Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Mugayyebat-ı Hamse (Beş Bilinmeyen)/Bedia özdemir Tokel (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/26121-mugayyebat-i-hamse-bes-bilinmeyen-bedia-ozdemir-tokel.html)

Bedia Özdemir Tokel 07Haziran 2013 00:10

Mugayyebat-ı Hamse (Beş Bilinmeyen)/Bedia özdemir Tokel
 
Mugayyebat-ı Hamse (Beş Bilinmeyen)/Bedia Özdemir Tokel


Varis b. Amr adında bir adam Hz. Peygamber'e gelerek: "Karım gebedir ne doğuracağını bana haber ver. Ülkemizde kuraklık var yağmurun ne zaman yağacağını bana haber ver. Ne zaman doğduğumu biliyorum, ne zaman öleceğimi bana haber ver. Bu gün ne yaptığımı biliyorum, yarın ne yapacağımı bana haber ver. Kıyametin ne zaman kopacağını da bana bildir" demiş,bunun üzerine yukarıdaki âyet inmiştir (Kurtubî, el-Camî li Ahkâmil-Kur'ân, XIV, 83).

"Kıyametin ilmi Allah katındadır. Yağmuru o indirir. Rahimlerde olanı bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilmez. Şüphesiz Allah Alîm’dir, Habîr’dir." (Lokman 34)

Ayeti kerimede beş hususun Allahtan başka kimsenin bilemeyeceği beyan edilmiştir ve buna da''Mugayyebat-ı Hamse''(Beş bilinmeyen) denilmiştir.

1-Kıyametin ne zaman kopacağı
2-Yağmurun yağması
3-Ceninin keyfiyyeti
4-Kişinin yarın ne kazanacağı
5-Kişinin nerede öleceği

Bu beş bilinmeyenden yağmur yağması ve ceninin keyfiyyeti hakkında zaman zaman tartışmalar olmuştur.

İlkönce ayeti kerimenin hikmetini anlamaya çalışmadan evvel, hatırımızdan çıkarmamamız gereken ;Kur'an Allah kelamıdır,kelam-ı kadimdir,ezeli ve ebedidir.Rabbimizin vahy-i asarıdır.Kur'an lütuf ve ihsandır .Asırlar önce nazil olduğu halde keşif ve icatlar Kuranı hep teyit etmiştir.

''Kur'an'ı muhakkak biz indirdik ,elbette onu yine biz koruyacağız''(Hicr:9)

Bu yazıda mugayyebat-ı hamseden; itiraz edilen iki nokta üzerinde durmak istiyoruz.

Sorulan soru şudur:Bugün teknolojinin ilerlemesi ile yağacak yağmur biliniyor,anne karnındaki bebeğin cinsiyetide biliniyor,o halde bu ayeti nasıl anlamamız lazım?

Ya da başka soru :Bu ayetle bilinmeyen beş değil de üç olabilir mi?

Çünkü Yağmurun ne zaman yağacağı ve ceninin keyfiyeti hakkında ifadeler de diğer üç ifadeden (kıyametin ne zaman kopacağı ,yarın ne kazanacağı bilgisi,kişinin nerede öleceği bilgisi) farklıdır.


Bediuzzaman Said Nursi bu suallere çok enteresan cevaplar vermiştir.İfadeler osmanlıca ve uzun olduğundan dolayı biz kısaca izahını nakledelim.

Hülasa ,''Şöyle ki yağmurun ne zaman yağacağı Allahın bilgisi dahilindedir.Güneşin doğuşunu kaideye bağlamış; lakin yağmurun gelişini düzenli bir kaideye bağlamamıştır.Yarın muhakkak belli bir kaideye bağlı olarak güneşin doğacağı biliniyor ve onun doğması için dua ve doğduktan sonra da şükür edilmiyor.Yağmur ise belli bir kaideye bağlı olmadığından insanoğlu her vakit rica ve dua ile Dergah-ı ilahiyyeye ilticaya mecbur oluyorlar.Vaktini tayin edemediği içinde yağmur nimetine kavuşunca hakiki şükrediyorlar.,İşte bu ayetle,yağmurun vakti, Mugayyebat-ı Hamseye dahil oluyor.Teknolojik aletlerle vaktini bilmek;gaybı bilmek değil gaybden şuhud alemine geçerken bilebilmektir''.(Lemalar 102)

Bediuzzamanın ifadeleri burada hitame eriyor.Burada ''şuhud alemine geçerken'' ifadesi ufuk açıcı şüphesiz..Ekleyecek olursak romatizmalı insanların ağrılarına bakarak yağmurun yağacağını söylemeleri gibi.

Bir de, bugünün ilmî araştırmalarının da kabul ettiği ve Efendimiz'e (sallallâhu aleyhi ve sellem) ait, mucizevî bir beyana bakarsak. Allah Resûlü: "Mâ min âmin bi emtara min âmin" buyuruyor. Mânâsı, "Hiçbir yıl başka bir yıldan daha yağışlı değildir."( el-Hâkim, el-Müstedrek, 2/437; et-Taberî, el-Câmiu'l-beyan, 19/22; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, 3/363.)
demektir. Bu hadisten de anlaşılıyor ki, her sene yeryüzüne aynı miktarda yağmur yağmaktadır. Ancak nereye ne miktar yağacağı belli değildir. İşte gayb olan budur ve bu bilinememektedir.

