Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Furkan suresi 30. ayetten alınacak büyük dersler. (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/18329-furkan-suresi-30-ayetten-alinacak-buyuk-dersler.html)

HALUK GÜMÜŞTABAK 25 Kasım 2010 13:23

Furkan suresi 30. ayetten alınacak büyük dersler.
 
Değerli dostlar, bugün sizlere hatırlatmak ve üzerinde düşünmenizi istediğim ayet, Furkan suresi 30. ayet olacaktır. Bu ayetin önceki ayetleri incelediğimizde, hesap günü geldiğinde peygamberimizin şahitliğinde, kendisinin o gün üzüntüsünü nasıl dile getireceğini, Rabbim şimdiden bizlere açıklıyor, peki neden şimdiden söylüyor? Kulları ders ve ibretler alsın diye. Önce ayeti yazalım, daha sonrada bu sözden nasıl dersler almalıyız, onu birlikte düşünelim.

Furkan 30; Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran' ı devre dışı tuttular.

Peygamberimizin hesap günü söyleyeceği benim toplumun kur’anı devre dışı bıraktılar sözünden, doğrusu eğer çok iyi dersler çıkarırsak, işte o zaman hem peygamberimizin gerçek ümmeti oluruz, hem de Rabbimin gerçek, halis kulları oluruz. Bu sözden anlaşılıyor ki, peygamberimiz tebliğ ettiği, hayatına geçirdiği, onunla yaşadığı kur’an, onun hayata gözlerini yummasından sonra, terk edilmiş olmalı ki, bu sözü söylüyor. Çünkü kendi yaşadığı dönemlerde kur’anı tanıtmak, tebliğ etmek, insanlara ulaştırmak, hak ettiği makama çıkarmak için, o kadar ciddi çalışmalar yapıyordu ki, bu sözlerinden kendi döneminden bahsetmesi mümkün olamaz. Çünkü yaptığı özverili çalışmalarından ötürü, peygamberimiz rabbimden birçok takdirler, övgüler almıştı.

Günümüze kadar ulaşan bilgilerden, peygamberimizin aldığı önlemleri biliyoruz. O dönemde de kur’an dışına çıkıp, kendi sözlerinin yazıldığını gören ve bu sözlerin yazılması ile sözlerin saptırılarak, değiştirilerek nakledildiğini, yanlışlara sapıldığını fark eden peygamberimizin, bunlarla mücadele ettiğini hepimiz biliyoruz. Peygamberimiz yaşarken kur’an saygınlığının, el üstünde tutulduğu en güzel dönemindeydi. Demek ki peygamberimiz vefat ettikten sonra ne olduysa oldu, kur’an dan uzaklaşma batıla sapma, hurafeleri dine sokma bundan sonra oldu ki, peygamberimiz böyle söylüyor. Bu sözlerden bunu anlıyoruz.

Şimdide bu ayetten önceki iki ayete bakalım. Yine hesap günü geldiğinde kur’anı devre dışı bırakanlar bakın neler söyleyecek, onları da şimdiden bizlere hatırlatıyor ki Rabbim, belki birazcık aklını kullanan kulum ibret alır diye.

Furkan 28: Eyvah! Keşke falancayı dost edinmeseydin.


Furkan 29: Bana geldikten sonra Kur'an, vallahi o beni saptırdı." Öyle ya şeytan insanı yapayalnız, yardımsız bırakır.




Lütfen örneklere bakar mısınız? Hesap günü kur’ana iman eden bir Müslümanın feryadını duyuyor musunuz? Kur’an ehli olan inanmış bir kısım Müslümanların, inandığı güvendiği bir başka Müslüman ı dost edindikten sonra, bu dostluğunun sonunda din ve iman adına, onun sözlerini kur’ana danışmadan, onun onayını almadan kabul etmeleri sonucunda, nasıl yoldan çıktığını ne kadar güzel anlatıyor ve yanlışını Rabbimin huzurunda fark ediyor. Daha sonrada bakın nasıl pişmanlar oluyorlar.

