriyor. Bir Sultan ve bir hükümdar olarak. Allah gücünden bir kısmını veya kudretinden bir cüz olarak yarattıklarına da vermiştir. (Meleklere de ve insanlara da vermiştir.)

OL kelimesi Allahın Görev yüklediği meleklere o işin yapmasına Allahın izin vermesidir.

Luta gelen görevlendirilmiş melekler Allahın gücünü kullandılar. Allahın OL emri ile Allahın sevk ve idaresinde kendilerine verilen görevi ifa ettiler.. Üçbin , beşbin melek de öyle.

Ali İmran 124: O zaman mü'minlere (şöyle) diyordun: "Rabbinizin, indirilen meleklerden üç bini ile size yardım etmesi, size kâfi gelmiyor mu?"
Ali İmran 125:......onlar ansızın üzerinize gelseler bile Rabbiniz nişanlı beş bin melekle size yardım eder.

Allahın OL emri , Allahın Kendi iradesiyle veya Kendi iradesi dışında (rızası olmadığı ) durumlarda olacak olaylara da müsaade etmesidir.

Kainatta Kendiliğinden hiç birşey olmaz. Ancak Allahtan bir emir ve müsaade ile oluşur. O emir ve müsade OL Kelimesidedir.

Devamı var

Allahın OL emri , Allahın Kendi iradesiyle veya Kendi iradesi dışında (rızası olmadığı ) durumlarda olacak olaylara da müsade etmesidir.

Kainatta Kendiliğinden hiç birşey olmaz. Ancak Allahtan bir emir ve müsaade ile olur. O emir ve müsade OL sözündedir.

Allahın Kendi iradesi dışında (rızası olmadığı ) durumlarda olacak olaylara da müsaade etmesidir.
Sözünü bir örnekle açıklayayım.

Allah kullarını iyi ve kötü amelleriyle imtihan etmektedir ki, her iki amelin işlenmesine OL sözüyle müsade etmektedir..

Mesela asansör örneği. Siz asansöre bindiğinizde yukarı çıkmak veya aşağı inmek isterseniz ne yaparsınız ? Yukarı veya aşağı düğmesine basarsınız değil mi? Sizi yukarı veya aşağı götüren ,hareket ettiren güç nedir ?
Kendi gücünüz müdür ? Elektrik gücü olmazsa veya Elektrik kesilirse asansör hareket eder mi ? Ve siz hedefinize ulaşır mısınız ?

İşte böyle. İnsan kötü amel işlemek istediğinde asansör örneği gibi ( asansörü aşağıya indirmek istediğinde ) Allah o ameli OL sözüyle gerçekleştirir. Asansörü yukarı çıkarmak istediğinde ise yani iyi amel işlemek istediğinde ise yine Allah Ol sözüyle bu ameli gerçekleştirir. Unutmayalım ki, Allah istemedikten sonra insan tek bir adım dahi atamaz. Çünkü kullanılan güç Allahın gücüdür. O gücü kullanmasına müsade etmezse insan hiç birşey yapamaz.

İnsanın o gücü kullanmasına verilen müsade ise Ol sözüdür. Şayet Allah bu gücü insana vermez ise yani istemediği birşeye Ol sözünü söylemezse, insana o işi yapması için ,o iş için müsade verilmiş olunmaz.

OL kelimesi Allahın Görev yüklediği meleklere veya dilediği kullarına o işin yapılması için Allahın izin vermesidir.


Yasin -82- Bir şey dilediği zaman. O'nun buyruğu sadece, o şeye "Ol" demektir, hemen olur.

İŞTE OL SÖZÜNE BİR ÖRNEK

MAİDE 110: O gün Allah, şöyle diyecek:"Ey Meryem oğlu Îsa! Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla. Seni Ruhûl Kudüs ile desteklemiştim de beşikte iken de yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab'ı, Hikmet'i, Tevrat'ı ve İncil'i öğretmiştim. Ben'im iznimle nemli topraktan kuş şeklinde heykel (suret) yapmıştın, sonra onun içine üflemiştin, böylece Ben'im iznimle bir kuş olmuştu. Ve, doğuştan kör olanı ve alaca tenliyi yine Ben'im iznimle iyileştiriyordun. Ben'im iznimle ölüleri (diriltip, kabirden) çıkartıyordun. Ve onlara apaçık belgeler getirdiğin zaman İsrailoğullarının saldırısını senden savmıştım (seni kurtarmıştım). O zaman onlardan kâfir olanlar (küfürde olanlar); "Bu ancak, sadece apaçık bir sihirdir." demişlerdi.

Hızır (a.s) bir yerleşim merkezinde rastladıkları bir çocuğu öldürdü. ( KEHF 74 )

Sonuçta OL sözüyle tüm olayları sevk ve idare eden, yapan ve yaptıran, izin veren Allahtır.

