Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Din Pazarında Tesbihat/Mevlüt HÖNÜL (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/31414-din-pazarinda-tesbihat-mevlut-honul.html)

Mevlüt HÖNÜL 30 Mart 2015 21:53

Din Pazarında Tesbihat/Mevlüt HÖNÜL
 
“Tesbih” kavramı “takdis, tenzih, dışında tutma/Allah’ı bütün eksik sıfatlardan arı bilmek, O’nu teşbihten (benzetme) uzak durmak” anlamlarını muhtevi.

Allâme Zemahşeri ismin tesbihini şöyle açıklar: “Yüce Allah’ın ismini tesbih etmek demek, Allah hakkında doğru olmayan sıfatları O`na yakıştırmak ve Allah’ı bir şeye benzetmek gibi, O’nun isimlerini inkâr etmeye götüren manalardan onu uzak tutmak, o ismi hafife almaktan ve huşu ve saygı dışında bir maksatla anmaktan korunmaktır.”

Günümüzde “tesbih” kavramı namazlardan sonra “Subhanallah, el-hamdulillah, Allahu ekber” gibi sözlü tesbihatın belli sayılarda tekrar edilmesinden ibaret görülmekte, böylece kavramın anlamı daraltılmaktadır. Kur’an-ı Kerim, O’nun katında olanların gece-gündüz, her an/ara vermeksizin Allah’ı tesbih ettiklerini bildirir (Enbiya: 20). Bu bağlamda tesbih, istikamet üzere Allah’ı hamd ile yüceltmektir.

Bunun yanı sıra “tesbih” kavramı, Kur’an’da insanlardan ziyade daha çok dış mevcudatın faaliyetleri olarak ifade edilmektedir: “Göklerde ve yerde olan her şey Allah’ı tesbih etmektedir.” (Hadid: 1)

Yerde, göklerde ve bunların arasında var olan her şeyin, örneğin bitkilerin, ağaçların, hayvanların Allah’ı tesbih etmeleri, Sünnetullah’a/fıtratlarına yerleştirilen Kanun-u İlahî’ye uygun hareket etmeleri, varlık âlemindeki işlevlerini eksiksiz yerine getirmeleridir. Cüz’i iradeye sahip olmayan dış mevcudat, kendi fıtratına uygun şekilde, en ufak bir aksama göstermeksizin ilahî emre amade hareket eder. Allah Kelâmı, mevcudatın tesbih edişini tam olarak idrak edemeyeceğimizi, kavrayamayacağımızı beyan eder (İsra: 44).

İnsan Sünnetullah’a aykırı hareket edebilir ki, hâl-i hazırdaki tablo bunun en bariz örneğidir. Tarihin başlangıcından bugüne dek insanoğlu daima aykırı tutum ve davranışlar içerisinde olmuş, fesat çıkarmıştır. Buna karşın bir kayanın, ağacın, rüzgârın veya suyun, denizlerin, dağların, kuşların vs. Allah’ın sünnetine aykırı davrandığına hiç kimse şahitlik etmemiştir.

İnsanın Allah’ı tesbih etmesi, hayat içerisinde ortaya koyduğu tutum ve davranışlarla ilgilidir. Allah’ı hamd ile tesbih etmek, öncelikle her şeye gücü yeten, yarattıklarına benzemeyen, bir tek ilah olduğunu kabul ve ikrarı gerekli kılar. Bu kabul ve ikrara rağmen birtakım aracılar edinmek, bu aracıları O’nun tasarrufuna ortak kılmak en büyük zulümdür (şirk).

Dolayısıyla insanın Allah’ı tesbih etmesi, O’na gereği gibi iman ettikten sonra O’nun belirlediği yoldan sapmaması, yaradılış gayesine uygun hareket etmesi, Sünnetullah’ın işleyişine, ahengine uyması, Allah’tan gayri veliler, kurtarıcılar edinmemesi, O’ndan istenmesi gerekeni başkasından istememesi, kan dökmemesi, fitne ve fesattan uzak durması, zulüm içeren her türlü tutum ve davranıştan teberi etmesidir.

Allah’ın bahşettiği akıl nimetini hidayet, istikamet, adalet üzere kullanmayanların, günün belirli vakitlerinde birtakım kelimeleri, belli sayılarda tekrar etmeleri hakiki manada tesbihat değildir. Bu, işin sadece bir yönünü teşkil eder ki, tutum ve davranışlara yansıdığı ölçüde anlam ve değer ifade eder.

