Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Pusulasını Şaşıran Müslümanlar... (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/24841-pusulasini-sasiran-muslumanlar.html)

enderhafızım 26 Şubat 2013 15:10

Pusulasını Şaşıran Müslümanlar...
 
Pusulasını Şaşıran Müslümanlar / Muhammed Zahid

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ahirzaman gerçekten de anlatılması son derece güç bir zaman dilimi. Belki bu zamanda diliminde yaşamıyor olsaydık ve birileri bize ‘Ahirzamanda şöyle şöyle hâdiseler vuku olacak’ dese ‘Olur mu öyle şey!’ der işin içinden çıkmaya çalışırdık. ‘Ahir zaman öyle bir zaman ki anormalliklerin normal, normalliğin anormal olarak algılanması bu zaman diliminin en önemli özelliklerindendir.’[1]

Ahirzamanda Müslüman kalabilmek hiç kolay değil. Hadis kitaplarının Kitabu’l-Fiten bölümleri incelendiğinde yaşanan durumun vahameti çok daha net bir şekilde görülecektir. Bir tek hadis-î şerifi zikretmekle yetineceğim. Allah Rasulü (s) şöyle buyuruyor: ‘Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var. Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akşama kafir olur; mü'min olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar.’[2]

Ahirzamanda her şey alt üst olmuş durumda. Bir zamanların hızlı İslâmcıları bugünlerde lâikliğin ateistlik olmadığını, demokrasînin İslâm ile çatışmadığını söyleyerek akla, kalbe, imana zarar açıklama yapar hale geldi. Bu manzara karşısında mezkur hadis-i şerifi hatırlayarak ‘Allah Rasulü’nün söylediği şüphesiz haktır’ demekten kendimizi alamıyoruz.

Doğrusunu söylemek gerekirse Müslümanlar olarak pusulamızı şaşırdık, hem de öyle böyle değil. Bu manzara karşısında üzülmemek mümkün değil. Bu yazımda üzerinde durmaya çalışacağım mesele şu: Müslümanların elbette hepsi değil; ancak önemli bir kısmı artık kime rahmet, kime lânet okuyacağını bilmiyor. Arkasından ‘Lânetullahî Aleyh’ denilmesi gereken kişileri bile rahmetle yâd eden Müslümanlarla hemen hemen hepimiz karşılaşıyoruz. Müşahhas örneklerle devam edeyim.‘Oyun havalarında ellerinizi birbirine her vurduğunuzda günahlarınız kurumuş yaprak gibi dökülürmüş. Hele bir de içinizden gelip, iki oynasanız günahkâr da gelseniz, melekler gibi dönermişsiniz evinize’[3] diyen Neşet Ertaş’a rahmet okuyan Müslümanlar, Van’daki depremi yorumlarken; ‘Oradakilere dikkat ettim, sanki bu deprem olayı Allah’tan gelmiş bir şey gibi algılanıyor. Şu bilinsin ki bu bir doğa olayı’[4] diyen ve başörtülülere hakaret eden Mehmet Ali Birand için rahmet okumakta beis görmediler. Daha açık konuşmak gerekirse ‘Başörtü markamıza zarar verir’ diyen Birand’ın arkasından salya sümük ağlayan başörtülülerin sayısı hiç de az değildi. Neşet Ertaş ve Mehmet Ali Birand’ın arkasından lânet okuyalım demiyorum; ama onları ‘rahmetli’ ilan etmeye pek bir hevesli olan Müslümanlar neye dayanarak böyle bir şey yapıyor onu sorguluyorum.
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Lânet rahmet okuma meselesini abarttığımı düşünenler mutlaka olacaktır. Mehmet Ali Birand’ın arkasından salya sümük ağlayan başörtülü insanların cehaletten böyle davrandıklarını farz edelim. Bu memlekette İslâmcı geçinen gazetelerden birisinde köşe yazarlığı yapan Murat Menteş isimli şahıs ‘Rahmetli Atatürk’ başlıklı bir paçavra ile Müslümanların evlerine, iş yerlerine konuk oldu. Mustafa Kemal’i bu toprağın hayırlı evlâtlarından birisi olarak gösteren Murat Menteş, sözlerini‘İçki içmiş. N’apalım? Zannetmiyorum ki Mustafa Kemal rakıyı zevk için içmiş olsun. Unutmak istiyordu. Gözümün önünde binlerce genç ölse, ben de içerdim’[5] şeklinde saçmalayarak sürdürmüştü. Evet, bu sözlerin sahibi Cumhuriyet Gazetesi’nde veya Doğan Grubu’na ait gazetelerden birisinde değil, İslâmcı geçinen bir gazetede köşe yazarlığı yapıyor.
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Yazımın başında ahirzaman ile alakalı söylediklerimi bu noktada hatırlamanın tam zamanı. Müslümanların pusulalarını nasıl şaşırdığını görebiliyor musunuz? Murat Menteş’in yüreği merhametle öylesine dolmuş taşmış ki M. Kemal’e bile Fatiha okuyacak düzeye gelmiş. Ne diyelim?! İnşAllah, Allah Teala, Murat Menteş’i ve onun gibi düşünen ve kendisini Müslüman olarak gören insanları pek sevgili Ata’ları ile haşreder de günlerini görürler. M. Kemal’e Fatiha’yı okumakta beis görmeyenler, bu duama ‘Âmin’ demeyi de çok görmezler heralde değil mi?

