Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Kimseye Muhtaç Olmama, Allah’ın Es-Samed Güzel İsmi/Muhsin İyi (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/21734-kimseye-muhtac-olmama-allahve8217in-es-samed-guzel-ismi-muhsin-iyi.html)

muhsin iyi 16 Nisan 2012 19:12

Kimseye Muhtaç Olmama, Allah’ın Es-Samed Güzel İsmi/Muhsin İyi
 
Kimseye Muhtaç Olmama, Allah’ın Es-Samed Güzel İsmi
Es-Samed, hiçbir ihtiyacı olmayan, kimseye muhtaç olmayan; izni olmadan hiçbir işin hükme bağlanmadığı ve ihtiyaçlar konusunda kendisine başvurulan lider anlamlarına gelir.


Allah (c.c.) doğurmamıştır. Doğrulmamıştır. Bütün varlık âlemi O’nun “Ol!” emriyle yoktan yaratılmıştır. Nedenler zinciri ile varlıklar birbirlerine muhtaçtırlar. Canlı varlıklar yaşamak için birbirlerini yemek zorundadırlar. Biri diğerinin besin kaynağını oluşturur. Ayrıca her canlı varlık ölümlü olmasına karşın nesiller yolu ile varlığını devam ettirir. Ama Allah (c.c.) varlık dünyasına bağlı değildir. O’nun yemeye, içmeye, çoğalmaya ihtiyacı yoktur. O ezeli ve ebedidir. Zamanla kayıtlı değildir. Varlık dünyasının kanunları O’nu bağlamaz. Bundan dolayı O’nun varlığı ve varlığının devamı yaratılmış şeylere bağlı değildir. O hiçbir şeye muhtaç değildir.


Allah (c.c.) kullarının ibadetlerine de muhtaç değildir. Oysa varlıklar O’na ibadet etmeye muhtaçtırlar. Bazı insanlar, Allah’ın (c.c.) nasıl olsa bizim ibadetimize ihtiyacı yoktur, düşüncesiyle hareket ederek ibadetlerinde ihmalkâr davranmaktadırlar. Bu büyük bir zulümdür. Zira tüm varlık âlemi insanın hizmetinde olarak yaratılmışken ve kendi hal dilleri ile Allah’ı (c.c.) zikrederken insan Allah’a (c.c.) ibadet etmeyerek tüm bu nimetlere karşı nankörlük etmektedir. Bu elbette büyük bir cezayı gerektirmektedir. Çünkü her nimet kendi hal diliyle Allah (c.c.) indinde öyle bir insandan haklı olarak davacı olmaktadır.


Es-Samed güzel isminin hiçbir ihtiyacı olmayan, kimseye muhtaç olmayan anlamı dışında bir de izni olmadan hiçbir işin hükme bağlanmadığı ve ihtiyaçlar konusunda kendisine başvurulan lider anlamı da söz konusudur.


Kuran-ı Kerim’de es-Samed güzel ismi sadece bir yerde, İhlâs suresinde (Kulhu Vallahu Ahad Allahu’s-Samed…) geçer. İhlâs riyanın zıddı olan bir kavramdır. İbadetlerde Allah (c.c.) rızası dışında başka bir amaç gözetmemektir. Nasıl es-Samed güzel ismi ile Allah (c.c.) kimseye muhtaç değilse, herkes O’na muhtaçsa, kul da ibadetlerinde ihlâsla sadece O’na yönelir. O’ndan ister. Rızasını umar. Gösterişe düşmez. Allah (c.c.) dışında kimseden bir şey ummaz.


Son yıllarda es-Samed güzel ismindeki hiçbir ihtiyacı olmayan, kimseye muhtaç olmayan anlamı “som” kelimesi ile ifade edilmeye çalışılmıştır. Som bilindiği üzere maddenin katıksız olarak bulunduğu durumdur. Som altın örneğinde olduğu gibi. Yüce Allah (c.c.) varlıklara ait olan her şeyden uzaktır. O Kendi Kendi’sine vardır. Kimseye muhtaç olmadığı gibi her şey de O’na muhtaçtır.


Es-Samed güzel isminin kulda tecelli ettiği en önemli ibadet oruçtur. Oruç tutan bir Müslüman geçici de olsa belli bir süre yeme, içme, cinsel ilişki gibi nefsinin ihtiyaç duyduğu gereksinimlerden uzaklaşır. Bu hal Allah’ın (c.c.) es-Samed güzel ismine uygundur. Ayrıca oruç içine riyanın karışması zor olan bir ibadettir. Allah’la (c.c.) kul arasında adeta bir sırdır. En ihlâslı ibadetlerden birisidir. Bu açıdan da orucun anlamı, Allah’ın (c.c.) es-Samed güzel ismine yakındır.


Tasavvuf yoluna giren kişilerin ihlâsı yaşamaları ve insanlardan beklentilerini kırmaları için oruca değer vermeleri ve sünnet niyeti ile pazartesi ve perşembe günlerini oruçlu geçirmeleri onlara büyük yararlar sağlar. Bu günlerde işi olanlar, kaza niyeti ile tatil günlerinde oruç tutabilirler. Hadis-i şeriflere göre cuma ve cumartesinin tek olarak tutulmamaları, ikisi beraber veya bu günlerin önceki ve sonraki günlerinin de oruçlu olarak geçirilmesi gerektiğini de belirtelim. Yani bir kişi iki günü arka arkaya olmak üzere, cumartesi-pazar, perşembe-cuma veya cumartesi-pazar günleri de oruç tutabilir.


