Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Biz hep nur ezgileri söylerdik (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/28575-biz-hep-nur-ezgileri-soylerdik.html)

EyMeN&TaLhA 03 Mart 2014 20:00

Biz hep nur ezgileri söylerdik
 



Doksanlı yıllardı… Uzun yol seyahatleri oldukça fazlaydı. Otobüs veya arabayla bir memleketten diğerine saatlerce yol giderdik. Bu seyahatler ya bayramdan bayrama, ya da sene de bir defa yaz tatilinde olurdu. Şimdiki gibi uçakla seyahat etmek büyük bir lüks sayılırdı.

Araba seyahatleri sırasındaysa, yanımızda termos ve çayımız, torpido gözünde Cevşen ve ufak bir Risalemiz, ayak ucumuzda yol kenarından alınmış yörelere ait meyve poşetleri olurdu. Annem, meyveleri soyup herkese pay ederken, babam da bir ilahi, bir ezgi bazen de bir marş tuttururdu. “Haydi çocuklar beraber söyleyelim” diyerek bizi de teşvik ederdi. Böylelikle birçok ilahiyi, marşı ve ezgiyi ezberlemiştim.

Bunlar içinde en çok hatırladığım, herkesin de iyi bildiği bir marş olan “Annem beni yetiştirdi” marşıydı. Hani dizeleri şöyleydi:

Annem beni yetiştirdi, bu hizmete yolladı.”
“Teslim etti Risâleyi, Allah'a ısmarladı.”
“Boş oturma çalış dedi, hizmet eyle vatana,
“Sütüm sana helâl etmem, çalışmassan Kur'ana.”
Yazdığımız Risâledir, okuyoruz Kur'an'ı,
Biz nurların yardımıyla hıfzederiz îmanı.
Medrese-i Nûriyedir Sav ve Barla, Eflani;
Şakirtlere müzahirdir Abdülkâdir Geylanî.
Mübarekler heyetiyle nur ve gül fabrikası,
Kalemleri kılınç gibi, zamanın hârikası.
Hapishane dedikleri oldu birer medrese,
Genç, ihtiyar, kadın, erkek, koşuyorlar bu derse.
Tamam otuz beş senedir küfürle etti cihad,
Tarih-i İslâmda pek ender görünür bu sebat.
Ey nurcular! Ey nurcular! Ey mübarek kardeşler!
Her an sizden razı olsun Allah ile peygamber.

İnsanı can evinden yakalayan sözleri vardı aslında bu marşın. Ne de güzel sözleri vardı aslında bu marşın. Zaten o sebeple defalarca başa sarıp, bağıra bağıra söylerdik bu ve benzeri marşları, ezgileri…

Radyo dinlemek de o yıllarda çok yaygındı. Gönlümüzdeki mücahid ve mücahideleri şahlandıracak, “İnse başıma bin yumruk, Rabbim Allah diyeceğim”, “Kalksam ve dirilsem, imanımla yücelsem” dizeleriyle yıldığımız yerden bizi ayağa kaldıracak, “Ağlama karanfil” le gözyaşımızı silecek, “Kuşlar”la özgürlüğe olan hasretimizi dile getirecek ezgiler yayınlanırdı sayısı az ama dinleyeni çok olan bu radyolarda. Hasretleri, dini hüzünlerimizi, özgürlük kelepçelerimizi, zulümleri dile getirirdi bu radyolar. “Bir güneş doğacak”, “Bir gün gelir, yürür dağlar şehre yürür”, “Şehit tahtında rabbe gülümser” diye bize ümit aşılardı. Teselli ederdi. Temennilerimizi dile dökerdi. Ve biz hep bu ezgileri dinlerdik. Gönülden, art niyetsiz, katışıksız, safiyane…

Bazen coşardı gönlümüz. Bazı marşları değişik halleriyle söylerdik.

“Kar, bora, fırtına sükün bulacak…”
“Sana siyonistler, sana ateistler selam duracak!”

Hey gidi günler! Demek geliyor içinizden değil mi? Ne Nurculuk coşkusu vardı içimizde. Hizmet aşkı neler söyletirdi bize. Bir de İzmir Marşına benzer bir marş vardı tabi unutulmayan…

“Barlanın dağlarında çiçekler açar,”
“İman nurlarını etrafa saçar”
“Şaşırmış mülhidler çar na çar kaçar”
“Hakkın helal eyle, ey garip ana”
“Canim feda olsun Allah yoluna…”


Peki ya bugün? Elbette ki çok şeyler değişti. Değişmesi de olağan bir durum zaten. Hizmet çeşitlendi, farklı kollar açıldı. Herkes kendince bir şeyler yaptı, yapmaya da devam ediyor. İşte bu noktada birleştirmeye çalıştığım bir düşünceden bahsedeceğim.

Bizler Nur ezgileri, marşları söylerken, farklı ilahi ve ezgiler dinleyip, o tarzda söyleyen sanatçıların konserlerini de hınca hınç doldururken, hem de 28 Şubat’a rağmen, sadece gönlümüzde imansızlığa karşı bir savaş başlatmıştık. Karşımızda düşman olarak sadece imansızları belirlemiştik. Sınırlarımızı çizmiştik yani. Hiçbir Müslüman kardeşimize, hele de aynı hizmet yolunda ilerleyenlere karşı kötü bir söz söylemeye cesaret etmeyecektik.
Gelin görün ki bu gün, beddua almış başını gidiyor. Allah yolunda olduğunu iddia edenler, diğer hizmet mihraklarına, diğer Müslümanlara en kötü şekilde, ya da doğrusu en yaman şekilde beddua edebiliyor. Masum ellere tesbih taneleri bırakıp, bol bol Tebbet suresi okutuyor. Rabbin en büyük din düşmanlarından biri olan Ebu Leheb için indirdiği o ehemmiyetli sureyi, kendi Müslüman kardeşlerine, daha da kötüsü vatanına karşı bir siper olarak kullanabiliyor.

Ey Müslüman kardeşim! Bu yazdıklarımı okuduysan, şu sözüme de kulak vermeni isterim. Taif’te taşlanan, üzerine pislikler saçılan, yollarına dikenler döşenen, ölüm kuyularına atılmak istenen, en yakın akrabaları hunharca şehid edilen ama asla beddua etmeyen bir Peygamberin (asm) ümmetisin. Onun hatırı için dilini temizle de yerine güzel ezgiler söyle derim ben.

Güller kondur dillerine. İncinmişsen de incitme. Yaralıysan eğer bari sen yaralama. Haklıysan hakkını ahirete ertele ya da hakkını Rabbine ayan eyle. İçinde yanan ateşi iman hakikatleriyle sula. Peygamberine yakış, peygamberine yaklaş. Peygamberin gibi davran. Dilini bedduaya tenezzül ettirme. Bak ne kadar güzel ezgiler, ilahiler ve temenni dolu hakikatler var ortada. Onları söyle şimdi. En azından bir türkü tuttur Anadolu’dan. “Bir başkadır benim memleketim” de ve ne güzel vatanın var hatırla. Güzel gör, güzel düşün, güzel söyle…

alıntıdır

Nurdan HUYUT

risale haber


SAAT: 18:18

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306