Furkan 29. ayetinde söylenenler konuya daha da açıklık getiriyor. Bakın ne diyor? Vallahi kur’anı ben tebliğ alıp onun yolundan gittiğim halde, kendime dost edindiğim, veli edindiğim çok güvendiğim kişi beni saptırdı diyor. Yüce Rabbim e binlerce şükürler olsun bu kadar güzel bir örnek olur mu sizce dostlar. Tabi güzel örnekleri görebilmek hissedebilmek önemli. Burada güvendiği kişinin saptırdığı konu önemli. Onu kur’an dışına yönlendiriyor. Kur’anı yeterli görmüyor ve atalarından gelen bilgilere iman etmesi için onu yönlendiriyor. Hâlbuki Rabbim kur’an da bizleri uyarıyor, kimin takvaca üstün olduğunu yalnız ben bilirim demiyor muydu? Güvenilecek dayanılacak yardım istenecek tek veliniz benim demiyor muydu Kur’an da? Fakat bizler bazı insanları veliler edinip, O Allah dostu, cennetlik bizlere mahşerde şefaat edecek dahi demiyor muyuz? Allah bizleri affetsin. İşte Kur’an dan uzak yaşamanın sonucu.


Şimdide şunu düşünelim. Acaba din ve iman adına kuşku duymadan, elimizdeki rehbere bakmadan bir dostumuza, güvendiğimiz veli kişilere güvenmek ve dayanmak doğru diyebilir miyiz? Bu soruya sanırım yorum yapmak Rabbim e saygısızlık olur. Hesap günü feryat eden kardeşlerimizin feryadını bugün duymak istemeyen, duymazdan gelen, Rabbimin huzuruna gittiğinde aynı feryatları yapacağını, ama hiçbir işe yaramayacağını bilmelidir.


Şimdide hemen devamındaki ayet olan, Furkan suresi 31. ayete bakalım. Buradan alacağımız ders nedir?


Furkan 31: İşte böyle; biz, her peygambere suçlu-günahkârlardan bir düşman kıldık. Yol gösterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.

Yüce rabbim yanlışa düşen, din ve iman adına başkalarını dost edinip, kur’anı devre dışı bırakan kulunun feryadından sonra, bizler için en güvenilir yol gösterici ve yardımcı Yüce Rabbim olduğunu söylüyor. Buda Rabbimin sözleri olan KUR’ANDIR.


Herkesi kendi nefsi ile baş başa bırakmak istiyorum, fakat şu sözleri çok iyi düşünerek. Bizlere kur’an da her şey yoktur diyenlere, kur’anın muhkem ayetlerini herkes anlayamaz, onu veli insanlar anlar diyenlere çok dikkatle yaklaşalım. Allah sizlere rehber ve güneş olsun diye gönderdim dediği kur’anın MUHKEM ayetlerine, anlaşılması zor demek, ona yapılacak en büyük saygısızlıktır. Allah kullarını sizi bu kitaptan hesaba çekeceğim diyorsa, bu kitap anlaşılması zor bir kitap asla olamaz. Elbette her insan kapasitesi ölçüsünde, ona yaklaştığı nispetle anlayacaktır. Her insan bir başka insana muhtaçtır, her şeyi biliyorum demek, Allaha mahsustur. Bizler kur’anın özünü anlayıp kavradıktan sonra, onun temel esaslarını öğrendikten sonra, birbirimizden faydalanmalıyız. Buna zaten muhtacız. Okullarda dahi okurken her öğrenci aynı kapasitede mi dersi anlıyordu hatırlayalım. Az anlayanlar daha çok çaba gösteriyor, anlayanlardan öğrenme yoluna gidiyordu. Bu öğretmen olabilir, hatta daha iyi kavrayan öğrenci arkadaşı olabilir.


Okullarda beşerin yazdığı onca karmaşık kitapları anlıyor da, mühendisler, doktorlar, bilim adamları oluyorsak, Rabbin gönderdiği kitap için anlaşılması zor demek, saklamak istediğimiz bir şeyler var demektir. Beşerin kitaplarını bizler anlıyorsak rabbin rehber olsun diye gönderdiği kitabın anlaşılması için, yine bir beşere ihtiyacımızın olduğunu söylemek, Rabbim e yapılacak en büyük saygısızlıktır bunu da unutmayalım. Bunları söyleyenlerin tıpkı rabbin verdiği örnekte olduğu gibi, bizleri kur’an dan uzaklaştırmaya çalıştığını, onun ile ilişiğimizi kesmek istediklerini unutmayalım. Rehber Allah katından geliyorsa, ona anlaşılması zor demek, rabbim e yapılacak en büyük saygısızlıktır. Bakın Allah kur’an konusunda ne diyor?