Kur’an, kuşların, dağların (Sad: 18-19, Enbiya: 79, Nur: 41), gök gürültüsünün (Ra’d: 13), meleklerin (Zümer: 75, Bakara: 30) ve tüm mahlûkatın Allah’ı tesbih ettiğini belirtir (İsra: 44, Haşr: 1, 24, Saff: 1, Cuma: 1, Teğabun: 1). Şu halde kâinatta var olan her şey, Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellisi, O’nun ilim, kudret ve yüceliğinin birer yansımasıdır.

İslamî kavramları sermaye yapıp, maddî kazanç kapısı haline getiren kapitalist anlayış, ibadetleri “kolaylaştırmak” adına birtakım uyduruk araç gereçleri piyasaya sunmayı ihmal etmedi. Zikir-matik, hatim-matik, pusulalı seccade, zekât-matik, tek parça namaz elbisesi, mesh çoraplar, besmele çeken, “el-hamdulillah” diyen bardaklar vs. hayatın bütününü kapsayan ve doğrudan tutum ve davranışlarla ilgili olan ibadet kavramını tahrif etmekte, Müslümanlar da bu ürünlerin alıcısı olmaktadır.

Dil ile ikrar, kalp ile tasdik, amel ile hayata hâkim kılma anlayışı dijital dünyanın “imkânları” sayesinde yerini uçuk kaçık bir tesbih anlayışına bıraktı. Sürekli tekrarlanan kelimelerin hayat içinde karşılığı bulunmamakta, aksine hayat içinde sergilenen tutum ve davranışlar, sürekli tekrarlanan kelimelerin ifade ettiği asıl anlam ile çelişmektedir. “Subhanallah” derken sözün özünü anlayamamak, “el-hamdulillah” derken sermaye sahiplerine kölelik etmek, “Allahu ekber” derken Allah’tan çok beşerden korkmak tesbih olmasa gerek.

Telefona gelen bir mesajı -örneğin- on kişiye gönderdiği takdirde sıkıntılarından kurtulabileceğine, borçlarını ödeyebileceğine inanan zihin, dinî hisleri istismar edenlerin ağına düşmüştür. Artık salâvat kampanyalarına katılabilmek için dijital salâvat aracı edinmek gerekmektedir. Sermaye bunu başarmış, nalın-i şerif kolyelerin, özel muhafazalı Cevşenlerin, hatim setlerinin satıldığı yeni bir pazar oluşturmuştur. Din pazarında rekabet bütün hızıyla devam etmektedir.

“Allah’tan başka güç-kuvvet yoktur” düsturu sahte koruma kalkanlarına kurban edilmiş bulunmaktadır. Nasıl kâr edeceğini iyi bilen sermaye, sonunda dine de el atmış, kazancını katlamak için zaten istismar edilmekte olan dini iyice rayından çıkarmıştır. Kabir azabından koruyucu kefen imal edip piyasaya süren “akıl” -her ne kadar bundan haberinin olmadığını beyan etse de- kapitalist sömürü çarkının dişlisidir.

Vahyin sindire sindire okunup anlaşılmasını, tefekkürü, hamdı, Allah’a yönelme duygusunu kapitalizme kurban eden anlayış, Kur’an’ı hayat kitabı olmaktan çıkarıp dijital dünyaya hapsetmiştir. Artık mukabeleyi dahi dijital ortamda yapan “dijital Müslümanların” mevcudiyeti söz konusudur. Kütüphaneler yerine sanal ortamlara bırakmıştır, cevaplar kitaplarda değil Google’da aranmaktadır. Kapitalist çalışma koşulları altında namazlar devamlı birleştirilmekte, sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve beğeniler “sevap vesilesi” sayılmaktadır. Kısacası kapitalizm kazanmakta, Müslümanlar kaybetmektedir.

Tüm noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah’ın isim ve sıfatları -kasıtlı ya da kasıtsız- artık modern uygarlığa ve gelişmiş teknolojiye atfedilirken, O’nu hakkı ile tesbih eden nesiller tarihin tozlu sayfalarındaki yerlerini çoktan almış bulunuyorlar.

Hulâsa, modern dünya bizi din pazarında tesbihata çağırmaktadır; pazarda asıl olan kârdır, gerisi sadece teferruat…

Mevlüt Hönül
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


SAAT: 06:25

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320