Allah’ın dostları ile şeytanın dostlarını ayırt edecek kabilette olan ve aradaki uçurumun farkında olan Müslümanlar gitti, kime rahmet okuyacağını dahi bilmeyen M. Kemal aşığı Müslüman (!) yazarlar türedi. Ey Ümmet-î Muhammed! ‘şahit ümmet’ vasfı ayet-î kerime[6] ile ferman buyrulan Ümmet siz değil misiniz? Hak ile bâtılı, mazlum ile zâlimi, sap ile samanı birbirine karıştıran sizler Allah’ın huzurunda ‘şahit ümmet’ olma vasfını hakkıyla nasıl yerine getireceksiniz? Ümmet-î Muhammed’in ‘şahit ümmet’ olma vasfının beyân buyrulduğu ayet-î kerimde Ümmet-î Muhammed’in bir diğer vasfından, ‘vasat’ olmasından bahsediliyor. Vasat kelimesini bizler Türkçe’de genellikle olumsuz manada kullarınız; ancak bu ayetî kerimeye tefsirlerden baktığımızda pek çok anlamın yanı sıra ‘vasat ümmet’ten kastın ‘aşırılıktan uzak, dengeli ümmet’ şeklinde bir izâh ile karşılaşıyoruz.[7]

Âlimlerin cahil, zalîmlerin kahraman olarak tanıtılmaya çalışıldığı bir ortamda dengeden, adaletten, hakkâniyetten bahsedebilmek mümkün mü? Gözlerimizin içine baka baka zâlimleri mazlum gibi göstermeye çalışanlar büyük bir ihanet içindedir. Sizlere zulmeden, dininizle alay eden insanların yaptıklarını ne kadar çabuk unutuyorsunuz? Yoksa merhametiniz mi buna engel oluyor?Ey Allah’ın kulları, unutmayın ki Allah en merhametli olandır. Allah için kendinize gelin. Kimin için üzülüp, kimin için sevineceğinizi bir kere daha gözden geçirin. Unutmayın ki Ümmet-i Muhammed’in ‘şahitlik’ yapma gibi bir görevi vardır. Aklımızı başımıza almazsak, iman sahibi bir Müslüman’ın göstermesi gereken hassasiyeti göstermezsek Allah muhafaza buyursun hüsrana uğrayanlardan olabiliriz. Rabbimiz! Bizleri içimizdeki akılsızlardan dolayı helâk etme...

[1] Ebubekir Sifil, Milli Gazete, 19 Nisan 2010

[2] Ebu Davud, Fiten 2, (4259, 4262); Tirmizi, Fiten 33, (2205)

[3] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[4] 25 Ekim 2011 Tarihli Kanal D Ana Haber Bülten

[5] Murat Menteş, Yenişafak, 9 Kasım 2012

[6] 'Şahit Ümmet' ve 'Vasat Ümmet' tabiri için bakınız; Bakara 143

[7] Örnek Olarak Kuran Yolu İsimli Tefsire Bakılabilir.



SAAT: 09:12

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321