Nisa 82. ; Kuran'ı, iyice okuyup düşünmüyorlar mı?


Nahl 89:… Ayrıca bu Kitabı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.


Furkan 1: Furkan’ı âlemlere bir uyarıcı olsun diye, kuluna indiren (Allah) ne yücedir.

İsra 89: Andolsun, bu Kur'an'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkârda ayak direttiler.


Casiye 20: Bu Kur'an, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir o.


Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

Nisa Suresi 105. Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere yardakçı olma.



Yukarıdaki ayetler Yüce Rabbin sözleridir. Acaba bu sözler, bizlere söylenen; Kur’an da her şey yoktur o özet bilgidir, Onu herkes anlayamaz sözlerini destekliyor mu? Allah kur’anı iyice okuyup düşünmüyorlar mı diyor, demek ki okuyup düşündüğümüzde anlaşılacak ki böyle söylüyor, dikkat edin hiç ayrım yapmadan. Bu kitapta her şey için, her konuda bir açıklama yaptım, sizlere bir müjde ve rehber, uyarıcı olsun diye gönderdim diyor. Bu kitap okuyanın kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur, gereken bilgiyi alana bir kılavuz rehberdir diyor. Rabbinizden size gönderilene uyun, sakın velilerin ardına düşmeyin diyor. Daha sonrada peygamberimize bakın ne diyor? . Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Demek ki hüküm yalnız Allahın dır, ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı odur. Yani kur’anın dışında hiçbir hüküm verecek yoktur. Çünkü Rabbim sizleri kur’an dan hesaba çekeceğim demiyor muydu? Peki, bizler tüm bu sözleri ayetleri tebliğ aldığımızı ve iman ettiğimizi söylediğimiz halde, ne diyoruz? Hala bunca delili görmezden gelip, kur’anı herkes anlayamaz, kur’an da her şey yoktur, onu veli insanlar anlar demiyor muyuz? Sizlere tekrar mahşer günü, kur’an ehli yani kur’ana iman ettiğini zanneden, insanların feryadını hatırlatmak istiyorum.

(Furkan 28: Eyvah! Keşke falancayı dost edinmeseydin.)


Bu duruma düşmek, hesap günü şaşkın ve üzgün kalmak istemeyen, yaptıkları onca çalışmanın, hazırlığının boşa gitmesini istemeyen, rabbin uyarılarını şimdiden dikkate alır ve gereken dersleri çıkartır.

Dilerim Rabbimden tüm bu örneklerinden ders alan, din ve iman adına yalnız dayanılacak, güvenilecek, yardım istenecek veli olarak Rabbim i kabul eden kulları arasına, bizleri de alması dileklerimle.
SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK



[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]




Medine-web 25 Kasım 2010 23:30

Sayın Gümüştabak,
furkan 30 u açmısşın ve anlaşılmaz biçimde peygamberi devre dışı bırakmak için her telden delil yetiştirmişsin.meal ile hüküm koymuşsun.
bakın sizin bakış açınızın sakatlıklarına ;
verdiğin ayetlerde geçen "veli" kavramı,sizin anladığınız anlamda değildir.müslüman müslümanın velisidir.Allahın velileri haktır.onlara korku yoktur.Allahtan en çok korkanlar alimlerdir.
"Açın gözünüzü! Allah'ın dostları üzerine ne korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar. Onlar ki, iman etmişler ve Allah'a karşı gelmekten sakınmışlardır. (Yunus Suresi, 62-63)
kuranın bizi uzaklaştırmak istediği veli tipi bu mudur Allah aşkına?
onun bizi sakındırdığı veliler müşriklerdir,şeytanlardır,oryantalistlerdir.kafirl eri veli dost edinmek haram kılınmıştır.

bakın kuranda dost veli kavramına :

"Mü’minler mü’minler dışında kafirleri veli/dost ve yardımcı edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allah katında bir değeri yoktur. Ancak onlardan sakınmanız müstesnadır. Allah sizi kendisiyle sakındırır. Dönüş Allah’adır.”ali imran 28

4:144 - Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost/veli edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

7:30 - (O) bir topluluğu doğru yola iletti, bir topluluğa da sapıklık hak oldu. Çünkü onlar, şeytanları Allah'tan başka dostlar/veliler tuttular ve kendilerinin de doğru yolda olduklarını sanıyorlar.

8:73 - Kâfirler de aslında birbirlerinin dostları ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz de öyle yapmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çıkar.

