Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Kim Hakkaniyetle Konuşacak /Mevlüt Hönül (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/30319-kim-hakkaniyetle-konusacak-mevlut-honul.html)

Mevlüt HÖNÜL 17 Eylül 2014 12:53

Kim Hakkaniyetle Konuşacak /Mevlüt Hönül
 
Tarih boyunca iktidarların kendilerini meşru gösterme yolunda kullandıkları araçların başında din gelmiştir. İktidarlar dini meşrutiyet zemini oluşturma esnasında dine uymak yerine dini kendilerine uydurmaya başlarlar ve buna karşı duran kim olursa olsun onu saf dışı etmeyi görev olarak bilirler.

Allah Resulünün vahyin nüzûlüyle birlikte başlayan tebliğine ilk olumlu cevabı verenler ve onu destekleyenler mazlumlar iken en sert direnişi gösterenler de yine iktidar sahipleri olmuştu. İktidar sahiplerinin direnişi ‘dine karşı din’ anlayışı esasına dayanmakta idi.

Allah Resulü içinde yaşadığı toplumu aydınlatma ve dönüştürme hususunda vahyin rehberliğine tabi olmaktaydı. Onun beşer yönü vurgulanırken, aynı zamanda ona itaat edilmesi emredilmekte, kendi aklı ve iradesiyle hareket ederken yapıp ettiklerinden dolayı hesaba çekileceği açıkça belirtilmekte, böylece vahyin rehberliğinin dışına çıkmaması için uyarılmaktaydı.

Kur’an’ın özellikle dikkat çektiği toplumsal ilkeleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Adalet: Nisa 58, 105-135

Şura: Âl-i İmran 159; Şura 36-38

İşi Ehil Olana Verme: Nisa 58-72

Mülkiyet Hakkı: Bakara 188; Nisa 29-32; Nahl 71

İnanç Özgürlüğü: Bakara 256; Yunus 99; Tekvir 21

Yaşama Hakkının Kutsallığı: Nisa 92; Maide 32; İsra 31-33

Akıl ve İnsan Onurunu Koruma: Maide 90-91; Hucurat 11

Nesil ve İffet Muhafazası: İsra 32; Nur 19-33

Bireysel Toplumsal Davranış Ahlakı: Bakara 143; Âl-i İmran 104-110; Hac 41

Kur’an’da insanın ve tüm canlıların yaşamsal alanda hak ve hürriyetleri en ince detayına kadar belirtilmiş ve bu esaslar çerçevesinde hareket edildiği takdirde insanlığın huzur ve saadet bulacağı belirtilmiştir.

Ne yazık ki, gerek yaşadığımız ülkede gerek dünya genelinde evrensel ahlakî ilkeler hiçe sayılıyor, insan hak ve hürriyetleri ayaklar altına alınıyor. Yaşadığımız ülke özelinde konuşmamız gerekirse, iktidarın, muhalefetin ve bu ikisinden birinin taraftarı haline gelen “aydınlar”ın esas dertleri başka. Bugün ahlakî eleştirel yaklaşımı bir kenara bırakan dengesiz muhalefet ile iktidara baştan sona övgü arasında debelenen “aydınlar” siyasî tarafgirlik hastalığına tutuldukları için bocalıyor, Hakk’a hak, bâtıla bâtıl diyemiyorlar.

Şüphesiz onları bu konuma getiren, (muhalefet için) kaybettiklerini yeniden kazanma, (iktidar için) ele geçirdiklerini yitirmeme güdüsüyle hareket etmeleri, dolayısıyla temelde ve toplamda makama-mevkie, mülke tapıcılıktır.

Ülkemizdeki iktidar sahipleri, kendilerine yönelik eleştiri kapılarını sonuna kadar kapayacak bir zulüm mekanizması oluşturmuş bulunuyorlar. Hâlihazırdaki siyasî model Emevî modelidir; bu, bilinçli bir seçim değildir, iktidar kadroları yetiştikleri sosyo-kültürel yapı itibariyle ve içinden geldikleri dinî-siyasî gelenek açısından bu şekilde kodlanmıştır. Haliyle bu anlayışın eleştiriye müsamahası yoktur, aksine eleştiri sahiplerinin haklarını ihlal etmekten çekinmez, iktidarın devamını sağlayabilmek için hukuksuzluğu kolayca hukuk haline getirebilir.

Kuşkusuz bu, iktidarın devlet imkânlarını sonuna kadar tek taraflı (kendi menfaatine) kullanmakta sakınca görmemesinden kaynaklanmaktadır, hâlbuki toplumun işlerini yürütme görevini üzerine almış olan idarecilerin ‘herkes için adalet’ şiarıyla hareket etmesi gerekirdi.

Sırtını güce ve şan-şöhrete dayayan “aydınlar” aslında iktidarın hizmet erleri haline gelmiş bulunuyorlar. İktidar sahiplerine yağ çekme, yaptıkları her şeyi onaylama, her işe alkış tutma, iktidarın imkânlarından pay kapma amacıyla inançlarından taviz verme, devleti ve hükümeti kutsama, sürekli olarak birtakım isimleri övme, “aydınlarımızın” rutin hale gelen tutum ve davranışları arasında.

İktidarı bu denli kutsayan bir anlayışla muhalefet adına bin bir rezilliğin altına imza atan, yalan, hakaret ve iftirayı “eleştiri” olarak adlandıran anlayış arasında fark yok. Bu açıdan “Al birini vur ötekine” sözü mevcut iktidarı ve muhalefeti ifade ediyor. Övgü ve sövgüden ibaret kısır döngünün dışında kalanların sayısı ise bir hayli az.

Bu kısır döngünün dışında kalan Müslümanlara düşen, Hak ile bâtıl arasında ayrım yapmak, itidalli davranmak, sırtlarını ne iktidara ne de muhalefete dayamadan her iki cepheye yönelik eleştirilerini ortaya koymalarıdır. Böylece Müslümanlar toplum içinde dengeli bir yaklaşımı temsil edebilir, her iki tarafın artı ve eksilerini görerek orta ve uzun vadede fikri olarak ayakta kalabilirler.

İktidar-muhalefet kavgasının tarafı haline gelerek aslî çizgiden savrulanlara, zaten olmayan adaleti iyice ayaklar altına alanlara, para-pul, makam-mevkii, şan-şöhret ekseninde hareket ederek dünyevileşenlere gerekli hatırlatmaları yapabilecek vasat bir anlayışın mevcudiyeti toplumun tüm kesimleri için faydalı olacak, ayrıca bu iki ucun dışında kalan hatırı sayılır bir kitleyi dengede tutma şansına sahip olacaktır.

Bugün iktidarın geldiği çizgi mücadele ettiği kesimlerin gerek yıllar önce gerek bugün sahip oldukları anlayıştan farklı değil. Dün de kutuplaşma, ötekileştirme, adam kayırma, ihale rantı, yolsuzluk, rüşvet vs. vardı bugün de var. Hatta on üç yıl içinde iyice güçlenen iktidarın, statükonun eski sahiplerini geride bıraktığı, onlardan daha ileri gittiği söylenebilir. Peki, herkesin taraf olduğu yerde kim hakkaniyetle konuşacak?

Mevlüt Hönül
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Malazgirt

Beytül Ahzan 17 Eylül 2014 19:37

Cevap: Kim Hakkaniyetle Konuşacak /Mevlüt Hönül
 
Evet, hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez.
Zira, hakkın hatırı âlîdir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir.


Saide Kurdi


SAAT: 00:25

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320