Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Hak Verilmez, Alınır! (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/21188-hak-verilmez-alinir.html)

YASEMİN ATAMAN 19 Şubat 2012 00:56

Hak Verilmez, Alınır!
 
Hak Verilmez, Alınır!


Allah, âlemlerin rabbidir; O, rahmân ve rahîmdir. Kullarına büyük merhametinden dolayı, onlara sayılamayacak nimetler vermiştir. Bu nimetlerin bir kısmına, temel insan hakları denir. Bunlar, din emniyeti, nefis emniyeti/can güvenliği, akıl emniyeti, nesil emniyeti, mal emniyetidir. İslâm, her insanın onurunu, namusunu, özgürlüğünü, dinini, malını, canını, geçimini ve işini garanti altına alır. Bütün insanlar, doğuştan bu haklara sahiptir; bu hakları yaratıcıları Allah vermiştir, kimsenin bu hakları insanın elinden almaya hakkı yoktur.

İslâm'ın dışındaki bütün beşerî düzenler, bu hakların bir kısmını insanlara lutfediyor gözükürken, kendi çıkarlarını zedelediğini düşündükleri nice hakları gasbetmektedirler. O yüzden İslâm'ın dışındaki tüm düzenler ve dünya görüşleri zulüm; bunları uygulayanlar da zâlimdir. "Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmeyenler, zâlimlerin ta kendileridir." [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Totaliter rejimlerde kişilere ve gruplara verilecek, tanınacak hakların belirleyicileri, iktidarı elinde bulunduranlardır. Onların lutfedip verdikleri alınır ve kullanılır, vermedikleri ise talep bile edilemez. Demokrasilerde ise, haklar, kanunlarla verilir, kanunlar da halkın irâdesine dayanır veya dayanıyor gibi yapılır.

Hakk'ın değil de; halkın irâdesine dayanan sistemin Hak düzeni olamayacağı bir tarafa, iddia edildiği gibi, kanunların yapılışında olsun, işleyiş ve uygulanışında olsun halk irâdesinin dışında güçler devreye girmektedir. Kurtlar sofrasında dişini gösterecek kadar gücü olanlar hak alırken, diğerleri avuçlarını yalarlar. Silâhı, sermayeyi, medyayı, locaları, örgütleri ve iktidarı elinde tutanlar, aralarında uzlaşarak haklarını (hak etmediklerini) alırken, bunlardan mahrum olanlar açıkta kalmaktadır. Demokrasilerde de, faşizan ve totaliter rejimlerde olduğu gibi, hak verilmemekte, gücü olanlar tarafından alınmaktadır. Zulüm yönüyle temelde beşerî düzenler arasında bir fark yoktur; sadece hakları paylaşan sınıflar, zâlim ve sömürücü gruplar değişmektedir.

Kâğıt üzerinde kalan, insanları susturmaya ve kandırmaya yarayan bazı anayasal haklar, uluslararası haklar, insan hakları evrensel bildirileri, insan hakları kurumları... koyunları belirli istikamete sürmek için çobanın elinde tutarak sadece göstermekle yetindiği otlara benzemektedir. Medyanın haktan hukuktan bahsetmesi, bazılarının nutukları, insan hakları savunucuları(!) da kaval çalan çobanlar, çoban yardımcıları ve işbirlikçileri.

"İnsanların, inanç hürriyetleri sınırlandırılamaz, herkesin inandığı gibi yaşama hakkı vardır, herkesin okuma hakkı ve hürriyeti vardır..." anayasalarda buna benzer daha nice madde vardır ki, haksızlık/zulüm hak maskesi taksın. Uygulamalar ise... Başörtüsü ile okumak isteyen, ya da öğretmenlik, doktorluk... yapmak isteyen kızların durumu bile örnek olarak yeter. Ama egemen güçler (medya, kapitalist sermaye, bürokratlar ve iktidar) benimsemiş olsa, bunları hak kabul etseydi, başörtülü bayanların kamu haklarından veya öğrenim haklarından mahrum kalmaları söz konusu olmazdı. Hak anlayışı ve hakkın hâkimiyeti en azından bu konuda farklı olurdu.