10:62 - Açın gözünüzü! Allah'ın dostları üzerine ne korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar.

16:100 - Şeytanın nüfuzu, ancak onu dost/veli edinenlere ve Allah'a ortak koşanlaradır.

22:4 - (O şeytanki) hakkında şöyle hüküm verilmiştir: Şüphesiz kim onu dost/veli edinirse, o muhakkak onu saptırır ve doğruca cehennem azabına götürür.


46:32 - Her kim Allah'ın davetçisine uymazsa bilsin ki, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakacak değildir. Onun Allah'tan başka dostları da yoktur. İşte onlar apaçık bir sapıklık içerisindedirler.

60:13 - Ey inananlar, Allah'ın gazab ettiği kimselerle dostluk etmeyin. Kâfirler, mezarlık halkından nasıl ümidi kesmişse, onlar da ahiretten öyle ümidi kesmişlerdi.



ayetlerin bizi sakındırdığı veli ile sizin veli izahınız arasında uçurum vardır.

en önemlisi ise :
biz kuran eksiktir bize yetmez demiyoruz bunu demek imansızlıktır zaten.
biz diyoruz ki,bizim kuranı hatasız yanılgısız anlama sigortamız Canlı Kuran Resulullahtır.
Onun izahları tefsirleri bize yol göstericidir.ek kaynak aramıyoruz,öğretmen gözetminide öğrenmek istiyoruz.
Bizim anlayışımızda Peygamber profili budur.Peygamber mektebinde yetişen,ömrünü veren,ilim takva ehli veliyullahın kuran yorumları bizim için yol göstericidir.
Ah Haluk abi ah...

HALUK GÜMÜŞTABAK 26 Kasım 2010 09:23

Değerli arkadaşım belki aynı şeyleri söylüyoruz ama, sanırım bakış farkıyla. Kur'an veli anlamını birkaç anlamda kullanmıştır. Örneğin bakmakla yükümlü olduğu kimse. Bir başka anlamda dost, akraba, arkadaş anlamındadır. Birde esas bahsettiğim veli, yani Rabbin ayetinde bahsettiği sakın velilerin ardına düşmeyin ayetindeki velinin anlamı ise, din ve iman adına güvenecek ve ondan yardım isteyecek, ona dayanacak onun söylediklerini kayıtsız şartsız kabul edip, onu şefaatçi edinip ardı sıra gitmeyin dediği velidir. Örneğin bu konuda bir başka ayetinde ne der Rabbim? Yardım istenecek güvenilecek VELİNİZ YANLIZ BENİM. Çünkü neden söylüyor bunu? Yine başka bir ayetinde açıklıyor. Kimin takvaca üstün olduğunu yalnız ben bilirim. Peki, bizler neler söylüyoruz? Bu insan Allah dostu, cennetlik, çok doğru bir insan, onun hatası yanlışı yoktur. Bu insan hatta bizlere şefaat edecektir, demiyor muyuz? İşte bunları sakın yapmayın diyor rabbim. Hatta ayette bunu yapan, din ve iman adına dostlar edinen veliler edinen birisi pişmanlığını nasıl dile getiriyordu? Keşke filancayı dost edinmeseydim.

Peygamberimizi saf dışı bıraktığımı söylemişsiniz. Benim bu düşünceyi doğrulayacak tek bir sözümü bulamazsınız. Benim yaptığım Rabbin ayetini, söylemek istediğini anlamaya çalışmaktır. Eğer başka şeyler söylüyorsa, lütfen siz düşüncenizi söyleyiniz.

Sizin verdiğiniz örneğe bakalım.

Açın gözünüzü! Allah'ın dostları üzerine ne korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar. Onlar ki, iman etmişler ve Allah'a karşı gelmekten sakınmışlardır. (Yunus Suresi, 62-63)


Bakın Rabbim ne diyor? Allahın dostları korkmayacaktır diyor. Bu ne demek? Rabbim e gereği gibi iman edenler korkmasın diyor. Peki, bu kişilerin kimler olabileceği konusunda bizlerin bilgisi tam olarak var mı? Ancak görünüş ve sözlerine göre değerlendirip arkadaş dost edinebiliriz. Ama hatırlayınız bunun değerlendirme makamı biz değiliz Yüce Rabbim. Bu ayette Allah kimsenin ardı sıra gidin demiyor. Hatırlayınız din ve iman adına sarılacağımız rehber kur’an dan bahseder ve aklımızı bu konuda kullanmamız örneğini verir.