Amerikalı bilim adamları Türkiye'ye gelir ve bir köyü ziyaret ederler. Kendilerine göre bir araştırma yapmaktadırlar. Bu arada, merada keçilerini otlatmakta olan bir çobanla görüşürler. Bir ara çoban keçilerini toparlayıp ağıla gitmeye koyulur. Adamlar sebebini sorunca da, biraz sonra yağmur yağacak, der. Bilim adamları hayret ederler. Çünkü havada yağmura işaret olabilecek hiçbir alâmet yoktur. Ayrıca yanlarında taşıdıkları barometre de böyle bir sinyal vermemektedir. Hakikaten bir müddet sonra şakır şakır yağmur başlar. Adamlar ağıla koşarak çobana, yağmur yağacağını nasıl anladığını sorarlar. Cevap enteresandır: Benim yıllardır edindiğim tecrübeye göre yağmur yağmadan bir müddet önce keçiler kuyruklarını kısarlar, ondan anlarım ki yağmur yağacak. Bunun üzerine ellerindeki aletleri yere çalan bilim adamları, sizin, şu keçilerin kuyrukları kadar dahi ehemmiyetiniz yokmuş, derler.

Yağmurun ne zaman yağacağını aletlerle tahmin etmek zanni bir bilgidir.Gaybi bilmek değildir.Hava tahmin raporlarının yanıldığı da çok olmuştur.

Peki,Röntgen ışınlarıyla ceninin cinsiyeti bilindiği söylenilerek bu ayete itirazlar nedir?

Ayeti Kerimeye dikkat edersek'' Rahimlerde olanı O bilir'',buyruluyor.Cinsiyetini O bilir demiyor.Klasik tefsirlerde cinsiyetle yorumlanmışsa da ceninin keyfiyyeti,cinsiyet,ecel,rızık,said mi şaki mi olacağı kaderi ,tek mi ikiz mi olacağı ,sıhhatli mi hasta mı doğacağı gibi hususiyetleri de içinde barındırdığı aşikardır.

Bir hadîs-i şerifte, "Hamsün lâ ya’lemühünne illallâh" buyrulmuştur. Mânâsı: "Beş şey vardır ki, onları Allah’tan başkası bilemez"( Buhârî, Sahîh, İman, 37.) demektir.

Münâvi merhum bu hadîs-i şerifi şöyle şerh etmiştir: "Bu beş şeyi Allah’tan başkası, hem küllî, hem de cüz’î olarak ihâtalı ve şümullü bir şekilde (bütün hususiyet ve incelikleriyle) bilemez."

Bu ayeti celilenin tefsirini Rasululah efendimiz bizzat yapmıştır.
"Allah Teâlâ rahime bir melek vazifelendirmiştir. Melek, ‘Yâ Rab, bir damla su! Yâ Rab, yapışkan bir parça! Yâ Rab, bir çiğnem et’ der. Allah Teâlâ da yaratma işini yerine getirmeyi dilediği zaman; erkek mi dişi mi, şakî mi saîd mi, rızkı ne, eceli ne olduğunu söyler. Anası karnında bunlar yazılır. O zaman onu, o melek ve Allah Teâlâ’nın kullarından dilediği kimseler de bilir."(Buhari ,sahih,hayız,17,Enbiya ,1)

Mugayyebat-ı hamseden bir kısmının bilgisini Allahu Teala dilerse,Peygamber ve melekler gibi dilediğine muttali edebilir,fakat yine bu bilgileri Cenab-ı Haktan başkası hem külli hem cüzi kapsamlı olarak bilemez.(Elmalılı Hamdi Yazır, a.g.e., s.3854)

Meleklerin ve bazı özel şahısların muttali olabileceği ilim ise, az çok delilleri gerçekleşmiş, bir yönden noksan bir ilimdir (Kurtubî, el-Camî, XIV, 83, Ismail HakkıBursevî, Ruhü'l-Beyan, VII, 102, 105).

Bu cevaplarla ''Mugayyebatı Hamse''nin üç olma ihtimali yoktur.


''Biz o kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmadık''(Enam 38)


''Mü'min her aradığını Kur'anda bulabilendir.Fakat bu ,tilaveti esnasında Kur'anı Kerimin manaları kalbine inen arif kimselere mahsustur.''

Kur'anı Kerim 14 asır önceden ilim ve fen alemine yepyeni inceleme ve araştırma ufukları açmıştır.Birçok ilim ve bilgilere delalet eden ayat-i ilahiyyeKur'an'da mevcuttur.

Kur’ânʹda haber verilen geleceğe ait bir takım olaylarzamanı gelince vuku bulacaktır. Öyle ilimler var ki bugün o ilimlerin vücudu yoktur fakat yarın olacaktır. Henüz mânâsı anlaşılmamış öyle âyetler vardır ki mânâ ve mefhumları istikbalde zuhur edecektir. Biz de o zaman anlayacağız. Size bugüne mahsus bir misal verelim, atom bombası denilen ve dünyamızın istikbalini tehdit eden cevherî bombaya, Kur’ân’da Şems sûresinde işaret edilmektedir. Kaplayıcı ve hiçbir yerde hayat izi bırakmayan azap mânâsında tarif edilen bu helak afetine Kur’ân demdem azabı diyor. Bu hadiseden evvel kat’i sûrette bu tabirin müstakilen ne olduğunu bilmiyorduk. Hadiseler bu mânâyı bizlere açtı ve öğrendik. İşte bunun gibi Kur’ân’da henüz açılmamış, istikbalini, zamanını, asrını bekleyen yüzlerce âyet vardır.'' (Muhammed Hikmet Tuzkaya,Kur'an-ı Azimüşşan Sünnet-i NebiyyiZişan,50-51)

Bedia Özdemir Tokel, Eğitimci
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Yitiksevda 07Haziran 2013 00:49

Cevap: Mugayyebat-ı Hamse (Beş Bilinmeyen)/Bedia özdemir Tokel
 
Allah razı olsun. Beş bilinmeyeni çok güzel izah etmişsiniz bu izah üzerine söz söylemek abes olur.


SAAT: 08:16

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306