Güçlülerin insafa gelip müslüman halka haklarını vermelerini bekleyenler, cehennemde köşk bekleyenler gibidir. "Hukuk devletinin kurumları hakları korur, demokrasi, halkın yönetimidir, mahkemeler, hâkimler, kanunlar..." mı? Güldürmeyin insanı. Bunlar, haksızlıkların emniyet sibobudur, barajlarıdır. İç ve dış hukuk konusunda yine yukarıda sayılan grupların hevâ ve istekleri söz konusudur. Demokrasiler dahil, bütün beşerî düzenlerde, etkili ve yetkili kimseler, insanların haklarını kendi hevâlarıyla kanunlaştırmışlar, bunun dışında kimsenin bir hakkını kabul etmeyecek düzenleme ve yasaklar koymuşlardır; Bu da yetmemiş, eski müşrikler gibi acıktıklarında elleriyle yapmış oldukları helvadan putları/kanunları yiyivermişlerdir. Doymayan iştah sahibi oldukları ve helvayı da çok sevdikleri bilinirse, kendiliğinden bunun sona ereceğini beklemek, Kıyâmeti beklemektir.

İnsanı en iyi tanıyan Rabbimiz, insana hiçbir ideolojinin veremeyeceği gerçek haklarını vermiştir; kadın-erkek, Arap-Acem, beyaz-zenci, yönetici-yönetilen, zengin-fakir, soylu-garip... gibi ayrımların tümünü reddederek. Kula kulluğun her çeşidini, tahakküm, zulüm ve sömürüyü yasaklayan Rabbimiz, kul hakkını ihlâl etmeyi af kapsamı dışında tutmuş, insanı yaratıklar içinde en yüce mevkiye yerleştirmiştir. O yüzden, Allah'ın hudûdunu korumadan, şeriatin emir ve yasaklarını dikkate almadan, Kur'an ahlâkını tatbik etmeden insan haklarını, kul hakkını savunmak, demogoji yapmaktan, yapılan zulümleri maskelemekten öte bir anlam ifade etmeyecektir. Unutulmamalıdır ki, "hudûdullah" korunmadan "hukukunnâs" korunamaz.

Allah'ın verdiği hakları, müslümanlardan ve mazlum tüm insanlardan almaya kimsenin hakkı yoktur. Ama, mazlumların dilenerek haklarını geri alabildiklerini tarih kaydetmez. Hakları Allah vermiştir. Beşer, hakkın tanımında Hakk'ı ölçü kabul etmediği müddetçe hakları hak sahibine dağıtamaz/dağıtmaz. Hak verilmez, alınır. Zâlimlerden hakkı, söke söke almak istiyorsak, Hakk'ın emri doğrultusunda cihad, hem hakkımız hem görevimizdir.

Unutmamak gerekir ki, "hak"dan önce "ödev" vardır, sorumluluk vardır. Allah'ın üzerimizdeki haklarını hatırımızdan çıkarmamalı ve O'na karşı görevlerimizi kuşanarak, emânete ihânet etmediğimizi ispat etmeli; kulluk bilinciyle diğer kulların haklarına da riâyet edip elinden ve dilinden güven duyulan insan olmalıyız. İşte o zaman hak yerini bulacak, hak ettiğimiz yere Hakk’ın yardımıyla ulaşacağız. Bâtılı söküp atmak da bizim kulluk görevlerimizden biri olduğundan bâtılı reddetmeyi, bâtılla mücâdeleyi mü'min olmak için olmazsa olmaz bileceğiz.

Hakkı bâtılın tepesine indirip, bâtılın beynini darmadağın edeceğini ve böylece bâtılın yok olup gideceğini belirten [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Allah'tan bu görevde bizleri memur etmesi, memur ettiğini düşünüyorsak, görev bilincini kuşanmamız için yardım etmesi duâsıyla...


"Olmak istersen cihande eğer makbûl-i ins ü cin
Ne kimse senden incinsin, ne sen bir kimseden incin!"


Allah'ım, bize hakkı hak olarak göster ve o hakka tâbi olmamız için yardım et!
Bâtılı da bâtıl olarak bize göster ve bâtılın her çeşidinden kaçınmayı nasib et!


Ahmet KALKAN





[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 5/Mâide, 45

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 21/Enbiyâ, 18

ferhat Tuna 19 Şubat 2012 10:44

Cevap: Hak Verilmez, Alınır!
 
hak ettiğimiz yere Hakk’ın yardımıyla ulaşacağız. Bâtılı söküp atmak da bizim kulluk görevlerimizden biri olduğundan bâtılı reddetmeyi, bâtılla mücâdeleyi mü'min olmak için olmazsa olmaz bileceğiz.

Hakkı bâtılın tepesine indirip, bâtılın beynini darmadağın edeceğini ve böylece bâtılın yok olup gideceğini belirten
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Allah'tan bu görevde bizleri memur etmesi, memur ettiğini düşünüyorsak, görev bilincini kuşanmamız için yardım etmesi duâsıyla...



ArO*


Eline sağlık ablam bir konu bu kadar güzel anlatılır.alkış000


SAAT: 13:58

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320