Cevabınızın sonunda biz anlayamadıklarımızı öğrenmek için öğretmen arıyoruz demişsiniz. Çok doğru ben her zaman bu örneği vermişimdir. Öğretmensiz asla olmaz. Ama bize verilen bilgilerin doğruluğunu kur’an ile karşılaştırmak şartıyla. Okulda bile ders almak için öğretmen bulmak istediğimizde çevremize sorarız, hangi öğretmen daha iyi diye. Ne ile karşılaştırırız, ders verdiği öğrenciler Üniversiteyi kazanmış mı kazanmamış mı? Demek ki doğru bilgiyi öğreten hoca her zaman önemlidir, kazandırır. Önemli olan bunu seçebilmektir. Onun içindir ki önce bizler kur’ana var gücümüzle çalışacağız, onun kurallarını öğreneceğiz, daha sonrada çok iyi anlayamadıklarımızı anlamak için yardım isteyeceğiz.

Hatırlayınız bugün bizlere peygamberimizin ya da birçok değerli âlim insanların sözleridir dedikleri bilgilerin, aslında bir kısmının onun sözleri olmadıkları çıkıyor ortaya. Peki, tüm bunları kontrol etmediğimiz takdirde ne olur halimiz, yanlış bilgileri de alırsak? İşte bizlere düşen her bilgiden faydalanmak ama doğruyla eğriyi ayırt edebilecek kadar Kur’anın güneşinden faydalandıktan sonra yapmalıyız. Hiç kimse peygamberimizi devre dışı bırakmaya cesaret edemez, çünkü bu aklın ve kur’anın kabul etmeyeceği düşüncedir. Benim söylediğim peygamberimiz kur’anı hayatına geçiren bir insandı. Onun yaptıkları da kur’anın ta kendisiydi.
Cevabınızın sonunda şu sözleriniz beni çok üzdü. Ah Haluk abi ah...

Değerli kardeşim ben ne yaptım, ne yazdım? Allahın ayetlerini anlamaya çalışmaktan başka. Sizden Furkan suresi 28. ayeti lütfen çok iyi düşünmenizi rica edeceğim. Acaba o feryatta bulunan, keşke falancayı dost edinmeseydim diyen iman etmiş bir Müslüman, acaba dost edindiği Müslüman olmayan imansız birisi olabilir mi? Bu mümkün değil. Çünkü kur’an da sizinde yazdığınız ayetlerde olduğu gibi inanmayanları iman etmeyenleri dost edinmeyin diyor. Demek ki dost edindiği kişide Müslüman ama onunla dost olduğuna pişman olmuş, acaba neden olabilir? Çünkü devamındaki ayette kur’an bana geldikten sonra beni o saptırdı diyor, peki inandığı halde kur’an dan sapması hangi konularda olabilir? Gel kur’ana peygamberine inanma demiş olamaz, çünkü bunu yaparsa dostluğu biterdi. Peki pişmanlık duyduğu konular nedir ki, beni kur’an dan saptırdı diyor? Lütfen Allah aşkına bu söylediklerimi düşünün. Kur’an dan nasıl uzaklaşır bir Müslüman? Bugünkü yapılanlarla bu ayetteki sözleri lütfen karşılaştırınız.

Rabbim cümlemizi gönül gözleri parıl parıl kur’an nuruyla parlayan kullarından eylesin. SAYGILARIMLA Halukgta

YorgunSavaşçı 26 Kasım 2010 13:18

Haluk beye Rabbi hergün birşeyler diyor bi tek o Rabbin dilinden anlıyor Peygamber Allahın dostları ne anlar bırakın bu tür safsataları yeter kafamı bozmayın Size Kuran ile cevap vermek dahi istemiyorum ilminiz ne Kurani metodu ne biliyorsunuz Hurifiliğin babası olan zatların fikir versiyonları artık kimse yemez bu safsata fikirleri siz kendinize saklayın bizim ihtiyacımız yok Kuranı heva ve hevese göre yorumlamalardan bize Resulün tebliği ve müfessirliği yeter...

