İki dudak arası hayat Ömür iki durak arası bir mesafedir. Doğum ve ölüm. Bu iki mesafe zaman süzgeci içerisinde bazen genişler, bazen de daralır. Biz daralan süreç içerisinde itikadımızı ve de istikametimizi bozmadığımız müddetçe son durağa gönül rahatlığı içerisinde varabiliriz. Bu iki durak arası aynı zamanda hadiselerin harman olduğu, elmas ile kömürün, bakır ile altının ayrıştığı yerdir. Yüce Yaratıcı bizim için bu iki durak arasını bir imtihan yeri olarak kılmıştır. Fakat geçici mahbuplar, son durağa sağ salim varmamızda önümüze çıkan birer engeldir. Bu engeller bizim asıl mahbubun vuslatına ve Onun mah-cemaliyle müşerref olmamıza mâni teşkil etmektedir. O mânilerden birisi şu iki durak arası hayatta bizlere verilen mal ve evlâttır. Cenâb-ı Hak (cc) her ikisini de bizim için bir imtihan vesilesi kıldığını Kur'ân-ı Kerim'inde meâlen şöyle ifade etmektedir: ``Mal ve evlâtlarınızı sizin için bir imtihan vesilesi kıldık." Basit hayallerimizi gerçekleştirmek için bin bir türlü sıkıntıya göğüs gereriz. O arzularımıza ulaşmak için olmadık sıkıntılara katlanırız. Hiç şüphesiz ki bu bizim tabiatımızda varolan bir olgudur. İşte, sonsuzluk diyarındaki ebedî istek ve arzularımızın gerçekleşmesi için bu iki durak arası hayatta karşımıza çıkacak engellere mukavemetli olmalıyız. En ufak bir yılgınlık, bizlerin imtihanı kaybetmesine vesile olabilir. Ve ebedî arzularımızdan geri bırakacak olan şeytanın hile ve desiseleri, cam parçacıklarından yansıyan göz kamaştırıcı hâleler gibidir. Sakın bu hâl, bizim imtihanımızı olumsuz olarak etkilemesin. İki durak arası hayata bakış açımız her zaman şu olmalı: Bâki bir sevgilinin varlığını hissederek hayat mücadelesi içinde adımlarımızı ona göre dengeli atmak. ``Kalpler yalnız Allah'ı anmakla mutmain olur" Çünkü kalp, ebedî güzelliğin peşindedir. Ebedî güzelliğin yegâne mercii ise iman-ı billahtır. İman-ı billah (Allah'a iman) ise, öyle bir hazinedir ki, insanın her şeyi elinden gitse dahi, hiçbir şeyi gitmemiş gibi onun huzurlu ve mutlu olarak ayakta durmasını sağlar. Hazret-i Peygamber (asm) iki durak arası hayatta iman-ı billah'ı elde eden adamın halini şöyle tasvir etmektedir. ``Musibetler geldiği zaman sabreder, sevap kazanır. Nimet verildiğinde şükreder, yine sevap kazanır." Bize düşen; bu güzel söze hakkıyla riayet edip, ömür treninin son durağa selâmetle varmasını sağlamak... |
SAAT: 19:58 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.