Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Büyüklerin himmeti, himmetin büyüğü! (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/28852-buyuklerin-himmeti-himmetin-buyugu.html)

EyMeN&TaLhA 09 Nisan 2014 15:07

Büyüklerin himmeti, himmetin büyüğü!
 



Eskiler, ‘kelam-ı kibar, kibar-ı kelamdır’ demişlerdir. Yani büyüklerin sözleri de büyük olur. Elbette bu minvalde büyüklerin himmeti de büyük olur. Seyyid Kutup’un kardeşi Muhammed Kutup, 4/4/2014 tarihinde cinaslı bir tarihle Cidde’deki bir hastanede hakkın rahmetine kavuştu. Onun vefat tarihi bana manidar geldi. Ebu’l Hasan en Nedevi de yirminci yüzyılın son günü vefat etmişti: 31 Aralık 1999. Bu vefat münasebetiyle Kutup ailesi yeniden gündeme geldi. Nasır 20’inci asrın tanıdığı en büyük zorbalardan birisiydi. Cebabire döneminin önemli simalarındandı. Bundan dolayı Ebu’l Hasan en Nedevi onun sistemini Kemalizm’e benzetir ve ‘Kemalizm’den Cemalizme’ tabirini kullanır. Her Firavun’un bir Musa’sı vardır ve ayetler buna tanıktır. Nitekim Furkan Suresi 31’inci ayette ve benzerlerinde bu husus açıkça dile getirilmiştir: “Biz böylece her peygambere, mücrimlerden düşmanlar yarattık ve doğru yolu göstermek için de, yardım etmek için de Rabbin sana yeter.” Müsademe-i efkardan barika-ı hakikatin doğması gibi kötüerin iyilere musallat olmasıyla da iyilerin istidadı ve melekesi inkişaf eder, gelişir. Mesela; atmaca kuşunun serçelere musallat edilmesi zâhiren rahmete uygun gelmez. Halbuki serçe kuşunun istidadı o musallat kılma ile inkişaf eder. Zor durumlarda ehli himmetin himmeti ortaya çıkar. Peygamberimiz felaket karşısında kendisini nezir-i üryana (çıplak uyarıcıya) benzetmiştir. İnsanları kurtarmak için hayatını bile umursamayan ve eskilerin tabiriyle meydana yalın kılıç (sellüsseyf( atılan bir kimsedir.


*
Mısır’da Müslüman Kardeşler felaketzede haline gelince Müslüman alimler yardıma koşarlar. Bunlardan birisi Bediüzzaman’ın İstanbul’daki talebelik günlerinden teşrik-i mesai kurduğu bilahare Irak müftüsü olan arkadaşı Emced Zehavi’dir. Mısır’da Müslüman Kardeşlerin Nasır’dan çektiğini Irak’ta da dindarlar Abdulkerim Kasım gibi zorbalardan çekerler. Nasır ve Kasım gibi zorba tiplerin karşısına da Cenab-ı Hak yılmayan ve esnemeyen, eğilmeyen Seyyid Kutup gibi dava erlerini çıkartır. Seyyid Kutup haktan başka kimseye boyun eğmez. Nasır ona Hasan Bakuri’ye yaptığı gibi bakanlık ve milli eğitim bakanlığı teklif eder. Daha önce fiilen işçi teşekküllerinin başına getirilir lakin daha sonra Nasır’ın zorba eğilimler taşıdığını görerek ona alet olmaya yanaşmaz. Yollarını ayırır. Seyyid Kutup bilahare benzeri teklifleri de geri çevirir. Bunlardan birisi de, hakkındaki idam cezasının kaldırması için iltimasta bulunması ve yanlış yolda olduklarını kabul etmesidir. O darağacını yeğler. Davasını kanıyla kıymetlendirmek ister. Üzerine üşüşen hastalıklardan dolayı tedavi maksadıyla 1964 yılında Kasrı’l Ayni Hastanesine kaldırılır ve sonrasında tekrar Liman-ı Tura Hapishanesine iade edilir.


Nisan 1964 tarihinde Sedd-i Ali'nin (baraj) açılışı münasebetiyle Kruşçev ve birçok dünya lideri Mısır’a davet edilir. Kruşçev’in ziyareti nedeniyle hapisteki komünistlerden birçoğu salıverilir. Bu münasebetle davet edilenlerden birisi de dönemin Irak Cumhurbaşkanı Abdusselam Arif’tir. Kahire’de bulunduğu sırada Emced Zehavi’den bir telgraf alır ve telgrafta şunlar yazmaktadır:‘ İyi şafaat ve iltimas sahibine hayır ve bereket getirir . Seyyid Kutup için arabuluculuğunuzu esirgemeyin …” Gerçekten de Abdusselam Arif, Nasır nezdinde girişimde bulunur ve Seyyid Kutup hapisten bir süreliğine çıkarılır ve bu sırada Abdusselam Arif kendisine şu teklifte bulunur :”Gel seni Irak’a götüreyim, benim danışmanım ol.” Lakin Seyyid Kutup hastalığını gerekçe göstererek mazeretini beyan eder. Ama gerçek gerekçesi başkadır. Nasır’ın bakanlık teklifini geri çeviren Seyyid Kutup muvazaa ile yazdıklarını değersizleştirmek istemez. Aksini yapmayı düşüncesini satmak olarak görür. Bu itibarsızlaşma anlamına gelecektir. Bu durumda, bedenen kurtulsa da fikirleri infaz edilmiş olur. O ise manevi infaz yerine fiziki veya bedenen infazı tercih eder (Umlak el Fikri’l İslami , Abdullah Azzam, s: 27, Mektebetü Hidemat).


*
Seyyid Kutup’u kurtarmak için Emced Zehavi seferber olmuş, didinmiş ve çabalamış lakin muvaffak olamamıştır. Bununla birlikte bu gayreti onun ali himmetini göstermektedir. Bir benzeri durum Hasan Halit için de geçerlidir. Hasan el Benna’nın tek erkek evladı Ahmet Seyfülislam’dır. Nasır onu da Seyyid Kutup gibi 1965 yılında tutuklar ve idam etmeye karar verir. Lakin dönemin Lübnan Müftüsü Hasan Halit, Emced Zehavi’nin yaptığı gibi devreye girerek Nasır’dan idamı geri çekmesi için iltimasta bulunur. İstediği gibi de olur ( Eş şeyh Hasan el Benna: Siretün Fikriyyle, Ziyad Ahmet Selame, S: 9, Daru’l Beyarık).

İki müdahale alimlerin kaygısını ve sorumluluk bilincini gösteriyor. Onun ötesinde ali himmetlerini sergiliyor. Gerçekten de tarihin şahit olduğu gibi, büyüklerin himmeti himmetin büyüğüdür. Saray alimi olmamak kaydıyla. Bugün eski ve yeni Mısır müftüleri bırakın iltiması, infaz için bastırıyorlar. Ulema-ı su, himmetini intikama harcıyor.



alıntıdır


Mustafa ÖZCAN

risale haber


SAAT: 06:54

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306