Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Müşriklerle ilişkilerin sınırları... (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/21129-musriklerle-iliskilerin-sinirlari.html)

bilinmez 14 Şubat 2012 23:32

Müşriklerle ilişkilerin sınırları...
 
Müşriklere ilişkiler üç şekildedir:
1- Hem zahiri hem de batini anlamda onlarla uyum içinde olan ve onların dediklerini yapan, onlara meyledip onları gönülden seven bir kimse İslam'dan çıkmış ve kafir olmuştur, ikrah altında olsun veya olmasın birşey değişmez; çünkü o her bakımdan kafir ve müşrikleri benimsemekte ve onlarla uyum içinde hareket etmektedir. Allah (c.c.) bu kimseler hakkında şöyle buyuruyor:
"...Fakat kalbini kafirliğe açarsa, işte Allah'ın gazabı bunlaradır ve onlar için büyük bir azap vardır."
(Nahl: 16/106)
2-Görünürde müşriklere karşıymış gibi dururken, kalben onları seven kimse de kafirdir. Bu kimse görünürde İslam ile amel ettiğinden dolayı malını ve canım güvenceye almış olur; fakat aslen münafıktır.
3- Kalben 'onlara karşı olmakla birlikte, görünürde onlara katılan kimseler: Bunlar için iki durum vardır:
a- Kişinin işkenceye tabi tutulması ya da ölümle tehdit edilmesi durumunda (ikrah altında) zahiren kafir ve müşriklere muvafakat etmesi caizdir. Ancak görünürde böyle davranırken kalbinin imanla dolu olması ve ellerinden kurtulduğu anda imanını açıklaması gerekir. Nitekim aynı durum Ammar b. Yasir'in de başına gelmişti. Bunun üzerine şu ayet nazil oldu:
"Kalbi imanla dolu olduğu halde inkara zorlanan hariç, kim iman ettikten sonra Allah'ı inkar ederse..."
(Nahl: 16/106)
Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"...Ancak kafirlerden gelebilecek bir tehlikeden sakınmanız başkadır..."

(Al-i İmran: 3/28)

İbni Kesir de Al-i İmran Suresinde bu ayeti tefsir ederken buna dikkat çekmiştir.
b- Kalben onlara karşı olmakla birlikte (geçerli bir ikrar söz konusu olmadığı halde), sırf liderlik makamını korumak için, malına, ülkesine ya da çoluk çocuğuna zarar gelmesinden korktuğu için ya da bunun gibi şeyler sebebiyle görünürde onlara muvafakat etmesi küfürdür, böyle yapan kimse de mürteddir. Müşrik ve kafirlere karşı içten içe nefret duyması, onların sevmemesi kendisine bir yarar sağlamaz. Allah (c.c.) böyle kimseler hakkında şöyle buyuruyor:
"Bu azap, onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah'ın kafirler topluluğunu hidayete erdir-memesinden ötürüdür."
(Nahl: 16/107)
Onları küfür işlemeye sevk eden şey cehaletleri, kinleri ya da batılı sevmeleri değildir. Onları böyle bir sona götüren şey, dünyayı tercih etmeleri ve dünyayı ahiretten üstün tutmalarıdır.
Birçok kimsenin mazeret olarak ileri sürdüğü şeyler, şeytanın kendilerini aldatması ve batılı süslü göstermesinden başka birşey değildir. Bunun sebebi, şeytanın dostlarının, bu gibi kimseleri aslı olmayan korkularla korkutmalarıdır. Böyle davrananlar, görünürde müşriklere muvafakat etmenin caiz olduğunu, onlara boyun eğmek için bu korkuların yeterli olduğunu kabul edip bunu cahil halka gerçek bir ikrah hali gibi göstermeye çalıştılar. Halbuki alimler, gerçek zorlamanın mahiyetini açıklamışlardır.
Şehülislam İbni Teymiyye (r.h.) şöyle diyor: "Mezheplerin bu konudaki görüşlerini ve kişiye yapılan zorlamanın şiddetine göre ikrahın farklılık arzettiğini açıkladıktan sonra şunu da belirtelim ki; hibe ve benzeri konularda geçerli olan zorlamalar, küfür sözlerini söyleyebilmek için yeterli kabul edilmez. Çünkü Ahmed b. Hanbel'in de birçok yerde delilleriyle bildirdiği gibi: İkrah sözle olduğunda ge-çerli olmayıp ancak küfre zorlanan kimsenin eziyet ve işkenceye ta
bi tutulması veya özgürlüğünün sınırlanması gibi durumlarda geçerlilik kazanır.
Ahmed b. Hanbel'in sunduğu delillerden biri şudur: Eğer bir kadın, kendisini boşamasından ya da kötü muamelede bulunmasından korktuğu için kocasına mehrini 'bağışlarsa, kadının bundan dönmeye hakkı vardır. Çünkü kocası kadını zor altında bırakmıştır. Bu durumda boşanma korkusu veya kötü muamele göreceği endişesi, onun için geçerli bir zorlama kabul edilir. Ancak bu gibi durumlar küfür işlemek için ikrah sayılmaz.
Yine esir olan bir kimsenin, kafirlerin, kendisiyle, evlenmek istediği kişinin arasına girerek, onun evlenmesine engel olacaklarından korkması da bu kimsenin küfür sözü söylemesini mubah kılmaz.
Özetlemek gerekirse; sadece sözle yapılan baskı altında küfrü gerektiren bir sözü söylemek caiz olmayıp ancak işkence, dövme veya öldürme gibi fiili tehditlerle caizlik kazanır*. Çünkü sadece sözle yapılan baskı zorlama sayılmaz. Daha önce de ifade edildiği gibi; kafirlerin kendisi ile hanımı arasında bir engel oluşturmaları da bir zorlama değildir.
Bu gerçekler anlaşılıp halkın içinde bulunduğu durum göz önünde tutulduğunda, Rasulullah'ın (s.a.v.) şu hadisi daha da anlam kazanacaktır:
"İslam garip başladı, yine başladığı gibi garipliğe dönecektir."
( Müslim İman: 232, Tirmizi İman: 13, İbni Mace Fiten: 51, Darimi Rikak: 43, Ahmed: 1/398, 4/73.)

YASEMİN ATAMAN 15 Şubat 2012 16:29

Cevap: Müşriklerle ilişkilerin sınırları...
 
"İslam garip başladı, yine başladığı gibi garipliğe dönecektir."


Bu söz beni korkutuyor, düşündürüyor..


ArO*ArO*ArO*


SAAT: 02:26

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306