Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Nimete kavuşanların yolu: Yolun kendisi nimet (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/28477-nimete-kavusanlarin-yolu-yolun-kendisi-nimet.html)

EyMeN&TaLhA 18 Şubat 2014 19:53

Nimete kavuşanların yolu: Yolun kendisi nimet
 




Kur'an, arayanların kitabıdır. Bulmuşların(!) değil. Bilme'nin sonuna geldiklerini sananların hiç değil. Ne zaman böylesine rastlasan, Kur'an'ın gırtlağından aşağıya inmediği görürsün. Okudukları ona birşey söylemez olur, çünkü nüzul sebebi yoktur. Vahyin kalbe inebilmesi için ona nüzul sebepleri gerek. Tıpkı Asr-ı Saadette olduğu gibi. Hayatında bir yerlere koyabilmelisin onu. Birşeylere bağlamalısın. Birşeylerine deva olmalı. Birşeylerine ışık tutmalı. Yahut o birşeyler, seni, Kur'an'a bakmaya zorlamalı. Hayatla olmalı yani, ötesinde değil.

Kur'an bir kitaptır; evet, doğru. Fakat yalnızca bir kitap değildir. Bir mürşiddir o. Hem de hayatının her yerinde, her an'ında bir mürşid. Bir kere okunup yola çıkılması gereken değil; yolda hep yanında bulunması/bakılması gerekendir. Nasıl anlatmalı bunu? O bir kere değil, her kere inendir. Bir yere değil, her yere inendir. Bir zamanla değil, her zamanla konuşandır. Bir insana değil, her insana bakandır. İki kapak arasına almakla bitti zannetme. Tek kitap olması vahidiyetin tecellisidir. Herkesle ona özel konuşması ehadiyetin cilvesidir. Yeter ki; hayatını tara, nüzul sebeplerini gör, nur-u tevhid içinde sırrı ehadiyet inkişaf etsin, bağlantıları keşfet. Zaten tefekkür de bu arayışa denilir.

Bediüzzaman 'üç küllî muallimden' bahsediyor ya bir yerde.Kâinat, Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam ve Kur'an diyor ya.İşte bu üç muallimi birlikte okursan açılıyor şifreler. Birbirinden ayrı tuttukça, kapanıyor. Kur'an bir kitap oluyor yalnız; Hz. Peygamber dersinin üzerinden zaman geçmiş bir öğretmen; kainat yalnızca dokunulan, tadılan, görülen, duyulan ve hissedilen.
Böyle yalnız yalnız olmamalı. Karşılaştırmalı ayetleri birbirleriyle.Yollar bulmalı birbirine varası. Bitirmemeli, hep okumalı. Safa ve Merve arasında koşar gibi aralarında koşmalı. Anlıyorum:Sana sadece Kur'an'da geçenleriayet olarak öğretmişler. Halbuki tek öyle değil. Ayet, delil demek. Kainat ise, baştan aşağıya delil. Sen de bir delilsin. Senin içinde binler delil var.Birleştir uçlarını. Kainat, Kur'an'ı tefsir etsin. Kur'an, kainatı. Allah Resulü, ikisini birden. Müstemi ol, dinle hepsini.

Kur'an, sadece Allah'ın bize söylediklerinden oluşmaz. Söyletmek istediklerinden de oluşur. Cümle dua ayetleri böyledir aslında. Allah'ın bize söyletmek/düşündürmek istedikleridir. Ben de ne zaman Fatiha'yı okusam, Allahın benim dilimde görmek istediklerini Ona sunarken bulurum kendimi: "Nimet verdiklerinin yoluna ilet beni!" derim mesela, "Gazaba uğrayanların ve sapıtmışların yoluna değil."

Gazabı yalnız ahirette mi sanıyorsun? Hayır, hayır; doğru yolu kaybettiğin zaman, tekrar ona çıkıncaya kadar yaşadıkların hep gazaptır. Kaybolmak nasıldır bilir misin? Bir vakit kaybolmuşluğum var, iyi biliyorum: Hayatın azap kesilir. Kalbinde bir zakkum-u cehennem taşırsın ki, çektirdikleri, hakikat-i cehennemden beterdir.

Nereye baksan karanlık, karamsarlık, kararsızlık. Nereye baksan keder! Nereye gideceğin belli değil üstelik, bir sürü neydiğibelirsiz yol var. Azap şaşırtır seni; oradan oraya, oradan oraya koşarsın. (Bakara 17, 19; En'am 39, 122 ışık tutsun sana.) Canı yanan nereye koştuğunu nasıl bilemezse, gazaba uğrayan da nereye koştuğunu öyle bilemez, göremez, düşünemez. Yollar arasında savrulur durur.Sapıtmışlık da aslında budur. Bir kere değil, her keredir artık o sapış. Bir fiil değildir doğru yolda olmayanda sapkınlık, bir melekedir.

Acının aklını başından alması ve deliler gibi kurtulmak için başka acılara koşman. "Bu değil, şu değil, o da değil..." diye ağlaman. Susuzluğun geçsin diye deniz suyu içmen. Bunları düşünürken, Allah Resulünün münafık ahlakına dair tasvirlerini de hatırla. Yolların sayısını arttırmak, kurtuluş getirmez.

'Nimet verilmişlerin yolu...' bana mutluluğu bulduğum yer gibi geliyor. Çünkü kalpte karar olmazsa, nimet de hâzâ zehroluyor. Nedeni, niçini, niyesi belli olmuyor. Sana bütün nimetler üstünde bir nimet söyleyeyim mi? Doğru yolu bulmak, orada olduğunu tüm vicdanınla hissetmek, diğer bütün nimetleri nimet kılan asıl nimettir. Böyle düşününce;Fatiha'nın ahiri, zaten o yolu bulmakla asl-ı nimete kavuşmuşlara, ne güzel bir yol tarifidir.

alıntıdır

Ahmet AY

EyMeN&TaLhA 18 Şubat 2014 19:54

Cevap: Nimete kavuşanların yolu: Yolun kendisi nimet
 
'Nimet verilmişlerin yolu...' bana mutluluğu bulduğum yer gibi geliyor. Çünkü kalpte karar olmazsa, nimet de hâzâ zehroluyor. Nedeni, niçini, niyesi belli olmuyor. Sana bütün nimetler üstünde bir nimet söyleyeyim mi? Doğru yolu bulmak, orada olduğunu tüm vicdanınla hissetmek, diğer bütün nimetleri nimet kılan asıl nimettir. Böyle düşününce;Fatiha'nın ahiri, zaten o yolu bulmakla asl-ı nimete kavuşmuşlara, ne güzel bir yol tarifidir.


SAAT: 20:49

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320