Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   << Bir Hüzünlü Veda >> (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/29342-veltvelt-bir-huzunlu-veda-vegtvegt.html)

su damlası 27 Mayıs 2014 21:19

<< Bir Hüzünlü Veda >>
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Gözlerindeki yağmurları gördüm. Döndü gitti. Önce gökkuşağı kayboldu, sonra yağmur durdu. Yanaklarım hâlâ ıslanıyordu.

Uzak diyarlarda özledim durdum onu. Bir umut verse koşardım belki. Sonra, &sonra dayanamayıp mektuplar yazdım, mektuplar ki hep cevapsız.
Mektuplar yazdım ona, hiç mi sevmedi beni diye ağladım, bakıp bakıp uzaklara, sessizce, usulca. Cesaretime şaşmıştım oysa, söylerken aşkımı veda anında.
Yıllarca rakip olmuştuk, ne zaman başladı sevdam, ne zaman başladı yangınım, bilemedim. Ondan sonra kimseyi böylesine sevemedim.

Sana bu son mektubum

Sana bu son mektubum olacak. . . . bir dahakine kadar. Hep öyle olmuyor mu!. .
"Bu son. . . "diyerek kaç mektubu bitirdim. Kalemi bırakırken bulduğum
kişiliğimi, hasret uzadıkça yitirdim.

"Bu son, bu son. . . " Neyin sonu, mektubun mu, ağlayışların mı, vefasızlığının
mı ? " Bu son. . " yazdığımda içimden geçen ince bir sızı hatırlatıyor, ne son
mektubum olduğunu, ne de cevapsızlığının son olduğunu.

Burda akşam erken iniyor, dağlardan süzülerek. Uyku geç giriyor gözlerime.
Uykusuz kalıyorum gecelerce, gözlerin gözlerimden gidene dek. Uykularım baykuşlarınkine denk.

Gözlerim ufukta, Ilgaz'a doğru dalıyorum. Sen yaşadın' diye, Seni görecekmiş gibi
Memleketine Çankırı'ya bakıyorum.

Dağlardan gelen kurt ulumaları bölüyor uykumu sonra. Sonra, sonra. . . yine yalnızlığım yanıbaşımda ve gözlerimde sen, veda edişinle Ankara.

Sabahlar erken oluyor burada. Kuş sesleri, köpek havlaması ve horoz sesi
delicesine uyandırıyor beni. Bakıyorum, hüzün kollarımda, sen uzaklarda.

Memuriyetimin kaçıncı yılı burada, bilemiyorum. Çünkü, senden ayrı olunca,
yalan söylüyor takvimler, yalan söylüyor saatler. Asırlar geçiyor beş dakkada.
Gönlümde nice kış yaşanıyor bahar günü. Biliyor ağaçlar, çiçekler, kuşlar seni
düşündüğümü, baharı bensiz yaşıyor. Ben de tufanlar, kar, boran, fırtına. Bende
gün hep kış günü.

Güvensem sana, alıp başımı düşeceğim yollarına. Bahar demeden kış demeden.
Yolların uzak, demeden, dereden-tepeden. Korkuyorum kî, sen hayâlimdeki kadar
bile bakmayacaksın yüzüme, uzanmayacaksın uzanan ellerime. Bu satırları yazma
hakkım bile kalmayacak. Gözlerin beni yine yakacak, bu kez sönmemecesine. Ve
korkuyorum sana gelmekle, taş yüreğine kibirler taşırım diye.

Bitiriyorum sözümü yine sitemle, yine gözlerim hayâlinde ve ezikliği
umutsuzluğun, yüreğimde. Ama unutma, duygularım büyüyecek. Bir gün
vefasızları unutmayı öğreneceğim; sen koşsan bana yıllar sonra, ben döneceğim,
sen gelsen ben gideceğim. Elbet, elbet gün olacak sensiz de güleceğim, şimdi
inanamasam da. . .

öyle bir gurbetteyim kî
sen yoksun.
Bu şehirde rüzğarlar eser
senin kokunu getirmez.
Kızlar dolaşır caddelerinde
hiçbiri sana benzemez.
İçim burkulur, baktıklarımda
seni göremedikçe.
Birikir birikir, kaçar
yaşlar gözlerimde.

Anlamam lazım diye düşündüm, anlamam; karşılıksız sevda' dan. Son mektubumu gönderip, kestim ümidimi postadan.
**** **** ****
Günler kovaladı günleri, bahar bitti yaz bitti. Ne haber, ne mektup gönderdi gönlümün güzeli, gönlümün dilberi. Her akşam posta yolu gözleyi gözleyi, umutlarım tükendi gitti.
**** **** ****
Yolum bir gün Ankara'ya düştü, rastladım bir eski arkadaşa. Dayanamayıp sordum tek tek, sıra geldi ona; "-Duymadın mı?" dedi toplayıp acıları bakışlarına. Kötü haber, müjdecisi gibi, uzaklarda bir baykuş öttü. "-Aylar oluyor, aylar!" dedi, "Eğitim askeri gibiydi, şehit düştü".
**** **** ****
Göç etti gönlümden ümitler bir anda, son bakışı canlandı karşımda, küçük çocukların başını okşar gibiydi yine, yine mum gibi ışıtıp çevresini eriyordu işte. Çölde açan bir güldü, Önce ailesi için yaşadı, sonra çocuklar için öldü.

Orda da fedakarmış. Bir yaramaz yakmış, soba parlamış. Kurtarmış çocuğu ama , ağır yanmış yanağından. Ölünce, ağıtlar yakmış talebeleri ardından, tabutu görünmemiş güllerden.

"Niçin?" diye sordum, olmalıymış gibi bir sebep. Önce mırıldandı; "-Zalim zalimdir hep, zalim zalimdir hep." Sonra anlattı usulca, suçu öğretmen olmakmış doğuda.

Bir sabah vaktiymiş, sehpada bir Kuran, bir şiir kitabı yatakta ve gönlünde büyük ümitler, ümitler ki, şimdi çok uzakta. Bir teröristin hain kurşunuyla, vurulmuş işte. Bir göz soğuk lojmanındaymış, tam da uzanmış, alnı secde de. Koynunda annesinin resmi, masada kalemler ve ABC.


Ahmet Ünal Cam
__________________


SAAT: 11:05

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321