Düşünmek, insan olmanın erdemiyle nefeslenmek demektir…/Mustafa Cilasun [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Mehmet Çok şımartılmıştı. Evlerinin tek oğlu Babasının avcılık lakabı bulunan Mehmet’e Kimseler söz edemezlerdi. Ne kadar çok şımarsa da! Çok haksızlık yapsa da, Onun her hareketi birilerince masum karşılanırdı. Çünkü avcı olan Ahmet amcadan çok korkarlardı. Lakin Ahmet amca bunlardan habersiz olan, Kendiişleriyle ilgili çalışmaları bulunan çok sakin bir insandı. Bizler uzaktan da olsa Bir kötülüğüne şahit olamadığımızdan Azda olsa onu severdik. Oğlu Mehmet’i hiç Sevmediğimiz halde, onu şımarttığını bildiğimiz Nedenle diyemem, çünkü onu hiç yüz göz olurken görmemiştik. Bir gün yine uçurtmalarımızı Uçururken şımarık Mehmet bir diğer arkadaşın İpini kopartmak için, uçurtmasını kaçırtmak için saldırmıştı. Mağdur olan arkadaşımız Sait Ne kadar sabrederek dirense de, Bizler bir gayret göster sekte Tüm çabalarımız nafileydi. Mehmet’i bir kere hırs basmıştı. Çok rahat dövebileceğimiz Bir arkadaştı lakin onun babası acı olan bir adandı! Ara da olsa omzunda tüfekle gezdiği görülürdü. Farklı kıyafetler eşliğinde. Mehmet mücadelesine devam ederken Mağdur olan arkadaş Sait’in babası işten geliyormuş Duyduğu sesler onun dikkatini çekince Koşarak geldi ve sevimsiz mücadeleyi gördü. Ayırmak için yüksek sesle müdahale etse de Mehmet artık dut durak bilmiyordu. Hakaretler yapmaya başladı, Salim amca fazla dayanamadı ve Mehmet’e bir fiske vurdu. Mehmet ağlayarak Koşar adımlarla babasını çağırmaya gittiğini haykırıyordu. Bir müddet sonra Mehmet anne ve babasına her ne anlatmışsa bir fırtına koptu. Mehmet’in babası Tüfeği elinde soluk soluğa koşarak geldi. Salim amcanın oğlu Sait’in uçurtmasını hedef alarak tüfeği ateşlemişti. Bizlerde korku ile havada ki uçurtmaya bakıyorduk. Uçurtma Tam ortasından delinmişti Ve çok fazla direnmeden elektrik direğine dolandı Ve arada çaresiz bir şekilde kalmıştı. Tüfeğin Saçmalarından nasibini alan üç tane kuşta Cansız bedenleriyle yere öylece düşmüşlerdi. Hırsın, mantıksızlığın, Ahmaklığın bir yaşı olmadığını o kadar bariz Bir şekilde görmüştük ki şaşkınlığımız ayyuka çıkmıştı. Kuşlar o kadar Güzel uçuyorlardı ki Hürriyetin yekparesinde bir nefes sıhhat gibi Oldukça canlı Ve diri bir keyfiyette, hilkatleri mucibince, rızıklarının taksimince! Semanın haşmeti, maviliğin enginliği, bulutların serpilişi bir nizamın ölçüsüydü. Ne kalmıştı Bunlarda artan geriye sadece terbiye edilmeyen, Tefekkürle şekillenmeyen, ahirle özleşmeyen, Mizanla bütünleşmeyen fiiliyatlar. Gözyaşından Başka bir şey kalmamıştı. Üzülenler çok fazlaydı. Hafızalarına kayıt düşenler en bahtsız olan zavallı masum çocuklardı. Düşünmek onu tercih etmek, insan olmanın erdemiyle nefeslenmek demektir. Mustafa CİLASUN [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
SAAT: 03:46 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.