Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Fıtrat dinine dönüş /Mevlüt Hönül (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/21990-fitrat-dinine-donus-mevlut-honul.html)

Mevlüt HÖNÜL 21 Mayıs 2012 13:24

Fıtrat dinine dönüş /Mevlüt Hönül
 


Böylece sen!,batıl olan her şeyden uzaklaşarak yüzünü kararlı bir şekilde (hak olan) dine çevir ve Allah'ın insan bünyesine nakşettiği fıtrata uygun davran: (ki,) Allah'ın yarattığında bir bozulma ve çürümeye meydan verilmesin: bu, sahih (bir) din(in gayesi)dir; ama çoğu insanlar onu bilmezler.
(Rum-30)

Fıtrat Allah’ın insanlara nakşettiği hakk dinin özüdür,bozulma ve çürümeye karşı sinelerdeki en berrak halidir.Düşünün katil olan bir insan sonunda kendini ele verir işte bu noktada onu ele veren sinesindeki fıtratın ta kendisidir.

Allah azze ve celle ayeti kerime’de topulukların durumunu şöyle ifade etmektedir:

(Böyle biri sanıyor mu ki) kendisini önünden ve ardından izleyen (ve) onu Allah her ne ki takdir etmişse ona karşı koruyup gözeten refakatçileri vardır. Gerçek şu ki, insanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez; ve Allah insanlara (kendi kötülüklerinin bir sonucu olarak) bir felaket tattıracağı zaman hiçbir şey bunun önünde duramaz: çünkü onların, kendilerini O'na karşı koruyabilecek kimseleri yoktur.
(RA’D-11 )

Fıtrat’ın bozulmasına ve insan hayatında bozulmaya etken olan ana sebepleri şöyle sıralayabiliriz:

1: Allah’a ortak (şirk ) koşmak :


Fıtrat’ın bozulmasında en büyük ve en tehlikeli olanı şirk’tir . Çünkü şirk fıtrat ve tevhid ile çelişen en büyük sapıklıktır.

Örneğin Musa (a.s) Kıssasını ele alalım:

Musa (a.s) esir bir kavme,peygamberlik etmekte idi,Mısır’da köle olarak yaşayan İsrailoğullarına rehberlik ederek,özgürlüklerine kavuşmalarına öncülük etmişti.Özgürlüğüne kavuşan bu toplumu bir ay gibi kısa bir süreliğine kardeşi Harun’a emanet ederek dağa çıkan Musa (a.s) döndüğünde Putlara tapan bir kavim ile karşılaşır, kardeşi Harun’a emanet bıraktığı kavim geçmişine asabiyete dönüş yapmıştır.Kendi heva ve heveleslerine uygun ortamı tercih edişleri,şeytanın arzu ettiği hayat yolunun izlenmesine zemin hazırlamıştır.

2: Allah’ı unutmak :
Fıtrata göre yaşamamanın bir nedeni de Allah’ı unutmaktır,Bozulma ve yozlaşma süreci Allah’ı unutmakla başlar,kendi öz benliğinden uzaklaşma hususunda Allah bizleri dikkat çekici bir uyarı ile uyarmaktadır :

Allah'ı unutup da, Allah'ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Çünkü onlar sapık kimselerdir.

(Haşr-19)

Bu ve benzeri bir çok ayeti kerime’de Allah’ı unutarak günahkar bir kul durumuna düşmenin ana sebebinde kalbin katılılığı yatmaktadır. Kainatın düzeni insan için olduğu gibi,insanın da varlığı kalbi üzeredir,Her tür bozulma ve iyiliğin ilk etkilediği nokta kalptir.Kalp kötülüğün kaynağı değil bilakis kötü davranış ve sapkınlıklar kalbe sirayet eder.Bu hususta bizler Kalplerimizi Allah’ı anarak her tür fahşa ve bozulmadan koruyabiliriz.


3: Yakın çevresinin etkisinde kalmak :

Kur'an’a ilişemeyen İslam düşmanları Kuran ve Müslümanlar arasına yapay engeller koymaya uğraşmışlardır. Zira hırsızlar girmek istedikleri yerin öncelikle ışıkla olan irtibatım kesmeye ve birtakım yapay engeller oluşturmaya çalışırlar.Bu şekilde Kuran ve Müslümanlar arasına engel koymaya çalışan kesimler Müslümanların zihnini meşgul edecek tereddütler ortaya atmaya çalışmışlardır.Allah’a inanma noktasında insanlar çevrelerinin etkisi ile başka yönlere meyil edebilirler.