Hızırın çocuğu öldürmesini Allah istedi, Hızır ( as ) onu Allahın izni ile Allahın sevk ve idaresinde ,Allahın emri ve gücüyle öldürdü. . Dolayısıyla Allah öldürdü. Hz hazır burada vasıtadır. Hz İsa çamurdan yaptığı kuşa üfledi . Kuş canlanıp yaratılmış oldu. Kuşu yaratan ve ona can veren Allah böylelikle hz isayı da vasıta olarak kullanmış oldu.


OL sözüyle tüm olayları sevk ve idare eden , olayların oluşuna izin veren, bütün işleri yapan ve yaptıran Allahtır.

O'nun buyruğu sadece, o şeye "Ol" demektir ki, o şey hemen olur.

çok güzel bi şekilde toparlamışsnız.bu çalışmanızdan istifade ettik Allah razı olsun.ekliyecek bir konu bırakmamışsınız.
ben sadece bi noktaya değinmek istiyorum.
Allah (Muhdis), yani yaratan ile yaratılan( hadis) arasında topyekun farklılık vardır.
örneğin ;
Allahn yani Muhdis(yaratan) zati ve subuti sıfatlarının benzeri insan(hadis) da vardır.kuş bakışı baktığımızda aklımıza bize verilen sıfatların benzeri Allahta toplanmış sanıyoruz.
hayır...
çünkü bu yanılgıdır.muhalefetun lil havadis ile bize benzememesi söz konusu.

Allahın semi(işitmesi),alim(bilmesi),basir(görmesi) bize verilen, görme işitme bilme ile ölçtüğümüzde yanılgılar yumağımız başlar.ve aklımızca çözmeye çalıştıkça batıyoruz.

yine aynı konuda Allahın kün feyekünü ile bizim kün feyekünümüz(gel git otur uyu yat vur kır as kes) arasında benzerlik olmayacak şekilde aklımızın almıyacağı farklar vardır.

Allahın kün feyekünü sünnetülahı(kanunu) çerçevesinde gelişir.gelişi güzel bir ol emri değildir.yazarımızın açıkladığı gibi.
doğ dediğinde bunun için plan proje lazım.sağlıklı ana rahmi lazım.baba lazım.zaman lazım sancı lazım vs
öl dediğinde hemen yatıp ölünmüyor.kalbin durması lazım.beynin parçalanması lazım.organların iflası lazım vs..
yağ dediğinde bulut lazım,buhar lazım,zaman lazım,sancı lazım vs...
örnekleri çoğaltabiliriz.
tüm bunlar welen tecide li sünnetilahi..(Allahın sünnetinden kanunundan değişiklik bulamazsın)ayetin tecellisidir.
bir diğer husus ise muhdis ile hadis mefhumunda zaman yanılgısıdır.biz yarın bu hafta bu ay veya bi saat sonra gibi zaman mefhumuna bağlı iken ,Allah için zaman geçersizdir.
olay kısaca muhalefetun lil havadiste(kendisi,fiili,hal hareketi yaratılana benzememesi) noktalanıyor.

Yazarımıza Teşekkür ederiz..

Allah c.c. razı ve hoşnut olsun zengin bir çalışma olmuş ...

Bende size teşekkür ederim, Konuya güzel bir tespit ve katkı yapmışsınız. Yazdıklarımdan yaptığım bir alıntı da şöyledir.

BEDİİ HAMİTTEN ALINTI
Belki büyük patlamadan ( BİNG BANK ) hemen öncesi OL DEMİŞ, Tecelli eden vesile ve sebeblerle oluvermişiz. Ama unutmayalım ki Zaman mefhumu biz yaratılanlara göredir. Allaha göre zaman mefhumu yoktur ve olamaz da. O isteseydi herşeyi bir anda anlık yaratırdı. Yani oluşumuza maddeyi oluşturan sebeblerle beraber 3 milyon yıl değil, 5 milyar değil, bir saniye zaman aralığında bile yaratırdı. Belki bu kadar da sürmez idi.

Allaha göre geçip giden, akan bir zaman söz konusu değildir. Akıp geçen zamana biz kullar içindir.

ÇÜNKÜ

Zaman da Allahın bir yaratmasıdır. Yani zamanı da Allah yoktan var etmiş ve yaratmıştır. Yaratılan birşeyin kendisi ( ALLAH ) için İşler olması söz konusu değilidir. Bundan dolayı

O (ALLAH ) HEP DAİMA YEPYENİDİR.

Allah sizden de razı olsun teşekkür ederim.

Cevap: Allahın Ol Kelimesi Ve Melekler