Orucu nafile niyeti ile tutmaktan ziyade kaza niyeti ile tutmak daha yararlıdır. Çünkü Kuran-ı Kerim’de orucun kazası da emredilmektedir. Dolayısıyla bu niyetle oruç tutanlar, hem borçlarını ödemiş olurlar hem de bir farzı yerine getirmenin sevabına kavuşurlar. Şayet üzerimizde oruç borcu yoksa da bazı oruçlarımız yara almış (gıybet, kötü söz, göz zinası vs. nedenleriyle) olabilir. İnşallah kaza niyeti ile tutulanlar bunların yerini alacaktır. İmam-ı Rabbani Hazretleri (k.s), Mektubat’ının çok yerlerinde bir farzın yerini binlerce nafile ibadetin tutamayacağını belirtmişlerdir. Sünnetler de elbette nafilelerden çok üstündürler. Çünkü peygamberi (s.a.s) taklitle yapılan ibadetler, hem çok sevap getirirler hem de çok faziletlidirler. Hadis-i şerifte ifade edildiği üzere bu ahir zamanda bir sünneti ihyanın yüz şehit sevabı getirdiği unutulmamalıdır. Ayrıca sünnet niyeti ile tutulan oruçlar, sevap ve faziletlerin dışında peygamberin (s.a.s) zor zamanlardaki şefaatlerini de kapsarlar. Onun için (eğer üzerimizde oruç borcu yoksa) pazartesi ve perşembe günleri tutulan oruçları sünnet niyeti ile tutmakta büyük fayda vardır.


Es-samed zikri kulda ihlâsı ve gönül tokluğunu oluşturur. Allah’a imanı yakinleştirir. Bu açıdan belaları önleyici olduğu gibi rızkı da celbedicidir. Aynı şeyler oruç için de geçerlidir.


Oruçlar, gelebilecek hastalılara da kefaret olurlar. Hadis-i şerifte oruç sağlıktır diye buyrulması bundandır. Ahirette cehennem ateşine engel olacak en başlıca ibadet oruçtur. Onlarca hadis-i şerif orucun cehennem ateşine kalkan olacağını ve siper vazifesi göreceğini belirtmektedir. Her insanın mutlaka cehenneme uğrayacağı ise ayet-i kerime ile sabittir (Meryem suresi, 71). Çünkü Sırat köprüsü cehennem üzerine kuruludur. Bütün insanlar bu köprüden geçmek zorundadırlar. Tıpkı bazı katlarda duran asansör gibi Sırat köprüsü üzerindekileri cehennemin bazı katlarında ve kısımlarında boşaltacaktır. Müminler cennete bu köprü ile değişik hızlarda varacaklardır. Cehennem Allahın (c.c.) izni ile mümine tuttuğu oruçlar sayesinde tesir etmeyecektir. Ayrıca oruç kullara muhtaç olmayı engelleyicidir. İnsana içerisinde bulunduğu toplumda manevi olarak büyük bir itibar da kazandırıcıdır.


Allah’ın bu güzel ismini zikrederken edebe çok dikkat etmelidir. Onun bu güzel ismini zikirle elde edilecek dünyevi yararlar düşünülmemelidir. Maksat bu güzel isme yaraşır bir şekilde yüce Allah’ı övmek olmalıdır. “Kim ahiret mahsulü isterse onun ürünlerini fazla fazla artırırız. Kim de sırf dünya menfaati isterse ona da ondan veririz, ama ahirette onun hiç nasibi olmaz. (Şûrâ suresi, 20).”


Farz olan oruç dışında bazı sair günleri kaza, sünnet ve nafile oruçlarla süsleyen bir kişi üzerinde Allah’ın Es-Samed güzel ismininin bu sözünü ettiğimiz faziletlerini Allah’ın (c.c.) izni ile tecelli ettirecektir. Bu açıdan oruçlu iken bir miktar Es-Samed güzel isminin zikrini çekip bu güzel ismin anlamı üzerinde düşünmek ve Allah’ı bu güzel ismi ile yürekten övmek dünya ve ahret yararlarına yol açtığı gibi oruç ibadetinin sır ve anlamlarını da kavramaya ve anlamaya yardımcı olacaktır.


Unutulmamalı ki, gerek oruç gerekse Es-Samed güzel isimlerinin manevi hediyelerinin en önemlisi ihlâstır. İhlâs ise tasavvufun elde etmek istediği temel amaçtır. İçerisinde bütün dünya ve ahret mükâfatlarını barındırır. Dinin temeli ihlâstır. Dinde ihlâs sahibi olmadığı zaman Allah korusun münafıklık tehlikesine düşeriz.


Allah’ı dünyevi maksatlar için öven kişiler, dinin gayesinin ahret olduğu gerçeğini unutmuşlardır. Onlar ihlâstan hisse alamamışlardır. Maalesef Yahudiler bu duruma düşmüşlerdir. Onlar dünya için ahretlerini az bir dünya menfaati karşılığı satmışlardır. Dinlerini tahrif etmişlerdir. Allah ümmet-i Muhammedi bu afattan korusun. Âmin. “En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na en güzel isimlerle dua edin. O’nun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır (Araf suresi, 180).”


Es-Samed güzel ismi ile kula düşen görev, Allah’ın (c.c.) hiçbir şeye muhtaç olmadığını, herkesin O’na muhtaç olduğunu düşünerek ibadetlere ihlâsla büyük önem vermektir.


Allah kendisini razı olacağı şekilde tanımamızı ve O’na ibadet etmemizi ve her şeyden önce ihlâsı bizlere nasip eylesin. Âmin.
Muhsin İyi
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


SAAT: 10:43

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306