BEDİİ HAMİT 26 Kasım 2010 15:50

Alıntı:

Acaba o feryatta bulunan, keşke falancayı dost edinmeseydim diyen iman etmiş bir Müslüman, acaba dost edindiği Müslüman olmayan imansız birisi olabilir mi? Bu mümkün değil. Çünkü kur’an da sizinde yazdığınız ayetlerde olduğu gibi inanmayanları iman etmeyenleri dost edinmeyin diyor. Demek ki dost edindiği kişide Müslüman ama onunla dost olduğuna pişman olmuş, acaba neden olabilir? Çünkü devamındaki ayette kur’an bana geldikten sonra beni o saptırdı diyor, peki inandığı halde kur’an dan sapması hangi konularda olabilir?
EVET inandığı halde edindiği velinin peşinden gidip sapması hangi konuda olabilir ? Sözlerinize açıklık getirin ve bir örnekle pekiştirin. Demek istediğinizi açıklıkla ifade edin, ama ben anladım.

Alıntı:

Seyyid kutub,hasan el benna,bediüzzaman,imam gazali,mustafa islamoğlu,abdurrahman ceziri,hayredin karaman,mevdudi,said havva,yusuf kardavi..
bunlardan hangisi sapık ?
hangisinin eserlerinde yaşantılarında kur'ana terslik var ?
hangisi şeytan,yoldan çıkaran,bizi pişman eden ?
Yukarıda örneği verilen zatları veli edinmeyin mi diyor KURAN, onların peşinden sakın gitmeyin mi diyor KURAN ?

HALUK GÜMÜŞTABAK 26 Kasım 2010 18:00

Değereli Abdulhamit kardeşim okadar güzel soru sormuşsunuz, iki sorunuza cevap vermekle diğer arkadaşlarımında sorularına cevap vermiş oluyorum. Allah razı olsun. Önce ilk sorunuza bakalım.

1-EVET inandığı halde edindiği velinin peşinden gidip sapması hangi konuda olabilir.

Ardı sıra gittiği veli, onu kur'anın hükümlerinden öte, atalarının inancı ile amel etmeyi öneriyorsa, Kur'an apaçık hükümler verdiği halde, ayetlerin anlamlarını değiştirip başka anlamlar yükleyerek Rabbin sölerini saptırıyorsa, sen kur'andan anlayamazsın diyorda, kendi görüşlerini öne çıkarıyorsa, herşey kur'anda yazmaz deyip Rabbin hüküm vermediği konularda hükümler veriyorda bunlarda Allah katındandır diyorsa, edindiği veli, dost insan o kişiyi Allaha ulaştırması mümkün değildir.


Gelelim Fazilet kardeşimizin saydığı günümüzde saygı gören insanlara. Bu saydıklarınız yada yüzlerce insan hakkında ne ben nede birbaşka insan asla hiçbir şey söyleyemez. Çünkü kimin takvaca üstün olduğunu yolca kimin doğru olduğunu bizler bilemeyiz. Elbette onların sözleri, yazıları eğer kur'anı bizlere anlatıyor, kendilerini bir beşer olmanın ötesinde göstermiyorlarsa, bizlere Rabbin kelamından hükümlerinden başka hükümlere yönlendirmiyorlarsa hepsinden Allah razı olsun demekten başka söz gelmez elimden. Yani kur'ana uyan tüm bilgilerden faydalanmalıyız. Bizlere düşende sayılan ve de sayılmayan tüm bilge insanlardan istifade etmek aklın yoludur. Bu konuda herkez özgürdür. Eğer önce kur'anı anlamışsa bir insan, onun hükümlerinden haberdarsa böyle insanı kimse aldatamaz kandıramaz. Hiç kimse kimsenin sözlerinden sorumlu değildir. Herkez hesabını tek başına verecektir. Diğer sorunuza gelince.

2- Saydığımız saygın kişileri Allah veli edinmeyinmi diyor, yahut ardı sıra gitmeyinmi diyor demişsiniz.

