Medineweb Forum/Huzur Adresi - Müslümanlar Neden Geri Kaldı ?-2-/Bedia Özdemir Tokel

Müslümanlar Neden Geri Kaldı?-2-/Bedia Özdemir Tokel

Birinci Yazıda da belirttiğimiz gibi ;Müslümanların ,geçmişte Kıtalara hükmeden şanlı bi tarihi var. Rasulullahın Medine Devletinden sonra Abbasiler ,Endülüs Emevi Devleti ve Osmanlı Tarihi gibi.

İslam Dini ;inanç esaslarında ,ibadet ve ahlakta değişikliğe izin vermezken, ilmi ,fenni gelişmelere ve keşiflere kapılarını sonuna kadar açmıştır. Bu konuda Kuranı Kerimde ;aklımızı kullanmamıza, ilmin yüceliğine ve önemine, eğitim ve öğretime dair ,nerdeyse 750 ayet bulunuyor.

Buna rağmen Ahlak Esaslarımızı koruyarak ,gelişmiş ülkelerin fenninden ve keşiflerinden yararlanmak yerine ;Biz Müslümanlar ,bunun tam tersini yaparak yani fenni ve teknolojiye sırt çevirerek sadece onlardaki ahlaksızlığı ve edepsizliği örnek almışız.( 1)-Bkz.Güzellik Yarışması

Halbuki Batı ;en büyük teknolojik gelişmelere sahip olmasına rağmen yazılı bir edep ahlak yasalarına sahip değildi.-daha önce başka yazıda (2) bahsetmiştik-bu yüzden Küresel ahlak beyannamesi gibi bir beyanname yazıp yayılması için çaba sarfettiler. Fakat Kiliseden çok uzaklaşmış batı insanı için -bu beyanname-bir şey ifade etmedi.)

Kuranı Kerim'den aşağıya aldığımız ayet örnekleri tam da Batının-Ahlak konusunda- ihtiyacı olan kanun ve kurallardı.

İşte Ahlak kurallarını ihtiva eden ayetler.

Mutaffifin;29.30.ayet,(İyilerle alay etmek,kaş gözle işaretleşmek)
Hümeze ;1.2.ayet,(Dedikodu etmek, alay etmek ,malıyla böbürlenmek)
Hucurat 11.12. ayet,(münafıklık, Su-i zanda bulunmak ,Dedikodu,kusur araştırmak,)
Bakara 14.ayet, (Münafıklık)
Bakara 83.ayet(inanç,ana-babaya,akrabaya,yetimlere,yoksullara,iyilik etmek,fakire yardım)
Bakara 9.10 ayet(aldatma,nifak,haset,yalan)
Müddessir 3.4.ayet (Allahı anmak ve temiz olmak)
Şems 9.10.ayet (Ahlaklı bir insan olup, kötülüklere dalmamak)
Sad 83.ayet(gösterişten uzak olup yaptığını Allah için yapmak)
Yusuf 53.(Kendine özeleştiri yapabilmek)
Ali İmran (Cömert olmak,Öfkeyi yutmak, affetmek)

Bu ahlak kurallarından mahrum Batı insanı ; bu bünyeyi içten kemiren hastalık için çaba sarfetmeleri, yüzyılı bulacaktı.Ahlaki çöküntüyü bu kadar geç farketmeleri ,elbette Dünya savaşlarından çıkmış Batı'nın ,100 yıl sonra teknolojik üstünlük, kişi başına düşen gelir yüksekliği, ( Doğudan aldıkları) ilime ilim katmaları , Sömürge devletlerinden gelen gelirler,baş döndürücü zenginlik,Dünyaya hakim olma ,''Galib olma psikozu'' gibi nedenlerden ötürü ahlaksızlığın bir problem olduğu hep gözardı edildi.Fakat birinci yazıda belirttiğim , polis kaynaklarında mevcut olan verilere göre ise ,takke düştü kel göründü..

Çatlayıncaya kadar yemek, nefsin her istediğini yapmak, en son teknolojiyi kullanmak, ne anne-babanın ,ne evladın sorumluluğunu taşımamak ,mutluluk için yeterli değildi. İleriki yıllarda Anne ve çocuk sevgisine ihtiyaç hisseden bir insanın üzüntüsü ile eşi tarafından aldatılmış bir insanın üzüntüsü ,maneviyatsızlığın verdiği boşluk; gelişmiş bir medeniyete sahip olmadığı için ,iyi evde oturamayan ,alışveriş arabasını tepeleme dolduramayan ,iyi arabası olmadığı için üzülen ,bir insanın üzüntüsünden daha fazlaydı.
Ardından geleneğe dönelim denildi ve Postmodernizm icat edildi .