Bu meyil esnasında insanlar onurlu İslam şahsiyetlerini hem kendi sapmalarından hemde çevrenin etkisi ile oluşabilecek sapmalardan korumak adına, Kur’an’ın ana hedefi olan yozlaşma ve bozulmaların kaldırılması yönünde fıtrata uygun yeniden inşa için bu tür çevrenin olumsuz etkilerinden korunmak gerekir.

Peygamberlerin geneli hayat mücadeleleri içerisinde,Tevhid inancını anlatmaya ve yaymaya çalışmışlardır,içinde bulundukları toplumlar bu insanların rabbe dönüşleri sonrasında tekrar yozlaşmalar ile eski inançlarına dönmüşlerdir örnekleri bizlere Kuran’da anlatılmıştır.

Örneğin İsa (a.s)’ın kendi döneminde had safhada olan ikiyüzlülüğe karşı peygamberlik görevini icra etmeye çalışır,kendine tabi olan havarilerinden seçmiş olduğu oniki kişi ile yakından ilgilenir ,onları eğitmek adına her gün iç içe olmaya gayret gösterir,lakin revaçta olan ikiyüzlülük ile bu havariler arasından,birinin İsa (a.s)’yı otuz gümüş karşılığında ihbar etmesi ile ihaneti yaşar.

Bu ve benzeri bir çok olay bizlere Muhammed (s.a.a)’in vefatından sonra,insanların yeniden eski inanç ve atalarının yoluna döndükleri tarihi kaynaklarca sabittir bu dönüşün ana sebebi insanda varolan asabiyet duygusunun etkisidir.

İslam’ın temel öğretilerine baktığımızda riyayı,şirki,kula kulluğu,mülk hastalığını,zalime itaat edilmemesi gerektiği,temel rehberin Kuran ve Allah resulü olduğu ve daha bir çok husus açık iken insanlar kendi heva ve hevesleri uğrunda yozlaşma ve bozulmaya başlamışlardır.

İnsan eşrefi mahlukat olabildiği gibi,en nankör-en zalim’de olabiliyor,bu tür bozulmaların sebebi yaradılış gayesini unutan ve yaşaması gerektiği gibi yaşamayarak yaşadığı hayatı din haline getiren anlayışlar fıtrat dininden uzaklaşmışlığın sembolü olan heva ve hevesler dinidir.

Üzülerek ifade etmeye çalıştığım ana nokta,Müslüman diyenlerin uzun süren bu gaflet uykusundan ne zaman uyanmaya çalışacakları,ekonomik,siyasal,sosyal ve hayatın her alanında,Müslümanın yaşam biçimini hakim kılacaklarına özlerine (sinelerindeki) hakikate Fıtrat dinine dönüş yapacakları ana daha ne kadar bekleyecekler ? sorusu beni şu an gözlemlediğim yaşam biçimlerine bakınca endişelendiriyor.

Kula kulluk,Şirk,Bölünmüşlük,Fitne ve Fesad,Irkçılık,İzimcilik,Tahrif,Allah ile Kul Arasına Aracılar,Kuran yerine Beşer kaynakları,Adalet yerine Zulüm,Haya yerine Edepsizlik,Ahlak yerine Fahşa,Hak yerine Haksızlık,İhlas yerine Riya,Mazlum yerine Zalime destek olan ve daha bir çok çıkmazı bulunan toplumlara baktığımda İslamım Müslümanın diyenleri görmek durumun hiçte iç açıcı olmadığının tasviridir.

İslam ümmeti,günümüz dünyasının en mutsuz ümmeti haline dönüşmüştür.Sayı-Toprak ve kaynaklar açısından dünyanın en zengin topluluklarıdırlar,Miras olarak en güzel olana İslama sahip iken dünya düzeni içinde zayıf ve dağınık bir güce sahiptirler.

Sayısız devletlere bölünmüşlüğü ile,zenginlik ve güç olarak kendilerinden az olan uluslara karşı kendilerini savunmaktan aciz devletler,Kur’an’ın ilahi emri gereği vasat (mutedil-orta) ümmet olmak yerine,diğer toplumların avı durumuna düşmüşlerdir.

İnsan yeryüzünün halifesi kimliği ile,yaradılış gayesine uygun olan İslam emirleri gereği zaman-mekan birlikteliği içinde sorumluluk bilinci ile görevini ifa edebilmelidir.


MEVLÜT HÖNÜL
MALAZGİRT

www.medineweb.net


SAAT: 04:18

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306