Daha önce söylemiştim. Allah kur'anda veli sözcüğünü değişik anlamlarda kullanır. Birincisi aile reisi anne baba yahut bakmakla yükümlü insan anlamındadır. İkinci olarakta din ve iman adına güvenilecek, yardım istenecek, kayıtsız şartsız itaat edilip ardı sıra gidilecek beşer edinmeyin der. Çünkü kimin takvaca üstün olduğunu yanlız ben bilirim. Ayrıca dost veli anlamında çevremizdeki güven veren yakın aakrabalarımızdan bahsedilir. Bunlar zaten müslümanın en yakın dostlarıdır. Daha sonrada veli sözcüğünü bizzat kendisi için kullanır. Derki, sizlerin yardım isteyecek, güvenecek, şefaat bekleyecek tek dostunuz, veliniz benim. Peki saydığımız bu ilim ehli kişileri yok sayın mı demektir bu söz? Elbette hayır bu yazdıklarımızdan bunu anlamak sözlerimi dikkatle okumamak demektir. Daha öncede söyledim, her insan aynı kapasitede anlayamaz, her konuda da böyledir. Okulda bile farklı kapasitede öğrenciler vardır. Hatırlayalım neler yapıyorduk. Ya ailemiz özel öğretmen tutuyordu, yada daha iyi anlayan arkadaşlarımızdan konuyu öğrenmeye çalışıyorduk. Demekki hepimiz biribirmizden faydalanmak zorundayız bir yerde. Fakat şunu unutmayalım, öğrenmeye çalıştığımı tüm konular bilgiler hepside ana kitabın özünden farklı değildir. Kitabın dışında bir ilavede yoktur. Hangi hocadan ders alsak bize aynı konuda başka örnekler verip öğrenmemiz gerekeni öğretmeye çalışır. Demekki saydığımız tüm insanlar, bilge kişiler eğer bize kur'anı anlatıyor onun özünden saptırmıyorsa hepside doğru insanlardır. Kişiler hakkında yorum yapmak bana göre çok doğru olmaz. Tabi gerektiğinde onuda konuşuruz.

Bana tenkit olarak, birde önce peygamberimiz diye başla da seni görelim demiş bir arkadaşım. Bu sözü okuduğumda içim sızladı doğrusu. Acaba peygamberimiz konuşmaya başladığı zman ilk sözü nedir bunu düşündüktemi bana bunu söylediniz? Peygamberimiz konuşmaya başlarken ilk sözü rabbim ile başlıyorsa bizlerinde ilk sözü bu olacaktır. Ondan sonrada elbette onun güvenine mazhar olan güven elçisi başımızın tacıdır.

Şimdide gelelim bu saydığımız kişilerin konumuna. Allah güvenilecek dayanılacak yardım istenecek veliniz yanlız benim diyorsa, burada Rabbin açıkladığı veli anlamının, dostlar arkadaşlar bilgi almamız gereken bilge insanlar sınıfında kabul ettiğimiz dost yada veli anlamında elbette sayabiliriz. Bunda ne sakıncası olabilir. Böyle hepimizin hayatında birçok dostu velisi zaten olmuştur. Benim önemsediğim konuya gelince. Hatırlayalım günümüzde öyle tarikatlar varki, şeyhlerinin, günahsız yanlış yapmayan Allah dostu olduğunu söyledikleri gibi, mahşer günü bu insanların bizlere Rabbin katında yardım edeceğini şefaat edeceklerini söylemekten çekinmiyorlar. İşte benim çekincem bunadır. Bunu kabul ettiğimizde kur'andaki yüzlerce ayetin hükmünede inanmamış olduğumuzu bilmeliyiz.

Benim söyleyeceklerim bundan ibaret, Rabbim yardımcımız olsun. SAYGILARIMLA Halukgta

NUR 26 Kasım 2010 20:39

Uzun zamandır medinewebi takip etmiyordum, sitenin hemen hemen her şeyi değişmiş bir tek Sayın Haluk Gümüştabak'ın aydınlanma dersleri değişmemiş:)

Abdulhamit 1 26 Kasım 2010 23:55

Alıntı:

Şimdide gelelim bu saydığımız kişilerin konumuna. Allah güvenilecek dayanılacak yardım istenecek veliniz yanlız benim diyorsa, burada Rabbin açıkladığı veli anlamının, dostlar arkadaşlar bilgi almamız gereken bilge insanlar sınıfında kabul ettiğimiz dost yada veli anlamında elbette sayabiliriz
Sanırım bu sözünüze itiraz eden kimse olmaz. İslam alimleri elbette Allahın veli kullarıdır ve bizler de bunları örnek alır, bilgisinden faydalanır peşinden gideriz..

Sapık tarikat mensupları hariç bunların velileri ise ateşe çağırır. Bunları biz ne dost ne de veli ediniriz. Bu söylediğiniz anlamda Furkan 29 ve 30 ayetleri tüm insanlara uyarıcıdır.