Batının içinde bulunduğu ahlaki yozlaşmayı ve çöküntüyü böyle ifade ettikten sonra ,İslam Alemi ne durumdaydı onu da tespit etmek gerekir.

İslam Aleminin ilerlemesini durduran, engelleyen Moğollar ve Haçlı saldırılarından sonra , Avrupa'nın Ortadoğu sömürgeciliği ,ABD ve İsrail -dolayısıyla Siyonizm-olduğunu ve İslam Alemine en çok zararı da entrikacı ve hain İngilizlerin verdiğini söyleyebiliriz.

Müslümanların geri kalmasındaki dış sebeplerin ,malum olma durumu ;uzun ''yenilgi tarihi'' yıllarının ardından , modernizm karşısında büyük bir afallama ,şaşkınlık ,çaresizlik ,ümitsizlik doğurdu.Dünya savaşında namusunu ve vatanını düşmandan canı pahasına korumaya çalışan Müslüman ,savaştan sonra , Cumhuriyetin kurulmasıyla başka bir düşmanla karşılaşmış ,yüzlerce alimin asılmasıyla ,dine ait herşeyin yasaklanmasıyla ,girdiği ağır yenilmişlik psikolojisinden çıkamamıştı.

Müslümanların bu psikolojiyi yaşaması sonucunda Ermenilerden ve Yahudilerden ''Ebedi mazlum ''elbisesini , bile isteye ödünç aldık. (İnşallah ödünçtür.Malımız olmamıştır.)

Mağlubiyetin ilk safhası korkudur .

Yani Müslümanların ilk hastalığı Korku oldu..

Bu aşağılık kompleksi ve yenilmişlik duygusuyla çözüm olarak üretilen şey ''Batı değerlerinin ilerlemeye,İslam değerlerinin de geri kalmaya sebep olduğu'' düşüncesiydi.

Bu sebeple , bağımsızlık savaşlarından sonra ,Batılılaşma ;(onlara benzeme,sorgulamadan batı değerlerini benimseme )bir çok Müslüman Ülkenin devlet politikası oldu.Dünya savaşı sonrasında özellikle İngilizler ve Fransızlar'ın işgal ettikleri topraklarda ,sadece toprak işgali değil beyin ve fikir işgali yapıldığını da görebiliriz.
Hem emperyalist ülkelerin kuklası siyasetçiler ,hem kalburüstü elit takım, ''Geleneksel İslam''la bağlarını kopararak ,İslama ait ne varsa reddederek ,Müslüman Medeniyetinin geri kalmasında büyük vebal yüklendiler.

Eğitim ve Cahillik

Müslümanların Altın Çağları ,İslamiyetin en iyi yaşandığı devirlerdir.Amerikalı Yahudi tarihçi Martin Kramer, “eğer 1000 yılında Nobel ödülleri veriliyor olsaydı, hepsini Müslümanlar alırdı” der.

Müslüman ülkelerin daha önce bahsettiğimiz korku hastalığı sebebiyle savunma giderleri % 90 gibi çok yüksek bir rakam olunca ,eğitime ayrılan pay oranı da azalmaktadır.
Yeni dönemde etkili Müslüman dahilerin hatta alimlerin ortaya çıkamaması,Müslüman alimlere Yönetimler tarafından yapılan işkence ve eziyetler ,Asılan alimler ,Yağma edilen kütüphaneler, bir gecede cahil sıfatına düşürülen halk, kaybedilen alfabe gibi bir çok eğitim ve öğretim sorunu yaşamıştır. Hala da yaşamaktadır.

Eğitimdeki eksikliğimize dış güçlerinde etkisi olmuş mudur.?

