Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   içki içilen yerler de piknik yapınca halimiz böyle oldu (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/20651-icki-icilen-yerler-de-piknik-yapinca-halimiz-boyle-oldu.html)

talibetün 09 Ocak 2012 19:39

içki içilen yerler de piknik yapınca halimiz böyle oldu
 
“İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, îmân ve duadır. Küfür, insanı gâyet âciz bir canavar hayvan eder.” (Sözler)
Geçen gün piknik yapmak için güzel bir piknik alanı arıyorduk. Yakınlarda yeni ve çok güzel bir piknik alanı açıldığı kulağımıza geldi. Şahsen ben çok sevinmiştim. Hem yakındı, hem yapay da olsa deresi vardı. Üstelik de ağaçlıktı.

Henüz yoldayken lafı geçmişti aslında. Üzerine espirileşmiştik bile dostlarımızla. Fakat buna hiç ihtimal vermediğimiz için umumen “Yok canım, millet çoluguyla çocuguyla gidiyor. İçkili olması mümkün değil” diyerek konuyu kapatmıştık.

Zavallı biz! Ne kadar da masumca inanmıştık oysa ağzımızdan çıkanlara…

Piknik alanına varmış, pikniğimizi yapmıştık, az sonra bütün güzelliklerin kaybolacağını bilmeden…
Beş böcek, iki çiçek grubu yanımızdaki masaya oturdukları andan itibaren benim keyfim kaçmıştı aslında. Sakın bunu benim söylediğimi düşünmeyin. İçimden hepsinin böcek olduğunu düşünmüş olsam bile bunu aleni sizlerle paylaşmam tabii. Kendi kendilerini böyle tasvir etmişlerdi de, oradan aklımda kalmış.

Onlar geldikleri anda sanki ortamın büyüsü bozulmuştu. Halbuki ağaçlar nasıl da güzel zikrediyorlardı Allah’ı. Su sesi şırıl şırıl tesbih ediyordu. Çocuklar cıvıl cıvıldı. Hiç hoşlanmamıştım komşularımızdan.

Perşembenin geleceği çarsambadan belli olur derler ya, hakikaten de geldikleri anda belliydi insanların huzurunu kaçıracakları.

Bağıra çağıra konuşmalar, cımbızla çekilmiş gibi ince mevzulardan, yer yer siyasi kimlikleri taşlamak sureti ile damardan, son derece kaba, sevimsiz, sanki Ankara’nın göbeğinde değilmiş de, dağın başındaymış gibi, etrafındakileri görmeden ve düşünmeden, bol argoca, (öyle ki; kelime hazinenizi ikiye katlayabilirsiniz, tabi bu hazinenizle de ilgili bir durum, mesela benimki, onikiye falan katlandı diyebilirim) insanın tahammülünü zorlayan bir çirkinlikle etraftaki insanların antipatilerini kazanmaya çalışan, adı üstünde böceksi tavırlar…

İman insanı insanı edermiş!

Onları farketmeden az evvel, ağaçların arasında dereyle yanyana yürüyüş yaparak, yeni vefat haberini aldığım çok muhterem, çok sevgili bir yakınımın o dakikalarda kabre konulduğunu düşünürken, bir yanım hüzünlenmiş olsa da, diğer yandan çok müferrahdım aslında.

Hüzünleniyoruz, ağlıyoruz ama gidene mi, kendimize mi onu da bilemiyorum.

Bir diğer yanda da, yukarıda anlatmaya çalıştığım, ahiretten bihaber insanları görünce acımıştım. Kimisi hakikate kavuşurken Allah’ul alem yüzünün akıyla, bir diğeri sefahete dalıyordu yüzünün karasıyla.

Her ne kadar çiçekli böcekli şen kahkahaları göklere yükselse de, cennetten muttali olmadıkları çok açıktı. Her şeyi bu dünyadan ibaret sanarak yaşamak, acıların en büyüğü olması gerekirken, nasıl bu kadar mutlu olabiliyorlar diye düşünürüm bazan, aslında herzşeyi mutsuzluklarından yaptıklarını bile bile…

Az sonra masadaki bira şişeleri üçer beşer devrilmeye başlamıştı. Aslında bizde de hata varmış. O anda terk etmeliydik ortamı. Mangalda bir türlü kaynamayan çayımızla inada tutuştuğumuz için herhalde bunu düşünemedik.

Dakikalar geçtikçe arkadaşların sesleri yükselmeye, saygısızlıkta ise sınır tanımamaya başlamışlardı.
(Allahıma sonsuz şükürler olsun ki) bu tarz insanlarla hiç karşılaşmadığım için bu olay beni çok etkilemişti.

Artık iyice ürpermeye başladığım bu anlarda aksilik olacak ya elektrikler kesilmişti.

O andan itibaren ayyaş komşularımız nara olayına ufaktan girmeye başladılar ki; bendeniz elim ayağım titreye dursun çocuklarımı topladığım gibi arkamdakilere bile bakmadan kaçıyordum. İnsan böyle anlarda bir başka güçlü oluyormuş. Aynı anda ellerime baktım da; meğer neler neler taşıyabilirmişim ben. Tebrik ettim kendimi o telaşımın içinde.

Yolda bizim gibi piknik mağduru olan masum, çoluk çocuklu aileler de hayli fazlaydı ne yazık ki.
Bir de bu rezilliği yaşatmak için girişte utanmadan ücret istemeleri yok muydu?

İnsana soldan soldan geliyor yahu. Zaten başımıza ne geliyorsa soldan geliyor ya! Aslında solu trafiğe mi kapatsak acaba?


Ayşenur KAHVECİ /


SAAT: 16:57

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321