Yitiksevda 27 Kasım 2010 00:24

Ya eyyuhellezine amenu eti'ullahe ve eti'ur rasule ve ulil emri minkum, fe in tenaze'tum fi şey'in fe rudduhu ilellahi ver rasuli in kuntum tu'minune billahi vel yevmil ahir, zalike hayruv ve ahsenu te'vila.

Siz ey imana ermiş olanlar! Allaha, Peygambere ve aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat edin; ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allaha ve Peygambere götürün, eğer Allaha ve Ahiret Gününe (gerçekten) inanıyorsanız. Bu (sizin için) en hayırlısıdır ve sonuç olarak da en iyisidir. (Nisa-59)

Haluk abi Veli Kur'an'i azimuşşanda Dost yakın anlamlarında kullanılmaktadır...Yakın olmak anlamında Muhacir ve Ensarın bir birlerine sahip çıkmaları Medineye hicretin başlangıç devresinde bu yakınlaşma kardeşlik gibi olmuştu şimdi bu şahıslar kardeşlik namına bir birlerine yakın/veli olduklarında ne gibi bir zarar elde ettiler?

Allah resulünün yatağına ölümüne yatan İmam Ali ona dost/yakın/veli olmayı İnancının verdiği sadakat ile yapmadımı?


Takvaca en üstün olanı Elbette Allah bilir kimsenin kalbini yarıp bakamadığımız için bir şey diyemeyiz ama Ayeti kerimede emredilen Aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat etmek istediğimizde Takvayı öne sürerek kimseye itaat etmiyecekmiyiz?

Veli kavramı halk tabanında asla Allah'a ortak koşma manasında yorumlanmamaktadır. Bilakis Allah'ın emir ve yasakalarına riayet ettikleri zahiri olarak aşikar gözüktüğü için Allah'ın kelamından haberdar oldukları için saygıyı hakediyorlar bu tür bir saygının İslam itikadine ne gibi bir zararı olabilir?

Ha eğer Şeytanın dostları olarak niteleyebileceğimiz veli olmayıpta o ilme sahip olan sekreter avcısı Yaşar, Sapkın filmi izleyip fikir sahibi olmaya çalışan Zekere, Kur'anın ayetleri üzerinde oynayan ve inkar eden Edip, Şovmenlik yapan Cübbeli ve bazı Tasavvufi ve modernist geçinen zatlar için elbette veli otorite kavramı kullanılamaz çünkü Allah'a hizmet etmiyorlar hizmet ettiklerini iddia eden varsa buyursun delillerini sunsun bizde öğrenelim...

Ama 6-7 sapkın kişi tarafından suistimale uğramış bir kavramı tüm Allah'a dost olabinlere yorumlamak insafszılık olur...

Allah aşkına Şeyh Şamil, Ömer Muhtar, Seyyid Kutub, Hasan El Benna, Mevdudi, Saide Kurdi, Muhammed Hamidullah, Selahaddini Eyyubi, İbni Teymiye, Kadı Abdulcebbar, Zemahşeri, İskiliple Atıf hoca,Şeyh said vb Allah'ın kelamının yeryüzünde gür sedasının susması adına hayatlarını feda edenleri dost/yakın/veli edinmek İslamın şiarı değilmidir ''Ulul Emr'' e itaat ise bu saydığım Allah dostları Ulu Emr'dir...

Veli kavramının Allah bazında kullanılan kısmına gelince elbette tek otorite sahibi odur ondan başkası olamaz Kul bazındaki otorite onunla karıştırılmadan özle güçler yüklenmeden dostlar edinilmelidir...İyi dostlar ebedi olan vaadedilmiş günler için çalışır Şeytani dostlar heva heves ve dünya nimetleri için çalışır ve sevkederler ...

Bu güne kadar Hangi veli/Alim vb kişileri Allah yolundan alıkoydu hangisi ben sizin rabbinizim dedi?

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Şu linkte Mehcur bırakma hususunda daha önceden yazmış olduğum bir paylaşım...

Abdulhamit 1 27 Kasım 2010 00:43

PEKİ EVLİYA OLAN KULLAR YOK MUDUR ?


VAKIA 10-11 : (İman ve amelde-hayırlarda yarışıp ileri geçenler) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah’a) yaklaştırılmış kimselerdir.

işte onlar mukarrip olanlar, Allah katında yüksek dereceye nail olmuş, Allah'a yaklaştırılmış kimselerdir


SAAT: 08:18

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306