''Bir gece, İstanbul’daki, İngiliz sefiri, Londra’ya tarihi mektubunu yolladı. Buldum... Buldum!.. Osmanlı ordularının ilerleme sebebini buldum. Onları durdurmanın yolunu buldum diyerek şöyle yazıyordu: (Osmanlılar ele geçirdikleri her yerde din, ırk farkı gözetmeksizin, seçtikleri çocukların zekalarını ölçüyor, ileri zekalıları ayırarak, medreselerde okutup, İslam terbiyesi ile yetiştiriyorlar. Bunlar arasından da seçtiklerine, saraydaki Enderun denilen yüksek okulda, o zamanın en ileri bilgilerini veriyorlar. İşte, Osmanlı siyaset adamları, başkumandanları; böyle seçilen, yetiştirilen keskin zekalı şahsiyetlerdir. Sokullular, Köprülüler böyle yetişmiştir. Osmanlı akınlarını durdurmak, Hıristiyanlığı kurtarmak için biricik çare, Enderun mekteplerini ve medreseleri dağıtmak, onları içerden yıkmaktır.)
Bu mektuptan sonra, İngiltere’de, Sömürgeler Bakanlığı kuruldu. Burada yetiştirilen casuslar ve Hıristiyan misyonerleri ve masonlar, yalan propaganda ve yaldızlı vaatlerle avladıkları cahilleri, Osmanlı devletinin kilit noktalarına yerleştirmeye ve bu kuklaların eli ile; medreselerden fen, ahlak derslerini kaldırmaya, Müslümanları cahil bırakmaya uğraştılar. Nihayet tam başarı sağladılar. İslam devleti yıkıldı. İslamiyet’in dünyaya neşrettiği saadet, huzur nurları söndü.''(3)

Müslümanların eğitimdeki hatalarının en önemlisi ;Din ilimleriyle Dünya ilimlerini birbirinden ayırmaları oldu. Medreselerden din adamlarına fen bilgisi gerekmez diyerek matematik,fizik,felsefe,astronomi ilimlerini kaldırdılar. Cumhuriyetten sonra da Müslümanlar sadece kitaplardan kendi çabalarıyla dini öğrenmek zorunda kalmışlardır.Kendilerine rehberlik edecek alimle irtibatları kesilmiştir.Özellikle fıtri kabiliyetlerine uygun mesleğe ,sanata,zanaata yönelmelerinin önü kesilmiştir.

Eğitim sistemi olarak araştırmacı ,sorgulayıcı bir uslüp yerine ezberci,baskıcı,sevgisiz bir eğitim metodu tüm İslam ülkelerinde yaygınlaşmıştır.Alime edep ve saygı kavramı yanlış anlaşılmıştır.

Avrupa ülkelerinden biri olan , Viyana Müslümanlarının sadece bir ilçede camilere yaptıkları yatırım 50 milyon euro iken ,okula yaptıkları yatırım 1 milyon euro bile değildir.(4)Müslüman ailelerin vakıf ve derneklere milyonlar bağışlamasına rağmen ,gerekli ve basiretli eğitim harcamaları yapılmamakta ve Bu Müslümanların çocuklarını faşist öğretmenlerle, birçok problemle başbaşa bırakmaktadırlar.O kadar yüklü meblağa rağmen Müslüman çocuk ,okulla ilişiği kesilerek basit bir işte çalışmaya mahkum edilmektedir.
Bulunduğum yerden küçük bir örnek olan bu basiretsiz zihniyet çoğu cemaatlerde ve kurumlarda mevcuttur.

57 islam ülkesinden çoğu eğitim bakımından geri kalmışken,Avrupa'da bulunan 12 milyon Müslüman açısından da durum pek farklı değildir.Modern Dünyanın getirdiği problemlere karşı Müslümanların pratik,pedegojik çözüm getirememeleri yeni tavır belirleyememeleri yeni yetişen nesilleri bir çok problemlerle başbaşa bırakmış,bu nesiller İslami yaşayışı tamamen erteleyerek ,inaçlı ama amelsiz yeni bir Müslüman tipi geliştirmiştir. Allahın emri olmasına rağmen% 85 oranında Müslümanın namazsız olması ,Müslümanların zafere neden ulaşmadığının da bir bakıma cevabıdır.

Zira Kuran-ı Kerim ;Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler. (Meryem 59.ayet)

Eğitimsiz Müslüman ilk önce namazı kaybetmiş ,namazı yitiren nesil,Ümmet birliğini de kaybetmiştir.

-devam edecek-

Bedia Özdemir Tokel, Eğitimci
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

1-“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünyâ üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika’nın ve Rusya’nın hakkını inkar edemeyiz. Neticede bu,Hıristiyanlığın zaferidir. Müslüman kadınların temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz,onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdâhale eden Kanûnî Sultan Süleyman’ın torunu işte mayo ve sütyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle, Türk güzelini dünyâ güzeli olarak seçiyoruz.Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.” Yalan Söyleyen tarih utansın..Mustafa Müftüoğlu
2-Dünyanın Son şansı İslam/B.Ö.Tokel
3-Müslümanlar niçin geri kaldı ?/Dinimiz İslam .com
4-Ednan Aslan ,Viyana üni.İslam Pedagojisi Enstitü başk.,Bilgilendirme